Aliya ve Erdoğan'ın hayaliydi gerçek oldu
Rahmetli Aliya İzzetbegoviç'in ölmeden önceki en büyük arzusu Boşnak ve Türk halkı arasında eğitimle ilgili bir etkileşmeyi sağlama hayali Başbakan Erdoğan'ın da yoğun çabaları ile gerçek oldu. İşte Bosna ile kurulan eğitim köprüsünün hikayesi:
Nursel Tozkoparan'ın röportajı
Her insanın ölmeden önce görmek istediği yerler vardır. Saraybosna'nın da benim için böyle bir önemi vardı. Katliamlarla, acılarla dolu Boşnak halkıyla tarihi, kültürel bağlarımızı bizzat yerinde görmek, o manevi havayı koklamak istedim yıllarca…
Geçen hafta Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nden davet alınca hiç düşünmedim, gittim. Tabi bu arada yöneticilerimin hakkını da vermem gerekiyor, yeni yayın dönemi ve yoğunluğu olmasına rağmen bir engele takılmadım.
Gider gitmez kendimi bir Osmanlı çarşısı olan Başçarşıya attım. Saatlerce taşlı sokaklarda dolaşarak kendimi tarihin derinliklerinde buldum… Çarşı etrafındaki önemli yapılar arasında Gazi Hüsrev Bey Cami, Morica Han, Saat Kulesi, Ferhadiye Caddesi ve Bursa Bezisten yer alıyor. Yorgunluğumu Başçarşı girişinde Saraybosna'nın en önemli simgelerinden biri olan Sebile karşı Boşnak kahvemi yudumlayarak attım. Bu arada Türk öğrencilerle sohbet imkânı da buldum. Derken Üniversite Rektörü Prof. Dr. Özer Çınar ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Kocayusufoğlu ile buluşma zamanımız geldi. Akşam yemeğini Saraybosna'nın kendine has mutfağından oluşan bir restoranda yedik. Tabiri caizse hem yedik hem sohbet ettik.
Sohbetimize Saraybosna'nın bugünkü durumundan başladık. En çok şikâyet edilen de mevcut kaotik yönetim şekli elbette… Ve söz Uluslararası Saraybosna Üniversitesinin kuruluşuna geldi.
Rahmetli Aliya İzzetbegoviç'in ölmeden önceki en büyük arzusu Boşnak ve Türk halkı arasında eğitimle ilgili bir etkileşmeyi sağlamakmış. İşte bu Üniversite de Sayın Başbakanımız Tayyip Erdoğan'ın büyük desteğiyle de bu ihtiyacı karşılamak için kurulmuş. Yurt dışında ve Avrupanın göbeğinde olması sizi ürkütmesin. Bilakis bu üniversite de okumak İngiltere ve ABD'den hatta Türkiyedeki okullardan dahi daha ucuz… Üstelik %100 ingilizce eğitim… Detayları, okuduğunuzda sohbetin içerisinde bulacaksınız.
HIRVAT, SIRP, BOŞNAK HALKININ BİRBİRİ İLE İLETİŞİMİ MİNİMUM SEVİYEDE
- Şu anda Bosna Hersek'teki nüfus dağılımı nasıl?
- Bosna Hersek'te yaklaşık yüzde 50'ye yakın Boşnak, %30 Sırp, %20'de Hırvat bulunmaktadır.
- En son nüfus sayımı 1991'de yapıldı. Dolayısıyla bu rakamlar spekülatif rakamlar. Bunu da en net bilecek kurumlar belli,ABD büyükelçiliği. Onlar da net söyleyemiyorlar.
- Neden?
- Çünkü savaşta şehit olanlar var, ülkeyi terk edip tekrar geri gelenler var. Bir de askerlik bizim gibi zorunlu değil, paralı. Öğretim çağındaki öğrenci geliyor onu rahat tespit edebiliyorsunuz ama askere gideni tespit edemiyorsunuz. Bizdeki gibi olsa askere giden insan belli, öğrenci belli, kaçak ancak %2-%3 olur. Ama burada o oran çok fazla.
