Pavey: Bacağım vücudumdan sayılmadı

CHP'li Şafak Pavey, 7 yıl önce maruz kaldığı şiddet nedeniyle protez bacağının kırıldığını ve kırılan bacağının ''vücudunun bir parçası'' olarak kabul edilmediğini söyledi.

Pavey: Bacağım vücudumdan sayılmadı
Pavey: Bacağım vücudumdan sayılmadı
GİRİŞ 13.10.2011 18:26 GÜNCELLEME 13.10.2011 18:26

CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, 7 yıl önce maruz kaldığı şiddet nedeniyle protez bacağının kırıldığını ve kırılan bacağının yasalar karşısında ''vücudunun bir parçası'' olarak kabul edilmediğini söyledi.

48. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında bu yıl ilki düzenlenen Antalya Kadın Zirvesi sürüyor.

Sivil toplum kuruluşları, siyasetçiler, gazeteciler ve hukukçuların kadın sorunlarıyla ilgili görüşlerini paylaştığı zirvede konuşan Pavey, zirveye milletvekili değil şiddet mağduru bir kadın olarak geldiğini söyledi. Bir grup gazeteciyle, İstanbul'da 2004 yılında İsveçli 30 kadın gazeteciyi ağırlarken, bir otopark görevlisinin şiddetine hatırlatan Pavey, şöyle konuştu:

''Yerlerde tekmelenmem ve şu sıralar çok moda olan protez bacağımın kırılmasına kadar dayak yedim. Bunlar başka ülkelerde de yaşanıyor. Ama beni asıl şaşırtan bu dakikadan sonra olanlardı. Bir kere halktan müdahale olmaması, 30 yabancı misafirin önünde ne yapacağımı bilmemem, 400 metre ilerideki polis merkezinden kimsenin gelmemesiydi yaşadığım şok. Sonra çok uzaktan bir irtibatla polise ulaştığımızda, 'Zaten hem kadınsın hem sakatsın. Bu saatte sokakta ne yapıyorsun?' sorusuna muhatap kaldım. Sorun bu soruya muhatap kalmamız.''

Gördüğü şiddetin bir kamu davasına dönüştüğünü ve aynı sorunun bu süreçte de kendisine sorulduğunu dile getiren Pavey, dudağında hala o şiddetin izini taşıdığına dikkati çekti. Pavey, ''O izi kadına şiddetin simgesi olarak patlamış dudağımda hissederim'' dedi.

Sonunda davanın düştüğünü ve şiddet alan kişinin ceza almadığını dile getiren Pavey, kırılan protez bacağını da kendi imkanlarıyla yeniden temin ettiğini kaydetti. Pavey, ''Herkes tarafından çok sevildiği söylenen protez bacağımın kırılması yargı önünde vücudumun parçası olarak kabul edilmedi'' dedi.

Yurt dışında yaşadığı süre içinde kendisine şiddet uygulayan otopark görevlisini affettiğini beyan etmesi için kendisine para teklif edildiğini de öne süren Pavey, ''(Engelli bir kadını dövmekten dolayı sokağa çıkamaz oldu) dediler. Kanunun, yasanın çözemediğini toplumsal hukuk çözüyor'' diye konuştu.

Türkiye'de bu konudaki yasaların ileri düzeyde olmasına rağmen kadına karşı şiddetin sürekli artış gösterdiğini dile getiren Pavey, yasalarla toplumsal değerler arasında büyük uçurum olduğunu söyledi. Topluma inemeyen yasanın hiçbir değerinin olmayacağını vurgulayan Pavey, ''Kadın meselesi, Kürt meselesine benziyor. Çeyrek yüzyıldır gündemde ama çözemiyor. Şiddet hayatın her alanında ama giderilemiyor'' dedi.

CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan da Antalya'da Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bir liseye gönderilen yazıyla, kız ve erkek öğrenciler arasındaki mesafenin en az bir metre olmasının istendiği yönündeki habere istinaden, ''İçinde bulunduğumuz Muratpaşa'nın Milli Eğitim Müdürü sorunu çoktan çözmüş. Herkes birbirinden bir metre uzak duracak'' diye konuştu.

