1 Aralık Dünya AIDS Günü: Bilmek Hayat Kurtarır
1 Aralık Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1988 yılında Dünya AIDS Günü olarak ilan edilmiş durumda. Dünya genelinde hastalıktan korunma, bulaş yollarını öğretmek ve ön yargıların önüne geçmek adına pek çok etkinlik düzenleniyor.
Altınbaş Üniversitesi ve Türkiye Hastanesi de ortaklaşa düzenledikleri “Bilmek Hayat Kurtarır” adlı seminerinde AIDS ve HIV virüsüyle ilgili bilinmesi gerekenlere değinildi. Seminere Altınbaş Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Osman Nuri Uçan ile Türkiye Hastanesi Genel Müdürü Hayati Odabaşı, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Altınbaş Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Sağlık Yönetimi Bölüm Başkanı, Dr. Öğretim Üyesi Özgül Özkoç’un moderatörlüğünde gerçekleşen seminerde Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özlem Alıcı AIDS’ten korunma yöntemleri, Uzman Psikolog Buse Baytın hastaların psikolojik durumları ve Dr. Öğretim Üyesi Özgül Özkoç AIDS hastalığının Sağlık Ekonomisi boyutu hakkında bilgi verdiler.
AIDS PANDEMİSİ
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Özlem Alıcı, dünyadaki en önemli pandemilerden birinin AIDS olduğuna ve halen devam etmekte olduğuna dikkat çekti. Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNADIS verilerine göre her yıl 1.5 milyon yeni vaka belirlendiğini, 680.000 kişinin AİDS’e bağlı nedenlerle öldüğünü ve bunun %20’nin genç yaştakiler olduğunu vurguladı. Gençlerin HIV ve AIDS hakkında bilinçlenmesinin çok önemli olduğuna değinen Doç. Dr. Özlem Alıcı, bulaş yolları ve hastalıktan korunmaya yönelik bilgiler verdi.
HIV VİRÜSLÜ ANNELER BEBEKLERİNİ EMZİRMESİN
AIDS’ın sadece cinsel yolla bulaşan bir hastalık olmadığını belirterek, göz, ağız, vajina ve penis başı gibi mukoza alanları, kan bağışı, açık derin yaralar, ortak kullanılan enjeksiyonlar, iyi temizlenmemiş manikür ve pedikür malzemeleri ile HIV virüslü annelerden de bebeklerine doğum ve emzirme sırasında da bulaşabildiğine değindi. Bu nedenle HIV riski olan annelere bebeklerini emzirmemelerini önerdiklerini belirtti.
AYNI TABAK VE ÇATALI KULLANMAKLA VE SARILMAKLA BULAŞMAZ
Doç. Dr. Özlem Alıcı, COVİD 19’un aksine dış ortama dayanıksız olan HIV Virüsü ve AIDS hakkındaki önyargıların da giderilmesi gerektiğini anlattı. Buna göre “Ter, tükürük, idrar, gözyaşı gibi vücut sıvıları ile aynı tabak, çatalı kullanmak, sarılmak ve tokalaşmak ile de kesinlikle bulaşmaz dedi.
MUTLAKA TEDAVİ OLUN.
Tedavi sonrası %77 oranında normal bir hayat sürdürülebilir. AIDS Hastalarının en çok toplum içinde dışlanmaktan çekindikleri için test yaptırmak istemediklerine dikkat çeken Doç.Dr. Özlem Alıcı, hastalık belirtilerinin boğaz ağrısı, ateş olabildiği gibi bazen de kendini hissettirmediğini söyledi. Doç.Dr. Özlem Alıcı, kişilerin, davranışlarının taşıdığı riskin farkında olmaları ve test yaptırmalarının hayat kurutacağını ifade etti. Test sonuçları ve tedavi süreçlerinde bilgi gizliliğinin kanun ile güvence altına alındığının, kişi ve doktorun dışında kimsenin öğrenemeyeceğinin de altını çizdi. HATAM Derneği’nin bir araştırmasına göre tedavi sonrası normal bir yaşam sürme oranın %77 olduğuna da değinen Doç. Dr. Özlem Alıcı, her şeyden önce kondom ile güvenli cinsel ilişki kurun, farkında olun, tedavi olun, sağlık sistemine dahil olun tavsiyelerinde bulundu.
AİLELERE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR
Uzman Psikolog Buse Baytam ise, AIDS Hastalarının üzücü ve yıkıcı bir süreç yaşadıklarına değindi. En çok travma, işini kaybetme korkusu, suçluluk, panik atak ve toplumdan dışlanma duygusu yaşadıklarını belirtti. Ailelere bu dönemde çok sorumluluk düştüğünü belirten Buse Baytam, aile içinde kişinin kendisini izole etmesine izin verilmemeli, sosyal dayanışma gruplarına katılması teşvik edilmelidir” diye konuştu.
Dr. Özgül Özkoç ise sağlık yönetimi ve sağlık ekonomisi açısından bakıldığında hastalığın ciddi bir ekonomik boyutu olduğuna dikkat çekti. 2010 yılı verilerine göre AIDS hastalığının yaşam boyu tedavi maliyetinin 379.668 USD olduğuna belirterek, Türkiye’de Genel Sağlık Sigortası kapsamında hastaların ücretsiz tedavi edilebildiğini söyledi. Dr. Özgül Özkoç, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişme Hedeflerinde AIDS pandemisinin 2030 yılına kadar bitirilmesinin planlandığı, HIV ile enfekte yıllık kişi sayısı ile HIV ilişkili ölüm nedenlerinin 2030 yılına kadar 500 000’in altına indirilmesinin hedeflendiği ancak hali hazırda dünyanın bu hedeflerden oldukça uzak olduğunu belirtti. AIDS olan hastaların sadece tedavi maliyeti ile değil aynı zamanda üretim kaybından kaynaklanan maliyetler ile de karşılaştıklarının altını çizen Özkoç, genel sağlık sigortası kapsayıcılığı yüksek olmayan ülkelerde yüksek maliyet bedelleri nedeniyle hastaların katastrofik harcamalar yapmak durumunda kaldıklarını ve bunun sonucunda yoksulluk kısırdöngüsü yaşadıklarını belirtti.