Yok böyle koleksiyon! Tam 45 yıldır biriktiriyor
Sinop’ta avukatlık yapan Faruk Baş, çocuk yaşlarda oyun oynamak için başladığı kibrit kutusu birikimine 45 yıldır devam ediyor.
Koleksiyonu yapılan ürünler arasında genelde kartpostal, pul ya da para biliniyor ancak farklı koleksiyon peşinde koşanlarda yok değil. Sinoplu Faruk Baş da onlardan biri. Faruk Baş’ın 45 yıllık tutkusu da kibrit tutkusu biriktirmek. Üzerinde farklı ülkelerden önemli kişilerinin, tarihi yapıların, manzaraların ve topluma ulaştırılmak istenilen mesajların da bulunduğu kibritler dünya tarihinin son yüz yılına ışık tutuyor. Koleksiyonundaki en eski kibrit kutusu 1920’li yıllara ait. Çocuk yaşlarda oyun oynamak için başladığı kibrit biriktirme merakını ilerleyen yıllarda bir tutkuya çeviren Baş, şimdi onlara gözü gibi bakıyor. Baş’ın koleksiyonunda yüzün üzerinde ülkeye ait 15 binden fazla kutu ve etiket yer alıyor. Koleksiyon, Avrupa'nın tarihi anıtlarından Asya'nın kutsal mekanlarına, dans kültürlerinden spor aktivitelerine kadar birbirinden farklı görsellere sahip geniş bir yelpazeyi içeriyor. Baş, koleksiyonunu, bürosunda yaptırdığı özel vitrinlerde sergiliyor. Son yıllarda farklı kibrit bulmakta zorlandığını anlatan Baş, yurt dışı seyahatlerinde ilk işinin kibrit almak olduğunu ifade etti. Kibritlerin bakımının son derece zor olduğunu anlatan Baş, kibritlerin özellikle ışıktan ve güneşten son derece etkilendiğini söyledi.
“İnşallah bir gün sergileme imkanım olur”
Çocuk yaşlarda oyun gayesiyle başladığı kibrit biriktirme merakının ilerleyen yıllarda "bir tutkuya" dönüştüğünü belirten Baş, “Çocukluğumuzda şimdiki gibi evde vakit geçirecek imkanlarımız olmadığı için sokakta arkadaşlarımızla oynarken kibrit kutularını biriktirir, onlarla oyunlar oynardık. Ve bu şekilde kibrit kutularını biriktirmeye başladık. Daha sonra büyüdükçe, büyüdükçe bu kibrit kutularının ilerde önem kazanabileceğini de düşündüm. Be bugünkü hale geldik. Nacizane 45 yıldır kibrit biriktiriyorum. Henüz koleksiyonculuk sıfatını alamadım. Uğraşıyorum, çabam var. 45 yılda yaklaşık 15 bin adet yüzden fazla farklı ülkenin kibritini biriktirebildim. Bunun dışında yine 15 binden fazla olmak üzere kibrit kutusuna ait eski etiketler mevcut. Hala koleksiyonumu geliştirmeye büyütmeye çalışıyorum. İnşallah bir gün sergileme imkanı da bulursam vatandaşlarımdan paylaşmaktan da mutlu olacağım” dedi.
“Muhafazası oldukça zor”
Kibritlerin bakımının son derece zor olduğunu anlatan Baş, “Muhafaza etmesi çok zor gerçekten. Çünkü kibrit hem nemden hem de ışıktan çok etkileniyor. Renklerinde sararma, kibritlerde bozulma meydana gelebiliyor. Bunun için uygun şartlarda kutular içinde muhafaza ediyorum. Bir miktarını da camlı bölmelerde zaman zaman değiştirmek suretiyle sergilemeye çalışıyorum” diye konuştu.
“Kibritlerimin tamamı orijinal”
Yakınlarının da kendisi için kibrit topladığını anlatan Baş, “Dostlarımız sağ olsun. Yurt dışına gittiklerinde benim için kibrit alıyorlar. Daha ziyade bunlar reklam maiyetinde otel, restoran kibritleri şeklinde yada o ülkelerin kendi tanıtımları için hediyelik kibrit yapıyorlar. Onlardan getiriyorlar. Bu şekilde büyütmeye çalışıyorum. Artık ülkemizde kibrit imalatı kalmadığı için Türkiye’de çıkan kibrit yok. Sadece promosyon amacıyla yaptırılan reklam maiyetinde kibritler var. Onlardan da elimizde bol miktarda var. Gittiğimiz yerlerden de temin ediyoruz. Benim kibritlerimin tamamı orijinal. Yani sağdan soldan toplamayla bir araya getirilen parçalar değil, içindeki kibriti de dahil olmak üzere bütün unsurları değiştirilmemiş orijinal kibritler. Elimdeki en eski kibrit 1928 veya 29 olabilir. Sinop Kibrit Fabrikası’nın ki Türkiye’deki ilk kibrit fabrikasıdır. Faaliyet gösterdiği dönemde yaptığı ilk kibrittir. Kutusuyla orijinaldir. İçindeki kibritleri maalesef günümüze kadar gelememiş. Ancak kutusu ve etiketi orijinal en eski kibrit elimde o. Bunun dışında kibrit etiketlerinden çok eski olanlar var. 1900’lü yılların başı, 1800’lü yılların sonu. Osmanlı dönemi kibrit kutularının etiketi var” şeklinde konuştu.
YORUMLAR
1 Yorum Var