Bağcan: Ajda Pekkan ablam olur

Radyo 7’nin sevilen programcılarından Erkan Koç’un hazırlayıp sunduğu Erkan’la Çok Canlı programın bu hafta ki konuğu “Halkım” isimli albümüyle Selda Bağcan oldu.

Radyo 7’ye konuk olan sataçı Selda Bağcan yeni albümüyle ilgili bilgi verdi ve bu yıl ikinci bir albüm çıkartacağını söyledi. Hazırlıkları devam eden ’40 Yılda 40 Şarkı’ adlı albümün içeriği için dinleyicilerinin görüşlerini istedi.

Albüm çıktıktan sonra ilk radyo programını Erkan Koç’la yapan Selda Bağcan’la keyifli bir sohbet de gerçekleşti. Selda Bağcan, Ajda Pekkan hayranı olduğunu söyledi, Pekkan için ‘Ablam dolur’ dedi.

Müzik yapımcısına kendini beğendiremediğini  ‘Bu kızdan sanatçı olmaz’ cevabını aldıktan sonra kendisini Nazlı Ilıcak’ın teselli ettiğini söyleyen Bağcan, Ilıacak’ın kendisine; “Dünyanın sonu değil ya, daha kim bilir neler yaşayacaksınız” dediğini aktardı.

BAĞCAN RADYO 7’YE KONUK OLDU

Programda Erkan Koç’un sorularını yanıtlayan Selda Bağcan, programın başında 40 yıllık birikimini şöyle özetledi:

 “20’li yaşlarda ünlü oldum. Önceleri 40’lı yaşlarda müzik hayatını bırakırım, 20 yıllık bir sanat hayatı yeterli diye düşünüyordum. Fakat şimdi 40 yıl oldu. 1971 ve 1974 arası en flaş dönemimdi. Müzik dünyasına 15 günde paraşütle indim. Ama 40 yılın birikimiyle o zamanlara göre daha iyi eserler seslendiriyorum.’

Erkan Koç: 41 yıl geride kaldı. Bu süre içerisinde siz hep ürettiniz. Her 2-3 yılda bir albüm hazırladınız ve sevenlerinizle buluştunuz. O dönemlerden başka hangi sanatçılar günümüze kadar gelebildi. Benim hatırladığım kadarıyla üreten ve halk konserleri veren ve hala albüm çıkaran bir tek Ajda Pekkan kaldı.

AJDA PEKKAN HAYRANIYDIM.

Selda Bağcan: Evet haklısın, yok. Bu arada Ajda Pekkan ablam olur, benden birazcık büyüktür. 1963’te ben amatör şarkılar söylerken, kendisi yabancı dilde yani göz göz değdi bana isimli bir şarkı söylemişti. O zamanlar lise öğrencisiydim. Ajda Pekkan hayranıydım. Zaten herkes Ajda hayranıydı. Yıllar yılları devirdi, ne hikmetse müthiş bir dirayetle ikimiz ayakta kaldık ve bugünlere gelebildik. Ben protest müzik ve halk müziği dalında, o da kendi alanında pop müzik sanatçısı olarak ayakta kaldı. Kendisine çok önem veriyorum. Bizden sonra Nilüfer, Sezen Aksu, Nükhet Duru ve Zerrin özer var.

E.Koç: İlk müziğe başladığınız yıllarda albüm yapmak istediğinizde tüm kapılar yüzünüze kapandı. Erkan Özarman’da sizi yemeğe götürdü ve biriyle tanıştırdı. Kimdi o kişi

NAZLI ILICAK YÜREKLENDİRDİ

S.Bağcan:1969’da Ankara’dan İstanbul’a geldim. Erkan Özarman Ankara’da oturuyordu. O dönemde çok ünlü bir menajerdi. Birlikte İstanbul Saner Plak’a geldik. Hulki Saner’in oğlu Adnan Saner beni beğenmedi. Karşısında gitar çalıp şarkı söylüyorum, yırtınıyorum tabi beğensin diye ama beğenmedi. Sivas Ellerinde Sazım çalınır türküsünü okumuştum, tatlı dillim şarkısı da söyledim. Yani taş olsa etkilenir ama adam beni beğenmedi. O dönemde gitar çalan ve türkü söyleyen bir bayan sanatçı yok. Adnan Saner yine de bundan şarkıcı falan olmaz demiş. Erkan abi de bu moral bozukluğuyla uçak saatini beklemek için beni Bebek’te bir eve götürdü ama kimin evi olduğunu bilmiyordum. Benim yüzümden düşen bin parça, üzüntümden çok kötü durumdayım, bütün hedefim hayalim bir plak yapmaktı, o da suya düşmüştü. O evin sahibi bir bayan vardı, beni görünce “siz neden bu kadar üzgünsünüz” dedi. Bende olayı anlattım. O da bana “dünyanın sonu değil ya, daha kim bilir neler yaşayacaksınız” dedi ve beni teskin etmeye çalıştı. İşte o kadın Nazlı Ilıcak’tı.

