'Türk gençliğinin rol modeli Erdoğan olmalı'
'Yeni Türkiye' den kastedilen ne? Gençler “Yeni Türkiye” den neler bekliyorlar? Rol model olarak Erdoğan'ı mı alıyorlar?
Nursel Tozkoparan'ın röportajı
Tüm bu soruları, genç bir üniversite yöneticisi, kendi ifadesi ile Haliç Üniversitesi CEO mütevelli Heyeti Başkanı Av. Mansur Topcuoğlu’na sordum.
Detaylarını sohbetin içinde okuyacaksınız ama özeti şu ki; gençler yöneticilerinden kendilerinin farkına varılmalarını talep ediyorlar. Medyada, bürokraside, siyasette daha fazla söz sahibi olmak istiyorlar
“YENİ TÜRKİYE” CUMHURİYET KURULURKEN, DIŞLANMIŞ DİNDAR VE KÜRTLERİN SİSTEME DÂHİL OLMASIDIR
Genç bir mütevelli heyeti başkanı olarak “Yeni Türkiye’yi nasıl tanımlıyorsunuz?
Doğrusu Yeni Türkiye’den kendimi anlıyorum.“Yeni Türkiye” tanımının iki ayrı anlamı var. Türkiye’de 90 yıl önce cumhuriyet kurulurken kurucu unsur olamamış ve dışlanmış dindar ve Kürtlerin sisteme dâhil olması. Ve sistemin içerisinde hak ettikleri yeri aldıkları bir yeni kavram olarak algılayalım hukuki ve sosyolojik olarak.
Diğer anlamı?
İkincisi de geleceğe ilişkin projesi olarak algılıyorum. Dindar, laik, Kemalist, kim olursa olsun bu ülkede birlikte yaşamanın kodlarını oluşturabilecekleri bir yeni hukukun üstünlüğüne dayalı katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü ve tam demokrat bir ülkenin adına Yeni Türkiye diyorum ben.
Size göre eski Türkiye tamamen bitti mi?
Bence eski Türkiye hala devam ediyor. Yeni Türkiye’yi yeni kurmaya başladık.
ESKİ TÜRKİYEYİ HATIRLAMAK BİLE İSTEMİYORUM
“Eski Türkiye” neden eski?
Çok basit, değişimin gerisinde kaldı. Yeni Türkiye; dünyanın gittiği yere daha uygun bir söylem, daha uygun bir yaşama tarzı, daha uygun bir ekonomi, daha uygun bir demokratik ve hukuki haklarla bize uygun ve paralel götürüyor. Değişimle orantılı gitmeyene de eski diyoruz. Eski Türkiye’yi aslında hatırlamak bile istemiyorum.
Neden?
Çünkü eski Türkiye; herkesin ötekileştirildiği, inançlarından dolayı sorgulandığı, istediği okula gidemediği, insanların giyim kuşamına karışıldığı, ikna odalarının oluşturulduğu, sakalından küpesinden dolayı tanımlandığı, kuralsızlıkların hâkim olduğu ve devletin kuralsız bir şekilde vatandaşının nefes almasına izin vermediği bir yerdi.
Halkla, milletle devlet dediğimiz iktidar arasında bir makas oluşmuştu. Ak Parti’nin iktidara gelmesiyle bu makasın kapanarak milletin devletle barışmaya başladığını gördük
GENÇLER, BÜROKRASİDE, SİYASETTE ÖNLERİNİ KESEN ANLAYIŞI İSTEMİYORLAR
Siz daha çok gençlerle birliktesiniz, onları iyi tanıyorsunuz Peki gençlerin yeni Türkiye’ye bakış açısı nedir?
Bu ülkede genç yokmuş gibi davranan, sürekli dışlayan ve onları öteleyen bir anlayış vardı. Şu anda Sayın Cumhurbaşkanımızın söyleminde gençlere ilişkin çok ciddi, olumlu şeyler görüyoruz. Bazı yasal düzenlemeler görüyoruz. Seçme seçilme yaşını düzenlemesi gibi. Ancak hala bu ülkede gençlerin yeterince sisteme giremediğini, bürokraside, siyasette yer alamadığını bir genç olarak bunu yaptığım toplantılarda, konferanslarda çok açık bir şekilde görüyorum ve bu da gençlerin umudunu kırıyor. Yeni Türkiye eğer kurulacaksa ki buna doğru yola çıkıldı, bunu ancak gençlerle beraber kurabiliriz.
Peki, gençler ne talep ediyorlar?
