Akdeniz diyeti nasıl uygulanır? Akdeniz diyetiyle nasıl daha sağlıklı ve kalıcı kilo verilir?

Akdeniz diyeti, Akdeniz ikliminin hakim olduğu ülkelerde alışkanlık haline gelen yeme-içme kültürüdür. Kalp ve damar sağlığının korunması, daha zinde ve sağlıklı bir yaşam için 60’lı yıllarda araştırılmaya başlanan diyet, zaman içinde kabul birçok kişi ve kurum tarafından görmüştür. 1993 yılında Horward Halk Sağlığı ve Dünya Sağlık Örgütü ile ortak olarak Akdeniz diyeti piramidi oluşturulmuştur. Sadece yeme-içme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve sağlıklı beslenme ile sınırlı kalmayan Akdeniz diyeti piramidinde temeli oluşturan unsur, ruhun beslenmesi ve sosyalleşmektir. Sonraki adım ise ilk başvurulması gereken ve en çok tüketilmesi tavsiye edilen mevsiminde taze ve doğal meyve-sebze, zeytinyağlı ve tahıl; üçüncü katmanda yumurta, balık ve tavuk eti gelmektedir. En üst ve en az tercih edilen ürün ise kırmızı et ve tatlı bulunmaktadır. Bunun yanında gün içinde bol bol su tüketilmesinin de altı çizilmektedir. 

AKDENİZ DİYETİ NASIL UYGULANIR?

Akdeniz diyeti, kişiyi sıkan ve her lokmasını takip edip kalori hesabı yapan bir diyet programı değildir. Kişinin daha çok beslenme alışkanlığı değiştirerek daha sağlıklı beslenmeye sevk etmektedir. Kişiyi daha çok sebze, meyve, tahıl ve zeytinyağlı ürünlerle doyurarak hem kontrollü bir şekilde kilo vermesini hem de sağlıklı beslenerek bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlamaktadır. Süt ve süt ürünleri gibi ürünleri tercih ederken daha az yağlı olanlara yönelme, daha az işlem görmüş besinlerin tercih edilmesi önerilirken ambalajlı ürünlerin mümkün mertebe tüketilmemesi gerekir. 

AKDENİZ DİYETİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Ambalajlı ürün ve işlenmiş gıdalardan diyet yapılmasa dahi uzak durulması gerekmektedir. Daha çok taze ve doğal olan mevsim yeşilliklerinin tüketilmesi ve yemeklerin zeytinyağı ile pişirilmesi önerilir. Akdeniz diyeti, sıkı ve zorlu bir diyetten ziyade beslenme alışkanlığıdır. Akdeniz diyetinde dikkat edilmesi gereken bazı durumlar vardır ve şöyledir:

- Her gün düzenli olarak mevsiminde yeşillikler tüketmek
- Yemeklerde tuz yerine baharat kullanmak
- Kırmızı eti aydan en fazla 1 ya da 2 kez tüketmek
- Yulaf, bulgur, pirinç, arpa, esmer ekmek, makarna gibi tahıl ürünlerini daha az tüketmek
- Her gün yumurta tüketmek yerine iki günde bir tüketmeye çalışmak
- Yemek pişirirken hayvansal yağlar yerine bitkisel yağ tercih etmek. Özellikle zeytinyağı tüketilmesi önerilir. 
- Haftada 2 gün balık ve tavuk eti tüketmek
- Süt ve süt ürünlerini tüketirken az yağlı olanlara yönelmek
- Tatlı krizlerinde şerbetli ve sütlü tatlılar yerine meyveye yönelmek
- Ara öğünlerde taze fındık, badem, ceviz gibi kuruyemişler tüketmek
- Tereyağı, süt diğer birçok hayvansal ürünlerin tüketiminden mümkünce uzak durmaya çalışmak ve margarin ve şarküteri ürünlerini kesinlikle tüketmemek
- Akdeniz diyetini uygularken en önemli olan unsur ise gün içinde bol bol su içmektir. Bunun yanında fiziksel aktivite ve spora da zaman ayırmak tavsiye edilmektedir.

AKDENİZ DİYETİNİN FAYDALARI

Akdeniz ikliminin hakim olduğu ülkelerde yaygın olan Akdeniz diyeti beslenme alışkanlığı, kişilerin daha zararsız ve doğal ürünler tüketmesine yönlendirdiği için vücudun toksinlerden arınmasına ve daha sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlamaktadır. Akdeniz diyetine başlayan kişilerin ilk zamanlarda beslenme alışkanlığındaki değişiklikten dolayı biraz zorlandığı genel olarak görülmektedir. İlk birkaç günün ardından yaşam kalitesindeki artışın farkında olarak motive bir şekilde diyetlerine devam ettiği de gözlemlenmektedir. Akdeniz diyeti, verilmesi hedeflenen kilolardan kurtulduktan sonra bırakılması önerilen bir diyet değildir. Yaşam tarzı haline gelmesi önerilen beslenme alışkanlığıdır. Akdeniz diyetini yaşam tarzı haline getiren kişiler, daha çabuk ve kalıcı kilo vermemektedirler. Akdeniz diyetinin sağlığa olan faydaları şöyledir:

- Kalp ve damar sağlığını korur.
- Kansere karşı etkilidir ve kanser hücrelerinin vücutta yayılmasını engeller.
- Yüksek tansiyon ve kötü kolesterolün düşmesine yardımcı olur.
- Alzheimer riskini azaltır.
- Kalp krizi riskini azaltır.
- Depresyon ve ruhsal bunalımdan uzaklaştırır. 
- Tip-2 diyabet riskini azaltır.