Baykal: Demokrasi boş bir söylem

Cumhuriyet Halk Partisi Antalya İl Teşkilatı 24. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri kapsamında milletvekili adaylarını kamuoyuna tanıttı. Antalya Kültür Merkezi(AKM) Aspendos Salonu'nda gerçekleştirilen aday tanıtım törenine, CHP eski genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, İl Genel Meclisi Başkanı Cavit Arı, milletvekili adayları, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saat 10.00!da başlaması gereken programa Deniz Baykal 45 dakikalık gecikmeyle geldi. Baykal ve Akaydın, salona girmesiyle partililer tarafından ayakta alkışlarla karşılandı.

HEDEF 10 MİLLETVEKİLİ

Açılış konuşmasını yapan CHP Antalya İl Başkanı Özer Ülken, milletvekili aday adaylığı süreci önemli olduğuna dikkati çekerek, "Listeye giremeyeceklerini bile bile bu yüce mücadelede yer almak istiyorum diyen çok arkadaşım oldu. Aday olmasam dahi katkıda bulunmak istiyorum diyen çok arkadaşım oldu" dedi. Aday değil milletvekili tanıtacaklarını söyleyen Ülken,"Turist aday değil Antalya'mızdan sokaklarından toprağından gelen arkadaşlarımızı tanıtacağız. Bu listeyi önemsiyoruz. Herkesin kendini bulabileceği bir listenin olduğunu görüyoruz. Hiç gözükmeyen, akıl önderi ona göre işler koyan, hedefler çizen arkadaşlar, isimsiz kahramanlarımız var. Onları hepimiz tanıyoruz. Sayın, Deniz Baykal'ın başını çektiği listenin Antalya'nın gururu onuru olduğu bu süreçte hep birlikte çelik gibi, tek yumruk olduğumuzda 10 milletvekili çıkartmamak için hiçbir sebebimiz yok" diye konuştu.

Ülken'in konuşmasının ardından milletvekili adaylar sondan başlamak üzere tanıtıldı. İlk olarak kürsüye çıkan 14. sıra milletvekili adayı Ahmet Ağaoğlu, "Listenin iki dikkat çeken simi var. Birinci sıradaki Deniz Baykal başı çekecek, ben de son sıradan iteceğim" diye konuştu.

BEN GENEL BAŞKAN DEĞİL, ANTALYA'NIN ADAYIYIM

Son olarak kürsüye gelen ve konuşmasına, 'Bana genel başkan diye hitap ediyorlar' diye başlayan Baykal, "Ben genel başkan değil öncelikle Antalya milletvekili adayıyım" dedi. Antalya'dan milletvekili adayı olmayı en büyük şeref kabul ettiğini dile getiren Baykal, şunları söyledi:

"40 yıla yakın süredir Antalya'da siyaset yapıyoruz. Bu süre içinde hiç şaşırmadan, başka yola girmeden, özentiye sapmadan, Antalya'da inatla, ısrarla bir milletvekili aday adayı olarak 40 yıla yakın süredir taşımanın bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Ben siyaseti halkım ve memleketim Türkiye ve Antalya için yapıyorum. Kendim için siyaset yapmıyorum. Kendim için siyaset yapıyor olsaydım Antalya dışı siyaset arayışın çok kolay kapılabilirdim Demokrasi hesap verilebilirlik, kararlılık ister. Başka başka seçim çevresinde siyaset yapmıyoruz, bizim yaptığımız iş temsil işidir. Antalya'yı, memleketimizi temsil ediyoruz. Bir gün orada bir gün burada siyaset yapmak CHP'nin anlayışı değildir, iyi günde kötü günde göreve devam etmektir. Herkesin bir seçim çevresi vardır. O çevrede bir görevi vardır."

"Türkiye'de son zamanlarda demokrasinin temel niteliklerinin bozulduğunu görüyoruz" diyen Baykal, "Bunu da temel nitelik olduğu görmeliyiz. Kim diyor bunu hangi seçmen istiyor. Önemli olan birinin milletvekili olmasıdır. Bu anlayış ciddi bir demokrasiyle bağdaşmaz. Bozulmalardan biride budur arkadaşlar gerçek demokraside herkesin yeri, yaptığı iş, dalı budağı memleketi olur. Ben Antalya Türkiye için, toprağım için halkımdan aldığım güç aldığım için siyaset yapıyorum. Genel seçime hızla gidiyoruz. Buraya kolay gelmedik. Çok çalışarak, ısrarla geldik. Halktan kaçarak değil o seçimde burada bu seçimde burada durarak gelmemiştir.. kararlılıkla CHP buraya gelmiştir. İnşallah önümüzdeki seçimden sonra hak ettiğimiz yere geleceğiz. Kaçmadığımız için hesap verebileceğimiz için iktidara geleceğiz" diye konuştu.

