800 yıllık Esadiye Camii eski görkemine kavuşuyor
Elazığ'da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde bulunan Artuklu döneminden kalmak 800 yıllık tarihi Esadiye Camii, 4 yıldır devam eden restorasyon çalışmalarının sonucunda eski görkemine kavuşuyor.
Elazığ'da UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ndeki tarihi Harput Mahallesi'nde unutulmaya yüz tutan Artuklu dönemine ait, 800 yıllık Esadiye Cami, 4 yıldır devam eden restorasyon çalışması ile eski görkemine kavuşuyor.
Tarihi tam olarak bilinmemekle beraber çok az sayıdaki yazılı kaynakta Artuklu hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından 13. yüzyıl başlarında yapıldığı ifade edilen ve zamanla harabeye dönen tarihi caminin yeniden ayağa kaldırılması için Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2016'da restorasyon çalışması başlatıldı.
Günümüze orijinal olarak sadece taç kapısı ve iki mihrabı ile temel kalıntıları ulaşabilen cami, taç kapısının üzerinde yer alan ancak tahrip olduğundan günümüze ulaşmayan iki aslan figürü kabartmasından dolayı halk arasında Arslanlı Cami olarak da biliniyor.
Temel kalıntılarından cami ve medreseden oluşan bir külliye olarak tasarlanıp inşa edildiği tespit edilen caminin Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü koordinesinde 4 yıldır süren restorasyonunun yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. Caminin hem turizme kazandırılması hem de ibadete açılması planlanıyor.
Malatya Vakıflar Bölge Müdürü Kenan Doğan, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle Vakıflar Genel Müdürlüğünün son 17 yılda ülkedeki kültür varlıklarını restore edilerek yeniden ayağa kaldırılması ya da doğal sebeplerle hasar görenlerin onarılarak turizme kazandırılması noktasında önemli çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Bu kapsamda tarihi Harput Mahallesi'nde Artuklu dönemini yansıtan 800 yıllık Esadiye Camisi'ni yeniden eski görkemine kavuşturmak için restorasyon çalışması başlattıklarını aktaran Doğan, "Artuklu dönemi Fahrettin Arslan döneminde yapılmış bir yapımızdır." dedi.
GELECEK NESİLLERE KALACAK
Doğan, caminin iç ve dış mimarisi ile yapıldığı dönemin kültürünü yansıtması bakımından önemli bir cami olduğunu dile getirdi.
Yaklaşık 4 yıldır devam eden restorasyon çalışmasında sona gelinen camiyi yıl sonu itibariyle hem turizme hem de uygun görülmesi halinde ibadete açmayı planladıklarını aktaran Doğan, şöyle konuştu "Burada 2012 yılında, yapının daha özgün mimarisini ve temel izlerini belirlemek, medrese bölümü ile cami arasında her hangi başka bir yapı daha var mı yok mu diye öncelikle bir kazı çalışması yaptık. Kazı çalışmasında yapı ile alakalı bağlantılı başka bir temel izine rastlanmadı. Bunun üzerine caminin restorasyon projesini hazırladık ve restorasyon sürecini başlattık. Buradaki yapıyı ayağa kaldırırken hemen bitişiğindeki Ahi Musa Türbesi'nin restorasyonunu da ihaleye dahil ettik. 2020 yılı sonunda restorasyon çalışmalarını bitirmeyi hedefliyoruz. Bu şekilde temel kalıntıları üzerinde olan bir yapıyı bir ecdat yadigarını ayağa kaldırıyoruz, bunu da gelecek nesillere bırakacağız, bununla alakalı çalışmaları hızlı bir şekilde yapıyoruz. Harput'un en önemli eserlerinden biri, inşallah bu eserimizi de Elazığ ve ülke turizmine kazandıracağız."
Doğan, temel kalıntılarından yola çıkarak aslına uygun bir şekilde restorasyonunu yaptıkları caminin taç kapısı üzerinde bulunan iki arslan kabartmasının yıllar önce tahrip edilmiş olmasından dolayı bunların şekli ile ilgili bir belgeye ulaşamadıklarını kaydetti.
Bu nedenle orijinal şeklini bilmedikleri aslan kabartmalarına taç kapıda yer vermediklerini aktaran Doğan, şunları kaydetti "Bu tarihin yapıların ayağa kaldırılması, kültür varlıklarının ülkeye kazandırılması noktasında bakanlığımız tüm gücüyle çalışıyor. Biz de Vakıflar Genel Müdürlüğümüz olarak Türkiye genelinde bugüne kadar 7 binden fazla eseri ayağa kaldırdık. Biz de kendi bölgemiz olarak Tunceli, Elazığ ve Malatya'da neredeyse el atmadığımız bir eserimiz kalmadı. Hemen hemen birçok yapımızın restorasyonunu tamamladık. Bölge olarak bugüne kadar 100 milyon liranın üstünde restorasyonlara bir harcama yaptık. Çalışmalarımızı tüm hızıyla devam ettiriyoruz."