Birkleyn Mağaraları doğal güzellikleriyle hayran bırakıyor
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde antik çağda yerleşim yeri olarak kullanılan Birkleyn Mağaraları, doğal güzellikleriyle hayran bırakıyor.
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, antik çağda yerleşim yeri olarak kullanılan Birkleyn Mağaraları, bölgenin terörden arındırılmasıyla dikkat çekti. Vali Münir Karaloğlu, mağaraların turizme kazandırılması için adım attıklarını, doğal güzelliğinin korunması için herkesi göreve davet ettiklerini söyledi.
Antik çağda yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinen Birkleyn Mağaraları, bölgenin teröristlerden temizlenmesinin ardından ziyaretçilerin ilgisini çekmeye başladı. Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu; Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Fuat Güney, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Mehdi Eker, Ebubekir Bal, Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu ve İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Gökhan Çiloğlu, Türkiye Mağaracılık Federasyonu Başkanı Bülent Genç, Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Ersan Başar ve bir grup dağcı ile birlikte Birkleyn Mağaraları'nı gezdi.
'40 YILDIR PERDE ARKASINDA KALMIŞ'
Vali ve Belediye Başkan Vekili Münir Karaloğlu, kentin 40 yıldan bu yana terör sorunu nedeniyle güzelliklerinin perde arkasında kaldığını söyledi. Karaloğlu, "Maalesef Diyarbakır hem kültürel zenginlikleri hem tarihsel mirası hem de doğal güzellikleriyle 40 yıldır perdelenen bir şehir. Artık şehirde yakalamış olduğumuz huzur ve güven ortamı şehri keşfetme, şehrin kültürel varlıklarını, tarihi mirasını, doğal güzelliklerini gösterme zamanı geldi. Birçok Diyarbakırlının Birkleyn Mağaraları'nı bildiğini zannetmiyorum. Hem bu şehirde yaşayan insanımıza hem de insanlığa, bütün dünyaya üzeri örtülen bu değerleri artık açığa çıkarıp keşfediyoruz. İlk defa geliyoruz, öğreniyoruz. Diyarbakır sizin 40 yıldır ekranlarda gördüğünüz o tozlu, puslu, gri kent değil. Başka bir Diyarbakır var. Bu huzur ve güven ortamında Diyarbakır'ı gelin, hep birlikte keşfedelim, diyoruz. Bütün gayretimiz ve çabamız; gerçek Diyarbakır'ı ortaya çıkarabilmek. 40 yıldır oluşturulan kötü imajı, algıyı yıkıp gerçek hazineyi ortaya çıkarabilme gayretimiz var. Bu konudaki çabalarımız bundan sonraki yapacağımız faaliyetlerle devam edecek" diye konuştu.
'BİRKLEYN MAĞARALARI SİT ALANI'
Birkleyn Mağaraları'nın dünyaya mal olabilecek öneme sahip olduğuna dikkat çeken Karaloğlu, "Hem dağcılığa hem mağaracılığa ilgi duyanlar hem de doğaya ilgi duyanlar; etrafta çok güzel piknik alanları da var. Bölgeyi ziyaret edeceklerinden eminim. Mağaranın duvarlarında rölyefler ve kitabeler var. 3'üncü Salmanasar, kendi hükümranlığının bu bölgeye kadar ulaştığını ifade etmek için hükümranlık mührünü mağaraya vurmuş. Mağara, şu anda Kültür ve Turizm Bakanlığı'mız tarafından ilan edilen arkeolojik bir sit alanı. Onun için bölgeye gelen herkesin bu mağarayı gözü gibi de koruması lazım. Maalesef gelirken gördük. Her yerde olduğu gibi defineciler zarar vermiş. Bir eli silahlılar var; başımıza dert bir de eli kazmalılar. İkisinden de buraları korumak lazım. Bunlar medeniyet düşmanı. Diyarbakır'da son dönemde çok güzel bir turizm hareketi var; iç turizm hareketi. Bunu dış turizmle destekleriz ve bölge daha çok bilinen, bilindiği için daha çok seyahat edilen, özellikle kırsal ekonomiye daha çok katkı veren bir bölgeye dönüşsün, diye temenni ediyorum" dedi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker de kötü günlerin geride kaldığını ve artık kenti bütün güzellikleriyle keşfetme zamanı olduğunu söyledi. Eker, "Uzunca bir süre terör nedeniyle güzellikler gölgede kaldı. FETÖ ve PKK terör örgütleri ile yapılan etkin mücadelenin sonucunda oluşan huzur ortamıyla artık Diyarbakır'ın güzellikleri bir bir keşfedilip, herkesin görmesini sağlayacağız. Birkleyn Mağaraları, 100 binlerce yılda teşekkül etmiş, jeolojik formasyonlar ve bunun harika yapılarıdır" diye konuştu.
Türkiye Mağaracılık Federasyonu Başkanı Bülent Genç ise kaçak kazı yapanlara seslenerek, "Bunlar milyonlarca yılda oluşmuş doğal tabiatın bize bahşettiği yapılar. Herhangi bir maddi değeri, hazine değeri olmayan yapılar. Burada hazine yok. Gelip de kırmak, kazı yapmak bir şey kazandırmaz. Sadece binlerce, milyonlarca yılda oluşmuş değerleri kaybetmiş olacağız" dedi.