- Bosna Hersek denince ister istemez insanın aklına savaş yılları ve yaşanan acılar geliyor. Hala o acıların izleri duruyor mu? İnsanlar o travmayı atlatabildiler mi?
- Zaman önemli derecede tedavi etmiştir ama yine de o acılar, özellikle Srebrenitza katliamının acısı birçok insan da hala yaşanmakta.
- Hırvat, Sırp ve Boşnak halkının birbiri ile diyaloğu nasıl?
- Bu üç topluluğun birbiri ile olan iletişimi, savaşın verdiği acılardan dolayı minimum seviyede, birbirinlerine güvenleri hala oluşmadı. Zaten bunun da oluşmaması gayet normal.
BOSNA HERSEK'TE BEŞ CUMHURBAŞKANI BULUNMAKTA
- Peki, üç farklı topluluğun yaşadığı bu topraklardaki yönetim sistemi nasıl?
- Çok karmaşık bir sistemden, yönetimden ve hükümet sisteminden oluşuyor. Buradaki yönetimde özerk bir Sırp Cumhuriyeti var, bu yaklaşık toprakların %50'sine yakınını kaplıyor. Diğeri de Federal Bosna Hersek'i oluşturuyor. Bosna Hersek Federal bölgesi içerisinde de 10 kanton bölge var. Her bir kanton kendisi yerel hükümete bağlı, her birinin 10 bakanı olsa toplam 100 bakan olur. 13 tane başbakan var, 5 cumhurbaşkanı var.
- Bu beş Cumhurbaşkanı kim? Seçilmiş Cumhurbaşkanları mı?
- Boşnak, Sırp, Hırvat olmak üzere 3 tanesi seçilmiş Cumhurbaşkanı bulunmakta. İki tane de atanmış Cumhurbaşkanı var. Yüksek temsilciler meclisinin atadığı savaş zamanında Avusturya büyükelçisi olan bir şahıs var bir de yaklaşık bir buçuk yıl önce Avrupa Birliğinin atadığı Cumhurbaşkanı bulunmakta.
AVRUPA BİRLİĞİ, HİÇBİR YERDE OLMAYAN KAOTİK BİR SİSTEMİ BURADA UYGULUYOR
- Bu sistemin bir adı var mı?
- Aslında bu sistemin bir adı yok. Burası bir pilot bölge olarak kullanılıyor. Avrupa Birliği, hiç bir yerde uygulanmayan kaotik bir sistemi burada uygulamaya çalışıyor, bu da inanılmaz derece karışıklık yaratıyor.
- Şu andaki durum nedir?
- Şu anda hükümetle aralarında bir anlaşmazlık çıktı, hükümet tekrar düştü ve yeni bir koalisyon oluşturuluyor. Burada tek başına hükümet yok. Mecburi koalisyon olmak zorunda. Mecburi koalisyonda da adam diyor ki, senin içişleri bakanı kendi yandaşlarına hizmet ediyor ya da o bakanın saçını kaşını beğenmedim deyip koalisyonu bozup, başka insanlarla anlaşıyorlar. Dolayısıyla burada bakanların değişimi günübirlik olabiliyor.
- 17 YILDIR BARIŞ ANLAŞMASINA GÖRE DEVLET YÖNETİLİYOR
- Bu sistem nasıl oluştu?
- Bu sistem, aslında bir barış anlaşması olan Dayton anlaşmasıyla gelen bir sistem. O anda geçici olarak insanları masa etrafında toplayan bir anlaşma. 1995'den sonra hala bir yönetimin kurulamadı. Yaklaşık 17 yıl olmuş ve 17 yıldır bir barış anlaşmasına göre devlet yönetiliyor.
- Aslında bu barış anlaşmasından sonra oturulup bir yönetim şekli ortaya çıkarılması gerekmez miydi?