Şiddetle ilgili 10 yıl önce bu kadar geniş katılımlı bir toplantı düzenlenemeyeceğini belirten Bilgehan, bunda kadına şiddeti sürekli gündemde tutan medyanın da etkisi olduğunu kaydetti.

Kadına yönelik şiddetin sadece Türkiye'de değil tüm dünyada sorun olduğuna işaret eden Bilgehan, buna karşın gelişmiş ülkelerde yasaların uygulanarak, takip edildiğini söyledi.

Bilgehan, TBMM'de kadınların en az yüzde 30 ile temsil edilmesi gerektiğini söyledi.

-Gelincik Hattı'na 6 ayda 7 bin arama-

Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, kadına yönelik şiddeti durdurmak için yaptıkları çalışmaları ve ''Gelincik Projesi''ni anlatırken, ''Tek hedefimiz var şiddeti durdurmak yani can kurtarmak. Bundan daha esaslı bir hedef olabilir mi? Toplumda şiddet kültürünü yok etmezsek demokrasiye ulaşamayız'' diye konuştu.

Toplumda kadının kutsallığına değinen Feyzioğlu, ''Biz deniz yıldızlarını kurtarmak zorundayız. Bir kadını kurtardığınızda bir dünyayı kurtarmış olursunuz'' dedi.

Şiddete maruz kalan kadınların yüzde 8'inin resmi mercilere başvurduğuna dikkati çeken Feyzioğlu, Ankara Barosu'nun Gelincik Projesi çerçevesinde açılan ''444 43 06'' nolu hatta 3 Nisan'dan bugüne yaklaşık 7 bin şiddet mağduru kadının telefonla başvurduğunu söyledi.

Feyzioğlu, ''Telefonlara 7 gün, 24 saat, 365 gün çıkan bizim uzman avukatlarımız. Onlara teşekkür ediyorum. Bize 750 kadın bizzat başvurdu. Elektrik verilmiş, ağır şekilde dayak yemiş, işkenceye uğramış kadınlar bunlar. Onlar için atadığımız avukat 580. Sığınma evine yerleştirdiğimiz kadın sayısı 138, konuşamayacak kadar ağır travma geçiren ve psikolojik destek verdiğimiz kadın sayısı ise 64'' diye konuştu.

-''Allah kimseyi, sizi de beni de evladıyla terbiye etmesin''-

Panelin soru cevap bölümünde Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi gönüllüsü Serap Gürbüz Gürler, panelist Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu'nun Münevver Karabulut cinayetini işlediği iddia edilen Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu'nun avukatı olduğunu hatırlatarak, ''Her gün kadınlar kesilip biçiliyor. Medyada biz bunları izliyoruz. Bir süre davaları takip ediyoruz ama sonra davalar yok oluyor. Cem Garipoğlu'nun babasının avukatısınız. Dava nasıl gidiyor, bize bir anlatır mısınız?'' diye sordu.

Bunun üzerine Feyzioğlu, çağdaş olmanın şartları bulunduğunu belirterek, kimin suçlandığı değil suçlanan herkesin suçsuz olduğunun kabul edilmesi gerektiğini kaydetti. Feyzioğlu, ''Bu eşiği aştığımızda bize çağdaş denecektir. Ben adam öldürmekle suçlanan Cem Garipoğlu'nu savunmuyorum, babasını savuruyorum. Allah kimseyi, sizi de beni de evladıyla terbiye etmesin'' diye konuştu.

Nida Garipoğlu'nun suçun işlendiği anda aynı tarihte, aynı saatte başka yerde olduğunun devletin resmi dinleme kayıtlarında ortaya çıktığını bildiren Feyzioğlu, ''Bugün maalesef şikayet ettiğimiz dinleme kayıtları var ya, Türk toplumunun 7'de biri dinleniyor ya, o kayıtlarla devletin resmi kayıtlarıyla ispatlamış durumdadır'' dedi.

Feyzioğlu, ''İyi, güzel şeyleri baltalamak veya küçük göstermek yerine, lütfen hedefiniz can kurtarmak olsun. Başka hedef seçmeyin kendinize. Çünkü kadınlar ölüyor'' diye konuştu.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Daron Acemoğlu: Türkiye'de olsam Nobel alamazdım
TOKİ'nin 250 bin sosyal konut projesinde ihale tarihleri belirlendi