E. Koç: Peki bu olaydan haberdar mı?

S.Bağcan: Daha sonra oğluyla Rumeli Hisarında konserde karşılaştık. Orada oğluna anlatmıştım o da çok şaşırmıştı. Ama kendisiyle bire bir hiç karşılaşamadık. Biz farklı görüşlerin insanıyız ama orada benim gönlümü almaya çalışmıştı.

E. Koç: Seçimler yaklaşıyor. Liderler miting meydanlarında konuşuyorlar. Bu konuşmalardaki üslupları nasıl buluyorsun?

S.Bağcan: Çok ayıplıyorum. Düzey çok düştü. Bunu bütün liderler için söylüyorum. Belden aşağı vuruyorlar.

E. Koç: Peki bu söylemler halkın gözünde prim yaptırıyor mudur?

S.Bağcan: Yaptırmaz. Onlar öyle zannediyorlar ama yaptırmaz. Çünkü halkımız bu kadar düzeysiz değil. O kadar projeleriniz var, açıklayın halk hangisini beğenirse onda karar kılar bu kadar düzeysizliğe gerek yok.

Sana bir örnek vereyim; bir taraftan, bir grup ‘Bir ıslıkta sen çal’ diye bir kampanya başlatmışlar. Hani şu Galatasaray arenada başbakanı ıslıkladılar, aslında çok ayıp ettiler. Bir ülkenin Başbakanına bu şekilde bir tavır çok ayıp. Başbakan o stadyum yapılsın diye uğraştı, didindi. Şimdi sen kalk bunu da kullanarak bir seçim şarkısı yaptır ve kullan çok ayıp. 

Diğer taraftan başbakan CHP’nin aday gösterdiği sanatçılara sanatçı müsvetteleri demesi üstelik Sebahat Akkiraz’ı çok methediyordu ama vekil adayı olunca sanatçı müsveddesi oldu. Bu şekilde bir üslup çok ayıp. Her iki tarafı da ayıplıyorum.

Benim dünya görüşüm hiçbir şablona uymaz. Ben olaylara objektif bakarım. Bir önce söylediklerini unutup başka şeyler söylüyorlar.

E. Koç: Erler demine eseri on dört yıllık eser. Biz de bunu albümünüzden yıllardır dinliyoruz. Çok da güzel okumuşsunuz diğer eserlerde olduğu gibi. Bu albümde de tasavvufi bir eser var. Şu bir gerçek ki, Selda Bağcan sol görüşlüdür, protest müzik yapar ama albümlerinde tasavvufi eserler koyuyorsunuz? Hiç eleştiri aldınız mı?

ALBÜMDE İLAHİ

S.Bağcan: Hiç eleştiri almadım. Tam tersine büyük bir kıvançla karşıladılar. Tasavvuf müziği kültürümüzün bir parçası zaten. Bizim kültürümüzde var o. O zaman bende bu topraklarda yaşadığıma göre bunları neden söylemiyim? Yani ben ön yargılarla yaklaşmam. Solcuyum da, ilahiler söylemeyeyim falan. Böyle bir şey asla olamaz. Öyle düşünürlerse çok yanlış düşünürler. Bana da böyle bir eleştiri gelmedi bugüne kadar. O nedenle ikinci bir tasavvuf musikisi çıkışlı bir beste bu. Mehmet Seren’in şiiri ve Mehmet Karakuş’un bestesiyle. Bir radyoda rastladım buna da. Onların söylediği şekliyle vuruldum diyebilirim. Ben her türlü radyoyu dinlerim. Muhafazakâr bir radyoda rastladım. İstersen isimde verebilirim. Dolunay FM. Sonra çocukları bulduk, ben de söylemek istiyorum. Onlarda verdiler bestelerini. Onlar kadar güzel söyleyebildim mi, bilemiyorum. Çünkü Mehmet Karakuş kendi bestesi ve kendi yorumuyla çok güzel söylemiş.

