Pamukkale Travertenleri'ne koronavirüs etkisi
Yeni tip koronavirüsün tüm dünyayı etkisine almasıyla ülkemizde başta müzeler olmak üzere pek çok turistik mekan geçici olarak kapatıldı. Pamukkale Travertenleri de kapatılan bu yerlerden bir tanesi. Uzmanlar, ziyaretçi yasağının travertenlerde yeni çökelmelerin oluşmasında ve insan etkisiyle kararan bölgelerin beyazlamasında yarar sağlayacağını düşünüyor.
Denizli’nin dünyaca ünlü Pamukkale travertenleri koronavirüs tedbirleri kapsamında ziyaretçi girişine kapatıldı. Uzmanlar, ziyaretçi girişinin olmamasının travertenlerde kararan ve insan etkisinin bulunduğu alanların beyazlayacağını ve yeni çökelmelerin oluşabileceğini ifade etti.
UNESCO dünya miras listesinde yer alan ve dünyaca ünlü Pamukkale travertenlerine koronavirüs tedbirlerinde dolayı ziyaretçi girişine kapatıldı. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin gözdesi olan travertenlerde ziyaretçi girişine ne zaman açılacağı ise belli değil. Uzmanlar kentin ekonomisine büyük katkı sağlayan turistlerin, travertenlere girememesinin yararlı olacağını belirtti.
Güncel traverten oluşumun halen devam ettiğini belirten Pamukkale Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Görevlisi ve Denizli Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Doç. Dr. Barış Semiz, “Şu anda bölgede güncel bir traverten oluşumu halen devam ediyor. İnsanların bir kısmı da olsa, turizm için ziyarete açık bir bölge var. O bölge üzerinde insanların girmemiş olması, insanların o bölgeye biyolojik etkisi var. Oluşmaya çalışan travertenlere olumsuz yönde bir etkisi var. Bu süreçte orada ki insanların olmuş olmaması, düzenli olarak o bölgeye suyun akışının sağlanması çökeltimi devam ettirecektir. Biliyoruz ki Pamukkale suyunun çökelme kabiliyeti çok yüksek. Mevcut şu anda kararan dediğimiz veya insanların etki yaptığı alanda birçok beyazlama ve yeni çökelme sağlayacağını düşünüyorum. Klopatra havuzuna da giriyor ziyaretçiler. Bu ilk olarak oradan geliyor. Orada da suya girişin olmaması, insanlar oraya girdiği zaman nasıl bir etkiyle girdiklerini bilmiyoruz. ‘Duş alarak mı giriyorlar?’ ve ya ‘krem sürerek mi giriyorlar?’ bunları bilmediğimiz için oraya girişin olmamasının bir artısı olacaktır. Oradan gelen suların travertenlere yönlendirdiğimiz için bununda getirisi olacağını düşünüyoruz” dedi.
PAMUKKALE SUYUNDA DOLAYLI OLARAK BİR ETKİ YAPACAK
Pamukkale ve Karahayit’te bulunan otellere giden kaynak sularının düzenleme yapılamamasının da travertenlere etkileyeceğini söyleyen Doç. Dr. Semiz, “Buradaki asıl problem şu bu bölge sularının kullanımı açısından şu anda tahmin ediyorum ki bölgede turist sayısının azalmasından dolayı aynı şekilde su kaynaklarında artış olabileceğini düşünüyorum. Bölgedeki Karahayit ve Pamukkale’deki otellerde turist sayısının az olmasından kaynaklı çekimin az olacağı için Pamukkale suyunda dolaylı olarak bir etki yapacaktır. Otellere kaynak düzenli bir şekilde sistematik verilmesi gerektiğini inanıyorum. Çünkü biz parasını ödemediğimiz parasını ödemediğimiz kaynağı hor kullanıyoruz. Şu anda en büyük yapılacak şey o insanların bir fiil üzerinde yürüdüğü yürüyüş yolu dediğimiz kesit hattı boyunca düzenli bir şekilde suyun verilmesi traverten çökelimin de sürekli olarak kontrol edilerek oradaki çökelimin bir an önce sağlanması yönünde çalışmalar yapılması lazım. Yapay kanallar dediğimiz teraslar oluşturulmuştu. Bunların belli yerlerinde dökülmeler, kabuk şeklinde atmalarda görülmüştü. Bu kısımlara da özellikle traverten oluşması için su verilmesi gerekiyor. Bu yapılıyordur diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.