Bu hafta 8 film vizyona girecek
Türkiye'deki sinemalarda bu hafta 1'i yerli 8 film vizyona girecek.
Özgür Bakar'ın yönettiği ve Öznur Serçeler, Bulut Köpük, Aysan Sümercan ile Sait Genay'ın oynadığı korku filmi "Deccal" izleyiciyle buluşacak.
Korku türündeki filmde, yüzyıllardır geleceği söylenen deccalın doğması, insanoğlunun kabus dolu yıllar geçirmesi ve dünyaya kötülüğün yayılması konu alınıyor.
"Darağacı"
Başrollerinde Cassidy Gifford, Ryan Shoos, Reese Mishler ile Pfeifer Brown'un oynadığı filmin yönetmenliğini Chris Lofing ile Travis Cluff üstlendi.
Korku ve gerilim türündeki film, bir lisede sahnelenen oyun sırasında, başrolde oynayan öğrencinin ölümüyle sonuçlanan kazadan yirmi yıl sonra, lisenin öğrencilerinin bu oyunu tekrar sahnelemek ve yarım kalan sahne performansını tamamlamak istemesi sonucu yaşanan olayları beyaz perdeye yansıtıyor.
"İki Aşk Arasında"
Tom Vaughan'ın yönettiği filmin başrollerinde Pierce Brosnan, Salma Hayek, Jessica Alba ve Malcolm McDowell oynuyor.
Romantik komedi meraklılarına hitap eden film, Cambridge'de başarılı bir edebiyat profesörü olan ve boş zalmanlarında romantik fantezileriyle meşgul olan Richard Haig (Pierce Brosnan) karakterinin, hamile olduğunu öğrendiği 25 yaşındaki sevgilisi Kate (Jessica Alba) ile aşık olduğu Kate'in ablası Olivia (Salma Hayek) arasında kalıp baba olmakla, aşık olduğu kadın arasında bir tercih yapmasını konu alıyor.
"Acemi Çapkın"
Emmanuel Mouret, Virginie Efira, Anais Demoustier ile Laurent Stacker'ın oynadığı filmin yönetmenliğini başrol oyuncusu Emmanuel Mouret yaptı.
Romantik komedi türündeki filmin konusu şöyle:
"Kadınlar karşısında iki kelimeyi bir araya getiremeyen utangaç Clement, mucize eseri hayranı olduğu Alicia adındaki güzel oyuncuyla birlikte olmaya başlar. Tam bu olayın keyfini sürecekken sevgilisinin oyunlarından birinde genç ve güzel Caprice ile tanışınca tehlike çanları çalmaya başlar. Acemi bir çapkın olan Clement ne kadar uzak durmak istese de Caprice'in ona olan ilgisi gitgide artar. En yakın arkadaşı Thomas'tan tavsiye isteyen Clement, olaylara onun da dahil olmasıyla kontrolü iyice kaybedecek, tesadüflerin ve yanlış anlamaların arasında doğru yolu bulmaya çalışacak."
"Kağıttan Kentler"
John Green'in daha önce filme çevrilmiş olan "Aynı Yıldızın Altında" romanından sonra yine çok satan başka bir gençlik romanından uyarlanan "Kağıttan Kentler"in başrollerinde, mankenlikten oyunculuğa geçiş yapan Cara Delevingne ve Nat Wolff yer alıyor.
Jake Schreier'in yönetmenliğini yaptığı film, kapı komşusu güzeller güzeli Margo'ya (Cara Delevingne) aşık olan romantik ve çalışkan genç Quentin'in (Nat Wolff) hikayesini anlatıyor.
"Son 5 Yıl"
Richard Lagravenese'nin yönettiği filmde Anna Kendrick, Jeremy Jordan, Natalie Knepp ile Tamara Mintz rol aldı.
Cathy ile Jamie çiftinin beş yıl süren ilişkilerini ve evliliklerini gözden geçirmelerini konu edinen dram ve müzikal türündeki "Son Beş Yıl", Jason Robert Brown'un aynı adlı Broadway müzikalinin benzer bir sinema versiyonu olarak izleyicinin karşısına çıkacak.
"Beden"
Janusz Gajos, Maja Ostaszewska, Justyna Suwala ile Ewa Dalkowska'nın oynadığı filmin yönetmenliğini Malgorzata Szumowska yaptı.
2015 Berlin Film Festivali'nde Malgorzata Szumowska'ya "En İyi Yönetmen Ödülü" kazandıran filmin konusu şöyle:
"İşi başından aşkın bir savcının son zamanlarda aklını en çok meşgul eden şey kızıdır. Annesinin ölümünün ardından kendini toparlayamayıp anoreksiyaya yakalanan Olga bir rehabilitasyon merkezine yatırılmıştır. Mantığa ve bilime bağlı olan savcı birkaç cinayet davasıyla ilgilenirken kızının kaldığı merkezde ölülerle iletişime geçtiğini iddia eden Anna, Olga'nın öteki dünya ile iletişim kurarak üzerindeki yükü atacağına inanmaktadır. Aklı karışan savcı, son çare olarak mantığının tersi yönde hareket etmeye karar verir."
"Kutupta Macera"
Kaisa Gurine Antonsen, Lars Arentz Hansen, Nicolai Cleve Broch ve Per Kjerstad'ın oynadığı "Kutupta Macera" izleyiciye hem dramatik hem de masalsı bir serüvenin deneyimini sunmayı amaçlıyor.
Leif Hamre'nin romanından beyazperdeye uyarlanan ve yönetmenliğini Grethe Boe Waal'ın üstlendiği filmde, Spitsbergen adasında bir kar fırtınasına yakalanan ve yolunu kaybeden üç çocuğun, bir tarafta kutuptaki sert yaşam koşullarının zorluklarıyla mücadele etmesini, bir yandan da rüya gibi bir coğrafyanın masalsı atmosferine girmesini anlatıyor.