- Kesinlikle… Şu anda bir yönetim şekli yok maalesef, bir nevi yamalı bohça şeklinde orasını düzeltelim burasını düzeltelim derken dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir sistem haline geldi. Mesela bir Kantonda bir bölüm açmanız, program açmanız eğitim bakanıyla oluyor, burada YÖK yok. Mevcut Milli Eğitim Bakanı ile işlerinizi ayarlıyorsunuz, yazışmalarınızı yapıyorsunuz, bir bakıyorsunuzki milli eğitim bakanı düştü. Yeni bakan geliyor, yeni ekip kuruyor, yeni bürokratlar geliyor tekrardan tüm işlemleri yapmak zorunda kalıyorsunuz.
- BU KAOTİK YAŞAMDAN EN MUTLU OLAN SIRP CUMHURİYETİ
- Bir kısım, Dayton anlaşmasından dolayı Aliya İzzetbegoviç'i eleştirdi? Siz ne düşünüyorsunuz?
- O dönemde Amerika'nın Avrupa'nın baskısı vardı. İzzetbegoviç kendisi de kişisel olarak bu anlaşmadan tatmin olmamış olabilir ama o şartlar altında yapılabilecek en iyi anlaşmaydı. Ama İzzetbegoviç'ten sonra yani bu anlaşma yapıldıktan sonra kesinlikle batılı devletlerin bu anlaşmayı bir yönetim şekline dönüştürmesi gerekirdi. Sırp Cumhuriyeti o dönemde anlaşmayı imzaladığında çok mutlu olmadı ama şu andaki kaotik yaşamdan en mutlu olan Sırp Cumhuriyeti.
- Neden?
- Çünkü onlarda kantonlar yok. Sırp Cumhuriyeti özerk bir yapıya sahip, tek başbakanı var, sadece Cumhuriyetin bakanları var, Saraybosna da olduğu gibi 100 tane bakan yok. Ne yazıkki Avrupa birliği üyesi oluncaya kadar Bosna Hersek'te bu karmaşık durum devam edecek.
- TÜRK İŞ ADAMLARI, YATIRIMLARINA İNATLA DEVAM EDİYOR
- Bu kaotik yönetim, Türkiye'deki yatırımcıları, iş adamlarını etkiliyor mu?
- Türkiye'deki iş adamları buraya gelmek için en fazla gayret sarf eden milletlerden bir tanesi. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Şişecam gibi büyük bir kuruluş burada Zenitza'da iş yapıyor. Buna benzer birçok şirket var. Ama yeterli değil.
- Neden yeterli değil?
- Şu anda ticaret hacmimiz 350 milyon dolar. Baktığınızda Türkiye'nin ticaret hacmi 350 milyar dolar. Yani binde biri. Geçen gün Pakistan büyükelçisiyle beraberdik bana ”Türklerin, tüm bu olumsuzluklara rağmen Bosna Hersek'te ticaret konusunda yapmış olduğu bu inatçılığa hayranım. Hakikaten siz ne yapıp yapıp bir yolunu bulup burada tutunmaya çalışıyorsunuz” dedi. Bu çok doğru, hakikaten bir şekilde yatırımlar yapılıyor.
- Bu yatırımlar kar amaçlı olmaktan çok, gönüllü yatırımlar olmalı…
- Hakikaten gönül gözüyle geliniyor, tabii ki ticarette var ama normal şartlarda bu gönül gözü olmasa buraya bu ısrarla ve inatçı bir şekilde gelinmez. Mesela Makedonya, Üsküp buralar daha istikrarlı yönetimler. Buralar da Türk yatırımcıların çok ilgisini çekmiştir ama Bosna Hersek'e olan ilgi her zaman daha fazla.