Bir kere gençler yöneticilerinden kendilerinin farkına varılmalarını talep ediyorlar. Televizyonlarda, bürokraside ya da siyasette önlerini kesen anlayışı istemiyorlar. Bu konuda kısmen iyileştirmeler, olumlu adımlar görmekle birlikte bunun henüz yetersiz olduğunu, gençlere daha fazla şans tanınması gerektiğini, gençlerin bürokraside, siyasette, olabilecek her yerde yer almaları gerektiğini düşünüyorum.
Gençleri entegre etmeyi başaramazsak, yeni Türkiye’nin en büyük handikabının bu olabileceğini düşünüyorum.
Yine de gençler için yapılan düzenlemeleri yetersiz buluyorsunuz…
Kesinlikle… Gençlerin daha hızlı bir şekilde, daha fazla bir şekilde sisteme katılması lazım.
Seçme ve seçilme yaşı sizce düşürülmeli mi?
Kesinlikle… Şu anda bilgi çağında yaşıyoruz. Çocuklar artık 3-4 yaşında akıllı telefonlarla, tabletlerle dünyayla entegre olmaya başladılar.
SEÇME VE SEÇİLME YAŞI 18 OLMALI
Peki, sizce seçme ve seçilme yaşı kaç olmalı?
Bence 18 yaş olmalı. 18 yaşında seçebiliyorsun da neden 18 yaşında seçilemiyorsun. Geçen bir büyükşehir belediye başkanımız “tamam gençleri katalım ama daha zamanı değil” diye bir açıklama yaptı. Ne demek zamanı değil. Bu zaman ne zaman gelecek.
Sanırım gençlerin tecrübe, deneyim kazanmaları gerektiği için söylemiştir.
Elbet ama herkes tecrübesiz olarak başlıyor. Biz eğer bu gençlere bir yerlerde hata yapma, yanlış yapma fırsatı vermezsek bu yanlışları yapmalarına rağmen onlara özgüven kazandırmazsak biz bu ülkede bu gençleri nasıl yetiştireceğiz. Bana gençleri siyasete veya herhangi bir kuruma hazırlayan bir proje söyleyin. Dünya ile rekabet edebilecek genç oranımız çok önemli. Geçen çok önemli bir şey gördük. Yabancı bir ülkenin dışişleri bakanı 28 yaşındaydı. Bir yabancı ülkenin dışişleri bakanı 28 yaşında olabiliyor da bizde neden olmuyor. Sosyolojik olarak ailemizde doğar doğmaz bize verilen bir baskılamanın bence öteki adı bu. Biz” aman sen yapma, aman sen yanlış yaparsın” diyerek büyütüldük. Elbette ki yanlış yapacağız, bu gün kim yanlış yapmıyor ki. Bugün Amerika’nın başkanı yanlış yapmıyor mu?
Deneyimli yöneticilerimiz yanlış yapmıyorlar mı sanki….
Aynen. Bakın bu ülkede bir Gezi olayı yaşandı. Eğer siz gençlere yeterince katkı ortamı saylamazsanız o zaman maalesef düşünceleri kötü olan insanlara zemin hazırlamış olursunuz.
Bugün 20 yıl önceki jargonla, teknolojik dille gençlere hitap edemeyeceğinize göre 2002’deki dille de hitap edemezsiniz. Artık bizim gençlere 2014’ün Türkiye’siyle hitap etmemiz lazım.
İktidarın 2023 hedefleri var. Sizin de üniversite yönetimi olarak 2023 hedefleriniz var mı?
Sayın cumhurbaşkanımızın 2023, 2051, 2073 hedefleri var. Eğitim sektörü olarak 2023 hedefine gerekli insan kaynağını, Türkiye’nin hedeflerine ulaşabilmesi için gerekli ortamı, konjonktürü, teknolojiyi üretebilecek insanları hazırlayarak katkı sağlayabiliriz. Sadece bizim üniversitemizde 10 bine yakın öğrenci var. Diğer üniversiteleri düşündüğünüz zaman 2023 başta olmak üzere bütün hedeflere ulaşmanın yolu gençleri bu hedeflerle doğru orantılı eğitim stratejisinden geçer.
Var mı sizin de stratejiniz?
Bizim var fakat Türkiye’nin yok.
Bakın somut olarak size bir örnek vereyim; Dünyada bir genç çıkıyor bir Whatsapp yapıyor 19 milyar dolara satıyor. Bu çocuk neden Türkiyeli değil. Bakıyorsunuz bir Facebook çıkıyor dünyada milyarlarca değeri olan bir marka yaratıyor. Bir çocuk çıkıyor Twitter diye bir şey yapıyor kimisinin başına bela olan bir marka yaratıyor. Bunlardan çok sayabilirim. Bunlar neden acaba hep bizim dışımızdaki gençler.
