Şehir yaşamı beyne zarar veriyor
Yapılan bir araştırmada, nüfusun yoğun olduğu kentlerde yaşamanın, beyinde fonksiyon bozukluklarına neden olduğu tespit edildi.
Almanya'nın Mannheim kentinde yapılan bir araştırmada, nüfusun yoğun olduğu kentlerde yaşamanın, beyinde fonksiyon bozukluklarına neden olduğunun tespit edildiği bildirildi.
Toplum Sağlığı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (TOSAGEM) Başkanı Prof. Dr. Nazmi Zengin, yaptığı açıklamada, kentleşmenin Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'da başlayan, bugün gelişmekte olan ülkelerde süregiden büyük bir sosyo-ekolojik değişim olduğunu belirtti.
Zengin, kent sakinleri genelde daha varlıklı ve daha iyi sağlık hizmeti aldığını dile getirerek, buna karşın kent yaşamının kronik hastalık riskinde artışı, daha stresli bir sosyal çevreyi, daha derin sosyal eşitsizlikleri de beraberinde getirdiğini bildirdi.
-BÜYÜK KENTLERDE YAŞAMA, BEYİNDE FONKSİYON BOZUKLUKLARINA NEDEN OLUYOR-
Zengin, kent yaşamının özellikle bazı ruhsal hastalıklara zemin oluşturduğunun bilindiğini vurgulayarak, Almanya'nın Mannheim kentinde yapılan yeni bir araştırmanın, nüfusun yoğun olduğu kentlerde yaşamanın, beyinde fonksiyon bozukluklarına neden olduğunun tespit edildiğini bildirdi.
Heidelberg Üniversitesi'nden Prof. Dr. Andreas Meyer-Lindenberg ve arkadaşlarınca yapılan araştırmada kentsel ve kırsal alanlardan yaşları 18-80 yaş arasında değişen gönüllülerin beyin aktivitelerinin incelendiğini anlatan Zengin, şunları kaydetti:
''Çalışmada, beyinde duygusal ve ruhsal durumla ilişkili bölge olan amigdallerin, kent sakinlerinde strese verdikleri cevap daha büyük bulundu. Cevabın büyüklüğünün yerleşim yerinin büyüklüğü ile paralellik göstermesi özellikle dikkat çekici. Daha önce kent yaşamının sadece duygusal bir etkisi olduğu biliniyordu. Bu araştırmayla birlikte kent yaşamının sadece duygusal etkileri değil beyine de olumsuz etkilerinin olduğu ortaya konuldu. Yani bu araştırma, nüfusun yoğun olduğu kentlerde yaşamanın beyinde fonksiyon bozukluklarına neden olduğunu ortaya koymuş oldu.''
Kentleşmenin sinir sistemimiz üzerine etkilerini ortaya koyan Meyer-Lindenberg ve arkadaşlarının bu çalışmasının özellikle kentleşmenin hızla arttığı gelişmekte olan ülkeler için önemli sonuçlar ortaya koyduğunu belirten Zengin, kentleşmenin beyine verdiği bu zararların önüne geçilebilmesi için kentsel ve kırsal hayatın arada uçurumlar olmayacak biçimde düzenlenmesi, kentsel yaşamla kırsal yaşamın bir nevi iç içe olduğu yerleşim biçimlerinin teşvik edilmesi gerektiğini bildirdi.
Zengin, stres atmak için içinde kuş seslerinin yoğun olduğu yeşil alanlara sık sık giderek, kent yaşamının olumsuzluklarından bir nebze de olsa korunulabileceğini sözlerine ekledi.
AA
-
mevhibe inal 13 yıl önce Şikayet EtŞehirler.... Sehirde doğal birşey kalmadı. Bizde şehirleşme demek, azman binalar yapmak demek. Bazı gelişmiş ülkeler gibi, doğal ağaç ve yeşilliği olan park alanları bırakmıyoruz. Huzurlu, doğal evlerden oluşan mahallelerimiz yok. Her türkü kirlilik, gürültü, Baz istasyonlarından yayılan elektro manyetik radyasyon, trafikten yayılan egzos gazı bütün organlarımızı rahatsız ediyor.Beğen
-
Derya Tekin 13 yıl önce Şikayet Etdoğru. çok doğru bir tespitBeğen