3'lü zirve başladı: Erdoğan Putin ve Ruhani'den ilk açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı ve Rusya lideri Putin ile 3'lü Zirve öncesi basın açıklaması yaptı.

3'lü zirve başladı: Erdoğan Putin ve Ruhani'den ilk açıklamalar
3'lü zirve başladı: Erdoğan Putin ve Ruhani'den ilk açıklamalar
GİRİŞ 16.09.2019 18:51 GÜNCELLEME 16.09.2019 20:07
Bu Habere 5 Yorum Yapılmış

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi öncesi bir araya geldi. 

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ruhani ve Putin ile ayrı ayrı toplantılar gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ev sahipliğindeki Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi öncesinde, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla üç ülkenin bayrakları önünde aile fotoğrafı çekildi. Zirve öncesi basın toplantısı düzenledi.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

Toplantımızın ülkelerimiz, bölgemiz ve Suriyeli kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum.

2017 yılının Kasım ayında başlattığımız Astana formatındaki üçlü zirve süreci bugüne kadar önemli başarılara imza attı. Zirve toplantıları vesilesiyle son iki senede Suriye'de barış, güvenlik ve istikrarın yeniden tesisi amacıyla üç ülke olarak iş birliğimizi derinleştirdik. Suriye'nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğünün muhafazası, sahada sükunetin korunması, ihtilafa kalıcı bir siyasi çözüm bulunması noktasında tam bir mutabakat içindeyiz. 

ELİMİZİ TAŞIN ALTINA DAHA FAZLA KOYMALIYIZ

Astana Platformu Suriye'deki yangının söndürülmesi için etkili çözümler üretebilen ve bunların hayata geçirilmesi amacıyla somut adımlar atabilen yegane girişimdir. Suriye'de barışın sağlanması için daha fazla sorumluluk üstlenmemiz, elimizi taşın altına daha fazla koymamız gereken bir dönemdeyiz. Siyasi çözüm umutlarının diri tutulması bizlerin gayretlerine bağlıdır. 

BÜYÜK BİR TRAJEDİNİN ÖNÜNE GEÇTİK

Ankara zirvesinin Astana sürecine yeni bir soluk kazandıracağına inanıyorum. Bugünkü toplantımızda İdlib başta olmak üzere sahadaki durumu, Fırat'ın doğusunda yaşanan gelişmeleri, siyasi süreçte gelinen aşamayı ve Suriyeli mülteciler meselesini ele alacağız.

Ülkemiz en sıkıntılı, en meşakkatli dönemlerinde Suriye halkının yanında olmuştur. Zulümden, terörden ve katliamdan kaçan 3,6 milyonu aşkın Suriyeliyi halen topraklarımızda barındırıyoruz. Büyük bir trajedinin önüne geçtik. 

Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlarıyla hem Suriye'nin toprak bütünlüğünü hem de ülkemizin güvenliğini tehdit eden terör şebekelerine ağır darbeler indirdik. Cerablus, El Bab, Afrin gibi güvenli hale getirdiğimiz yerlere geri dönen Suriyeli kardeşlerimizin sayısı 360 bini buldu. İdlib'de attığımız müşterek adımlarla 4 milyon sivilin hayatını altüst edecek büyük bir trajedinin önüne geçtik.

Fırat'ın doğusundaki terör bataklığını da kurutarak inşallah bu yöndeki çabalarımızı birlikte yeni bir merhaleye taşıyacağız. Zira dün Çobanbey'deki hastaneyi hedef alan terör saldırısı bölücü örgütün vahşi yüzünü bir kez daha göstermiştir.

Ruhani'nin açıklamalarından öne çıkanlar:

Suriye'nin toprak bütünlüğüne, bölünmezliğine, egemenlik ve bağımsızlık hakkına saygı gösterilmesi ile dış güçlerin bu ülkenin iç işlerine müdahalesinin sona ermesi

Özgür ve bağımsız, başkalarının tehditi altında olmayan, işgal ve dış tehditlere uzak ve terörden arınmış, bütün evlatları doğuştan eşit vatandaşlık haklarına sahip olan birlik ve beraberlik içinde bir Suriye

Bu yolda sadece ve sadece Suriye halkı karar vermeli ve başkaları hiçbir şekilde onların iç işlerine karışma hakkını kendinde görmemelidir.

