Erdoğan'ı kızdıran sorular /Video

Başbakan Erdoğan, Uluslararası Basın Enstitüsü Kongresi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. 'Ordu, Köşk ve şeriat'la ilgili sorular Erdoğan'ı kızdırdı. İşte Erdoğan'ın açıklamaları:

Erdoğan'ı kızdıran sorular /Video
Erdoğan'ı kızdıran sorular /Video
GİRİŞ 15.05.2007 18:40 GÜNCELLEME 15.05.2007 18:40

"BİZ 301 NOKTASINDA, ŞU ANKİ YAPISIYLA BİR DİRENÇ KOYMA NOKTASINDA DEĞİLİZ"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 301. maddeyle ilgili, "Biz 301 noktasında, şu anki yapısıyla bir direnç koyma noktasında değiliz" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hilton Oteli'nde düzenlenen Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Genel Kurul Toplantısı'nın kapanış törenindeki konuşmasının ardından Radikal Gazetesi Köşe Yazarı Altan Öymen, İnternational Herald Tribune Yayın Yönetmeni Michael Oreskes ve Neue Zürcher Zeitung Genel Yayın Yönetmeni Marcus Spillmann'ın sorularını yanıtladı.

Altan Öymen'in, TCK'nın 301. maddesine ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, 301. madde ile ilgili olarak gerek AB üyesi ülkeler, gerekse basın dünyası ile bir çok görüşmelerde bulunduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, bu görüşmeler sonucunda mevcut 301. maddenin 4 fıkralık hazırlandığını belirterek, bu süreçte AB veya basın dünyasından ciddi bir muhalefet gelmediğini söyledi.

Daha sonra bazı olayların gelişmesi üzerine bazı talepler gelmeye başladığını dile getiren Erdoğan, bunun üzerine yeni bir değerlendirme yapıldığını anlattı. Başbakan Erdoğan, bu değerlendirmeler arasında iki alternatifin öne çıktığını, bunlardan birinin 301'in tamamen kaldırılması, diğerinin de "Türklük" kelimesi yerine "Türk milleti" şeklinde bir ifade konulması olduğunu bildirdi.

Bu süreçte birçok sivil toplum kuruluşu ile de görüşmelerde bulunduklarını hatırlatan Erdoğan, "Birçok ülkede benzer maddeler var, kimse yok diyemez. Ama nedir? Bir kısmı etnik isim kullanmıyor, ama millet diyor. Mesela Polonya milleti diyor. Almanya'da benzeri var... Biz 301 noktasında, şu anki yapısıyla bir direnç koyma noktasında değiliz. Eğer bu noktada bize sağlıklı bir teklif gelirse, bunun üzerinde çalışabiliriz, bizim yaptığımız bu" diye konuştu. Erdoğan, 301. maddedeki bazı ifadelerin değiştirilebileceğini ve bu konuda olumlu bir yaklaşım içinde olduklarını ifade ederek, "Tamamen kaldıralım dendiği zaman o konuda ciddi hakaretleri, eleştiri olarak sunmaya gayret edenler var" diye konuştu. Altan Öymen'in, "Bazı gazeteciler 'bizimle görüşülmedi' diyor" sözleri üzerine Erdoğan, "Bu konuyla ilgili gerekli açıklamaları yapmıştım. Arşivlerinizi karıştırırsanız bunları göreceksiniz. İsterseniz, ben bunları kendi arşivimden göndereyim. Yasanın hazırlık sürecinde gelenler oldu. Daha sonra gelenler oldu. Ama dedikleri, tamamen kaldırılsın" dedi.

Başbakan Erdoğan, Uluslararası Basın Enstitüsü Kongresi'nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyleydi: 

FRANSA'NIN ÜYELİĞE BAKIŞI

Sarkozy'nin önyargılarını aşması gerekiyor. Sorkozy köklü Fransa-Türkiye ilişkilerini görmeli. Benim bir endişem yok. Ancak benim halkımın Avrupa Birliği'nin samimiye ile ilgili bir kaygısı var. Her halde Sakorzy'nin de bunu gözden geçirmesi lazım. Türkiye 70 milyonluk bir Türkiye..

'ORDU SADECE BİR KURUMDUR VE BAŞBAKANA BAĞLIDIR”

Erdoğan, şöyle konuştu:

“Türkiyede kurumlar var. Ordu bu kurumlardan biri, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti içerisinde ordunun görevi Anayasamızda belirlenmiştir. Ordu bu tanım içerisinde görevini yapar ve direk olarak da Genelkurmay bana bağlıdır. Bunun içerisinde bu süreç işler. Diğer kurumlardan tek tek nasıl bahsetmiyorsam, konumuz da ordu değil. Ordu sadece bir kurumdur ve Başbakana bağlıdır. Eğer demokrasiye inanıyorsa, savunuyorsa, burayı çok iyi tespit etmemiz etmemiz lazım. Düşüncelerimizde bir eksiklik varsa bir sıkıntı varsa o zaman ülkemizi dünyadaki modern ülkeler seviyesine ulaştıramayız. İdeal devleti tanımlayabilmemiz için Anayasamız 4 unsur tespit etmiş: Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bu 4 tanede bir tanesi eksik olursa, ideal devlet eksik olur. Bunun dördünü de aynı ölçüde değerli buluyoruz, önemli bulunuyoruz. Bunların hiçbir tanesinden taviz vermeyi asla düşünmüyoruz ve ordumuz da bu güvenceyi içerde sağlamakla yükümlüdür.”

