Göz tansiyonu nasıl düşer, belirtileri? Göz tansiyonu değerleri tedavisi
Müzmin veya kronik olarak seyreden Göz Tansiyonu, kişilere çoğu zaman hiçbir bulgu vermeksizin gizli bir şekilde ilerlemektedir. Daha ileri tabloda ise körlük oluşumunun gözlendiği ciddi bir hastalık olan Göz Tansiyonu nasıl düşer, belirtileri neler? Yaygın şekilde meydana gelen Göz Tansiyonu belirtileri ve tedavisi!
Tıp dünyasında Glokom ve halk deyimiyle ise Göz Tansiyonu veya Karasu şeklinde tabir edilen bu hastalık, genellikle muayene esnasında varlığı ortaya çıkmaktadır. Çünkü diğer sağlık problemleri gibi öncesinde çoğunlukla herhangi bir belirti göstermediği için gizlice zaman içerisinde ilerleyen bir hastalık olarak bilinmektedir. Peki, hastalığın zaman içerisinde ilerleyip kalıcı görme kaybına yol açmaması açısından erken teşhisin büyük önem arz ettiği ve meydana gelmesinde kalıtsal (genetik) etmenlerin son derece etkili olduğu Göz Tansiyonu nasıl düşer, belirtileri nelerdir? İşte, görme eyleminin yerine gelmesi için lazım olan sıvı basıncının olması gereken seviyenin üzerine çıkması halinde oluşum gösteren Göz Tansiyonu (Glokom) değerleri ve tedavisi...
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Glokom (Göz Tansiyonu) rahatsızlığına karşı tedbir amaçlı düzenli bir şekilde muayene olunması gerekmektedir. Şayet olur da Göz Tansiyonu kendini gösterirse, sinirlerin zarar görmesini engellemek adına erken evrede tedavi yöntemi uygulanıp büyük ölçüde başarı yakalanabilmektedir. Bunun yanı sıra tedavisinde geç kalınması halinde de oluşan görme kayıpları düzeltilememektedir.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) NEDİR?
Gözümüz içinde sürekli bir sıvı devri daimi vardır. Bir taraftan üretilirken bir taraftan gözü terk eder. Göz içi sıvısı gözden boşalamaz ise göz içinde basınç artmaya başlar. Göz içi basıncı arttığında göz sinirleri ve damarları üzerine baskı artar ve göz sinirinin beslenmesi bozulur. Zamanla göz siniri zayıflamaya başlar ve tedavi edilmez ise geri dönüşümsüz körlük oluşur. Hasarın hızı göz içi basıncının düzeyi ile doğru orantılıdır.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) NORMAL DEĞERLERİ NELERDİR?
Göz tansiyonu normalde 10-20 mmHg arasında olmalıdır. Göz tansiyonu sınırı 20'yi geçtiği zaman ya da 10'un altında olduğu zaman hastalığa dair belirtiler ortaya çıkmaya başlayabilir. En uygun ve ideal göz tansiyonu değeri ise 17 mHGg olarak kabul edilir.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR? GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) NEDEN OLUR?
-Tansiyon hastaları
-Kortizon tedavisi görenler
-40 yaşın üstündekiler
-Göz ve çevresinden yaralananlar
-Şeker hastalığı olanlar
-Kansızlık yaşayanlar
-Aile yakınlarında göz tansiyonu olanlar
-Migren hastaları
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) BELİRTİLERİ NELERDİR?
Yavaş yavaş görmenin azalmasıyla kendini gösterir fakat bu yıllar sürdüğü için hasta farkında olamaz. Sinsi seyirli bir göz tansiyonunda görme, çevreden yavaş yavaş kapanarak azalır. Hastalar başlarda ağrıdan ya da görme probleminden bahsetmezler. Görme kaybı oluşmuşsa ileri bir göz tansiyonu oluşmuş demektir. Ani oluşan göz tansiyonu olan açı kapanması denen durumda ise aniden bulanık görme ve özellikle ışıkların etrafında bir perdelenme oluşur. Beraberinde şiddetli bir ağrı kendisini gösterir. Bu durumun tedavisi farklıdır.
Kimi durumlarda şiddetli ağrı, mide bulantısı, kusma, görme bulanıklığı ve kanlanma bu duruma eşlik ediyor. Genellikle hastalarda kriz öncesi göz ağrıları, bulanık görme, ışıklar etrafında renkli hareler görme gibi bulgular yaşanabiliyor.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) MUAYENESİ NASIL YAPILIR?
Göz siniri muayenesi, glokomun hem tanısında hem de hastalığın ilerleyip ilerlemediğinin kontrolünde çok değerli bilgiler verir. Birçok yöntem vardır. Rutin göz muayenenizin yapıldığı biomikroskop adı verilen alet yardımı ile olup ile bakarak yapılabileceği gibi gelişmiş tomografi cihazları ile de yapılabilmektedir. Gelişmiş aletler ile yapılan muayenelerin avantajı, ardıl muayenelerde sonuçların birbirleri ile kıyaslanmasına olanak vermesidir. Tomografi aleti bu açıdan yararlıdır. Son iki muayene ve son muayene ile hastalığın tanısı konulduğu zaman arasındaki bütün gelişmeleri bildirebilir.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKEN AYRINTILAR…
*Ailede glokom olanlar daha fazla risk altındadırlar ve her yıl muayene olmaları gereklidir.