GENÇLERE, RİSK ALIP CESUR OLABİLMEYİ ÖĞRETMEMİZ LAZIM
Neden bizim gençlerimizden dünya markası çıkmıyor…
Aynen… Bu nedenle hedeflerimizden bir tanesi, Türkiye’de Whatsapp’ın, Facebook’un ön göremediği şeyleri yapabilecek genler yetiştirmek Ama önce onlara öz güveni aşılamamız lazım. Doğru eğitim sistemini koymamız lazım. Risk alıp cesur olabilmeyi öğretmemiz lazım. Bakın dünyada artık bir fikir yaratıyorsunuz milyarlarca dolar para ediyor. Demek ki bizim eğitim sistemimiz de ona göre olmalı.
Peki, sizin gençler için hazırladığınız taslaklar ver mi?
Var ama maalesef biz bunu tek başımıza yapamıyoruz. Çünkü Türkiye’de YÖK var. Dolayısıyla YÖK’ün öğretim kurallarını belirlediği, hangi bölümlerin açılmasına karar verdiği bir ortam var.
DERSANELERİN EĞİTİME HİÇBİR KATKISI YOK
Türkiye’nin eğitim sisteminde çok hızlı değişimler yaşanıyor. Malum dershaneler kapanıyor. Dershane eğitimi gerekli mi sizce?
Asla değil… Dershanelerin eğitime hiçbir katkısının olmadığını, üniversite olarak gördük. Haliç Üniversitesi olarak kolej açtık. Eğitim sektöründe kolej açarak, anaokulu açarak, ilköğretim de açarak 4×4 eğitim vermek istiyoruz. Şu an biliyorsunuz 3×4 var. Biz buna bir de anaokulu ekleyerek anaokulundan aldığımız öğrenciyi üniversiteden mezun etmek istiyoruz. Bu proje kapsamında ilk kolejimizi İstanbul Yeşilköy’de açtık.
Yani çocuğu evinden alıyorsunuz, iş hayatına atılana kadar bütün eğitimini sağlıyorsunuz… .
Aynen öyle. Bu bizim hayalimiz gerçekten. Biliyorsunuz Ortadoğu’da ciddi bir zenginlik var. Peki bu paralar nerede? Londra’da, Amerika’da. Peki, ama niye bize gelmiyor diyoruz? Bizim Arapça bilen kaç insanımız var? Mesela biz Haliç Üniversitesi’nde İngilizcenin yanında Arapça da eğitim vereceğiz. Böylece dünyanın reel politiğine uygun olarak dünyayla ilişki kurabilecek insanlar yetiştirmeyi planlıyoruz.
BU SENE, CEMAATİN ÜNİVERSİTELERİNDEN CİDDİ YATAY GEÇİŞ TALEPLERİ ALDIK
Peki, Cemaatin okullarından yatay geçişler oldu mu?
Bu sene cemaatin okulları denilebilecek üniversitelerden çok ciddi yatay geçiş talepleri aldık. Tabii ki bunların hepsini kontenjanlarımız ölçüsünde, elimizden geldiğince karşıladık. Çünkü Türkiye’de oluşan bu kargaşa içerisinde çocuklar ve veliler gerçekten geleceklerini daha güvenli, iyi yerlere, güvenli limanlara götürmeye çalışıyorlar.
O zaman cemaat okullarında ciddi bir boşalma oldu…
Evet. Sadece üniversitelerde değil. Lise ve kolej seviyesinde de ciddi bir şekilde başka liselere, eğitim camiasındaki başka kolejlere de cemaat kolejlerinden kaçış olduğunu gördük. Bence cemaat, bu kadar kitlesel bir tepkinin oluşmasını iyi analiz etmeleri gerekir.
GENÇLERİ SADECE POPÇU, TOPÇU OLURSAN BAŞARILI OLURSUNDAN ÇIKARTMAMIZ LAZIM
İdealist, hayalleri olan birisisiniz, gelecekle ilgili en büyük hedefininiz ne?
Benim en büyük hedefim; yeni Türkiye’de gençlerin rolünün iyi tanımlanması noktasında katkı sağlamak ve bunu zaten yapıyorum. Aslında bu sadece benim değil, ülkemizin hedefi olmalı. Bütün gençlerimizin önüne rol modeller koymalıyız. Gençleri sadece şarkıcı, topçu ya da popçu olursan başarılı olursundan çıkartmamız lazım. Onları bir Whatsapp bir Facebook bir Twitter bir Youtube’u keşfetmeye giden yolda desteklememiz lazım.
Kendinizi rol model olarak görüyor musunuz?
