175 yıllık konakta 80 ülkenin kültürü sergileniyor
Nevşehir'in Ürgüp'te yer alan 175 yıllık Güllü Hanım Konağı, 80 farklı ülkenin kültürlerini yansıtan 3 bin 200 folklorik bebeğe ev sahipliği yapıyor.
Nevşehir'in Ürgüp ilçesine bağlı Mustafapaşa köyünde restore edilerek müzeye dönüştürülen 175 yıllık Güllü Hanım Konağı, 80 ülkenin kültürlerini yansıtan 3 bin 200 folklorik bebeğe ev sahipliği yapıyor. Gezmek için geldiği Mustafapaşa köyündeki eski konağı 2001 yılında satın alıp, 6 yıl süren bir restorasyon çalışmasının ardından "Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi"ne dönüştüren Sibel Radiye Gül, keçeden yaptığı el emeği folklorik kıyafetli bebekleri sergilemeye başladı.
Zaman içinde çeşitli ülkelere yaptığı ziyaretlerde aldığı ve burayı gezen turistlerin gönderdiği hediye bebeklerle zenginleşen müze, Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı özel müze statüsünde hizmet veriyor. Onlarca farklı tematik konunun el yapımı bebeklerle anlatıldığı müzede, "Ergenekon'dan çıkış", "Osmanlı padişahları", "Kurtuluş Savaşı", "Osmanlı polis ve askerleri" gibi çeşitli temaların yanı sıra 80 ayrı ülkenin kültürel izlerini taşıyan kompozisyonlar da meraklılarla buluşuyor.
Müzenin kurucusu, Kültür ve Turizm Bakanlığı keçe bebek sanatçısı Sibel Radiye Gül, tarihi bir konakta oluşturduğu müzenin dünyanın çeşitli yerlerinden ziyaretçi çektiğini belirtti. Uzun uğraşların ardından gelecek nesillere güzel bir miras bırakacak olmanın mutluluğunu yaşadığını aktaran Gül, şunları kaydetti "Müze kurmak istediğimizde böyle bir binada olmasını istedik. Buradaki bebeklerin birçoğunu gittiğimiz ülkelerden aldık ama daha çoğu müzeyi ziyaret edenlerden geldi. Ülkelerinin kültür ve özelliklerini taşıyan bebekleri sergilenmesi için bize gönderiyorlar. En son gelen bebeğin üzerinde şöyle bir not vardı, 'sizin ailenize bir nüfus daha kazandırdık' yazıyordu. Henüz sergileyemediğimiz bebekler de var. Dünyanın bütün geleneklerini, kıyafetlerini, tarihi olaylarını yansıtan bebekler var. Müzeyi ziyaret edenler önce biraz tereddütlü geliyor ama burayı ziyaret ettikten sonra ön yargılı yaklaştıklarını itiraf ediyorlar. Birinci derecede koruma altında olan bir binaya sahibiz. Böyle bir binayı müzeye dönüştürmüş olmak büyük bir şans diye düşünüyorum."
Müzenin rehberi Serkan Paydak da müzedeki bebeklerin 150 yıl ömrü olan keven otunun sütünden elde edilen bitkisel hamursu bir malzeme kullanılarak yapıldığını, bu durumun mekanı diğer müzelerden ayrı bir yere koyduğunu anlattı. Ziyaretçilerin müzeden hayranlıkla ayrıldığını dile getiren Paydak, "Müzemiz, Türkiye'de en çok ziyaret edilen özel müzelerden biridir." dedi.
Müzeyi gezen Nurten Gözoğlu ise yurt içi ve dışında çok sayıda müzeyi görme imkanı bulduğunu ancak buradaki gözlemlerinin diğerlerinden farklı ve etkileyici olduğunu vurgulayarak, "Böyle bir müzeyi daha önce görmemiştim, kendine has bir mekan. Buradaki objeler tamamen el emeği, göz nuru ve her biri birbirinden değerli. Müzeciliği biliyorum ve çok seviyorum. Çok yakından da takip ediyorum. Burası gerçekten çok enteresan, iyi ki de gelmişim." şeklinde konuştu.
Müze, haftanın tüm günleri 09.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.