- Ama yine de iş adamlarına seslenelim yatırımlarında inatçı olsunlar…
- Kesinlikle. İnatçılığını sürdürmeye devam etsinler. Geçen Başbakan'ımızın ziyaretinde Enerji Bakanımız Taner Yıldır ile bir görüşmem oldu. Ben çevre mühendisi olduğum ve su kaynaklarıyla da ilgilendiğim için bana”Hocam, Başbakanımızın talimatıyla kasım ayında geleceğiz, hidroelektrik santralleri için özel bir fizibilite çalışması yapacağız. Türkiye burada özellikle bu kaynakların yatırıma dönüştürülmesi hususunda çalışacak”dedi. Biliyorsunuz Türkiye'de son yıllarda özellikle Orman ve Köy İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun desteğiyle özel sektör çok baraj yaptı. Şu anda Türkiye'de hemen hemen baraj yapılabilecek nehir kalmadı. Bundan dolayı Türkiye'de bir tecrübe oluştu. Özel sektörün hidroelektrik santrallerinde olan tecrübesini Başbakanımız Enerji Bakanımızın da çalışmasıyla burada yatırıma dönüştürmeye çalışacak. Hükümet bu konuda çok özel çaba sarf ediyor.
- KUTSAL TOPRAKLARDAN SONRA EN ÇOK ZİYARET EDİLEN YER BOSNA HERSEK
- İş adamlarının yatırım inatçılığının yanında son yıllarda, öğrenciler de Saraybosna'ya rağbet gösteriyorlar. Öğrencilerin burayı tercih etmesinin nedeni nedir?
- Öğrencilerin tercih etmelerinin en büyük sebeplerinden bir tanesi tarihsel bağlar. Bosna Hersek'in neticede çok uzun yıllar Osmanlı toprağı olması sonucunda öyle bir gönül bağı oluşmuş ki, tek taraflı değil karşılıklı olarak özellikle 1980'li yıllardan beri Rahmetli Turgut Özal'ın girişimleriyle hem Orta Asya hem Balkanlarda bu bağlar yeniden canlandı. Sayın Başbakan'ımız da bu hususta son 10 yılda özel bir çaba sarf ediyor. Bu özellikle turizmi geliştirdi. Benim Türk Hava Yollarından aldığım bilgiye göre Kutsal topraklardan sonra yurt dışında en çok ziyaret edilen yer Bosna Hersek.
- AVRUPA'DASINIZ AMA KENDİNİZİ KENDİ ÜLKENİZDE GİBİ HİSSEDİYORSUNUZ
- Kısaca özetlemek istersek buraların tercih edilmesinin nedeni birincisi tarihsel yakınlık, ikincisi yabancısınız ama Avrupa'da kendinizi kendi ülkenizde gibi hissediyorsunuz, keza ortak yemek kültürüne sahibiz. Üçüncüsü dini açıdan aynı düşünceye sahipsiniz, dördüncüsü yabancı dil. Burada özellikle Türklerin gelmiş olduğu üniversiteler vakıf üniversiteleri ve bunlar da İngilizce eğitim yapıyor. Beşincisi de gençler için vizyon önemli, yurtdışında okumanın kendi bakış açılarını genişlettiklerinin farkındalar. Ve bundan da yararlanmak için Bosna Hersek'i tercih ediyorlar.
- ÜNİVERSİTE MALİYETİ ABD, İNGİLTERE HATTA TÜRKİYE'DEN DAHA UCUZ
- Üniversite maliyeti, Amerika ve İngiltere'ye göre nasıl?
- Üniversite maliyeti İngiltere ve ABD'den ucuz hatta Türkiye'den daha ucuz. Burada sadece eğitim faaliyeti ucuz değil yaşamsal faaliyet de ucuz. Mesela üniversitede 125 Euro'ya sabah kahvaltısını dâhil bir ay yurtta kalabiliyor. Siz bunu başka bir yerde kesinlikle yapamazsınız.
- Bir öğrenci Saraybosna'ya geldiğinde yaşam giderleri için aylık ortalama ne kadar paraya ihtiyacı var?
- Yurtta kaldığını düşünürsek 500-600 TL'ye yiyecek ve kalacağını sağlayabilir.
- Sanırım buraya ilk gelenler Türkiye'deki başörtüsü yasağından dolayı mağdur olan öğrencilerdi.
