Kaplanoğlu: 15 Temmuz içimizdeki mayayı gösterdi

Niyazi Mısri’nin hayatının beyaz perdeye aktarmaya hazırlanan ünlü yönetmen Semih Kaplanoğlu “Büyük zatların, bu toprakları mayalayanların izlerini sürmek lazım. Onlarla yeniden kavuşmak buluşmak lazım. Çünkü onların sözleri hala aslında  bizim kalplerimizde bizim dünyamızda yaşıyor” dedi. 15 Temmuz gecesi bu mayanın ortaya çıktığını kaydeden Kaplanoğlu “15 Temmuz  gösterdi ki bize; bizim içimizde ki güç henüz kırılmamış sağlam hem de, sapa sağlam duruyor. İnsanlar da işte o güçle, o mayayla aslında sokaklara çıktılar vatanlarına memleketlerine sahip çıktılar” diye konuştu.

Hafta sonu Elmalı’da, Akdeniz Kültür Eğitim ve İletişim Kulübü ( AKİK), Elmalı Belediyesi ve Sinan-ı Ümmi Kültür ve Sanat Derneği tarafından düzenlenen “9.Elmalının Canları Sevgi ve İrfan Sempozyumuna” ünlü yönetmen Semih Kaplanoğlu da katıldı. Sinan-ı Ümmi hazretlerinin talebelerinden olan Niyazi Mısri Hazretlerinin hayatını beyaz perdeye aktarmaya hazırlanan Kaplanoğlu projesi ile ilgili bilgi verdi.

NİYAZİ MISRİLERE HER ZAMAN İHTİYACIMIZ VAR

Bu topraklanın Niyazi Mısrilere, Ümmi Sinanlara her zaman ihtiyaç duyduğunu söyleyen Kaplanoğlu “Bugün de evliyalar yetiştirmek, bugünde Niyazi Mısriler, bugünde Sinan-ı Ümmiler çıkarmak lazım bu topraklardan. İşte o zaman ancak biz  gerçekten geçmişle bugünü  ve geleceği birbirine bağlayacak köprüleri inşa edebiliriz o zaman daha diri, daha güçlü, daha kuvvetli bir toplum olabiliriz” dedi.

 ‘Meleğin Düşüşü’ isimli filminden sonra kendi deyimiyle ‘maneviyat üzerine temellenmiş’ sinemaya yoğunlaşmaya başladığını ifade eden Kaplanoğlu “Maneviyatta ilerledikçe ve bilgiye kavuştukça, ruh ikliminiz renklendikçe bütün o hislerin filme ya da seyirciye geçmesi için yeni yollar arayışı başlıyor. ‘Bunları Allah rızası için yapabilir miyim?’ gibi bir eşikten bakmak ve sorumluluk içinde hareket etmek daha önce benim bilmediğim bir şeydi. Bu hal, insanı incelten ve sanatını dünyevi ya da materyalist olana değil de evrenin gerçek sahibine doğru tevekkül içerisinde yönelten bir şey” diye konuştu.

YUNUS EMRE DİZİSİ YENİLERİNİN ÖNÜNÜ AÇTI

Yunus Emre Dizisi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Kaplanoğlu “Yunus Emre dizisinin Türkiye’deki  belli bir açığı ve açlığı doyurmaya çalıştığına şahit olduk. Onun gibi Anadolu’nun her yerinde yaşamış nice  Evliyalar, hakikat ehli insanlar  var. Onlarında hayatlarından da bol bol diziler, filmler yapıp, Hacı Bayram-ı Veli’yi Akşemseddin’i anlatmamız lazım. Bu anlamda Yunus Emre dizisi başarılı bir çalışma olmuş ve toplumumuz tarafından da büyük ilgi gördüğü için tasavvuf ve manevi büyüklerimiz hakkında yapılacak yeni dizilerin önünü açmıştır” dedi.

FETÖLER METÖLER KENDİ ASLIMIZA DÖNERSEK ENGELLENİR

Gençlikle gelecek arasında manevi köprü kurulması gerektiğini kaydeden Kaplanoğlu “Gençliğin de ilgisini çekmesi açısından popüler filmler ve televizyon dizileri  önemli bir alan ama bence en önemli iş Milli Eğitim Bakanlığı  ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na düşüyor. Onların bu alanda çok fazla yoğunlaşması gerekiyor. Hem müfredatta hem de tedrisatta değişiklikler yapılması gerekiyor. Yerel olarak mesela Elmalı’da bu bölgenin öğrencileri  için buranın değerlerini daha iyi anlamaları için  çalışmalar yapılmalıdır. Gençleri bu alanda daha çok ilgilendirecek çocuk kitaplarının, yayınların, çizgi filmlerin yapılması lazım. Bunları hep konuşuyoruz aslında yıllardır söyleniyor konuşuluyor fakat sıra bir türlü buralara gelmiyor. Gelmediği içinde böyle FETÖ’ler METÖ’ler, aralardan şunlar, bunlar çıkıp bu milletin  saf, manevi açlığını sömürüyorlar. Onu engelleyecek şey aslında kendi aslımızla tekrar buluşmak. Bugün de evliyalar yetiştirmek, bugünde Niyazi Mısriler ,bugün de Sinan-ı Ümmiler çıkarmak lazım bu topraklardan. İşte o zaman ancak biz  gerçekten geçmişle bugünü  ve geleceği birbirine bağlayacak köprüleri inşa edebiliriz; o zaman daha diri, daha güçlü, daha kuvvetli bir toplum olabiliriz” dedi.

15 TEMMUZ İÇİMİZDEKİ MAYANIN DURDUĞUNU GÖSTERDİ

Kaplanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü “15 Temmuz  gösterdi ki bize; bizim içimizde ki güç henüz kırılmamış, sağlam hem de, sapasağlam duruyor. İnsanlar da işte o güçle, o mayayla aslında sokaklara çıktılar vatanlarına memleketlerine sahip çıktılar. Bu çok önemli bir an milletimiz açısından. Gelecek için ben umutluyum, biraz daha fazla eğitime, gençlere yoğunlaşmayla tüm sorunlar çözülecek.”

NİYAZİ MISRİ FİLMİ SENEYE BAŞLAYACAK

Niyazi Mısri Filmi projesi ile ilgili bilgilere veren Kaplanoğlu “Yıllardır kafamda canlandırdığım ve senaryosunu neredeyse tamamladığım Niyazi Mısri Hazretlerinin hayatını anlatan bir film çekmeyi istiyorum. Önümüzdeki seneye de İnşallah onun çekimlerine başlayacağız” diye konuştu.

SİNAN ÜMMİ’Yİ VAHAP ÜMMİYİ SEMPOZYUMLA TANIDIM

Elmalı’ya 30 senedir geldiğini anlatan Kaplanoğlu “ 30 senedir araları çok açık zamanlarda var ama elmalıya geliyorum. Buraya bir tür şahitliğim oldu. ilk gördüğüm zamanda çok etkilenmiştim. Daha sonrada bu sempozyumlarla gelip Sinan-ı Ümmi, Vahib-i Ümmi ve Eroğlu’ nu tanıyınca burası ne zaman aklıma gelse beni duygulandırıyor. Elmalı benim  manevi vatanım gibi oldu. Bugün de hala burada bu sakinlik, sessizlik, duygu, ruh yaşıyor. Buradaki belediyenin, kaymakamlığın, sivil toplumun da bu etkinliğe devam etmeleri ve yaymaları mümkün olacak.  Her şey çok güzel bence” dedi.