Efkan Ala: Amaçları Türkiye'yi Suriye'ye çevirmekti

Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli'nin sorularını cevaplandıran İçişleri Eski Bakanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Efkan Ala, gündeme dair önemli  değerlendirmelerde bulundu.

Ala, 31 Mart seçimlerinin önemine dikkat çekerken, "Türkiye'de AK Parti, seçim sonuçlarından aldığı güçle başardı. Bugüne kadar birçok problemle karşılaştık. Hepsi yıkıcı sonuçlar doğurabilirdi ama hiçbir şey Türkiye'yi yıkamadı. Yıkıcı nitelikte saldırılardı ama bunu başaramadılar. Türkiye'yi Suriye'ye çevirme girişimleriydi, bunu da başaramadılar" ifadelerini kullandı.

İşte Efkan Ala'nın Haber7'ye özel açıklamaları

Sayın Bakanım, tekrar bir seçime gidiyoruz. 31 Mart'ta halk tekrar sandıklara gidecek. Seçimleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Yapılan çalışmalar hakkında neler söylemek istersiniz?

Ben her seçimi ve sandığı Türkiye'nin bir petrol kuyusu olarak görüyorum. 2002'den beri yanı başımızda petrol ülkelerinin yapamadığı, gösteremediği başarıyı Türkiye'de AK Parti, seçim sonuçlarından aldığı güçle başardı. Bugüne kadar birçok problemle karşılaştık. Hepsi yıkıcı sonuçlar doğurabilirdi ama hiçbir şey Türkiye'yi yıkamadı. Yıkıcı nitelikte saldırılardı ama bunu başaramadılar. Türkiye'yi Suriye'ye çevirme girişimleriydi, bunu da başaramadılar. Ne ile tüm bunları aştık? İşte bu seçim sandıklarından aldığımız güç ile. Cumhurbaşkanımızın dirayeti, milletin iradesi birleşince kadromuz ile beraber bu sorunları aştık.



TEK VE EN ÖNEMLİ GÜCÜMÜZ MİLLETİN İRADESİ

31 Mart seçimlerinde ise milletimizin, kısa vadeli 4,5 yılı ve uzun vadeli 2023, 2033 ve 2071 hedeflerini ve bu hedeflere giden yolu Türkiye için siyaseten bir otobana çevirecek biçimde armağan edeceğine inanıyorum. Böylelikle birçok problemi aşacağız ve birçok fırsatı milletimizin lehine değerlendireceğiz. Seçimler bizim için sadece sandık sonucu değil, aynı zamanda Türkiye'nin geleceği ile ilgili bir meseledir. Zeminin kayganlaştığı bu coğrafyada, her gün silahsız savaşların yürütüldüğü bir dönemde, Amerika'nın Çin'in ekonomik savaşlarının gerçekleştiği bir dönemde bizim tek ve en önemli gücümüz, milletin iradesi ve sandıktan çıkan sonuçtur. Bu sonuç istikrardan yana olduğunda, bugün Türkiye'nin geleceğini kurmak için siyaset yapanlardan yana durdukça biz bu başarıları elde ediyoruz. Bu irade sarsıntıya uğradığı zaman, Türkiye'de nasıl hadiselerin cereyan ettiğini hep birlikte yaşadık. 7 Haziran'dan sonra, seçim sonuçlarındaki hafif bir değişimden ve tam istikrarın sağlanamamasından sonra terör örgütlerinin Türkiye'ye yönelik saldırılarını gördük.



TÜRKİYE'Yİ İLK 10'A SOKMAK İSTİYORUZ

Onun için, Türkiye'nin bekasını ilgilendiren bu dönemde, seçim sonuçları Türkiye'nin istikrarından yana güçlü bir sonuç ortaya koyarsa, o zaman Cumhur İttifakı ve bizler Türkiye'yi güçlü bir biçimde yolunda devam ettirerek hedefleri ile buluşturacağız. Hedefler karmaşık ve bilinmez değil. Somut olarak hedeflerimiz belli. Türkiye Dünya'da ilk 20 içerisinde, biz onu ilk 10'a sokmayı hedefliyoruz. Oraya taşımak istiyoruz, bunu da milletten aldığımız güç ile yapıyoruz. Bundan sonra da inşallah yapacağız.

BİR TARAF İNŞA EDİCİ, DİĞER TARAF YIKICI

CHP'nin HDP, İP ve Saadet Partisi ile birlikte hareket etmesini ve AK Parti ve MHP'nin birlikte Cumhur İttifakı'nı oluşturmasını, bu bloklaşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Diğer blokta birbirine hiç benzemeyen yapıların bulunması hakkında neler söylemek istersiniz?

Bizim Cumhur İttifakı, inşa edici bir ittifak. Karşı taraf, bu Zillet İttifakı, yıkıcı bir ittifak. Biz ne zaman problem olduysa aslında bu gönül birlikteliğini kurduk. Mesela daha önce Türkiye'de 367 gibi hukuk garabeti bir kriz oldu. O zaman da bu gönül ittifakı ile bunu aştık. 411 kişi başörtüsü sorununu ortadan kaldıran bir anayasa değişikliği yaptı. Biz bu gönül birlikteliğiyle kamuoyuna bu 411 kişinin iradesini gösterdik. Bu iki konuda da şuanda bu karşımızdaki ittifak, yine el birliği yaparak bize karşı milletin değerlerine çelme takacak bir biçimde tavır aldılar.

TÜRKİYE'NİN GELİŞMESİNE ENGEL OLACAKLAR

Biz şimdi de inşa edici bir süreç yaşıyoruz. Ama bunlar yine Türkiye'nin gelişmesine engel olacak, Türkiye'nin kalkınmasını bertaraf edecek, zedeleyecek, baltalayacak ne kadar iş varsa bunun arkasında durdular. Gezi olayları oldu, CHP en baştaydı. CHP'nin Genel Başkanı demedi mi, bende Taksim'e çıkacağım diye? Kim vardı Taksim'de? Bütün o terör örgütlerinin mensupları vardı. Türkiye'nin aleyhinde her hadisenin avukatlığını yaptılar. Kapatma davasının avukatlığını yaptılar. 367 kararının arkasında durdular, 411 el kaosa kalktı diyenlerin yanında durdular. Dolayısıyla bu yıkıcı bir ittifaktır. Bizimki de inşa edici bir ittifaktır. Ben eminim ki millet, Türkiye'nin geleceğini inşa edicilerin yanında duracaktır.