HIS Travel hazırladı: İş seyahatleri ve küresel seyahat nasıl şekillenecek?
Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgını sebebiyle küresel anlamda krizler de baş gösterdi. En çok seyahat sektöründe bu krizi hisseden HIS Travel bir son durum raporu açıkladı. Bu raporda iş seyahatlerinin nasıl şekilleneceği ve küresel seyahatlerdeki durumun ne olacağı anlatılıyor. İşte detaylar...
Japonya merkezli HIS’in Türkiye’de faaliyet göstermekte olan ofisi HIS Travel, COVID-19 salgınına ve ileride oluşacak diğer risklere dikkat çeken bir rapor hazırladı. Turizm sektörünün global markalarından olan HIS Travel’ın raporunda, sık seyahat eden kurumsal şirketlerin gelecekteki iş seyahatlerinin nasıl şekilleneceğine dair ön görüler ve turizm sektörünün geleceğine dair dikkat çekici tespitler yer aldı.
RİSK HER ZAMAN VAR
2020 yılında turizm endüstrisi, yeni bir korona virüs salgını nedeniyle duraklama dönemine girdi. Dünyanın birçok kentinde yurt içi ve yurt dışı uçuşlar iptal olurken, turizm ise belirli bir süre askıya alındı. Dünya Sağlık Örgütü’nün salgının başladığı andan bu yana paylaştığı verileri baz aldığımızda, raporu derleyip son şeklini aldığı tarihteki mayıs ayı verilerine göre 4 milyona yakın vaka ve yaklaşık 300 bin ölüm meydana gelmişti. 200’den fazla ülkede vakalar görülürken, dünya çapında pandemi ilan edildi. Pandeminin dinamik yayılımı göz önüne alındığında seyahat eden herkes için güvenlik ve sağlık tedbirleri önem kazandı. Gündemin asıl riski COVID-19 olsa da hala geri planda diğer riskler de oluşmaya devam ediyor.
2019’A GÖRE TURİZM İÇİN RİSK VE KRİZLER YAKLAŞIK %25 ARTIŞ GÖSTERDİ
Araştırmacıların senaryolarına göre ise büyük ihtimalle salgın tehdidi ortadan kalktığında bizi başka riskler ve krizler sektörü bekliyor olacak. Gelecekte meydana çıkacak ve geri plandan tekrar sahnedeki yerini alacak riskleri şimdiden ön görebilmek, önlemler almak ve bütünsel bir yaklaşım oluşturmak için seyahat hizmetleri proaktif bir yaklaşım sergilemeli ve her türlü riske hitap etmelidir. Seyahatle ilgili riskler ve krizler 2019 yılına göre neredeyse dörtte bir oranında arttı.
BEKLENEN ULUSLARARASI YOLCU KAPASİTESİ %75’LER SEVİYESİNDE DÜŞEBİLİR
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) verilerine göre 2020 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre küresel yolcu trafiği %14,1 oranında düştü. Şubat ayındaki mevcut yolcu kapasitesi 2019 Şubat ayına kıyasla %8,7 azaldı. Mart ayındaki verilere bakıldığında ise, 2020’de Mart ayına gelinene kadar sene başından bu yana mevcut gerçek yolcu trafiğinde %52,9, yolcu kapasitesinde ise %36,2 daralma yaşandı. Salgın öncesi havayolları, 2020 için koltuk kapasitesini 2019'a kıyasla ortalama %3,4 artırmayı planlamıştı.
SALGININ HAVACILIK, TURİZM VE GLOBAL EKONOMİ ÜZERİNE ETKİSİ ZORLAYICI OLACAK
Ön görüler, küresel yolcu trafiğinin global pazarda %50’lere varan bir azalma olacağı yönünde. Yolculardan elde edilecek gelirler konusunda ise 2019’a kıyasla, 2020 yılı sonunda 314 Milyar Dolar’lık bir gelir kaybı yaşanacağı tahmin ediliyor.
Havalimanları da bu gelişmelerden negatif anlamda payını alarak, 2020 yılında yolcu trafiğinin düşüşü nedeniyle 76 milyar ABD Doları'nın üzerinde bir rakamla havalimanları gelir kaybı yaşanacağı öngörülüyor.
Uluslararası turizm gelirlerinde bu istatistikler ve veriler göz önüne alındığında, 2020'de 300 ile 450 milyar dolar arasında düşüş yaşanacağı anlaşılıyor.
SEYAHAT VE TURİZM ALGISI YENİDEN ŞEKİLLENİYOR
Turizm sektörünün bu durmaksızın gelişimine katkıda bulunan turizm firmaları ise geleneksel turizm anlayışlarında 2020 senesinden sonra geliştirme ve yenileme dönemine girecek gibi gözüküyor. Mevcut gündemin yarattığı değişen davranışlar, başkalaşan hayat tarzı ve iniş-çıkış gösteren psikolojik durumları analiz ederek anlamlı faydalar üretecek. Hedefleri salt satış odaklılık değil, geleceği şekillendirmek ve hem toplumlar hem de katma değere verimlilik sağlayacak formüllere sahip olacak.
