AGİT seçim izleme heyeti ilk raporunu açıkladı

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu (DKİHB) Seçim İzleme Heyeti Başkanı Büyükelçi Audrey Glover, gözlemcilerin not ettiği bazı düzensizliklerin seçimlerdeki asıl sonucu etkileyecek düzeyde olmadığını söyledi.

AGİT seçim izleme heyeti ilk raporunu açıkladı
AGİT seçim izleme heyeti ilk raporunu açıkladı
GİRİŞ 25.06.2018 21:12 GÜNCELLEME 25.06.2018 21:52

AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Bürosu, AGİT Parlamenterler Asamblesi (AGİT-PA) ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ortak çalışması olan ve uluslararası gözlem heyetinin, Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine ilişkin ilk bulgularının yer aldığı rapor, Ankara'da bir otelde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

Büyükelçi Audrey Glover, 24 Mayıs'tan bu yana Türkiye'de olduklarını ve seçim sürecine davet edildikleri için Türkiye'ye teşekkür ettiklerini ifade etti.

 

Bugüne kadar Türkiye'de 7 seçim izlediklerini ve dünkü seçimleri de yaklaşık 350 gözlemci ile takip ettiklerini belirten Glover, seçim sürecinde adayların eşit temellerde yarışabilmesi için gerekli koşullar olmasa da seçmenlerin gerçek bir tercih yapma imkanı bulduğunu söyledi.

Glover ayrıca, seçim sürecinde bağımsız adayların bulunmasının, ilk kez bir kadın cumhurbaşkanı adayının olmasının ve sivil toplumun, şeffaflığın korunması için sarf ettiği çabaların önemli olduğunu kaydetti.

OHAL'in basın özgürlüğü dahil temel hakları sınırladığını öne süren Glover, seçimle ilgili mevzuatta yeterince istişare edilmeden değişiklik yapıldığını, bazı oy merkezlerinin ve sandıkların yer değiştirilmesinden dolayı seçmenlerin mağdur olduğunu savundu.

Glover, seçim ve sayım sürecinde gözlemcilerin not ettiği eksiklik, aksaklık ya da problemlerin sonucu etkileyecek boyutta olup olmadığına ilişkin bir soruya ise "Sayım ve tablolamaya ilişkin bazı düzensizlikler olduğu bilgilerini aldık. Ancak bunları henüz dün aldık. Şu aşamada bunların şikayet edilip edilmediğini de bilmiyoruz. Bazı düzensizlikler vardı ancak bunlar büyük sayılarda değildi. Kesin olarak şu aşamada bir şey söyleyemiyoruz çünkü hala sonuçların tamamına sahip değiliz. Ancak bu birkaç düzensizliğin, asıl sonucu etkileyecek düzeyde olduğunu söyleyemeyiz." yanıtını verdi.

- "Yüksek katılım demokratik olgunluğun göstergesi"

AKPM Heyeti Başkanı Olena Sotnyk de Türkiye tarafından seçim sürecini izlemek üzere davet edildikleri için teşekkür etti.

Sotnyk, "Dün düzenlenen seçimler çok önemliydi. Vatandaşların yüksek katılımı da bunu gösterdi. Bahsetmemiz gereken en önemli noktanın bu olduğunu düşünüyorum. Bu yüksek katılım, öncelikle bu ülkenin ve vatandaşlarının demokratik olgunluğunun bir göstergesi." diye konuştu.

Seçimin sadece oylamadan ibaret olmadığını, bir bütün süreç olduğunu vurgulayan Sotnyk, adayların eşit koşullarda yarışmadığını öne sürdü.

Şeffaflık ve tarafsızlık açısından bazı endişeleri olduğunu belirten Stonyk, gözlemcilerin bazı yerlerde kısıtlandığını, İstanbul, Ankara ve Diyarbakır'da sorun yaşadığını iddia etti.

AGİT PM Heyet Başkanı Peter Osusky de AGİT Parlamenter Asamblesi'nin seçim gözlem misyonunda Türkiye'ye gelmek isteyen Alman milletvekili Andrej Hunko ve İsveç milletvekili Jabar Amin'in Türkiye'ye girişlerine izin verilmemesine ilişkin, bu kişilerin sadece birey olarak değil, parlamento üyesi ve AGİT'in standartlarını takip ederek gözlemci olarak belirlediği kişiler olduğunu söyledi.

