Erdoğan mesajı verdi: Çirkin girişimleri var, gereğini yapacağız...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir’de temaslarının ardından Gambiya'ya geçerken Haber 7 yazarı Esra Elönü'nün de aralarında bulunduğu gazetecilere sorularını cevapladı. Başkan Erdoğan, Libya konusu ile ilgili, "Şu an itibariyle, Hafter’in maalesef çok çok çirkin girişimleri var ve biz de bunların takipçisiyiz. Gereği neyse bunu sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz.
Başkan Erdoğan'ın gazetecilere konuyla alakalı yaptığı açıklamalar şu şekilde;
SORU: Libya’da silah dışında çözüm olmadığını belirten Hafter ve çevresi var. Bu durumda Türkiye’nin ateşkes ve siyasi süreci canlı tutma diplomasisi hangi aşamaya evrilecek? Hafter ile anladığı dilden konuşulacak aşamaya mı gidiyoruz?
Değerli arkadaşlar, şu anda Libya ve Türkiye arasındaki o gördüğünüz bant bizim mutabakat anlaşmamızın sonucudur. Aynı zamanda, yine gördüğünüz G-F-E ve deniz kısmındaki “D” BM’ye bildirilen ve mutabakat sağladığımız Türk Yetki Alanı’dır. Biz burada sondaj çalışmalarımı yapabileceğiz ve bu bir yerde de bizim kıta sahanlığı adımlarımızın neticesidir. Şu an itibariyle, Hafter’in maalesef çok çok çirkin girişimleri var ve biz de bunların takipçisiyiz. Gereği neyse bunu sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz. Hafter, şu anda Libya’nın adeta bir çöl ağası gibi. Daha ziyade çöl kısımlarında hakimiyeti var. Ama nüfus olan bölgede hakimiyeti yok.
Cuma günü biliyorsunuz, Alman Şansölyesi Merkel Türkiye’deydi, İstanbul’da bu konuları etraflıca ele aldık. Kendilerine şunu çok açık ve net söyledik: Bakın dedim, yanlış bir noktaya oynuyorsunuz. Hafter bir yalancı ve siz bu yalancının şımartılmasına fırsat veriyorsunuz. Mısır en önemli destekçisi, Abu Dabi yönetimi en önemli destekçisi, Rusya ise Wagner’i vermek suretiyle orada. Wagner’in bütün mali noktadaki desteğini Abu Dabi yönetimi sağlıyor. Çok ciddi parasal destek aktarıyor. Silah. Mühimmat, şu, bu Abu Dabi Yönetimi’nden geliyor. Ve tabi silahları almak problem değil çünkü para var. Hangi ülkeden olduğu da önemli değil. Bütün bunlara rağmen, Hafter burada yaptığı hesapları tutturamadı ve tabi burada özellikle Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin dik durması da önem arz etti. Yani UMH Başkanı Feyyaz Sarraç’ın kesinlikle bütün güçlerinin başında olması şart. Sarraç Moskova’da başarılı bir imtihan verdi, geldi. Berlin’e geldi; anlaşmaya yanaştı, diğeri anlaşmaya yanaşmadan kaçtı. BMGK’da da şu an aynı oyunlar oynanıyor. Biz (BM Genel Sekreteri Antonio ) Guterres’le de ele aldık; konuştuk. Bundan sonraki süreçte de takipçisiyiz, takip edeceğiz. Fakat her geçen gün Libya’da sürecin ben UMH’den yani Sarraç yönetiminden yana gelişeceğine inanıyorum ve dün mesela orada da bir yeri alma durumu oldu Hafter’in, daha sonra tekrar geri alındı. Tabi en önemli mesele; Sirte meselesidir, orası da geri alınınca da bunların iyi bir gücü kalmayacak. Misrata ile çok ilgileniyorlar, kuşatma var ama Misrata’da istedikleri neticeyi alamadılar. Trablus’ta da kuşatmaları var. Trablus’ta da şu anda UMH gerekli mukavemeti gösteriyor. Temennim odur ki; böyle bir imkan, böyle bir fırsat vermeyecektir.
SORU: Sömürgecilik altında yaşayan ülkelerde zihinsel ve kültürel bir sömürgecilik düzeni hakim olduğunu görüyoruz. Askeri ekonomik işbirliği çok önemli ama kültürel bir atılım planlaması var mı?
