" 16 Nisan Dünyanın sorunu oldu "

Ak Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci Radyo 7’ye konuştu.

" 16 Nisan Dünyanın sorunu oldu "
" 16 Nisan Dünyanın sorunu oldu "
GİRİŞ 14.03.2017 15:30 GÜNCELLEME 14.03.2017 15:30

Referanduma sayılı günlerin kaldığı dönemde Radyo 7 referandum özel programlarının startını verdi.
 
Radyo 7’nin başarılı haber programcısı Mehmet Can, referandum özel programında ilk konuğunu ağırladı. Yedi Gün Yedi Sabah programına konuk olan Ak Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci Hollanda krizi ve referanduma dair Mehmet Can’ın sorularını yanıtladı.

“Türkiye’nin Referandumu Neden Bir Dünya Sorunu Haline Geldi”

Mehmet Can: Oldukça yoğun bir dönemden, 16 Nisan’a doğru koştuğumuz bu süreçte hiç hesapta olmayan faktörlerin devreye girmesini nasıl yorumlayacağız? Hollanda, Danimarka, İsviçre, Belçika gibi devletlerin Türkiye’deki referanduma açık açık hayır desteği verdiğini görüyoruz. Türkiye’nin Referandumu neden bir dünya sorunu haline geldi?

Selim Temurci: Aslında bizim bugün Hollanda’da gördüğümüz o fotoğraflar, batının içinde bulunduğu büyük bir krizin resmidir. Uzun yıllardan bu yana, bizler bu coğrafyada, tanzimatla, ıslahatla başlattığımız yeniliklerde kendi demokrasimizi oluşturmaya çalıştık. Ve bu oluşumda batı medeniyeti bizim model aldığımız bir örnekti. Fakat biz batıyı kendimize rol model seçerken, batının bize nasıl baktığını da zihnimize kazıdık. Bizim model aldığımız batı, bize ve bu coğrafyaya nasıl bakıyordu? Meseleye buradan baktığımızda batının özellikle içinde bulunduğu bir travmayı daha iyi okuyabiliriz. Suriye’deki iç savaşta hayatını kaybeden milyonlar insan varken, Aylan bebekler kıyıya vururken insan hakları savunuculuğunu yapan, özgürlük ve demokrasi kavramlarının üretildiği bir medeniyet olan sözümona batı medeniyeti, bu insanlık trajedisine karşı neden bu kadar duyarsız kaldı? Bir balina için seferber olan batı, yüzbinlerce insanın ölümüne nasıl sessiz kalır? Biz bu topraklarda bu çifte standardı sorguladık. 
Şöyle bir yaklaşım içinde bulunmamamız gerektiği düşüncesindeyim. Özellikle bakanımıza ve köpeklerle, atlarla üzerlerine gidilen insanlarımıza yapılan çirkin muamelenin sorgulanması gerekir. Büyük ve demokratik batı medeniyetinde acaba çöken nedir? Bu kriz sadece Avrupa birliği meselesi olmaktan çıkıyor bu taraftan bakılınca. Adeta Batı medeniyetinin insandan yoksun, ahlaktan yoksun, adaletten yoksun sistemini bütün dünya görmüş oldu. Tabi Türkiye özelinde baktığımızda acaba batının Türkiye ile derdi nedir? Bunun da sorgulanması gerekir, sistem tartışmalarının yapıldığı ve 16 Nisan’a doğru gidilirken batı ne için Türkiye’deki seçimleri kendi seçimi gibi görüyor? 
Bugün dünyada çok büyük bir siyasal dönüşüm yaşanıyor. Küreselleşme süreciyle birlikte dünyada bütün yerli ve milli değerlerin ortadan kaldırılması öngörülen, gizli bir yapının bütün dünyaya hâkim olduğunu görüyoruz. Bu dönüşümün sonlandığı bir sürece giriyoruz aslında. Dünya kendi sistemini arıyor. Çünkü bu küresel sistemleri oluşturan Amerika, “ben artık küreselleşmeyi liberalizmi kabul etmiyorum, her şeyden önce Amerika’nın çıkarları önemlidir” diyen ve Amerika’da seçimi kazanan bir Trump gerçeği göze çarpıyor. Demokrasi ve özgürlük dediğimiz kavramların batıda yok olmaya başladığı bir süreçteyiz. Ve bu durum sadece Müslümanlara yönelik değil çünkü bugün Avrupa, her ırktan, her milletten insanların yaşadığı bir yerdir. Bugün Avrupa’daki özgürlük öyle bir noktaya taşınmıştır ki, özgürlük adı altında insana zarar verecek her türlü eylem yapılmaktadır. Batının bu özgürlük kavramını gördüğümüzde de insana verdiği değerin ne kadar alçak olduğuna aşina oluyoruz.
Bugün Hollanda örneğin, bize karşı geliştirdiği karşıtlığını İslamofobi üzerinden yürütüyor. Yeniden kendi Hitler’ini, Mussolini’sini yetiştirme çabasında. Ve demokrasisini yerle bir etmiş bir Avrupa var karşımızda.