- Başörtüsü sorunu çözülünceye kadar %70'e yakın öğrencilerimiz bayan %30 erkekti. Şu anda ise tam tersine döndü. Aslında bayanlar daha az tercih ediyor değil aileler çocuklarını Türkiye'de okutmak istiyor, sonuçta aileler kız çocuklarına karşı ekstra korumacı oluyorlar.
- Burada kaç tane üniversite var?
- Burada 8 tane devlet üniversitesi var, 20'ye yakın özel üniversite var ama sayıyı tam net bilmiyorum. Ortalama 30'a yakın üniversite var.
- Bunlardan kaç tanesi Türkiye bağlantılı?
- Burada şu anda Türkiye bağlantılı 2 üniversite var. Bir tanesi bizim üniversitemiz Uluslararası Saraybosna Üniversitesi diğeri de Uluslararası Burç Üniversitesi.
- ALİYA İZZETBEGOVİÇ EĞİTİMLE İLGİLİ TÜRKİYE İLE BİR ETKİLEŞİM OLMASINI ARZU EDİYORDU
- Sizin rektörü olduğunuz Uluslararası Saraybosna Üniversitesi'nin ilk kuruluşu nasıl oldu? Savaştan sonra buraya Türkiye'den büyük bir ilgi oldu. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç eğitimle ilgili Türkiye ile bir etkileşme olmasını çok arzu ediyordu. Hatta ölümüne yakın dönemde 2002 de bizzat Başbakanımız Tayyip Erdoğan'la bu konuyu konuşmuştu. Bizim üniversitemiz de bu talebi karşılamak için ilk kurulan üniversitelerden biridir.
- ULUSLARARASI SARAYBOSNA ÜNİVERSİTESİ BAŞBAKANIN DESTEK VERDİĞİ ÜNİVERSİTEDİR
- O zaman Sayın Tayyip Erdoğan'ın kurulmasını istediği, destek verdiği üniversite diyebilir miyiz?
- Kuruluş olarak diyebiliriz. Sedef Vakfı'nın burada bir üniversite kurmasını istediğini diyebiliriz. Sayın Başbakanımızın hakikaten bu hususta önemli derecede desteği olmuştur.
- Sedef Vakfı'nın bir açılımı var mıdır?
- Sedef Vakfı aslında İngilizce isminin ilk harflerinden oluşuyor yani ‘Saraybosna Eğitimi Geliştirme Vakfı.' Burada 2003 yılında kurulmuş. Çoğu müteşebbis Türkiye'de ama Boşnak vakfı olduğu için Boşnak üyeleri de var. Fakat maddi olarak destek genelde Türk üyelerden geliyor. 2003 yılında vakıf kurulduktan sonra 2004 yılında da üniversiteyi kurdular.
- ÜNİVERSİTENİN TÜRKİYE'DE DENKLİĞİ VAR
- Üniversitenizin Türkiye ile denkliği var mı?
- Üniversitemizin Türkiye'de denkliği var hatta denkliğinin de ötesinde YÖK'ün bizzat kitapçığında yer alıyor. Bizim Türkiye'den gelen öğrencilerimiz kontenjanlarımızı ÖSYM kılavuzundan inceleyerek tercih edip geliyorlar. Üniversitemizin yaklaşık 850-900'ü bu şekilde Türkiye'den geliyor.
- Diğer öğrencileriniz buralı mı?
- Diğerlerinin yaklaşık %30'u Boşnak, geri kalan %10'a yakını da 40'a yakın diğer ülkelerden geliyor. Yaklaşık 10'a yakın Afrika ülkesinden öğrencimiz var. Tabii bunların sayıları şu an bizim arzu ettiğimiz sayıda değil. Brezilya'dan Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden, balkan ülkelerinden, Çin'den, Endonezya'dan, Filistin'den öğrencilerimiz var.
- ÜNİVERSİTE DE EĞİTİM %100 İNGİLİZCE
- Üniversite'deki eğitim İngilizce mi?
