2 asırlık Osmanlı mirası! Çivisiz cami tarihe meydan okuyor
Ordu'da 1800'lü yılların başında Osmanlı döneminde inşa edilmiş tarihe ışık tutan çivisiz cami, halen ibadethane olarak kullanıyor.
Ordu’nun Perşembe ilçesinde bulunan ve Osmanlı döneminde inşa edildiği düşünülen çivisiz ahşap cami, günümüzde ibadette kullanılarak, tarihe ışık tutuyor. Perşembe ilçesine bağlı Soğukpınar Mahallesi’nde bulunan ve 1800’lü yıllarında başında inşa edildiği düşünülen çivisiz ahşap cami, günümüz şartlarında da ibadethane olarak kullanılıyor. Bir süre önceye kadar 5 vakit namazlarında kullanılan ancak sonrasında mahalleye yapılan mescit sonrası sadece cuma namazlarında kullanılan çivisiz Hatipli Cami, tarihe ışık tutuyor.
Dış aksamı orijinal olarak bırakılan ancak içerisinde bir süre önce restorasyon yapılan caminin yan tarafında da Osmanlı Dönemi’ne ait mezarlar ye alıyor. Osmanlı Padişahı Abdülhamit Han tarafından resmiyete alınan camii, sağlam yapısıyla da dikkat çekiyor.
"ABDÜLHAMİT HAN ZAMANINDA RESMİYETE ALINMIŞ"
Cami İmamı Halis Uğraş, ata yadigarı olan çivisiz caminin Osmanlı döneminin son dönemlerinde inşa edildiğini bildiklerini ifade ederek, “Osmanlı’nın bu son döneminde yapılmış olan bu camide görev yapmaktan gurur duyuyorum. Bu camimiz, yaklaşık olarak 1800 yıllarının başında tamamen ahşaptan çivisiz olarak yapılmış. Sultan Abdülhamit Han zamanında da resmiyet kazanmış. Böyle bir caminin havası ve maneviyatı farklı. Cuma günleri açık, haftanın diğer günleri, mahalleye biraz uzak olduğundan, mahalle içerisinde haricen yapılan mescitte 5 vakit namazları kılınıyor” dedi.
"BÖYLE ESERLERE SAHİP ÇIKMAMIZ LAZIM"
“Biz halk olarak bu yapılara el atmamız lazım, çünkü bunlar bize atalardan yadigar” diyen Uğraş, “Onların bir eseri. Bizim de bunları gelecek kuşaklara aktarmamız gerekiyor. Bakımı, çevre düzenlemesi gibi konularda üzerine durup, gözümüz gibi korumamız lazım. Osmanlı döneminin de hatırası olarak gelecek nesillere aktarmak gerekiyor” şeklinde konuştu
Cami imamı Halis Uğraş, cami yanındaki mezarlıkta Osmanlı döneminden daha da öncesine ait olduğunu düşündüklerini mezarlığın da olduğunu belirterek, bu tür mirasların yeni nesillere aktarılması gerektiğini ifade etti.
