İstanbul'un tarihe tanıklık etmiş en görkemli 7 kasrı

İstanbul, en büyük imparatorlukların başkenti kadim şehir. Tarihte gelmiş geçmiş en güçlü devletlerin başkenti olmuş İstanbul, hükümdarların en görkemli miraslarına ev sahipliği yapıyor. Medeniyetlerin kıymetli hazineleri, her köşe başında sizleri selamlarken zaman makinesinde uzun bir yolculuğa çıkmak için tarihi yapılardan herhangi birinin kapısını aralamanız yeterli. Saraylar, camiler, hanlar, hamamlar, çarşılar ve köşkler gibi ihtişamlı yapılardan meydana gelen İstanbul silüetine bir de küçük saray görünüme sahip kasırlar da eklenince keşfetmekle bitmeyecek mimari harikaları ortaya çıkıyor.

Kasırlar, padişahların şehrin dışına yüksek tepelere inşa ettirdikleri küçük saray, köşk veya av köşkleri olarak kullanılan mimari bakımından gösterişli yapılardır. İstanbul'un pek çok yerinde karşınıza çıkabilecek kasırlardan en güzellerini sizler için listeledik.

Ihlamur Kasrı- Beşiktaş

Beşiktaş ile Nişantaşı arasındaki Ihlamur Mesiresi'nde bulunan Ihlamur Kasrı, Abdülmecit tarafından Nigoğos Balyan'a yaptırılmıştır. Merasim Köşkü ve Maiyet Köşkü olarak 2 kasır şeklinde tasarlanan yapılardan Merasim Köşkü, Ihlamur Kasrı'dır.

Merasim Köşkü, ziyaret edebileceğiniz müze ve saray olarak, Maiyet Köşkü ise kafe olarak kullanılmaktadır. Maiyet Köşkü, daha sade ve küçük bir yapıdır. Köşkün üst kat duvarları, yapımı zor ve pahalı olan Avusturya stukosu ile kaplanmıştır.

Ihlamur Kasrı giriş ücreti; tam 20 TL, indirimli 10 TL, öğrenci 5 TL. Bahçe kısmına giriş ise 5 TL'dir.

Hidiv Kasrı- Beykoz

Hidiv Kasrı, Mısır Hidivi (Valisi) Abbas Hilmi Paşa tarafından 1907 yılında İtalyan mimar Delfo Seminati'ye yaptırılmıştır. İstanbul Boğazını seyreden bir kuleye sahip köşk, geniş bir koru içerisinde şato görünümüne sahiptir. Köşkte yaprak, çiçek ve meyve desenli vitray camlı kapılar ile mozaik süslemeli tavan göz alıcı bir güzelliğe sahiptir. Bunun yanında köşkün dış kapı girişindeki altın yaldızlı kapı ve üzerinde Ay Yıldızlı hidiv tacı bayrağı gözlerden kaçmamaktadır.

Hidiv Kasrı, özel bir işletme bünyesinde restoran ve kafe olarak hizmet vermektedir.

Küçüksu Kasrı- Beykoz

Boğaziçi'nde Küçüksu ve Göksu dereleri arasında bulunan Küçüksu Kasrı, yine bir Nigoğos Balyan eseridir. Ihlamur Kasrı gibi Abdülmecit tarafından yaptırılan Küçüksu Kasrı, özellikle batılı mimari özelliklerinin tercih edildiği dönemde yapılması nedeniyle klasik Osmanlı yapılarından farklıdır. Köşk, ön cephesindeki kabartma süsleri, bahçesinde küçük süs havuzu gibi dış süslemelerinden Avrupa'dan sipariş edilen mobilyaları ve İtalyan mermerinden yapılan şöminesine kadar tamamen batılı tarzda dekore edilmiştir.

Küçüksu Kasrı'na girişler, tam 10 TL, öğrenci 5 TL şeklinde ücretlendirilmektedir.

Malta Köşkü- Beşiktaş

Malta Köşkü, Yıldız Parkı'nda yeşillikler içerisinde inşa edilmiş tarihin önemli şahitlerinden biridir. Çadır Köşkü olarak da bilinen Malta, ismini Malta'dan getirilen taşlardan almaktadır. Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan köşk, mimar Balyan ailesinin yetenekli ellerinden çıkmıştır. Tavan süslemeleri ve altın varaklı aynası, Malta Köşkü'nün en fazla görülmek istenen bölümlerini oluşturmaktadır. 

Malta Köşkü, 5. Murat'ın alıkonulmasına ve Mithat Paşa'nın yargılanmasına şahitlik etmiş tarihin önemli tanıklarındandır.

Adile Sultan Kasrı- Üsküdar

Üsküdar'da Validebağ Korusu içerisinde yer alan Adile Sultan Kasrı, Sultan Abdülaziz tarafından küçük kız kardeşi Adile Sultan için yaptırılmıştır. Çift kollu görkemli merdivenlerin bitiminden içeri girdiğinizde geniş ve görkemli salon, sizleri karşılıyor. 

Hababam Sınıfı filmi de Adile Sultan Köşkü'nde çekilmiş ve köşkün odalarından biri Hababam Sınıfı Müzesi olarak düzenlenmiştir.

Sepetçiler Kasrı- Fatih

Sarayburnu'nda Topkapı Sarayı'nın bitiminde İstanbul'un en güzel konumunda bulunan Sepetçiler Kasrı, Bizans Dönemi'nden kalma surlar üzerine inşa edilmiştir. Kasrın kırmızı mermerleri, Darıca ve Rusçuk'tan, çinileri İznik'ten, demir ve çivileri ise Samakoy ile Selanik'ten getirilmiştir. Sepetçiler Kasrı'nın ismi ile ilgili birçok rivayet vardır. Bunlardan biri; Sultan İbrahim'in kasrın çevresinde bulunan hasırcılar ve sepetçi esnafları sıklıkla koruduğu ve kasrın yapımında da bu esnafın desteğini görmesi nedeniyle Sepetçiler Kasrı ismini aldığı söylenmektedir. 

Sepetçiler Kasrı, dönem dönem farklı vakıf ve kurumların kullanımına sunulmuş şimdilerde ise Yeşilay Genel Merkezi olarak kullanılmaktadır.

Tophane Kasrı- Beyoğlu

Sultan Abdülmecid'in inşa ettirdiği Tophane Kasrı, padişahların Tophane'de askeri tesisleri ziyaret etmeleri ya da İstanbul'a gelen devlet adamlarının karşılanması sırasında kullanılan bir mekandır. Tophane Kasrı, Osmanlı- Rus Savaşı'nı bitiren Uluslararası konferans ve Lozan Antlaşması'ndan sonra Uluslararası Boğazlar Komisyonu toplantılarına ev sahipliği yapmıştır.

Zaman içerisinde yapılan yol çalışmaları, kasrın denizle olan bağlantısını kesmiş ve etrafına çeşitli binalar inşa edilmiştir. Günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi'nin kullanımında olan olan Tophane Kasrı, diğer kasırlardan farklı olarak İngiliz mimar William James Smith imzası taşımaktadır.