Türkiye'de sosyal medya gençleri nasıl etkiliyor
Gazeteci Müjdat Gökçe sosyal medya uzmanı Uğur Özcan'la Türkiye'deki sosyal medya etkisini konuştu.
Gazeteci Müjdat Gökçe sosyal medya uzmanı Uğur Özcan'la Türkiye'deki sosyal medya etkisini konuştu.
Türkiye’de gençler sosyal medyayı neden ve hangi amaç için kullanıyor?
Günümüz de yaşanan bir teknoloji devriminden bahsetmemiz gerekiyor. Bugün 40’lı yaşlarda olan anne–babalar siyah-beyaz televizyonlardan renkli televizyona geçiş dönemine şahitlik ettiler. Lambalı radyolardan dijital platformlarda tematik yayın yapan radyolara geçiş, çağrı cihazlarından akıllı telefonlara geçiş yine bu yaş grubundaki anne – babaların şahitlik ettiği geçişlerdir. Son yıllarda ise teknolojide ve sosyal medya mecralarında adeta bir devrim yaşanıyor. 90’lı yıllarda telsizlerle sosyalleşmeye çalışan günümüzün anne – babaları yaşanan bu devrime ayak uydurmaya çalışıyor. Gençler için ise durum farklı, bugün 20’li yaşlarda olan gençler için akıllı telefonlar sıradan, sosyal medya mecraları ise günlük hayatın adeta bir parçası… Hal böyle olunca, kimi ebeveynler gençlerin sosyal medya mecra kullanımlarını teşvik ederken kimi ebeveynler ise daha yasakçı bir tavır ile bu duruma yaklaşıyor. Ancak, her iki halde de gençler bu mecraları kullanıyorlar. Çünkü, bu durum günümüz için oldukça sıradan ve hayatın bir parçası…
Evet gençlerin, hayatın bir parçası olarak gördükleri sosyal medya mecralarını kullanımlarını; kendini ifade etme ve daha geniş kitlelere ulaşabilme arzusu olarak da görüyorum. Sosyal medya mecraları benzer arkadaş grupları içinde bir sosyalleşme aracı olmakla birlikte aynı zaman da özellikle doğru kullanımlarda bir fırsatlar dünyası da sunuyor. Hayatın gerisinde kalmama, yeni trendleri takip edebilme güdüsü de gençlerin yoğun sosyal medya kullanımlarını tetikleyen unsurlar arasında.
Sosyal medya mecralarının tanıdığı özgürlük alanından da bahsetmek gerekiyor. Bu özgürlük alanı gençleri cezp ediyor. Açık ve özgür bir alandan bahsediyoruz. Ailelerinde, okullarında yani çevrelerinde tanınan özgürlük alanından çok daha geniş bir özgürlük alanı burası doğal olarak.
Sosyal medyada kullanım şeklini ve davranışları neler belirliyor?
Gençlerin aileden gelen eğilimleri yâda sonradan edindikleri çevre sosyal medya alışkanlıklarını doğrudan etkiliyor. Bunun yanında kişisel eğilimlerini en rahat biçimde gösterdikleri yer sosyal medya oluyor.
Yani hayatı yaşama biçimleri, bakış açıları, tercihleri, alışkanlıkları, sonradan kazandıkları tecrübe ve kazanımları ve buna benzer tüm faktörler sosyal medyayı kullanım şeklini ve oradaki davranışları etkiliyor.
Gençlerin sosyal medyayı kullanım alışkanlıkları nasıl?
Yapılan bir araştırmaya göre gençlerin sosyal medyayı kullanım sıklıkları, süreleri ve zamanları, bu mecrayla çok yakın ilişki içinde olduklarının gösteriyor.
Bu araştırmaya göre gençlerin yüzde 86'sı sosyal medyaya günde en az bir kez, yüzde 72'si ise her gün birkaç kez bağlanıyor. Her 3 gençten biri sosyal medyada günde en az 3 saat geçiriyor.
Gençlerin en çok kullandığı sosyal medya mecrası ise yüzde 89 ile Facebook. Bunu Youtube ve Instagram gibi görsel paylaşım siteleri takip ediyor.
Twitter da popüler bir mecra olarak sosyal medyada yerini alıyor. Gençlerin yüzde 45'i bu siteyi kullanıyor. Öğrencilerin yüzde 56'sı, çalışanların yüzde 47'si, yükseköğretim mezunlarının yüzde 49'u buradan paylaşımda bulunuyor.
Sosyal medyanın gençler üzerindeki etkisi nedir?
Sosyal medya etkili ve bilinçli kullanıldığında olumlu, bilinçsiz kullanıldığında da olumsuz sonuçlar verebiliyor.
Özellikle doğru kullanıldığında soysal medya;
Bu mecraların tanıdığı açık ve özgür alan sayesinde gençlerin kendilerini daha fazla ifade etmelerine olanak verir. Hayata dair tüm ilgi alanları yani benzer gruptaki insanlarla aynı mecrada sosyalleşir ve ufkunu açabilir. Hayatın en değerli materyali olan bilgiye doğru ve hızlı şekilde ulaşabilir. Kariyer planlamasını bu mecralar üzerinden gerçekleştirebilir.
Yanlış kullanımında ise;
Sosyal medya mecralarının yoğun kullanımı; zaman kaybına ve bağımlılığa yol açıyor. Eğitim ve öğretiminin aksamasına ve dolayısı ile başarısızlığına sebebiyet veriyor. Ayrıca, takip edilebilecek veya dahil olunabilecek yanlış gruplar ve topluluklar; Nefret ve şiddet eğilimlerini artırıyor, ahlaki çöküntüye ve kişilik bozukluklara yol açıyor.
Gençleri sosyal medyanın zararlarından nasıl koruyabiliriz?
Sosyal medya kullanımını, teknolojinin getirdiği yeniliklere kontrol altına almak, kısıtlamak ya da engel olmak artık mümkün görünmüyor. Ancak çocukların ve gençlerin iyi ve doğru bir sosyal medya takipçisi olmaları için ailelerin çocuklara insanca yaşamayı ve paylaşmayı öğretmeleri gerekiyor. Gençleri, sosyal medyada daha az vakit geçirecekleri ve özellikle birlikte yapacakcakları etkinliklere dâhil etmeleri önemli. Ayrıca, özellikle 10 – 16 yaş grubu çocuklarımızın sosyal medya kullanımlarını dikkatle takip etmemiz ve kontrol altında tutmamız gerekiyor. Bu noktada karşımıza benim ‘Eski İnsan – Yeni Medya’ diye adlandırdığım sorun ortaya çıkıyor. Aileler Facebook gibi popülaritesi yüksek olan mecraları biliyor ve elbette çocuklarının bu alandaki paylaşımlarını kontrol ediyorlardır. Ancak, gün geçmiyor ki yeni bir sosyal medya mecrası trend olmasın. O halde, özellikle bahsettiğim yaş grubundaki gençlerin bu alanlardaki kullanımları bir şekilde kontrol altında tutulmalı.
Eğitim kısmında ise devletin özellikle okullar kanalıyla bu alanın doğru kullanılmasına yönelik eğitimlerin sıklaştırılması ve sosyal medya kullanma alışkanlığının görmezden gelinmemesi gerekiyor. Bu konuda gençlere çok ciddi anlamda eğitim verilmeli, olası tehlikelerin belirtilmesi gerekmektedir. Yasağın çekiciliği yerine ‘bilinçli kontrol’ uygulaması daha çok sonuç verecektir.