Hat sanatında yeni arayışlar şart

Çebi: ''Bütün sanatlar artık tasarım üzerine gidiyor. Hat sanatını da klasik kalıplardan bir nebze çıkarmamız, klasiğin içerisinde modern bir görüntü ortaya koymamız lazım'' dedi.

Hat sanatında yeni arayışlar şart
Hat sanatında yeni arayışlar şart
GİRİŞ 05.04.2012 07:01 GÜNCELLEME 05.04.2012 07:01

Aylin Kürkçü'nün haberi

İstanbul Antik Sanat Galerisi sahibi ve Uluslararası Hilye-i Şerif Yarışması'nın düzenleyicisi Mehmet Çebi, bütün sanatların artık tasarım üzerine gittiğini belirterek, ''Hat sanatını da artık klasik kalıplardan bir nebze çıkarmamız, yani klasiğin içerisinde modern bir görüntü ortaya koymamız lazım'' dedi.

Çebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kelime anlamı olarak süs, ziynet, güzellikler manzumesi anlamlarını ifade eden ''hilye''nin, terim olarak Hazreti Peygamber'in fiziki ve ruhi özelliklerinin tasvir edilmesi anlamına geldiğini belirtti. 

İslam dininde Hazreti Peygamber'in resmini ve suretini çizmek hoş görülmediği için bu ihtiyacın kelimelerle Hazreti Peygamber'in tasviri anlamına gelen ve 'Hilye-i Şerif' denilen levhalarla giderildiğini aktaran Çebi, Hilye-i Şeriflerde Hazreti Ali'nin, Peygamber'i anlatan rivayetinden yararlanıldığını söyledi.

İlk hilye metninin, 17. yüzyılda Hafız Osman Efendi isimli önemli bir Osmanlı hattatı tarafından yazıldığını ve böylece bir klasik form oluştuğunu kaydeden Çebi, bu formu ''Hilye levhası, form olarak baş makam, göbek, dört halife, ayet ve etek tabir edilen kısımlardan oluşur. Baş makama besmele, göbek kısmına, genellikle Hazreti Ali'den rivayet edilen hilye metni, dört Halife kısmına halifelerin isimleri yazılır. Ayet kısmında 'Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik' ayet-i kerimesi yer alır'' şeklinde açıkladı. 

Son 1-1,5 yıl içinde 6 sergi düzenlediklerini, ancak en önemlisinin yine UKSD organizasyonuyla Vatikan'da gerçekleştirdiklerini söyleyen Çebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Vatikan'daki sergi, tüm Avrupa'da bir ilk olma özelliği taşıyordu. İlk defa Hilye-i Şerif ve tespih sergisi, Vatikan'ın en önemli saraylarından biri olan Cancelleria Sarayı'nda yapıldı. 50'den fazla ülkenin başkonsolosu, 30 üniversitenin dekanı, rektörü, çok sayıda parlamenter ve çok sayıda sanatçı, küratörler geldi. Bundan sonra da Londra'da, Paris'te, Viyana'da, Berlin'de, daha sonra da Dubai'de, Tahran'da, Kahire'de, karışıklık biterse Şam'da seri halinde sergiler yapmayı düşünüyoruz. Kısmet olursa bu yılın ortalarından başlamak üzere seri halde 5-6 tane sergi yapmayı düşünüyoruz.''

-''Buradaki eserler, hat tarihinin kilometre taşları olacak''-

Hafız Osman Efendi tarafından oluşturulan klasik formun yine devam ettirildiğini, ancak sanatın kendini yenilemesi gerektiğini ifade eden Çebi, ''Yeni tasarımlar yapmamız lazım. Bütün sanatlar artık tasarım üzerine gidiyor. Hat sanatını da artık klasik kalıplardan bir nebze çıkarmamız, yani klasiğin içerisinde modern bir görüntü ortaya koymamız lazım. İleride tarih bugünleri anlattığı zaman, 'hat sanatı açısından, buradaki eserlerin her biri hat tarihinin önemli kilometre taşlarından olacaktır' diye ümit ediyorum'' şeklinde konuştu.

Mehmet Çebi, dünyadaki önemli müzayede şirketlerinin İslam eserleri bölümlerinin başkanlarıyla görüştüklerini belirterek, ''Geçenlerde ziyarete geldiler. Elimdeki eserlerin bir kısmını gösterdim. 'Modern tasarım' diye kabul ettiğimiz tasarımlara bayıldılar. 'Sanat bu' dediler'' şeklinde konuştu.

Çebi, klasik hilyelerin en güzellerinin zaten Topkapı Sarayı'nda ve çeşitli müzelerde bulunduğunu söyledi.

-Hat sanatıyla ilgilenen ülkeler-

Çebi, hat sanatındaki modern çalışmalara verdikleri desteklere ilişkin de şunları anlattı:

''Şu yaptığımız işler, hat sanatının yeniden dirilişine, yeniden ihyasına ve yepyeni ufuklara açılmasına vesile olacak işlerdir. Dünyanın her tarafından sanatçılarla bu manada irtibatımız var. Birçok sanatçıyı yönlendiriyoruz, cesaretlendiriyoruz ve nasıl olursa olsun getirdikleri eserleri satın alıyoruz. 'Bunu beğenmedik, git' demiyoruz. Niye? Teşvik olsun onlara. Bugün az beğeniriz, yarın çok beğeniriz. Bu yarışmada mansiyon almış eserler de tarihe kalacak eserlerdir. Yeni arayışlara kapı aralamak lazım. Onun için bu yaptığımız işlerin önümüzdeki yıllarda çok daha gelişerek devam edeceğini düşünüyorum.''

Çebi, hat sanatının ağırlıklı olarak İslam ülkelerinde icra edildiğini, Türkiye, İran, Suriye ve Mısır'ın bu işte en önde gelen ülkeler olduğunu, ancak az sayıda da olsa ABD, İngiltere, Fransa ve Belçika gibi ülkelerde de hat sanatıyla ilgilenen, ders görmüş, icazet almış sanatçılar bulunduğunu sözlerine ekledi.

(aa)

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
İsrailli Bakandan skandal Gazze çağrısı: Korkmamıza gerek yok, işgal etmeliyiz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mark Rutte’yi kabul etti