ABD’DE SELDA BAĞCAN MÜZİĞİ

E. Koç: Amerika’da bazı çizgi filmlerde sizin müziği kullanıyormuş?

S.Bağcan: Bir elektronik gaz firmasının playstation oyunlarında kullanılmış ince ince bir kar yağar adlı Mahzuni’nin ünlü bir türküsünü söylemiştim.70 yıllarda. Alt motiflerinde rock müziği olduğu için onu çaldılar. Bevery Hills dizisinde kullanıldı. Bütün bunlar benden habersiz yapıldı. Mahkemeye verdik.

E. Koç: İyi yapmışsınız.

DÜNYADAKİ 81 EFSANE KADIN SANATÇILARI ARASINDAYIM.

S.Bağcan: Bir müjdeli haber vereyim. 2008 yılında yapılan bir ankette ben dünyadaki 81 efsane kadın sanatçıdan biri çıkmışım.

E. Koç: Buna benzer birçok haber çıktı, gazetelerde.

Dinleyici: Sizin gibi geniş kitlesi olan bir sanatçı neden siyasette yer almıyor? Sizi toplumsal sorunlara karşı daha aktif olarak görmek istiyoruz.

S.Bağcan: Ben toplumsal sorunlarda ve kampanyalarda imza veriyorum. Ama birebir o eylemlere katılamıyorum. Hem sağlık sorunum var. Hem de, kendi albümlerimi hazırladığım Unkapanı’nda bir ofisim var. Şarkı sözleri yap, şarkı oku. Ayrıca Plak şirketi olduğumuz için başka sanatçılarla da ilgileniyoruz. Konserler de var. Hiçbir şekilde hiç vaktim yok. Başka sanatçılar gibi benim albümlerimi başka plak şirketi hazırlasa benim bu kadar yoğun işim olmaz. Bu dediklerinizi yapmak çok zor.

E. Koç: Konserleriniz var mı? En yakın konser ne zaman?

S.Bağcan: Bu cumartesi günü Zeytinburnu’nda bir miting yapılacak. Sanatçılarla birlikte bir gövde gösterisi olacak. Pazar Günü de İzmir- Bornova’da bir miting olacak. Orda bir konserimiz olacak.

E. Koç: Sizin açınızdan şu güzel, sizi hem CHP hem de  AK Parti konsere çağırıyorlar. Size bakış güzel.

BEN SİYASETİN DEĞİL, HALKIN SANATÇISIYIM

S.Bağcan: Tabii. Çok geniş bir kitlem var. Bu beni çok memnun ediyor. Tabi bu benim yaklaşımımdan da kaynaklanıyor. Ben bu konuda sektar davranmıyorum. Ben halkın sanatçısıyım. Repertuarını da dikkat ederseniz, albümlerimde Kürtçe müzik de var. Ben en geniş bir kitleye hitap etmek üzere bu yola çıktım, dolayısıyla yanlış yapmamaya özen göstererek istekleri cevaplamaya çalışıyorum.

E. Koç: Sevgili Selda Bağcan bu program yetmedi bize, farkında mısın?

S.Bağcan: Bu sene 40. albüm çıkacak. Gelirim yine.

E. Koç: Bu albüm bize emanet artık. İnanıyorum ki, bu programı dinledikten sonra gerçek sanatseverler, müzikseverler albümü müzik marketlerden temin edecektir. İlk radyo programını bizimle yapman bizi çok mutlu etti.

S.Bağcan: Ben Allah’a ısmarladık diyorum. Ekim – Kasım gibi tekrar geleceğim.

ALBÜME KATKI SAĞLAYIN

1971’den bu yana tam 40 yıl geçti. Selda Bağcan bu zaman zarfı içerisinde Türk Müziğine yüzlerce eser kazandırdı. Müzik hayatının 40. yılı olması münasebetiyle bu sene ikinci bir albüm çıkaracak. Albüm ismi 40 yılda 40 şarkı olacak. Müzik hayatı boyunca sevilen ve beğenilen 40 eserini bir albümde toplayacak olan sanatçı eser seçimleri için hayranlarının isteklerini değerlendirecek. Konuyla ilgili facebook’ta Selda Bağcan Resmi Sayfası http://www.facebook.com/seldabagcanresmisayfasi aracılığıyla albümde yer almasını istedikleri eserleri Selda Bağcan’a bildirebilecekler.