Değerli arkadaşlar, bizim tabi sadece Afrika değil, tüm dünya genelinde gerek TİKA gerek Yunus Emre Kültür Merkezi gerekse Maarif Vakfı’mız var. Bütün bunlarla beraber bu bölgelere yükleniyoruz. Malum FETÖ’nün dünyada nerede okulu varsa -ki onun ilk etaplarda açıkladığı 160 ülkede varız biz- bu ülkelere Maarif Vakfı’mızla girdik, giriyoruz, gireceğiz. Özellikle de kültürel aktivitelerimizin olduğu bu tür yerlerde de Yunus Emre Vakfı’mızla giriyoruz; daha da ileri gideyim, hatta buralarda bizim bir de Mevlana programımız var. Bu konuda da YÖK’ün çalışması var. Onunla da yayılıyoruz. Yani, o Mevlana programını, dünyada değişik ülkelerde çalışıyoruz, işletiyoruz ve bu çalışmalarda geri adım atmayacağız. Aynı şekilde Türkiye Bursları programımız da Afrika’ya da ülkemize de hizmet eden önemli bir kültürel program. Cezayir’de kültürel aktivitelerin geliştirilmesi noktasında da bir çalışmayı başlatacağız. Büyükelçiliğimizin çatısı altında kendilerinden yeni yer talebinde bulunduk, onlar da olumlu karşıladılar. Yeni bir yer satın aldığımızda Büyükelçiliğimiz diğer bütün kurum ve kuruluşlarımızla eşgüdüm halinde önemli çalışmalar yapacak.
SORU: Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile Cuma günü zirve gerçekleşti. Tabi burada merak ettiğimiz hususlar var: Türkiye-AB ilişkileri anlamında bitme noktasına gelen ilişkilerin tekrar canlanması gündemde mi ? Herkesin merak ettiği vize serbestisi çözüme ulaştı mı? Dörtlü zirve ne zaman gerçekleşecek?
AB’nin sağı solu belli olmuyor. Yani, bir taraftan iyi niyet gösterisi yapıyorlar, bir taraftan bakıyorsunuz, hala aynı yerdeler. İşte şimdi sadece olay vize serbestisi değil; 2014’ün sonunda bitecekti, biz her şeyimizi yaptık ama onlar şunu yapmadınız, bunu yapmadınız deyip bizi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Aynı durum, biliyorsunuz, Gümrük Birliği’nde de var. Bazı farklı başlıklar var. Ben şahsen bunlara cevap vermekten bıktım ama onlar köşeye sıkıştırmaktan bıkmadı, sürekli bir şeyler üretiyorlar. Ben size çok daha basitini söyleyeyim: Biliyorsunuz, özellikle Sarkozy, Merkel bunlar ülkelerinin başına geçmeden önce bizler AB liderler zirvesine katılıyorduk. O zaman Fransa’da Chirac, Almanya’da Schröder vardı. Türkiye ve Hırvatistan beraber katılıyorduk. Şimdi Hırvatistan bakın AB dönem başkanı. Bakın nereden nereye... Bunlar da insaf yok, vicdan yok. Bu arada tabi, 15 ülkeden sayı çıktı 27-28’e. Adil değiller, adil davranmadıkları gibi de Türkiye için gerekçeleri malum. Şu anda söyledikleri: “Türkiye nüfusu büyük bir ülke; Türkiye’yi alamayız.” Şimdi yine bahaneler, bahaneler devam ediyor. Öyle de olsa, böyle de olsa, biz şu anda sabır modundayız. Bu şekilde devam ediyoruz ve nereye kadar devam ederiz Allah bilir.
Dörtlü zirve konusuna gelince... Dörtlü zirveyi biz Şubat diye planlamıştık ama Mart’a sarkabilir.
SORU: Rusya’nın Libya’da istediği nedir? İdlib’de kan durmuyor. Her ne kadar Türkiye devreye girse de Esad Rusya ile beraber hareket ediyor. Orada da bir güvensizlik ortaya çıkmıyor mu Rusya açısından? Rusya ne yapmak istiyor?
Rusya’nın Wagner’le Libya’ya girmesi doğru bir hareket değil. 2500 kadar lejyoner var. Fazlası var azı yok. Ama bunun bedelini neresi ödüyor? Abu Dabi ödüyor. Aslında Hafter de ücretli bir lejyonerdir. Bunlar müşterek çalışıyorlar, orada bütün silah mühimmat araç gerek vesaire malum ülkelerden alıyor. Mısır da çok ciddi destekler veriyor. Doğu Akdeniz’e gelince malum biz kıyı şeridi en uzun olan ülkeyiz. Biz şurada şimdi yani bizim şuradan başlıyoruz böyle gidiyoruz devam ediyor burası. Şu bant tamamen bizim ikili mutabakat metnimizdeki banttır. Kuzeyi Türkiye var güneyinde Libya var ve biz bunu imzaladık. Bu metni imzaladıktan sonra biz kalkıp burada kimse ile ya gel ne diyorsun diyecek halimiz yok biz burada Sarrac ile imzayı attık iş bitmiştir. Yani bu Hafter’le birilerinin yaptığı anlaşmaya benzemez çünkü Sarraç BMGK’nın kabul ettiği, ben artık ona devlet diyorum devlettir. Öbürü ise darbecidir onun devlet kimliği yok burada ne yazık ki birileri Hafter üzerinden bir şey devşirmeye çalışıyor yaptıkları bu biz inşallah bu fırsatı vermeyeceğiz.
