Varis'e lazerli tedavi

Medicine Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Batuhan Özay, büyük varislere neden olan damarların tedavisinde önemli aşama alındığını belirterek, "Daha evvel ameliyatlar, eğer ana safen toplardamarında ciddi kaçaklar varsa kasık ve diz ile ayak bileği seviyelerinde 3-4 santimetrelik kesiler yapılarak toplardamarın çıkarılması şeklinde yapılıyordu.

Bu yöntemde hastaların ayağa kalkması günlük aktvitelerine dönmesi zaman alıyor, bacakta ameliyat bölgesinde izler rahatsız edici oluyordu. Endovenöz Ablasyon yönteminde ise dizden bir iğne yardımı ile damarın içine girilip damar çıkarılmadan lazer yada radyofrekans yöntemi ile yakılıyor. Çoğu zaman lokal anestezi ile yapılan bu yöntemde aynı gün taburcu olmak, ertesi gün çalışmaya başlamak, yara izi kalmaması gibi artılar mevcut." ifadelerini kullandı.

Özay, Endovenöz Lazer Ablasyon ile varis tedavisinin yararlarını anlattı.

Lazer tedavisinin varisler yanında kaşıntı, kramplar, şişme, ağrı ve ağırlık hissinden de kurtardığını dillendiren Özay, "Eğer venöz yetmezliğe bağlı iyileşmeyen yaralar (venöz ülser) varsa bunların hemen iyileşmesi ve tekrarının engellenmesi lazer ile olmaktadır." dedi.

Tedavi yöntemi ile ilgili açıklamalarda bulunan Özay, şunları kaydetti:

"Bu yöntemlerde genelde diz hizasından ultrasondan yararlanarak hastalıklı safen safen ven isimli toplardamara lazer kateteri (tel) yerleştirilip damarın başladığı yer olan kasık bölgesine kadar ilerletilir. Anestezik sıvı damar çevresine enjekte edildikten sonra lazer enerjisi verilmeye başlanır ve kateter yavaşça geriye çekilir. Tüm damara lazer verildikten sonra kateter çıkartılır ve bacak sarılır. İşlemin tamamı 30-60 dakika alır. Her ne kadar bireyler, ayrı tepkiler verse de genelde tedavi esnasında ağrı hissedilmez. Eğer tedavi gerektiği şekilde yapılmamış ise lazer verilirken yanma biçiminde ağrı hissedilebilir. Bunu engellemek içinde damar çevresine anestezik madde içeren sıvı enjekte edilir. "

Doç. Dr. Özay, Endovenöz Lazer Ablasyon ile hedefin 93-98 oranında tutturulduğunu savundu.

Batuhan Özay, bacaklarda görülen varislere değil de o varisleri oluşturan kasık ile ayak bileği arasında yer alıp kanın geri akımına neden olan safen toplardamara lazer uygulandığını bildirdi. Bacak varislerinin ise çoğu kez aynı seansta flebektomi (pake eksiyonu) adı verilen cerrahi yöntemle çıkartılıp ayrı bir seansta skleroterapi yapılarak ortadan kaldırıldığına işaret etti.

Varisler için lazerin ameliyata göre daha uygun olduğunu vurgulayan Özay, şöyle devam etti:

"Lazerde esas olan daha az rahatsızlık ile yetmezlikli safen toplardamarınızdan kurtulup, normal hayatınıza daha kısa sürede dönebilmektir. İlk birkaç gün geçtikten sonra lazer ile bu dönem çok daha rahat geçirilir. Ameliyat ve lazer arasında sonuçlar bakımından belirgin bir ayrım bulunmaz. Bu nedenle eğer daha az acı ile daha kısa sürede normal hayatınıza dönmek ve estetik bir görüntü elde etmek niyetinde iseniz lazer sizin için daha uygundur.

Lazer tedavisi çok yerinde. Bir defa ameliyat yada kesi izi bırakmadan ve ameliyata gore çok daha az ağrı ile iyileşme imkanı sunar. Hastalar süratle iyi olup, daha kısa sürede normal hayatlarına dönebilir. Uyluk iç yüzünde ağrılı morluklar ve yürürken çekilme hissi çoğu kez ilk hafta olup daha sonra azalarak kaybolur. Hastaların işlem sonrası yürümeleri serbesttir ve özellikle yürümeleri talep edilir."

Özay, lazer tedavisinin artılarını da şöyle sıraladı

 30 dakika süren işlem sonrası semptomlarda anında iyileşme görülür.
 Günlük aktivitelere hemen dönüş mümkündür. Çok az bir ağrı ve morarma olabilir.
 Cerrahi yara izi yada dikiş olmaz. Çünkü cilde açılan kesi kalem ucu kadardır.
 Cerrahiye kıyasla daha iyi başarı ve daha az tekrarlama oranı .
 İşlem sonrası hasta memnuniyeti çok yüksek
 Başarı oranı yüzde 93-100 arasındadır.