* Gözü büyüyen, yaşaran veya saydamlığı bozulan çocukların doğumsal glokom şüphesiyle göz muayenesinden geçirilmesi gereklidir.
* Glokom körlükle sonlanabilecek sinsi bir hastalık olarak karşımıza çıkabilir.
* Glokom ilerleyici bir hastalık olduğundan tedavi ve doktor kontrolünü aksatmamak önem taşır.
* Glokom teşhisini ancak muayene ile göz doktoru koyar, bu yüzden 2 yılda bir göz muayenesi gereklidir.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
1)AÇIK AÇILI GLOKOM
Geniş açılı glokom olarak da bilinen açık açılı glokom, gözün ön bölümündeki sıvı akımının çok yavaşlaması ve buna bağlı olarak göz içi basıncının (GİB) artmasından kaynaklanır. Açık açılı glokom sıklıkla herhangi bir belirti vermez, bu nedenle belirtiler genellikle hastalık ileri bir evreye ulaşana kadar saptanamaz.
Hastalar görme fonksiyonlarının %40’ını kaybedene kadar görmeyle ilgili herhangi bir sorun fark etmeyebilir. Hastalık ilerlediğinde, periferik görme (görme alanının yanlarında görme) tünel görme ya da göz noktaları gibi yakınmalar başlayabilmektedir.
2)KAPALI AÇILI GLOKOM
Akut ya da dar açılı glokom olarak da bilinen kapalı açılı glokom, iris ve kornea arasındaki açının normale göre daha dar olması nedeniyle göz sıvısının drenajının güçleşmesi ve göz basıncında ani artış olmasından kaynaklanır. Kapalı açılı glokom, hipermetroplarda daha yaygındır.
Belirtiler;
Göz ağrısı
Bulanık görme
Gece ışıkların etrafında halelerin oluşumu
Baş ağrısı
Bulantı
-Bu tür belirtilerin görülmesi, acil bir duruma işaret eder ve bu kişilerin vakit geçirmeden bir göz hastalıkları uzmanına başvurması gerekir.
*Diğer glokom tipleri arasında; normal basınçlı glokom, doğumsal kökenli glokom, sekonder glokom, pigmenter glokom, psödoeksfoliyatif glokom, travmadan kaynaklanan glokom, neovasküler glokom ve irido-korneal endotelyal sendrom bulunur.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) TEDAVİSİ NASILDIR?
Glokom, tanı konulduktan sonra tamamen iyileştirilip ortadan kaldırılamaz; fakat birçok olguda uygun tedavi ile başarılı bir şekilde kontrol altında tutulabilir ve görme kaybının ilerlemesi engellenebilir. Glokom tedavisinde basınca neden olan göz içerisindeki sıvının oranı düşürülmeye çalışılır.
İlaç tedavisi ile kontrol altına alınmaya çalışılan bu yöntem işe yaramadığında cerrahi müdahale yöntemi uygulanır. Trabekülektomi olarak adlandırılan glokom ameliyatı, sıvı akışını kolaylaştırarak göz içi basıncın düşmesini sağlar. 2-3 hafta içinde etki gösteren ameliyat, oldukça kısa süren ve herhangi bir ağrıya neden olmayan bir ameliyattır. Ancak ameliyat sonrasında kaybedilen görme kaybı yeniden yerine getirilemez.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) NASIL DÜŞER?
Göz tansiyonunun düşürülmesi için genelde doktorlar tarafından damla tavsiye edilir. Bunun yanı sıra bazı bitkisel yöntemler de bulunuyor ama bu yöntemler doktora danışılmadan tercih edilmemelidir. Örnek vermek gerekirse hercai menekşesi içeriğindeki madde sayesinde basıncı düşürerek tansiyonu azaltma konusunda oldukça etkilidir. Aynı şekilde dut ağacı ve okaliptüs yaprakları da göz tansiyonunu düşürmeye yardımcı olur. Bu yapraklardan bitki çayı yapıp içmek tansiyonun düşmesini sağlar. Bakla, soğan, sarımsak ve karabaş otu da göz tansiyonuna iyi gelen bitkisel ürünler arasındadır.
GÖZ TANSİYONU (GLOKOM) DOĞAL VE BİTKİSEL TEDAVİSİ…
Göz tansiyonu, göz içi basıncının yükselmesiyle oluşan, görmeyi etkileyen bir hastalıktır. Dr. Feridun Kunak, göz tansiyonu için şifalı kür yapımını izleyiciyle paylaştı. Kunak, gül yaprağını üç dakika kaynatıp üç dakika demledikten sonra süzüp soğuduktan sonra dilimlenmiş patatesleri gül suyuna batırıp göze uygulanması gerektiğini, böylece göz tansiyonuna iyi geleceğini belirtti.
-
ozan 5 yıl önce Şikayet EtPeygamberimiz (sav), gözünün ağrıdığını söyleyen bir sahabeye Kur'an oku diye öğüt veriyor.Beğen Toplam 21 beğeni
-
bir tost 3 yıl önce Şikayet EtKur'an h. osman döneminde toplanıp kitap haline getirildi. Peygamber yaşadığı süreçte nazil olan ayeti kerimeler insanların hafızasında ve derilere işlenmiştir. Şayet peygamber hayatta ise ve bir sahabe peygambere gidip bir sual soruyor ise şayet, bilinmelidir ki o dönemde kimsenin evinde kuranı kerim adı altında bir kitap yoktur. Olsa olsa ezberdeki ayet ve sureler vardır.Beğen Toplam 1 beğeni