'Türkiye'nin çatısı' Ağrı Dağı'nda kutup ve çöl bir arada
Türkiye'nin en yüksek noktası olmasıyla 'Türkiye'nin çatısı' olarak adlandırılan Ağrı Dağı'nın eteklerinde çöl iklimi yaşanırken zirvesinde karlarla kutup havasını yaşatıyor. Ağrı Dağı, bir günde hem kış hem yaz mevsimini yaşamak isteyenlere muhteşem manzaralarıyla eşlik ediyor.
Yurdun en yüksek rakımlı noktası olması sebebiyle "Türkiye'nin çatısı" olarak bilinen Ağrı Dağı'nda neredeyse çöl ve kutup iklimi aynı anda yaşanıyor. Iğdır ve Ağrı sınırları içerisinde yer alan ve 5 bin 137 metre yüksekliğiyle "Türkiye'nin çatısı" olarak nitelendirilen Ağrı Dağı hem iklim koşulları hem de bitki örtüsüyle dikkati çekiyor.
Şu sıralar dağın eteklerinde çöl iklimi yaşanırken, her bin metrede hava sıcaklığı değişerek ilkbahar ve sonbahar mevsimini andırıyor. Yurdun en yüksek noktası olan ve hava sıcaklığının sıfırın altında 20 dereceye kadar düştüğü Ağrı Dağı'nın zirvesinde ise ağustos ayında kış mevsimi yaşanıyor.
Dağın eteklerinden itibaren yükseldikçe değişen hava şartları nedeniyle de birbirinden farklı bitkiler yetişiyor. Yetişen bitkiler dağın coğrafi güzellikleriyle görülmeye değer manzaralar sunuyor. Iğdır Üniversitesi Türkiye Coğrafyası Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Şimşek, AA muhabirine, Ağrı Dağı'nın 850 metre rakımdan 5 bin 137 metresine kadar birbirinden farklı güzellikler sunduğunu söyledi.
Ağrı Dağı'nın bu özelliğinden dolayı tarih boyunca ilgi odağı olduğunu belirten Şimşek, "Bölgede Kafkasya üzerindeki Elbruz Dağı ve İran'da bulunan Demavent Dağı Ağrı Dağı'ndan yüksek fakat onlar belirli bir dağ yükseltisinden sonra zirveleri yükseldiği için pek dikkati çekmiyor. Ağrı Dağı geniş bir ova tabanından birden bire yükseldiği için tarihin her döneminde dikkati çekmiş ve efsanelere konu olmuştur. Bu nedenle Ağrı Dağı efsaneleriyle, coğrafi yapısıyla iklimsel yapısıyla ilgi çekmiştir." dedi.
Şimşek, bütün karasal bölgelerde görülen iklimleri burada görmenin mümkün olduğunu aktararak, şöyle konuştu "Ağrı Dağı'nın doğu eteklerinde çöl iklimi görülüyor. Yani büyük Sahra Çölü'ne benzer çöl iklimi buraya hakim, dolayısıyla çöl bitkileri burada görülüyor. Burası ülkemizin Konya Karapınar'dan sonra ikinci en büyük çöl bölgesi olmaktadır. Yine yükselti arttıkça bilindiği üzere her 200 metre yüksekte sıcaklık 1 santigrat derece düşmektedir."
ETEKLERİNDE ÇÖL İKLİMİ GÖRÜLEN DAĞIN ZİRVESİNDE KUTUP İKLİMİ GÖRÜLÜYOR
Dağın bulunduğu bölgede yükselti arttıkça sıcaklığın da düştüğünü, bu nedenle farklı iklimleri bir arada görmenin mümkün olduğunu ifade eden Şimşek, şunları söyledi "Tabanında çöl iklimi görülen dağın zirvesinde kutup iklimi görülüyor. Tabi bunun yanında çöl ile kutup iklimi arasındaki bütün kademeleri Ağrı Dağ'nda görmek mümkün. Bu iklimlere bağlı olarak da Ağrı Dağı'nda değişik kademelerde bitki örtüsü görülüyor. Soğuk iklimlerde görülen huş ağacını Ağrı Dağı'nın 2 bin 500 rakımından 3 bin rakımına kadar görmek mümkün. Çeşitli bozkır bitkilerini de burada görebiliriz."
Iğdır Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Dr. Öğretim Üyesi Belkıs Muca Yiğit de Ağrı Dağı'nın yüksekliği ve ekolojik yapısıyla çok önemli bir dağ olduğunu vurguladı.
Dağın bitki çeşitliliği açısından zengin olduğuna işaret eden Yiğit, "Bitki çeşitliliği ve özel bitkiler varlığı bakımından Ağrı Dağı zengin bir dağdır. Burada daha soğuğa ve kuraklığa karşı dayanıklı bitkileri görebiliyoruz. Ağrı Dağı'nda her bin metrede bir yükseklikte bulunan bitkilerin etken maddelerinin araştırılması gerekiyor." diye konuştu.