Mehmet Can: Hollanda yarın sandık başında olacak. Aşırı taraftarlarıyla özgür Hollanda’yı savunanlar bir tercih ortaya koyacaklar. Hollanda vatandaşlığını almış Türkler’in tavrı ne olmalı sizce?

Selim Temurci: Hollandalı Türk vatandaşlar iki kez oy kullanacaklar. Hollanda seçimleri ve 16 Nisan Türkiye referandumu için oy kullanacaklar. Öncelikle şu anda Hollanda da aklı selim siyasetçilerin de var olduğunu görüyoruz. Hollanda kendi içinde Türk vatandaşlarını, farklı uyrukları, farklı renkleri ve azınlıkları kabul eden siyasetçilerin içinde bizim vatandaşlarımızın da yer alması elbette ki önemli. Şunu düşünmek zorundayız; bizim bakanlarımız buralara gittiklerinde kendi siyasetleriyle gidip şu partiye oy verin şeklinde yönlendirmeler yapmıyorlar.  Seçim tanıtımları için yapılan ziyaretlerde Yurtdışındaki Türk vatandaşlarla bir araya gelerek sıcak bir iletişim kurmak amaçlanıyor. Çünkü bu temaslar yurtdışındaki vatandaşlarımızın Türkiye ile olan bağını güçlendiriyor. Ve Batı bizim seçimlerimizi çok önemsiyor, yakından takip ediyor. Öyle ki bizi ülkesine almıyor, konsolosluklara girilmesine müsaade etmiyor. Halbuki biz bunlarla NOTO’da, BM’de birlikteyiz, müttefikiz. Avrupa’nın bu fotoğrafı çok iyi sorgulaması gerekiyor. Neyin korkusu bu?

Mehmet Can: Yeni Osmanlı korkusu mu?

Selim Temurci: Yeni Osmanlıdan ziyade Güçlü Türkiye’den korkuyorlar.
Türkiye’nin istikrarlı bir ilerleyişle dünya ülkeleri arasına girmesini istemiyorlar. Türkiye’yi kontrol altına alamamaktan korkuyorlar. Büyük ve güçlü Türkiye, dünya yeniden yapılanırken kendileri için tehlike arz edeceğinden, bizi engellemek istiyorlar.

Mehmet Can: Peki ana muhalefetin korkusu nedir?

Selim Temurci: Ana muhalefet partisi başkanı olan sayın Kılıçdaroğlu, yeni anayasa maddelerinden bihaber olarak gaflarda bulunmaya devam ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu’nun sabah ve akşam kendinde olmadığını söyleyebilirim. Kendisinin bir derdi var. Kılıçdaroğlu güçlü ve büyük Türkiye’yi istemiyor. Çünkü koltuğunu kaybetmekten korkuyor. Bugün CHP tabanı ile CHP yönetiminin farklı olduğunu görmemiz gerekiyor. Taban ülkesine ve milletine bağlı iken, yönetimin istikrar, istiklal gibi kavramlarla alakasının olmadığını görüyoruz.


Türk Milletine Mesaj

Bizler referandumun bir parti meselesi olmadığını her zaman söyledik ve bunu anlatmaya da devam edeceğiz. Bu bir parti meselesi değil, bir ülkenin geleceği ile alakalıdır. Bu yüzden her bir ferdin referandumun ne derece önemli olduğunun farkındalığıyla hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Darbelerin, koalisyonların son bulması ve istikrarın daim olması için Seksen milyon insanın destek bu ülkenin geleceğine destek vermesi gerekiyor. 

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Sibirya kaplanı demir kapıyı tek darbede kırdı! Çiftçi canını kıl payı kurtardı
Mahkemeye çıkan Kılıçdaroğlu'ndan Akşener'e: İş birlikçi çıktı, pişmanım!