Alerjik astım hastalarına uyarı: Polenlere dikkat

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayhan Değer, astım hastalarının alerjik bir dönem olan bahar aylarında dikkatli olmalarını isteyerek astımın hava yollarının kronik inflamatuvar bir hastalığı olduğunu belirtti.

Alerjik astım hastalarına uyarı: Polenlere dikkat
Alerjik astım hastalarına uyarı: Polenlere dikkat
GİRİŞ 05.04.2022 12:17 GÜNCELLEME 05.04.2022 12:19

Memorial Antalya Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayhan Değer, astımın hava yollarının kronik inflamatuvar bir hastalığı olduğunu belirtti.  Astım hastalarının daha çok öksürük, hırıltılı solunum ve göğüste tıkanıklık hissi ile kendilerine başvurduğunu dile getiren Değer, “ Astımlı hastalarda ilk zamanlarda bir süre sonra tedaviyle yada tedavisiz kendiliğinden geçebilir. Ama genellikle tekrarlar ve kronik bir hastalıktır” diye konuştu.  Değer, astımın çoğunlukla alerjik nedenlerle oluşan  bir hastalık olduğunun altını çizerek, kısmen de mesleki risklerle ortaya çıkabildiğini ifade etti. 

Astım hastaları bahar aylarında dikkatli olmalı

Değer, astım hastalarının alerjik bir dönem olan bahar aylarında dikkatli olmalarını isteyerek, "Bahar aylarından yaza doğru geçerken, bütün alerjenler, ağaç polenler, otlar, çimenler havaya karışarak astım hastalarında alerji oluştururlar. Kavak, çınar kızıl ağaç gibi ağaçların polen mevsimidir, bu dönemde astım hastalarının dikkat etmesi gerekir. Polenlere alerjisi tespit edilen astım hastalarının, bu mevsimde dışarı çok çıkmalarını, pencereyi açmalarını istemeyiz" dedi. 
 
Alerjiye dikkat

Antalya’nın bitki örtüsü çeşitliliği nedeniyle alerjenlere çok daha dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Değer, “Bahar aylarından yaza doğru geçerken, bütün alerjenler, ağaç polenler, otlar, çimenler havaya karışarak astım hastalarında alerji oluştururlar. Bu mevsimde kavak ağacı, kızıl ağaç, çınar gibi ağaçların polen mevsimidir, bu dönemde astım hastalarının dikkat etmesi gerekir. Polenlere alerjisi tespit edilen astım hastalarının, bu mevsimde dışarı çok çıkmalarını, pencereyi çok açmalarını istemeyiz. Dışarı çıkmak zorunda kalan kişilerin fazla kalmamalarını ev eve geldikleri zaman kıyafetlerini hemen çıkarmalarını ve duş almalarını öneririz. Gözlük takmalılar, otomobillerindeki polen fitlerini sıklıkla değiştirmelidirler” ifadelerine yer verdi.  
 
Astımda genetik önemli

2016 verilerine göre Türkiye’de 3.5 milyon astımlı hastanın olduğunu aktaran Değer, bu sayının giderek arttığına dikkat çekti. Astımın kalıtsal bir hastalık olduğunu ifade eden Ayhan Değer, “ Bir çocuğun anne babasında astım varsa, yüzde 60-70 oranında astımlı doğmaktadır. Anne babadan biri astımlıysa, yüzde 20-30 gibi bir oranda çocukta astım gelişir. O nedenle genetik astımda çok önemlidir” dedi. 
 
250 ölümden biri astım

Astımda ilk başlarda düzelmeler olsa bile tekrarlama oranının çok yüksek olduğunun altını çizen Değer, “Tedavi etmediniz zaman kronik hale gelir. Artık o arada nefeslerin düzeldiği periyotlar yok olmaya başlar, hasta devamlı şikayet eder ve hastalık sürekli ilerler. Çalışmalar göstermiştir ki dünyada 250 ölümden bir tanesi astımdan oluyor. Tedavide iki çeşit ilaç grubunu kullanıyoruz. Bir tedavi ediciler, iki belirtileri gideren ilaçlar” diye konuştu. 
 
İlaçlar düzenli kullanılmalı

Değer, astım ilaçlarının düzenli ve doğru kullanılması gerektiğinin altını çizdi. Kirli hava yada yangına maruz kalan bir astım hastasının ciddi bir solunum sıkıntısı çekeceğini dile getiren Ayhan Değer, “ Bir kere hastamızı o ortamdan uzaklaştırmalı, sakinleştirmeli ve 112’yi aramalıyız. Hastanın yanında ilacı yoksa o anda ona verebilecek ilacımız yok” dedi. 
 
Sigara direk etken değil

Astımda sigaranın direk bir etken olmadığını Değer, “Genetiktir astım, mesleki riskle oluşur. Obezite risklidir astım hastalarında, sigara tetikleyicidir. Astımlı hasaların o nedenle sigara içmemesi gerekir. Anne hamileyken sigara içiyorsa, çocuklarda ileride astım olma ihtimalinin fazla olduğu görülmektedir. Hamilelerin sigara içmemesini istiyoruz” diye konuştu. 
 
Hamilelere önemli uyarı

Astımlı hamilelerin tedavilerini kesinlikle aksatmaması gerektiğini vurgu yapan Değer, “ Haklı olarak annelerimiz bebeğe zarar gelmemesi için ilaçlarını kesiyorlar. Bazı ilaçlar sakıncalıdır, onları doktoru ile görüşerek bırakabilir. Ama bazı ilaçları ise vermek zorundayız.  Eğer bir ilaç çocuğa bir birim zarar veriyorsa, anne ilaç kullanmadığı durumda vücut oksijensiz kalıp çocuğun zarar göreceği için onun verdiği zarar daha fazladır.  Bunu bir kefeye koyarsak kesinlikle ilaç tarafı ağır basar. Kesinlikle tedaviye devam etmek gerekir” ifadelerine yer verdi. 
 
KOAH ve astım farkı

Değer, anne sütü ve Akdeniz tipiyle beslenen insanlarda astımın daha az sıklıkla  görüldüğünü sözlerine ekledi. KOAH’la astımın toplumda sıklıkla karıştırıldığına değine Ayhan Değer, “ Astım çocuklukta, KOAH orta ve ileri yaşta başlar. Astım kadınlarda, KOAH sigara içen erkeklerde fazladır. Alerji astımda ağır basarken, KOAH’ta direkt bir bağlantı yoktur. KOAH’ın en büyük nedeni sigara, astımda sadece tetikleyicidir. Astımda alerji test pozitif, KOAH’lılarda yoktur.  Akciğer filmi çekilse astımlarda hiçbir şey görünmezken, KOAH’ta  amfizem gibi konuları görebiliyoruz” açıklamalarında bulundu.

KAYNAK: İHA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
En uzun yaşam süresi olan şehir belli oldu! İl il listelendi
Bahçeli'den Kerkük uyarısı!