- Evet. Üniversitedeki eğitim %100 İngilizce. Bu hususta gayet de iddialıyız. Çok iyi İngilizce hazırlık okulumuz var. Konuşmaya yönelik eğitim veriyoruz. Hocalarımızın 27'si yabancı 3'ü Türk. Konuşmaya yönelik olduğu için öğrenci katılımı çok fazla. O nedenle öğrenci, hazırlığı bitirdiğinde sorunu halletmiş oluyor. Türkiye'deki İngilizce hazırlık, dinlemeye yönelik olduğu için biraz pasif oluyor, bizimki aktif öğrenci katılımına yönelik bir İngilizce.
- Hangi bölümler var?
- Burada 3 tane fakültemiz, 14 tane bölümümüz bulunmakta. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültemiz. Bu Fakültemizde; Mimarlık, Bilgisayar, Elektrik Elektronik, Makine Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği ve Bio Mühendislik, Genetik bölümlerimiz bulunmakta. İktisat ve İdari Bilimler Fakültesinde ise; İşletme, İktisat, Uluslararası İlişkiler bölümümüz bulunmakta. Güzel Sanatlar ve Sosyal Bilimler Fakültemizde de; Psikoloji, Siyasal Bilimler, kültür çalışmaları dediğimiz Türkiye'de fazla muadili olmayan Kültür Çalışması ve İletişim bulunmakta. İletişim bölümümüzde özellikle Radyo Televizyon, Grafik tasarım bölümü bulunmakta.
- ÖĞRENCİ HERHANGİ BİR SINAVA GİRMEDEN DE ÜNİVERSİTEMİZİ TERCİH EDEBİLİR
- Türkiye'den bir öğrenci üniversitenizde okumak isterse ne yapması lazım?
- Türkiye'den bir öğrencinin okumak istemesi durumunda aynı herhangi bir Türk üniversitesi seçmesi gibi ÖSYM kitapçığında bizim üniversitemizi tercih ederek buraya gelebilirler. Bizim yaklaşık %50, %25 gibi başarı burslarımız da oluyor puanı yettiğinde tercih ederek gelebilirler. Üniversitemiz yurtdışı üniversitesi olduğu için muadilleriyle kıyaslandığında Türkiye'deki üniversitelere göre daha düşük. Burayı kazanmaları şansı daha yüksek olacaktır.
İkincisi, ek kontenjanla girebilir. Üçüncüsü, öğrenci herhangi bir sınava girmeden de Üniversitemizi tercih edebilir.
Sınava girmeden nasıl kayıt yaptıracaklar?
İstanbul Eyüp'te ofisimiz var, oraya başvurarak ÖSYM sınavına girmeden de buraya kayıt yaptırabilir. Sosyal bilimlerinde ve ekonomi bilimlerinde YÖK'ün 2010'da çıkarmış olduğu yönetmeliğe göre denklikte herhangi bir sorun yoktur. Sorun yok derken yani sınava tabi tutulmuyorlar, direk denkliklerini alabiliyorlar. Mühendislik bilimlerinde eğer sınavsız gelirlerse seviye tespit sınavına girmeleri gerekebilir.
- HAZIRLIK OKULUNUN ÜCRETİ 3200 EURO
- En önemli mesele de para meselesi. Bu tercihin maliyeti nedir?
- Türkiye'ye göre baktığımızda Türkiye'den daha ucuz. Hazırlık okulunun ücreti 3200 Euro. Normal fakültelerin yıllık maliyeti ise 5500 Euro. Ama düşünün üniversitemizde % 50 burs kazanmak çok da zor değil. Yani bunu öğrenci 2700 Euro'ya kadar düşürebilir. Şu anda 5500 Euro İstanbul'da bazı liselerin fiyatları.
- Öğrenciler buraya gelince yaşadıkları sıkıntılar neler?
