İbrahim Kalın: Türk askeri oradayken göze alamazlar…

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Daily Sabah'ta İdlib üzerine değerlendirmeler kaleme aldı.

İbrahim Kalın: Türk askeri oradayken göze alamazlar…
İbrahim Kalın: Türk askeri oradayken göze alamazlar…
GİRİŞ 08.09.2018 10:03 GÜNCELLEME 08.09.2018 10:03
Bu Habere 12 Yorum Yapılmış

İşte Kalın'ın Daily Sabah'ta yayımlanan makalesi;

Suriye Savaşı yedinci yılında kaos, insani dram ve siyasi çalkantı üretmeye devam ediyor. Sağlam ve sürdürülebilir bir siyasi çözüm olmadan devam eden siyasi ve askeri çatışmalar, yalnızca mevcut krizi daha da tırmandıracaktır. İdlib ve çevresindeki son gelişmeler durumu iyileştirmek yerine daha da vahim hale getirecektir.
 
 Suriye’yi aşan bir mesele haline gelen bu savaşın Suriye halkına hiçbir faydası olmadığı ortadadır.  Küresel ve bölgesel güçler arasında yürütülen bir vesayet savaşına tanık oluyoruz.  Daha fazla güç ve nüfuz elde etme isteği ve açgözlü dürtülerin neden olduğu bu vahşetin kaynağı sadece silahlar değil. Eğer taraflar farklı bir yaklaşıma sahip olsaydı; sağduyu, erdem ve merhamete dayalı bir çözüm uzun süre önce mümkün olabilirdi.
 
Dünya ekseriyetle Suriye halkına sırtını döndü. Suriye halkının acılarına destek sözde kalırken, esas aktörler savaşı durdurmak için ya çok az şey yaptı ya da hiçbir şey yapmadı. Herkes savaşın ikiz canavarları arasında sıkışan Suriye halkını izlemekle yetindi. Yüzlerce insanını katleden acımasız Esed rejimi ve DAEŞ ile PKK’ya bağlı PYD-YPG gibi farklı terörist gruplar da Suriye topraklarındaki ölüm ve yıkımdan sorumludur.
 
Cenevre ve Astana süreçleri kısmen sonuç verdiyse de hiçbiri akan kanı durduramadı. Amerika Kuzeydoğu Suriye’deki varlıklarını meşrulaştırmak için DAEŞ’i kullandı. DAEŞ tehdidinin büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla ABD, Türkiye ile stratejik ortaklığını ihlal etme pahasına Suriye’deki PKK ile ilişkilerini meşrulaştırmanın yollarını arıyor. Türkiye’nin bu karanlık ilişkiyi durdurma konusunda yaptığı çağrılara ABD kulaklarını tıkamış durumda. Rejim ve destekçileri İran ve Rusya da Levant'ta yeni bir harita çizme gayelerini haklı çıkarmak için DAEŞ canavarını kullanıyor. Tüm bu unsurların Suriye’deki ılımlı muhalif grupları siyasi ve askeri olarak yok ettiğine veya zayıflattığına şahit olduk.
 
Suriye muhalif güçlerinin son kalesi olarak İdlib kaldı. 3,5 milyon nüfusa sahip bu vilayete yönelik herhangi bir saldırı büyük bir insani felakete yol açacaktır. Bu ise Türkiye'ye, buradan da Avrupa'ya ve başka yerlere yeni bir göç dalgasını tetikleyecektir. İdlib’e yönelik herhangi bir saldırı ölüm ve yıkımdan başka bir şey getirmeyecek olup hem Cenevre hem de Astana süreçlerindeki tüm siyasi çabaları baltalayacak, bu da Esed rejiminin ahlaksız bir zaferi olacaktır. Böylece Suriye'de istediğini elde etmenin tek yolunun fark gözetmeksizin acımasızca güç kullanmak olduğu bir kez daha gözler önüne serilecek. Suriye’deki çatışmanın çözüm yolu elbette bu olamaz.
 
Dünya İdlib ve çevresindeki çıkmazı önlemek için yine pek az çaba gösterdi. Uyarı, öfke, endişe vs. gibi açıklamalar ile hiçbir yere varılamaz. Kimyasal silah kullanması halinde Esed rejimine saldırı tehditleri şu iki nedenden dolayı anlamsızdır. İlk olarak rejim geçmişte kimyasal silah kullanmış ve rejimin bu kapasitesini yok etmek için hiçbir şey yapılmamıştır. Sadece görüntü vermek için yapılan az sayıdaki saldırı hiçbir anlam ifade etmemektedir. İkinci olarak, kimyasal silah kullanımını şarta bağlamak, rejimin konvansiyonel silahlarla katliama devam edebileceğini söylemenin başka bir yoludur. İşte bu, Suriye savaşının utanç verici bir ironisidir. Rejim kimyasal silah kullanmanın yanı sıra konvansiyonel silahlarla çok daha fazla insan öldürmüştür. Ve rejim halen bu iki tehdide sırtını dayamaktadır.
 