Osusky, bu kişilerin terör örgütü YPG/PKK savunucusu olduğunu gösteren fotoğraflar hatırlatılarak kendisine yöneltilen, görevlerini tarafsızca yerine getirip getiremeyecekleri hakkında ne düşündüğüne ilişkin soru üzerine, futbolla bağlantılı bir örnek vererek, "bir hakemin bütün tercihlerini geride bırakarak etik kurallara göre davranması gerektiğini, bu üyelerin de etik koda aykırı davranışları olursa bunun kabul edilemeyeceğini" ifade etti.

Osusky, "Ama bir üyemizin kişisel, siyasi tercihi yüzünden bu muameleye maruz bırakılması kabul edilemez. Gözlemciye, kendi görevini etik kurallar çerçevesinde yerine getiren bir görevli olarak bakmalıyız." dedi.

Öte yandan açıklamada, Türkiye'nin tutumu eleştirilmesine karşın, egemen ülkelerin kendi topraklarına girişi engelleme hakkına sahip olduğu teyit edildi.

- Türkiye'ye girişine izin verilmeyen "seçim gözlemcileri"

AGİT seçim gözlem misyonunda Türkiye'ye gelmek isteyen Alman milletvekili Andrej Hunko ve İsveç milletvekili Jabar Amin’in görevlerini tarafsızca yerine getiremeyeceklerini gösteren fanatizmleri, Ankara'yı harekete geçirmişti. Türkiye, Hunko’nun topraklarına ayak basmasına izin vermemiş, Amin’in de İstanbul’a gelmesinin ardından ilk uçakla ülkesine dönmesini sağlamıştı.

Almanya'daki Sol Parti'de faaliyet gösteren Hunko, uzun süredir PKK'nın ülkenin terör örgütleri listesinden çıkartılması için girişimlerde bulunuyor. Hunko, örgüt simgelerinin kullanılması ve uzantısı durumundaki çeşitli derneklere ilişkin yasakların kaldırılması için de yoğun çaba sarfediyor.

Alman milletvekili, örgüte verdiği desteği, PKK'ya ait paçavralarla çektirdiği fotoğraflarla paylaşarak, fanatizminin ulaştığı boyutları göstermişti. Türkiye'de geçen yıl anayasa değişikliği için yapılan halk oylamasını izlemek üzere AGİT misyonuyla Türkiye'ye gelen Hunko'nun Türkiye aleyhine toplantılara katıldığı ve halk oylaması öncesi "Hayır" kampanyası yürüttüğü ortaya çıkmıştı. Hunko, katıldığı toplantılarda ve sosyal medya üzerinden yaptığı çağrılarla vatandaşları "Hayır" oyu vermeye teşvik etmişti. Almanya’da PKK terör örgütü üyeleriyle sık sık bir araya gelen Hunko ve 10 milletvekili arkadaşı hakkında Berlin Savcılığı, 2014 yılında PKK yasağını ihlal etmekten soruşturma açmıştı.

İsveç milletvekili Amin de Türk ordusu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bazı bakanların savaş ve soykırım suçu işlediği iddiasıyla bir süredir Türkiye karşıtı çalışmalar yürütüyor. Stockholm Uluslararası Savcılık makamına başvuran Amin, Erdoğan ve diğer Türk yetkililerin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını istiyor. Amin, aynı amaçla İsveç parlamentosuna karar tasarısı sundu. Amin, İsveç basınında, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan'a Nobel Barış Ödülü verilmesini isteyen yazılar kaleme aldı. PKK’nın Suriye uzantısı YPG’nin sözde komutanlarını yanına alarak İsveç’te çeşitli siyasetçi ve yetkililer nezdinde lobi yapan Amin, örgütün elebaşlarından Salih Müslim’in İsveç meclisinde konuk edilmesini sağladı.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Putin: Durdurulması imkansız! İşte Ukrayna’yı vuran Oreshnik füzesinin fırlatılış anları
Özgür Özel, MİT'ten ne yardım istedi? Görüşmenin ayrıntıları ortaya çıktı