Uzmanlar ebeveynleri uyardı: ''Çocuğunuz nezle değil, soğuk alerjisi olabilir''
Soğuk havaların gelmesiyle çocuklar yetişkinlere göre daha sık hasta olur hale geldi. Özellikle bağışıklığı düşük çocuklar kış mevsimi boyunca sık sık hasta oluyor. Ancak belirtileri itibariyle nezle sandığımız çocuğun hastalığı daha ciddi olabilir. Soğuk alerjisi rahatsızlığını nezleden ayıran belli başlı belirtiler mevcuttur.
Soğuk havaların gelmesiyle toplumda hasta olan kişilerin sayısı da arttı. Özellikle bağışıklığı yetişkinlere göre daha düşük olan çocuklar bu mevsimlerde daha sık hasta oluyor. Pek çok çocuk bu aylarda grip, nezle olabiliyor. Çocuklarda soğuk alerjisine karşı uyaran Medipol Mega Üniversite Hastanesinden Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, “Soğuk alerjisi sıklıkla soğuk suyla temas sonrası ellerde şişlik ve kızarıklık bulgusu verir. Hapşırma, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı gibi üst solunum yolu ile astım gibi alt solunum yolu şikayetlerine neden olabilir” dedi.
Uzmanlar soğuk alerjisine dikkat çekti!
Kış ayları birçok hastalığı da beraberinde getiriyor. Hem yetişkinler hem de çocuklar nezle, grip olabiliyor. Çocuklarda soğuk alerjisine dikkat çekerek aileleri uyaran Doç. Dr. Nacaroğlu, “Soğuk alerjisi sıklıkla soğuk suyla temas sonrası ellerde şişlik ve kızarıklık bulgusu veriyor. Soğuk alerjisinin soğuk ürtikeri ya da halk arasında soğuğa bağlı kurdeşen olarak da biliniyor. Hassas vücut yapısına sahip olan bireylerde soğuk hava, rüzgar veya soğuk sıvılarla maruziyet sonrası, soğukla temas eden bölgelerde genellikle kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık ve şişme gibi bulgularla belirti veren alerjik bir reaksiyondur. Soğuk alerjisi sıklıkla soğuk suyla temas sonrası ellerde şişlik ve kızarıklık bulgusu verir. Kış dönemi rüzgarlı havalarda yüzde de bulgular gözlenebilir” dedi.
Ani gelişen bayılma ve nefes darlığı ilk belirtiler
Sadece soğuk hava değil, soğuk içecekle temasta da alerjik reaksiyonların görülebildiğini belirten Doç. Dr. Nacaroğlu, “Soğuk içecek ya da buzlu su içme, dondurma yeme gibi soğuğun temas ettiği ağız içerisinde, dilde, dudakta, hatta boğazda ve solunum yolunda şişlik olabilir. Yine soğuk alerjisi hapşırma, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı gibi üst solunum yolu şikayetleri ile astım gibi alt solunum yolu şikayetlerine neden olabilir. Ayrıca soğuk alerjisi, nadir de olsa anafilaksiye yol açarak yaşamı tehdit edebilir. Şiddetli olan vakalarda soğukla temas edildiği takdirde anafilaktik şok tablosu diye belirttiğimiz; aniden gelişen bayılma, nefes darlığı, solunumda zorluklar, kan basıncının aniden düşmesi, kalp atışlarında düzensizlik ve nabzın artması gibi ciddi klinik bulgular meydana gelebilir. Örneğin; soğuk duş alma veya soğuk havuza girme gibi çok geniş cilt alanı soğuğa maruz kaldığında derimizden histamin olarak adlandırdığımız maddenin fazla miktarda salınmasıyla bu klinik tablo gözlenebilir.''
Tanı buz küpü testiyle konuluyor
Buz küpü testiyle soğuk alerjisi tanısı konulduğunu söyleyen Doç. Dr. Nacaroğlu, tedavi yöntemlerini şöyle anlattı:
“Buz küpü testi, soğuk ürtiker tanısını koymak için en sık kullanılan testtir. Bu test sırasında bir buz küpü veya 0-4 derece soğukluğundaki cisim ön kolda deriye 4-5 dakika süreyle temas ettirilir. Derinin daha sonrasında 10 dakika kadar ısınması beklenir. Isıtılma sonrası derinin buzla temas eden bölgesinin kızarıp şişmesi ile tanı kesinleştirilmiş olur. Soğuk alerjisi olan bireylerin bu alerjiden korunmak için yapabileceği en önemli şey ise soğuktan uzak durmak olacaktır. Bunun yanı sıra soğuğa maruz kalma süresinin de düşürülmesi gerekmektedir. Ayrıca antihistaminik ilaçlar, soğuk alerjisinde salgılanan histamini ve histamine bağlı bulguları azaltır. Hastalara soğuğa çıkmadan önce antihistaminik ilaçların verilmesi bulguların hafifletilmesinde yardımcı olabilir.”
Soğuk alerjisinden korunmak için kalın giyinmeli, mutlaka atkı ve bere kullanılmalı
Soğuk alerjisi olanlara şu tavsiyelerde bulunan Doç. Dr. Nacaroğlu, “Soğuk alerjisinden korunmak için mutlaka kalın giyinmeli ve cilt dokusunun olabildiğince az bir bölümünün soğuk ile temas kurması sağlanması için, eldiven, bere gibi koruyucular takılması gerekmektedir. Soğuk alerjisi olan hastalarda özellikle soğuk suda veya denizde yüzme ile oluşan anafilaksilere bağlı ölümler nadirde olsa bildirilmektedir. Bu yüzden anafilaksi veya ciddi reaksiyon öyküsü bulunan hastalara adrenalin içeren hazır enjektör kitleri reçete edilmelidir ve bu kitlerin kullanımı hakkında ailelere eğitim mutlaka verilmelidir” diye konuştu.