Geylani: Ellerini Kürtlerden çek

BDP Genel Başkanı Hamit Geylani, ''Bizim, AKP hükümetinden ve başı Erdoğan'dan hiçbir talebimiz yok. Çünkü, demokratik talep dinleme erdemleri yoktur'' dedi.

Geylani, BDP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gözaltı ve tutuklamalarla partisinin boşaltıldığını öne sürdü.

Toplumun ''öfke'' noktasına taşındığını, sabırlarının tükenme noktasına geldiğini belirten Geylani, şiddet politikasının kimsenin yararına olmayacağını ifade etti.

''Unutulmasın ki, eninde sonunda öfke, öfkeyi yaratanların suratına çarpacaktır'' diyen Geylani, şöyle devam etti:

''Medyaya da çağrımız, Erdoğan'ın savaş ve ırkçılık çığlıklarının sesi olmaktan vazgeçin. Çünkü bu kanlı bir çanak sunmadır. Yoksa o çanaktan çıkan kokular sizin de nefesinizi etkiler. Vebal büyüktür. Allah kimseyi o vebal altında bırakmasın.

Bizim, AKP hükümetinden ve başı Erdoğan'dan hiçbir talebimiz yok. Çünkü, demokratik talep dinleme erdemleri yoktur. Onun için uyarımız vardır: Yeter artık, kan ve ırkçılık yarışında MHP ile birlikte Kürtlerin kanı ve kimliği üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçin. Elini Kürt halkının yakasından ve bedeninden çek. Elini demokratik çözüm çadırlarına, Cuma hutbelerine sokma. Yoksa o ele bir şeyler olur ve yen içinde de kalmaz. Bunlar tehdit değil, bıçağın kemiği kırdığı havarın anlaşılmasıdır.''

Geylani, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

BDP Lideri, bir gazetecinin ''İmralı'dan 'çözüm olmazsa ortalık kan gölüne döner ve hükümet dayanamaz' şeklinde bir açıklama geldi. Başbakan Erdoğan da hafta sonu Rize'den 'üç beş kendine bilmeze prim vermeyeceğiz' şeklinde yanıt verdi. Bu değerlendirmeyi nasıl buluyorsunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Karadeniz'deki Laz arkadaşlar bu yalana inandılar mı? Üç beş çapulcu mudur? Neden halkı kandırıyor? Bu söylemle kan dökülmesine neden oluyor. Devletin birimleri görüşmeleri yapıyor. Kim onlar? Kim İmralı'ya gitmişse, Erdoğan'ın bilgisi dahilinde gitmiştir. Bunu inkar ediyorsa, en büyük ayıptır. Bu görüşmelerin, bir müzakereye gelmesi gerektiği noktasına gelinmiştir.''

''Başbakan, önümüzdeki günlerde Hakkari ve Diyarbakır'a gitmeyi planlıyor. Başbakan, mitingde 'bir şey söyleyeceğim' dedi. Sizce, ne açıklayacak?'' şeklindeki soruya da Geylani, ''Hiçbir şey beklemiyoruz. Çünkü, söylediklerinin daha önce inandırıcılığını görmedik. Hani daha önce 'Kürt sorunu vardır, bu ülkenin ve benim sorunumdur. Çözmek de boynumun borcudur' demişti. Şimdi ise 'Kürt sorunu yoktur' demekle büyük bir itirafçı ve iftiracıdır. Bir şeyler söyleyecek ve Ankara'ya geldiğinde tekrar geri alacak'' yanıtını verdi.

Geylani, ''Ölümler devam ederse, seçim bölgede tehlikeye girer mi?'' sorusu üzerine de ''Seçim değil, yaşam tehlikeye girer. Yaşamın tehlikeye girdiği noktada, seçim olmuş olmamış ne önemi vardır. Bu konsept biraz daha tırmanarak devam ederse, tekrar bu seçimin olup olamayacağını herkesin gözden geçirmesi gerekiyor'' ifadelerini kullandı.