HEP BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ

131 milletvekili adayından güç alarak yollarına devam etiklerini söyleyen Baykal, "Hep birlikte çalışıyoruz. Bu liste Antalya'yı kucaklayacak bir listedir. Dürüstlük sınavından geçmiş bir listedir. Bu arkadaşlar buraya şöhret emeklisi olarak gelmemiştir. Büyün Antalya'yı kavramaya yönelik bir liste gerçekleştirilmiştir. Bu listede tayinle gelmiş, paraşütle gelmiş, tayin edilmiş liste değildir. Hepsi kişiliğiyle dürüstlüyle gelmiştir. Seçilir seçilmez o başka. İktidar şimdiye kadarki çalışmalarıyla, işsizliği ve yoksulluğu arttırmıştır. İktidar devam ederse daha da derinleşeceği açıktır. Bugünkü iktidarın izlediği politika tarımı batırmıştır. Bunlara yönelik hiçbir çözümü yoktur. Türkiye'de boş bir demokrasi söyleminin ötesinde sahte bir demokrasi söyleminin hedefi ötesinde iktidarın ciddi hiçbir hedef yoktur" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ BOŞ BİR SÖYLEMDEN İBARETTİR

"Türkiye'de rejim çok ciddi sorunları ve sıkıntıları beraberinde getirmektedir" diyen Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de demokrasi deniyor basını özgür olmayan bir ülkede demokrasi olur mu? Basının yazamadığı, yolsuzlukları dile getiremediği, iktidarı eleştiremediği bir ülkede demokrasiden bahsedilebilir mi? Basın özgürlüğü, ifade ve düşünce özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Türkiye'de televizyonlarda evlilik ve survevır programlarında bunlar anlatılıyor. Nerede iktidarın yolsuzluğu, nerde işsizlik tabloları. Bunların hiçbirini izleme imkanınız yoktur. Türkiye'de demokrasi bir boş söylemden ibarettir. Yargının bağımsız olmadığı bir ülkede demokrasiden söz eder misiniz. Bu seçim demokrasi bakımından bir kader seçimidir. Türkiye'de 10 yıla yakın iktidar iş başında. Demokrasi iktidarın halkın oyuyla belirlendiği bir rejim değildir. Mısırda'da iktidar halkın oyuyla belirleniyor. Tunusta'da başka yerlerde öyle oluyor. Dünyanın her yerinde seçim yapılır. Her yerde seçimle iktidar şekillenir. Ama demokrasiye niteliğini kazandıran iktidara gelenlerin seçimle gelip gelmediği değil, iktidara bir şekilde gelmiş olanların demokratik mekanizmalar işlediği için, basın özgür olduğu için yargı işlediği için, halkın şikayetlerini iletmede imkan tanındığı için, halkın önüne iktidarın indirilip indirilememesine bağlı olarak ortaya çıkar. Demokrasinin kanıtı iş başına gelenlerin seçim yapmış olması değildir. O seçimin iş başından iktidarı indirip indirememesidir demokrasiye vasfını kazandıran. Türkiye'de savcılar daha Deniz Feneri iddianamesini yazamadı bu kadar güç mü bunu yazmak. Hukukun çarpıtıldığı, adaletin işlemediği yerde demokrasiden söz edilir mi? İleri demokrasi yalanını yaşıyoruz. Neyle son vereceğiz elimizde şimdilik tek imkan var. Bu imkanı en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. Bu seçimde iktidara dur demek için sorumluluğumuz vardır. İktidar artık her türlü sınırı, hukuku, medyayı halkın tepkisini dikkate alamadan bildiği yola ilerlemeye devam ediyor. Gidereke iktidar şımarmıştır, burnu büyümüştür, halka tepeden bakmaya başlamıştır. Buna dur demek demokratik bir görevimizdir"

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, "Birbiri ardına sınav skandalları ortaya çıktı. Kim nasıl yaptı, kim yaptırabildi. Burada ne yargı ne adalet işleyememiştir. Son olarak YGS şifresi ile Türkiye çalkalanıyor. Bu süreçte 'Cumhurbaşkanı ben tatmin oldum', Başbakan 'Bir mesele yoktur' diyor. Yargı işlemiyor. Başbakan çıkıyor 'Ben kefilim', Cumhurbaşkanı 'Ben kefilim' diyor. Arkadaşlar, eğer bir ülkede adalet Cumhurbaşkanı, Başbakan'ın kefaletiyle işliyorsa o ülkede adalet yoktur. Mahkemeler gerek yok demektir, yargıya gerek yok demektir. Niçin bunca yargıç, savcı var. Olmaz böyle bir şey olmaz. Türkiye'de de olmaz, 21.Yüzyılda olmaz. Bu ülkede bunlar oluyorsa yazıktır günahtır. Bu seçimler bu bakımdan çok önemli" diye konuştu.

Konuşmaların ardından milletvekili adayları sahneye çıkarak, vatandaşları selamladı. Baykal ve milletvekili adayları daha sonra Antalya Büyükşehir Belediye Otobüsü ile Cumhuriyet Meydanı'na geldi. Baykal ve beraberindekiler burada Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.

İHA