Koronavirüs önlemleri Antalya'nın denizine ilaç gibi geldi
Antalya'da koronavirüs tedbirleri kapsamında vatandaş girişlerinin yasaklandığı dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili ve falezler kısmında, deniz trafiğinin, balıkçılık faaliyetlerinin ve insan aktivitesinin durdurulmasıyla deniz kendisini yeniliyor.
Koronavirüs bazıları kişi tarafından doğanın kendini yenilemesi ve eski haline kavuşması olarak yorumlandı. Pek çok yerde oluşan tahribat, insan elinin değmemesi ile doğal onarımı sağladı. Bazı ülkelerde hava kirliliğine bile olumlu yönde etki eden bu süreç, Antalya'nın da denizine iyi geldi.
Antalya'da corona virüs tedbirleri kapsamında vatandaş girişlerinin yasaklandığı dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili ve falezler kısmında, deniz trafiğinin, balıkçılık faaliyetlerinin ve insan aktivitesinin durdurulmasıyla deniz kendisini yeniliyor.
"DOĞA KENDİNE DÖNDÜ"
Deniz suyunun berrak olduğu gözlenirken, konuya ilişkin açıklama yapan Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu da doğanın kendi başına kaldığını söyledi. Gökoğlu, “Biyolojik çeşitlilik açısından doğa kendisine döndü. Avlanmayan balıklar bile gelecek için birer üretici anaç oldu” dedi.
"SU BERRAK VE PIRIL PIRIL GÖRÜNÜYOR"
Bahar döneminin Antalya için kurak geçtiğini aktaran Gökoğlu, “Bu nedenle denize giren partekül miktarı azaldı. Ayrıca falezlerde kendi kendini temizleyen bir sistem var. Deniz yosunları var, aynı zamanda tüm falez duvarları kaya midyesiyle dolu. Bu midyeler suyu filtre ediyor. Bu nedenle su berrak ve pırıl pırıl görünüyor. Akdeniz’de şu an çok temiz bir su var ve bu durum, geçmişe oranla fark ediliyor” dedi.
"DOĞA KENDİ BAŞINA KALDI"
Akdeniz’de fokların bulunduğunu söyleyen Gökoğlu, “Zaman zaman yat limanına giriyorlar. Dün de balıkçı barınağındaydılar. Sürekli gezen foklar var. Bu foklar sessizlik ve sakinlik olduğu için kıyıya yanaşıyor. Hayvan doğasına doğru döndü. Doğada, kendine döndü. Ayrıca deniz trafiği de azaldı. Deniz trafiği gürültü yapıyordu. Su altındaki ses, havadakinin 5 katı kadar hızla yayılır. Dolayısıyla bu gürültü su altı yaşamını etkiliyordu. Sesin olduğu yere canlılar gelmiyordu. Rahatsız oluyorlardı ve şimdi bu ses de durdu. Sportif balıkçılık, amatör balıkçılık gibi bir takım balıkçılık faaliyetleri de azaldı. Av yasağı da var. Doğa kendi başına kaldı” ifadelerini kullandı.
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE KATKI
Biyolojik çeşitlilik açışından doğanın kendisine döndüğünü ifade eden Mehmet Gökoğlu, avlanmayan balıkların bile gelecek için birer üretici olduğunu kaydetti. Gökoğlu, bu balıkların yavru üreteceğini ve doğaya kazandıracağını da söyledi.
Alınan yasakların kalkmasından sonra da ‘dikkat’ uyarısında bulunan Gökoğlu, “Mesela buradaki paraşüt teknesinin Side’ye gitmemesi lazım. Burada kalması gerekiyor. Bizlerin deniz yaşamını tehdit etmememiz lazım. Deniz için biz yabancıyız. Deniz içindeki yaşam denize yabancı değil o zaten denizin kendisinin canlıları. Biz yabancıyız, biz etki ediyoruz. İnsan olmasa doğa kendisini toplar” diye ekledi.
-
Ibo 4 yıl önce Şikayet EtInsanoglunun pisligiBeğen Toplam 2 beğeni