SALGIN SONRASI TURİZM HAREKETLİLİĞİ FARKLILAŞACAK
Salgının dünya genelinde ve ülkemizde görülmeye başlaması 2020 senesinde turizmde iptalleri, ertelemeleri ve istihdamı etkiledi. Hava yolu sahalarının kapanması, tur ve otel rezervasyon iptalleri, yurt içi ve yurt dışı seyahat kısıtlamaları, evde izolasyon döneminin başlamasıyla birlikte turizm sektörünü zorlu bir döneme soktu. Önceliğin insan sağlığı olduğu bu dönemde konaklama ve otel sektörü başta olmak üzere tematik parklar, müzeler, ören yerleri ile kültür sanat merkezleri tüm dünyada geçici bir süre işletmelerini ziyaretlere ve rezervasyonlara kapadı.
GLOBALDE ÇİN’E KARŞI TURİZM ALANINDA NEGATİF BİR YAKLAŞIM OLABİLİR
Think Aloud Research tarafından Mart 2020 tarihinde yapılan ve Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden nüfus bakımından en yoğun olan illerdeki 25-60 yaş aralığında bireylerle yapılan araştırma sonucuna göre Türk halkı virüsün yayılmasında baş sorumlu olduğu düşünülen Çin’i, yemek kültürleri ve vahşi hayvan pazarlarındaki durumlarından ötürü suçluyor. Soruya yanıt verenlerin %77’si Çin’e ve Çinlilere bakış açılarının daha farklı/temkinli olacağını söylüyor.
MÜNFERİT SEYAHATLER KADAR YOĞUN BİR HACME SAHİP İŞ SEYAHATLERİ NE OLACAK?
Tüm dünyada iş seyahatleri, trilyon dolarlık bir endüstri. ABD ve Çin, dünyanın en büyük iş seyahati harcamalarını yapan iki ülke olarak başı çekiyor. Amerikalılar yılda 405 milyondan fazla uluslararası iş seyahati yapıyor. Bu da Amerika Birleşik Devletleri’nde her gün yaklaşık 1,1 milyon insanın iş için seyahat ettiği anlamına geliyor. New York City, Amerika Birleşik Devletleri’nin tüm iş seyahatleri verilerinde ilk sırada gelirken Çin’de ise ilk sırada Şangay yer alıyor.
Günümüzdeki olağanüstü durumu göz önüne aldığımızda, turizm şirketlerinin insan ruhundan olduğu kadar, iş ortakları olan diğer sektör şirketlerinin ruhundan da anlaması gerekiyor. Yaşadığımız olağanüstü pandemi dönemi sonrası durgunluk içerisinde olan seyahatler yeniden hareketlenecek! Şirketler ara verdikleri iş seyahatlerine devam edecekler. Çünkü dünyanın birçok yerinde hemen her sektör, çalışan sayısı fark etmeksizin seyahat ediyor ve işlerinin büyük bir kısmı da seyahat etmeyi gerektiriyor.
ŞİRKETLERİN GÜVENDE HİSSETMELERİ VE RİSK YÖNETİMİ ÖNEM KAZANACAK
Şirket çalışanları bir devinim halinde toplantı organizasyonları, seminer, konferans, eğitim toplantıları; yurt içi ya da yurt dışı bayii toplantıları, tanıtım gezileri, kongre organizasyonları, etkinlik amaçlı partiler, piknik organizasyonları, açılış ve ödül törenleri ile hareket halinde oluyorlar. Dünyanın birçok ülkesinde, birbirinden başarılı şirketler bu başarılarını ve müşteriye ulaşabilmelerini de tam olarak bu ‘iş seyahatine’ bağlıyorlar. Dünyada iş seyahatlerini organize eden dev firmalar var ve seyahat süreçleri onlarla çok daha güvenli, hızlı, adapte edilir ve tasarruflu oluyor. Tabi bundan sonraki süreçte iş seyahati yapacak kişileri bekleyen çeşitli seyahat riskleri olacak. Bu riskler; Ekonomik riskler, Sağlık-güvenlik riskleri, Jeopolitik riskler, dolandırıcılık-siber saldırılar ve çevresel riskleri kapsıyor. Riskleri en az zararla atlatmak ya da bir ihtimal fırsata çevirmek için riski iyi tanımak gerekir. Nedenleri, boyutları, etkileri çok iyi analiz edilerek; gerekli önlemlerin yerinde, zamanında ve tabii ki uygulanabilir olmasına dikkat edilerek alınması gerekir. Her risk kendi içinde kendine özgü işaretler ve çözümler içerir. Bu nedenle riskin türü dikkate alınarak strateji uygulanmalı ve yönetim planı oluşturulmalıdır. Bunun için de iş seyahatleri konusunda uzman, risk yönetimini başarı ile yürütebilen HIS Travel gibi 70’,in üzerinde faaliyet gösteren 500’ün üzerindeki ofisi ile uluslararası bir tur operatöründen destek almak, dünyanın bir çok yerinde oluşabilecek risklerde, anında müdahale edilerek iş seyahatinin negatif bir durum oluşmaksızın pozitif devam ettirilmesi konusunda yardımcı olabilir.