'Şok diyetler' ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor
Yaz aylarının gelmesiyle kilo verme arayışına giren insanlar kimi zaman sağlıklarından bile olmayı göze alarak sağlıksız şok diyetlere başvurabiliyor. Uzmanlar şok diyetlerin bazı durumlarda ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu belirtti
Yazın gelmesiyle birlikte, bir an önce kilo vermek isteğiyle bilimsel ve sağlıklı olup olmadığına bakılmaksızın şok diyetlere olan ilgi artmaya başladı. Yaşar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, fazla kilolardan kısa sürede kurtulmak için farklı yöntemlere başvurup şok diyet yapmanın sağlık için tehlikeli sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti. Fadıloğlu, uzman kontrolü olmadan bilinçsizce yapılan şok diyetlerin özellikle ergenlik döneminde yeme bozukluğu belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olabileceğini belirterek, “Bu diyetlerde hızlı bir şekilde kaybedilen kilo, kısa süre içinde hızlı şekilde geri alınmakta; ayrıca, başlangıçta kaybedilen kilolar yağ dokusundan değil su ve kas kaybından olmakta. Aşırı miktarda sıvı ile elektrolit kaybından dolayı vücuttaki sıvı-elektrolit dengesinde de bozulma meydana gelmekte. Kişide kalp ritim bozukluğu, hipoglisemi, kansızlık, adet düzensizliği, mineral yetersizliği gibi sağlık sorunları da ortaya çıkabilmekte” dedi
Atom bombası sonrası sağ kalan tek bitki: Mabet ağacının sayısız faydası
Uygulanan diyetin güvenliğinden emin olunmalı
Uygulanan diyetin güvenliğinden emin olunması, mutlaka uzman ve doktor kontrolünden geçilerek planlama yapılması gerektiğinin altını çizen Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu, “Kilo vermek ve kiloyu kontrol altında tutmak için yapılması gereken iki şey; kişinin yaşam tarzı, tercih ve ihtiyaçlarına göre hazırlanmış sağlıklı ve dengeli beslenmenin olduğu bir beslenme modelinin uygulanması ile düzenli fiziksel aktivitenin yapılmasıdır. Egzersizler sadece yoğun yapılan sporları değil aynı zamanda 30 dakika - 1 saat arasında yapılan yürüyüşleri de kapsamaktadır” diyerek daha sağlıklı ve yavaş kilo verilmesini sağlayacak bir diyet programı uygulamak gerektiğini ifade etti.
Kilo verdiren süper bir gıda yok
Eylem Ezgi Fadıloğlu, “Kilo verdiren süper bir gıda yoktur. Kulaktan dolma şok diyetler aramak yerine kötü beslenme alışkanlıkları değiştirilmeli, yağlı ve işlenmiş ürünlerin tüketiminden kaçınılmalı ve sporun dahil edildiği bir hayat tercih edilmelidir. Doğru beslenme programında vitamin ve mineral kaynağı olan sebze ve düşük şeker içeriğine sahip meyvelere yer verilmeli, daha fazla vitamin, mineral, posa ve lif içeren yeşil yapraklı sebzelerin çiğ olarak tüketilmesi tercih edilmelidir. Börek, kek, poğaça, pasta gibi beyaz undan yapılmış ürünler ve işlenmiş ürünlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Bunun yanında porsiyon ölçüleri küçültülmeli, kaliteli uyku uyumaya dikkat edilmelidir. 7-8 saatten daha az uyku, vücudun dinlenmesine izin vermediğinden metabolizmanın yavaş çalışmasına ve kilo almanıza neden olacaktır” dedi.
Kalıcı burun tıkanıklığına dikkat: Hipertansiyona neden oluyor!
Bol bol su için önerisi
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte yeterli sıvı alımının daha da önem kazandığını vurgulayan Dr. Fadıloğlu, “Su, yaşam için elzem olan ve besin ögesi olarak kabul edilir. Vücudumuzun yüzde 70’i sudan oluşur. Hücre, doku ve organların çalışması, zararlı maddelerin atılması, vücut ısısının kontrolünün sağlanmasında rol oynar. Sıcak havalarda terleme ile sıvı kaybı artar. Yeterli sıvı tüketilmediği takdirde, bulantı, yorgunluk hissi, kabızlık gibi belirtiler ortaya çıkabilir. İdrar renginin koyulaşması, su ihtiyacının karşılanmadığının göstergesidir. Çay, kahve gibi kafein içeren içecekler diüretik etkilerinden dolayı daha fazla idrar yapılmasına ve daha fazla sıvı kaybına neden olduklarından su kaynağı olarak sayılmazlar. Bu anlamda sıcak havalarda aşırı terleme ile su kaybının önüne geçmek, kilo vermek ve kiloyu korumak için her gün 2 - 2.5 litre (8-10 bardak) su içmeyi alışkanlık haline getirmek gereklidir” diye konuştu.
Egzersiz kadar su tüketimi de önemli
Su olmadan yapılan egzersizler ve beslenmenin doğru sonuçlar vermeyeceğini de belirten Fadıloğlu, ”Su tüketimi arttıkça vücutta depolanan yağ miktarı azalmaya başlamakta, vücuttaki ödem gitmekte ve kilo kaybı gerçekleşmektedir. Sıcaklıkların artmasına bağlı olarak terleme yoluyla sodyum, potasyum gibi minerallerin vücuttan atılması sonucunda baş dönmesi, yorgunluk, bayılma hissi gibi sağlık problemlerinin görüleceği unutulmamalı, sıvı kaybını karşılamak amacıyla günde 2.5 litre su içilmelidir” dedi.