- Türkiye'de çocuklarımızı çok korumacı ve az sorumluluk vererek yetiştiriyoruz. Çocuklar ister istemez ailelerinden ilk defa ayrılıyorlar biz onlara yine 2 haftalık bir oryantasyon programları hazırlıyoruz. Ama buna rağmen yine öğrencilerin aileye olan bağımlılığı ve düşkünlüğünden dolayı biraz özlem duyuyorlar. Bu çok uzun süre sürmüyor çünkü yurtlarımız hakikaten 3-4 yıldızlı kalitede olduğu için evindeki konforu çok aramıyor. Bir de yurtlarımız Türkiye'deki gibi tek odalı yurtlar değildir yani yattıkları yerle çalıştıkları yer iki odalıdır. Biraz daha otel konforunda yurtlarımız. O yüzden arkadaşlıklar da oluştuğu takdirde evi fazla aramıyor.
- ÖĞRENCİLERİ YALNIZ BIRAKMAMAK VE MANEVİ AÇIDAN BESLEYEBİLMEK İÇİN ÖZEL PROGRAMLARIMIZ VAR
- Aileler gönül rahatlıkla çocuklarını buraya gönderebilirler mi?
- Biz o konuda elimizden geldiği kadarıyla yardımcı oluyoruz. Mesela yurtların belli giriş çıkışları var. Akşam 9'dan sonra yurda girişi çıkışı kapatıyoruz. Çünkü burasıTürkiyeye göre biraz daha farklı bir toplum, daha liberal bir toplum. Manevi değerlerini daha yüksek tutabilmek için kendileriyle özel programlar yapıyoruz, çeşitli seminerler düzenliyoruz. Öğrencileri mümkün olduğunca hem yalnız bırakmamak hem de manevi açıdan besleyebilmek için de özel çalışmalarımız bulunmakta.
- BOŞNAK ÖĞRENCİLERLE TÜRK ÖĞRENCİLERİN ETKİLEŞİMİ İÇİN SOSYAL AKTİVİTELER YAPIYORUZ
- Şimdi yeni bir programımız var Boşnak öğrencilerle Türk öğrencilerin etkileşimini için sosyal aktiviteler yapıyoruz. Çünkü Boşnak öğrencilerin burada Yabancı dil yetenekleri daha fazla Türk öğrencilerin bu yetenekleri daha az, böylece birbirlerine İngilizce öğretiyorlar. Türk öğrenciler Matematik, Fizik gibi alanlarda daha iyi ise onlar da Boşnak öğrencilere yardımcı oluyorlar.
- Mezunlarınızdan master yapan öğrencileriniz var mı?
- Bizim bütün programlarımızda yüksek lisans ve doktora bulunmakta. Bunların da ücretleri Türkiye'ye göre çok uygun. Şu anda mastır 2500 Euro. Bu yıllık değil paket olarak. Bir yılda bitirebiliyor, genelde Türkiye'de 2 yılda bitirebiliyorlar. Doktoramız da 3 yıllık. 3 yıllığı da 5 bin Euro. O bakımdan burası hem İngilizce eğitim yapması hem bu imkânlardan dolayı önemli bir avantaj sağlıyor.
- MEZUN OLAN ÖĞRENCİLERİMİZİN İNGİLİZCELERİ RAKİPLERİNE GÖRE DAHA İYİ OLDUĞU İÇİN, TÜRKİYE'DE DAHA ÇOK TERCİH EDİLİYORLAR
- Mezunlarınız ülkelerine geri mi dönüyorlar, burada kalmayı tercih edenler de oluyor mu?
- Boşnak mezunlarımız genelde burada kalmayı tercih ediyorlar. İngilizceleri iyi olduğu için diğer Avrupa ülkelerinde de çalışma imkânı bulabiliyorlar. Türk öğrencilerimizin çok küçük bir kısmı kalıyor çünkü burada işsizlik oranı yüksek. AmaTürk öğrencilerimizden özellikle mühendislik fakültesinden mezun olanların İngilizceleri rakiplerine göre daha iyi olduğu için Türkiye'de de daha çok tercih ediliyorlar.