Sanırım gençler beni görüyor. Çok genç denilecek bir yaşta birçok başarıya imza attım. Nasıl yaptım derseniz; önce hayal ettim.Sonra, dünyadaki diğer insanlardan farklı düşünmeye çalıştım. Farklı bir şey yakaladıysam onu fırsata çevirdim. Üçüncüsü risk aldım ve cesur oldum. Dördüncüsü değişimi takip ettim. Beşincisi sadece konuşarak, söylemle yapmadım aynı zamanda donanımımla bu söylediklerimi eyleme geçirecek alt yapıyı kurdum.
Hayal kurabilirsiniz ama hiç donanımınız yoksa bunu nasıl gerçekleştireceksiniz.
GENÇLERE GÖSTERİLECEK EN İYİ ROL MODEL TAYYİP ERDOĞANDIR
Gençlere, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ı rol model olarak gösteriyor musunuz?
Gösterilecek en iyi örnek…1990’larda Tayyip Erdoğan Belediye başkanıydı. Yasakların olduğu bir dönemdi. Ama ne oldu? Recep Tayyip Erdoğan 90’lı yıllarda 2000’li yılları hayal ederek hedef koydu. Bu toplumu iyi tanıyordu. Sosyolojik olarak bu toplumun nereye gideceğini gördü ve hayal kurduktan sonra risk aldı. Gitti parti kurdu. Ve partiyi kurduktan sonra son 12 yıl içinde de Türkiye’ye her alanda da ciddi gelişmeler kaydettirdi. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; bugün gençler görevlere talip olma noktasında daha cesur bir noktadalarsa bunu Tayyip Erdoğan’a borçlular. Bu bir hakkın teslimidir. Bugün ben de bu koltukta oturabiliyorsam Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin yaşadığı gelişme ve değişimin bize kattığı özgüven ve güç sayesindedir. Ben kendi adıma şükranlarımı sunuyorum. Bu asla yalakalık değildir.
YENİ TÜRKİYENİN KURULABİLMESİ İÇİN BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞART
Siz aynı zamanda hukukçusunuz. Başkanlık sistemi ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Yeni Türkiye ile başkanlık sistemi örtüşüyor mu?
Bırakın örtüşmeyi yeni Türkiye’nin bence tam olarak kurulabilmesi için başkanlık sistemi şart. Başkanlık sistemi olmadan zaten yeni Türkiye olamaz.
Toplumun bir kısmı; başkanlık sistemi ile diktatörlüğün geleceğini düşünüyor. Bu düşüncede olanlara ne söylemek istersiniz?
Türkiye’ye başkanlık sistemi gelirse ne olur biliyor musunuz? Türkiye’nin en muzdarip olduğu konulardan olan koalisyonlar biter. Kim gelirse gelsin % 51’le gelecek. İkincisi Türkiye’nin gelişmesine engel olan bürokratik vesayetler başkanlık sistemiyle biter. Birlikte yaşam koşulları ancak başkanlık sistemiyle mümkün olabilir. Herkesin birbirine saygı duyduğu bir hukuk üstünlüğü ancak başkanlık sistemiyle mümkün olabilir
-
aydın temel 10 yıl önce Şikayet Etkindar ve pireiçin yorgan yakan. ve yaş kuru herşeyi içiçe katan zalim biri olmak isteyen herkes örnek alabilir.birBeğen
-
Mehmet ünsal 10 yıl önce Şikayet EtNeden?. Peygamber efendimiz s.a.v. dururken neden Erdoğan olmalı yada kim olursa. (Erdoğan' a oy verdim ama bu onu benim gözümde vazgeçilemez yapmaz. İnsandır beşerde şaşar da). Kaç kişi çocuğuna peygamber ahlakı edin diyor? Kaç kişi Peygamberin soyundan gelenler değil onun yolundan gidenler cennete gidecek diyor? Kaç kişi günde kaç tane hadis öğretiyor. Fazla şişirmek iyi değil bir iğneye bakar. Not: Gülenciler bile tapar gibi Gülen' e sarılmış gidiyor analarını babalarını bile siliyorlar. Bırakın bu işleri O' nda güzel bir örnek vardır bu sözü unutmayın yeter... Allah çoluğumuzu çocuğumuzu peygamber ahlakıyla ahlaklandırsın inşallah...Beğen Toplam 7 beğeni
-
osman öztürk 10 yıl önce Şikayet EtDinin olmadığı yerde hiçbir şey yoktur; yokluk bile yok… Şiir ve san’atsa hiç yok. Necip Fazıl Kısakürek !. Osmanlı Cihan Devleti Üç Kıta Yedi Denize din iman gücü ile hükmetmiş ve yönetmiş. Ey gönül! Başkasından yardım ve dostluk umarak yaşama,düşmandan da korkma! Devlet ve saltanat ancak ALLAH(c.c.)’ın verdiğidir. Yavuz Sultan Selim Han !Beğen