İzmir'in beş kişilik izole doğa adresi: Lübbey Köyü
Doğal güzellikleriyle kendini gösteren İzmir'de beş kişinin yaşadığı kocaman bir köy bulunuyor. Lübbey Köyü kendinden izole, kimselerin olmadığı hafta sonu ise nüfusun en fazla 10'a çıktığı bir yer. Şartlar köyde yaşayan herkesi farklı noktalara sürüklemiş. Zamanla köyde sadece beş kişi kalmış. Günümüzde ise herkesin aradığı doğa ile iç içe izole yerlerden biri Lübbey Köy.
İzmir'de gezilecek yerler içerisinde çok güzel doğal adresler bulunuyor. Hepsi turistik ve şehrin merkezine yakın yerler. Ancak görmeye değer doğasını ve terk edilmiş evlerini keşfetmeye değer yerlerden biri de Lübbey Köyü oluyor. Köy 30 sene önce terk edilmeye başlamış. Sebebi ise tarım arazilerinin geniş olmaması ve elektrik, su gibi hizmetlerin bulunmaması. Günümüzde Koronavirüs salgını herkesi izole yerler aramaya yöneltirken bu köyde yaşayan beş kişinini böyle bir derdi yok. Onlar kocaman köyde sadece beş kişi yaşıyor ve doğanın, İzmir'in güzel havasının tadını çıkartıyorlar.
Korona virüs salgını nedeniyle pek çok insan kalabalığa karışmamak için çaba gösterirken, İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı sadece 5 kişinin yaşadığı terk edilmiş köy Lübbey, ıssız görüntüsüyle dikkat çekiyor. Köy sakinleri ve haftanın belli günleri köy kahvesini işleten Mehmet Güler, “kendinden sosyal mesafeli” Lübbey’de maske takıp hijyen kurallarına dikkat ediyor. Geçmiş yıllarda köyden göç edenler de korona virüsten kaçmak için hafta sonları soluğu köylerinde alıyor. Ancak buna rağmen köyün nüfusu 10'u geçmiyor.
İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Lübbey köyü, yaklaşık 30 yıl önce elektrik ve geniş tarım arazisi olmaması nedeniyle terk edilmeye başlandı. Köyünden ayrılmayanlar ise zaman içerisinde hayatını kaybetti. Şu anda sadece 5 ihtiyarın yaşadığı Lübbey, korona virüs salgının yaşandığı dönemde de sessiz ve sakin görüntüsüyle dikkat çekiyor. Doğup büyüdüğü köye olan vefasını, haftanın belli günleri köye gelip kahvehaneyi açık tutarak gösteren Mehmet Güler de, köy sakinlerini korona virüsle mücadele konusunda bilinçlendirmeyi ihmal etmiyor. Güler’in odun ateşinde demlenen çayını içmek isteyen Lübbeyliler, bu kendinden sosyal mesafeli köyde aralarına mesafe koyarak çaylarını yudumluyor; maskelerini takıp ellerini dezenfekte ediyor. Geçmiş yıllarda Lübbey’den göç eden bazı kişiler de korona günlerinde soluğu terk edilmiş köylerinde alıyor. Ancak son dönemde adeta tersine göçün yaşandığı köyün nüfusu yine de 10 kişiyi geçmiyor.
“Köyde az kişi yaşıyor ama biz yine de maske takıyoruz”
Issız sokakların, yıkılan evlerin ve çok sayıda kedinin göze çarptığı Lübbey’de yaşayan 70 yaşındaki Mehmet Yavuz, “Köyde 5-6 kişi yaşıyor. Korona virüs var, maskemizi takıyoruz. Genelde evde eşimle oturuyoruz. Ama hanımla araya mesafe koyuyoruz. Birbirimizden uzakta duruyoruz. Sokağa çıkma kısıtlamasında da evde oturduk” dedi. Yavuzun eşi 60 yaşındaki Fatma Yavuz da, “Köyde birkaç kişi yaşıyoruz. Korona virüse burada rastlamadık. Bizim köyde az kişi yaşıyor ama biz yine de maske takıyoruz. Çok şükür hastalık yok. Biz mesafemizi koruyoruz” diye konuştu.
“5 kişilik köyde korona virüs tedbirlerinde örneğiz”
Haftanın belli günleri Ödemiş merkezinden Lübbey’e 18 kilometrelik yol kateden Mehmet Güler de, bazı günler müşteri azlığı sebebiyle benzin parasını bile çıkaramasa da 16 yıldır köy kahvesini işletiyor. Aynı zamanda köylülerin ihtiyaçlarını da karşılayan Güler, oğlunun okulu nedeniyle köyden göç etmek durumunda kaldığını, buna rağmen doğup büyüdüğü köyle bağlantısını koparmadığını belirtti. 70 yıllık köy kahvesini yaşatmaya çalışan Güler, günde en fazla 15 bardak çay satabiliyor. Korona virüs salgını döneminde de kurallara uyarak köy kahvesini açan Mehmet Güler, kapıya maske kullanımı ve sosyal mesafe ile ilgili uyarı yazıları asarken, dezenfektan ile az sayıdaki müşterisini dezenfekte ediyor. Kahvede kurallara uyduklarını dile getiren Güler, “Maskelerimizi takıyoruz, sosyal mesafemizi koruyoruz. Kapıya da bu konu ile ilgili uyarılar astık. Elimizden geldiği kadar virüsle mücadele etmeye çalışıyoruz. Köyümüz 5 kişilik ama korona virüs tedbirlerinde örneğiz. Gelen misafirlerle birlikte sosyal mesafeyi koruyoruz, maske takmaya özen gösteriyoruz. Maskesiz gelenleri içeriye almıyoruz” sözlerine yer verdi.
“Hafta sonları 10 kişi oluyoruz”
Lübbey’den göç eden ancak köyde evi bulunan bazı kişilerin de korona virüs nedeniyle hafta sonları köye geldiğini söyleyen Güler, kendisinin de hafta sonları ailesiyle birlikte köy evinde yaşadığını ifade etti. Mehmet Güler, “Bu köy, Lidyalılar zamanına dayanıyor. İnsanlar çok uzun süre burada yaşamış. Lübbeyliler, kışın burada yazın da Çamyaylar’da yaşardı. Ancak 1982 yılında Çamyayla’ya elektrik gelince insanlar o tarafa göçtü. Köyde şu anda 5 kişi yaşıyor. Ben 16 yıldır haftanın belli günleri doğduğum köy Lübbey’de köy kahvesini işletiyorum. Hafta sonları da ailemle buradaki evimizde vakit geçiriyoruz. Benim gibi daha önce Lübbey’den göç eden birkaç kişi daha haftanın belli günleri Lübbey’e geliyor. Ayrıca bazen ziyaretçiler de bu tarihi köye gelip fotoğraf çekiyorlar. Ancak köyde yerleşik olarak toplam 5 kişi var. Virüsten korunma açısından, sosyal mesafe açısından burada rahatız. En azından kalabalık yok. Bu köy, kendinden sosyal mesafeli bir köy. Sonuçta 5 kişinin yaşadığı köyde hafta sonları bizimle birlikte 10 kişi oluyoruz. Dışarıdan gelenler çok beğeniyor, ‘keşke biz de koronadan uzak bu köyde yaşasak’ diyor” ifadelerini kullandı.