ABD ASKERLERİNİN BULUNMASI MEŞRU DEĞİL

ABD'nin, Suriye topraklarında gayri meşru olarak askeri güç bulundurması Birleşmiş Milletler üyesi ve bağımsız bir ülke olan Suriye'nin toprak bütünülüğünü ve milli egemenliğini tehlikeye atmıştır. ABD Başkanı, geçen yıl askeri güçlerini Suriye'den çekeceğini ifade etmişti.

Ancak bu sözünün akıbeti de onun diğer sözleri gibi oldu. Zira bu sözler geçmişte gerçekleşmediği gibi, gelecekte de gerçekleşmesi için bir irade göstermemektedir. Şunun altını çizmek isterim ki, ABD güçlerinin bir an önce bölgeyi terk etmesi ve Suriye hükümetinin bu ülkenin diğer bölgelerinde olduğu gibi Fırat'ın doğusu ve kuzeyinde de egemenliğini sağlaması zaruridir.

Putin'in konuşmalarından öne çıkanlar:

Rusya, Türkiye ve İran’ın garantör olduğu Astana süreci, Suriye’nin çözüm sürecine en etkin katkı sağlayan mekanizmadır.

Ortak çabalarımızla Suriye topraklarında istikrar sağlanmıştır ve şiddet seviyesi düşürülmüştür. Önemli olan, Türkiye, Rusya ve İran, Suriye'de kalıcı çözümün temellerini attı.

Suriye'nin nüfuz alanlarını bölmek kabul edilemez

Bu kongre sonucunda anayasa komitesinin oluşturulması kararı alındı. Söz konusu komite artık Cenevre'de hızlı şekilde çalışmalarına başlamalı. Komite listesi onaylanmıştır.

İDLİB'DE DURUM ENDİŞE VERİCİ

İdlib'de çatışmasızlık bölgesinde durum endişe verici. Son dönemde aşırı grupların faaliyetleri burada aktif hale geldi. Burası teröristlere sığınak olmamalıdır. Buradan gelen terörist tehditleri tamamen yok etmek için ilave adım atmamız gerekiyor.

Rusya, Türkiye ve İran’ın garantör olduğu Astana süreci, Suriye’nin çözüm sürecine en etkin katkı sağlayan mekanizmadır.

Türkiye, Rusya ve İran Suriye'de kalıcı çözümün temellerini attı

Suriye’nin kuzeydoğusunda durum endişe vericidir. Oradaki güvenlik sorunları Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması temelinde çözülmelidir.

Umuyorum, uluslararası toplum insani yardım konusunda, herhangi bir ayrımcılık ve siyasi ön koşul olmadan Suriye'nin yeniden inşa edilmesi konusunda katkı sağlayacaktır.

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 5
  • İsmail 5 yıl önce Şikayet Et
    Suriye rejimi yarın İdlibi vuracak, ortaya çıkan tek sonuç budur.
    Cevapla
  • Nesa 5 yıl önce Şikayet Et
    İş rusyada bitiyor gerisi işin fasa fisosu putin istese esat a istediğini yaptırır ama birtaraftan konuşyo öbür taraftan rejim vuruyor ne iş anlamıyorum
    Cevapla
  • ghdd 5 yıl önce Şikayet Et
    Buradan bir şey çıkmaz.Çünkü bizim dışımızda Suriye sorunundan bu kadar etkilenen ülke yok.çünkü sınırı yok.Ülkemize denetimsiz göçmen girişi oldu.Mültecilerin çok büyük kısmı sınırı olan ülkelere geçti.Sınırı olmayan ülkelerin meseleye bakışı bizden çok farklı.Türkiye yırtınıyor ama en baştan yanlış yapıldı.Kapılar açılacak ve başka ülkelerde mülteci sorunuyla yüz yüze gelecekti.Geçti Bor'un pazarı sür eşeği Niğde'ye
    Cevapla
  • abbas 5 yıl önce Şikayet Et
    geçmedi bence ilk iş kapıları açmamış bak gör neler olacak güvenli bölgeye yanaşmayanlar nasıl kıvranacak daha fazla gecikmemeliyiz üllemizdeki suriyeli ıraklı afgan özbek ıraklı kürt türk ne varsa göç etmesi için yardımcı olalım mülteciler rahat nefes alsın avrupa yalvarsın ve düşünsün birazda
    Cevapla
  • Yüksel 5 yıl önce Şikayet Et
    Haklısın
    Cevapla
DİĞER HABERLER
YPG'li yönetici açıkladı! 'Suriye devletine bağlılığımı duyuruyorum'
Bakan Suriye'deki büyük tehlikeyi duyurdu: Cep telefonu kullanıyorlar, Türkiye devrede