Avrupa için savaşın sonlanması öncelik teşkil etmiyor (şimdiye kadar bu konuda kayda değer bir öneri ya da çaba göremedik). Avrupa ülkelerinin temel kaygısı 2015 ve 2016’da olduğu gibi yeni bir göç dalgası ile karşı karşıya kalmayacaklarından emin olmaktır. Bu konuda Avrupa devletleri Türkiye’nin yanında yer alıyorlar ve bu dayanışmanın güçlenmesi önemli. Fakat askeri çatışmayı sonlandırma, siyasi çözüme ulaşma ve mültecilere sahip çıkma yükünü Türkiye dâhil hiç bir ülke tek başına taşıyamaz.  Avrupalılar bir adım daha öne çıkarak elini taşın altına koymalıdır.
 
TÜRK ASKERİ ORADAYKEN GÖZE ALAMAZLAR

İdlib, Astana anlaşması kapsamında bir çatışmasızlık bölgesidir. Üç garantör ülke olan Türkiye, Rusya ve İran burada askeri gözlem noktaları kurdu. Türkiye’nin oniki gözlem noktası bulunuyor. Türk askerlerinin varlığı, muhtemel bir saldırıyı önlemenin tek garantisi. Zira Rus savaş uçakları ve rejim kara kuvvetleri, Türk askerleri oradayken bir saldırı gerçekleştirmeyi göze alamaz (sivilleri ve meşru, ılımlı muhalif güçleri umursamadıklarını biliyoruz). Terörist grupların ortadan kaldırılması gerekçesiyle İdlib’e yapılacak herhangi bir saldırı Astana sürecini baltalayacaktır.
 
 Türkiye, Suriye’de yeni bir insani felaketi önlemek için elinden geleni yaptı ve bu konuda çabalarına yılmadan devam edecektir. Uluslararası destek mekanizması, kaygı veya Amerikan Başkanı Trump’ın twitinde kullandığı gibi “öfke” ifadelerinin ötesine geçerek, gerek siyasi, gerekse mültecilerle ilgili çözüm içeren somut eyleme evirilmelidir. İdlib saatli bomba gibi karşımızda. Eğer uluslararası toplum Suriye’deki savaşı ciddiye alıp Suriye halkını umursadığını gösterebilirse, bu saatli bombayı durdurup yeni bir sürece başlayabiliriz.

 

 

YORUMLAR 12
  • üzgün 6 yıl önce Şikayet Et
    göze alamazlar dediniz ama ruslar ve esed vurmaya devam ediyor efendim.
    Cevapla
  • Merhaba 6 yıl önce Şikayet Et
    Bizden başka bütün dünya Idlib 'ın esed 'ın olsun istiyor.
    Cevapla
  • mehmetcik 6 yıl önce Şikayet Et
    eğer İdlip giderse Türkiyenin bütün yaptıkları boşa çıkar. ülke güvenliği ,doğu Akdeniz ve güney sınırı çok tehlikeye girer. ne pahasına olursa olsun Türk askeri operasyon yapmalı , yarın çok geç olabilir.Türkiye zaten nasıl olsa hep bedel ödüyor.Suriyede hakkı olmayan ülkeler gelmiş yerleşmeye çalışıyor.ülkemizde zarar ediyor ,,öylece bakıp durmamalı yoksa İsrail ve abd ,Rusya sınıra dayanır.
    Cevapla
  • canturk 6 yıl önce Şikayet Et
    100 yıllık buyuk ısraıl devletı ıcın ısraıl abd esat bolgeyı bosaltıyorlar rusyayıda masa olarak kullanıyorlar esat rusyayı kullanıyor ısraıl ıcın rusya farkında bıle degıl sanıyor akdenızden toprak verecekler buyuk ısraılı kurmak ıcın abd ve ısraıl esadı ele gecırmıs o bolgede musluman katlıyamı yapıyorlar bunuda rusyaya yaptırıyorlar ıslerı bıttıgınde rusyayı kenara yınetecekler hem rusyadan kurtulacaklar hemde dunyanın tıcaret ve enerjı korıdorunu ele gecırmıs olacaklar
    Cevapla
  • canturk 6 yıl önce Şikayet Et
    abd pkk ıle yukarı tarafı ele gecırmeye calısıyor ısraıl ıse alt tarafları domıne ederek esadı kullanarak o bolgede yasayan muslumanları kırdırıp buyuk ısraıl devletını kurup bolge enerjı korıdorunu ele gecırmek cın demır yolunu tıcaret yolunu ele gecırmek ve osmanlıyı ortadan bolmek osmanlı ruhunu hayalını yoketmek akdenızde petrolrezevrlerını ele gecırmek ıcın savasıyorlar 100 yıllık pılan olan buyuk ısraıl pılanın ana aktoru
    Cevapla
  • Tehlikeli 6 yıl önce Şikayet Et
    Ya pruveke edilip saldırı olursa ne olacak suriye veya rusyaya savaş mı ilan edeceğiz
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Suriye'de kabine şekillenmeye başladı!
AK Parti İstanbul'da bayrak değişimi! Yeni İl Başkan adayı Abdullah Özdemir oldu