ŞERİAT TEHLİKESİ İDDİALARI

CHP eski Genel Başkanlarından gazeteci Altan Öymen'in, 'Ankara'da başlayıp, İstanbul ve İzmir'de devam eden Cumhuriyet mitinglerinde partinize yönelik bazı tereddütler oluştu. Bu tereddütleri gidermek için neler yapmayı planlıyorsunuz?' şeklindeki sorusunu cevaplayan Erdoğan,

'Biz bugün kurulmuş bir hükümet değiliz bu ülkeyi 4 buçuk yıldır yönetiyoruz. 4 buçuk yıl boyunca bu ülkede ne oldu ki şeriat geldi. Buraya bakmak lazım. Birinin elinde bir pankart var diye o tehlikenin olduğundan bahsetmek doğru değildir. O zaman herkes istediğini yazar pankarta o our. Böyle bir şey olur mu? Hem özgürlükleri konuşucaz, hem de biri eline bir pankart alınca 'Bu vardır' diyeceğiz. Bu ülkeye ve halkımıza haksızlık olur. Mitinglerde pankartlar açılabilir, ama şu andaki iktidar bu ikisinden birine taraftar değil ki.

Hiç bir hükümetin yapmadığı şeyi bizim hükümetimiz döneminde yapıldı. Hiç kimsenin atamadığı adımları attık. eğitimden ulaşıma sayısız adımlar attık. şeriat gibi iddialara kulak asmak millete haksızlık olur.' dedi.

Soruyu soran Altan Öymen, 'Neyse bu soruyu geçelim.' demekle yetindi.

ÇOĞUNLUĞUN İSTEDİĞİ CUMHURBAŞKANI NEDEN ÖNERMEDİNİZ?

Bu konuya yabancı olduğunuz yanlış bilgilendirildiğiniz ortada... Çoğunluğun istediği olsun gibi yaklaşımda bulunmadığımız doğru değil. Bırakın halk seçsin görelim halkın kimi beğendiğini... 367 şartı parlamentoyu kilitlediği için sorunu halk çözsün dedik. Gidelim halka halk ne derse o çıksın Çankaya'ya... Demokratsak bunun müracat yeri millettir. Niye bundan kaçıyorsunuz. Buna da karşı çıkıyorlar. çünkü sonucunun ne çıkacağını kendileri de iyi biliyor.

LAİKLİK KONUSU

AK Parti din eksenli değil insan eksenli bir partisir. Kişi laik olmaz devlet laiktir. Bütün sistemler bir araçtır. Din laiklik ve demokrasi bir araçtır. Amaç insanların mutluluğudur.

YÜZDE 10 BARAJI

Yüzde 10 barajını benim partim koymadı. 1987'den beri bu barajdan şikayet edenler neredeydi. Sayın Altan Öymen siz de bir partinin başında oldunuz. Bu işleri iyi bilirsiniz. Ben yüzde 10'a karşıyım ama şu anda ülkem için faydalı görüyorum. Koalisyonlar hep ülkem için zararlı olmuştur.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ

Erdoğan, Altan Öymen'in, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde AK Parti'nin uzlaşma aramadığını dil getirince sinirlendi; Bir dakika, bir dakika. Haksızlık etme. Bir kere hiçbir demokraside yüzde yüz uzlaşma diye birşey olmaz' dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili yaşananlara gelince... Muhalefetin tamamı Meclis'i boşalttı. Bilmiyorum sizin ülkenizde böyler şeyler oluyor mu? (Yabancı basın mensuplarına hitaben) Meclis'te sadece biz vardık. Bu durumda cumhurbaşkanını seçebilir misiniz? Bu demokrasinin kilitlenmesi değil mi? Buna hakkınız var mı? Şu anda süresi dolmuş bir cumhurbaşkanı ile Türkiye yönetiliyor. Buna karşı olmuyorsunuz ama halkın cumhurbaşkanını seçmesine karşı çıkıyorsunuz. Açıktan söyleyemiyorsunuz ama bizim istediğimiz cumhurbaşkanı protifi şu olmalı diyorsunuz. Anayasada belirlenen özelliklerin dışında bir aday belirlemedik. Gül anayasal niteliklere uygun bir aday...

 

Partim din eksenli bir parti değildir. Ben laik demokratik bir Türkiye'nin Başbakanıyım. Bu anlamda laikliğe inancım sorgulanamaz. Laikliğin dinin karlşısına koyulmasına karşı çıkıyorum ben.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Erdoğan'dan önemli mesaj: Batıcılık Türkiye'yi yıkıma götürdü!
Zihniyete bak! Harvard'lı akademisyen "hademe olamaz", usulsüz geçiş yapan "2. Atatürk"