GAMBİYA ZİYARETİNDE BARROW İLE ORTAK BASIN TOPLANTISI YAPTI
Resmi temaslarda bulunmak üzere Gambiya'ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gambiya Devlet Başkanı Adama Barrow ile ortak basın toplantısında konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"GAMBİYA FETÖ İLE MÜCADELEDE DİĞER ÜLKELERE ÖRNEK OLDU"
Afrika'nın gülümseyen sahili olarak bilinen bu ülkeye ilk ziyaret yapan Türk Cumhurbaşkanı olmaktan gurur duyuyorum. 2018 sona ermeden THY ile seferlerini başlattık. TİKA'nın Banjul program kordinatörlüğünde aynı yıl gerçekleştirdik. Biz de Gambiya'ya dava çerçevesinde aktif destek verdik. Divan'ın 23 Ocak'ta aldığı karar Gambiya'nın sayesinde adalet yolunda atılmış önemli bir adımdır. FETÖ'nün eğitim kurumu kisvesi altında yürüttüğü faaliyetleri ilk durduran ülke Gambiya'dır. Gambiya'nın bu kararlı adımı diğer Afrika ülkelerine de FETÖ ile mücadele noktasında örnek oldu. Biz de Gambiya'lı evlatlarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamasına müsaade etmedik. Türkiye Maarif Vakfı'na ait okulumuz başarıyla faaliyet gösteriyor. Vakfımızın bugün açılacak binalarda daha nitelikli nesiller yetiştireceğine inanıyorum. Bunun yanında Türkiye burslarıyla son 9 sene içerisinde 170 Gambiyalı öğrenciye ülkemizde üniversite imkanı sağladık.
Mezun öğrencilerimizin kendi ülkelerine doktor, mühendis gibi hizmet ettiklerini görmek bizim için gurur vericidir. Gambiya ile ekonomik ve ticari ilişkilerimiz maalesef arzu ettiğimiz seviyede değildir. Türkiye ile Gambiya arasında 2019 yılında ticaret hacmi 55 milyon dolar oldu. İkili ticaretimizi daha dengeli bir yapıya kavuşturmak istiyoruz. Ülkelerimiz arasında yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşmasını 2013 yılında imzaladık. Bu anlaşmanın iç onayı sürecini biz ülkemizde tamamladık, Gambiya'daki iç onay sürecinin de kısa sürede tamamlanmasını diliyoruz.
"MÜTEAHHİTLERİMİZİN PRESTİJLİ İŞLERİ REFERANSTIR"
Çifte vergilendirmenin önlenmesini öngören anlaşmanın yürürlüğe girmesinden memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak Afrika ile ekonomik ilişkilerimizi her zaman adil, dengeli ve her iki tarafın da yararına olacak bir zeminde geliştirmeye çalışıyoruz. Yatırımcılarımız ürün satmanın ötesinde istihdam oluşturan Afrika'nın kalkınmasına, güçlenmesine katkı sağlayan projelere ağırlık veriyor. Özellikle turizm, tarım, enerji, inşaat, savunma, teknoloji gibi sektörlerde Türk firmaları Gambiya'da örnek gösterilecek yatırımlara imza atacaklardır. Firmalarımızın komşu ülkelerde başarıyla gerçekleştirdiği prestijli projeler Gambiya için referanstır.
Gambiya hükümetinin yeni Gambiya vizyonunda müteahhitlerimize daha fazla sorumluluk vereceğine inanıyorum. Bu düşüncelerle ziyaretimizin ülkelerimiz arasında yeni işbirliği kapılarının açılmasına vesile olmasını diliyorum. Değerli kardeşim Barrow'a bize ve heyetimize gösterdiği sıcak misafirperverlik için şahsım ve heyetim adına teşekkür ediyorum.
"HAFTER'İN ATEŞKES GİBİ BARIŞ GİBİ BİR DERDİ YOKTUR"
SORULAR VE CEVAPLAR
SORU: Libya'da akan kanın durması için geçtiğimiz günlerde Berlin'de önemli zirve yapıldı, mutabakata varıldı. Ancak darbeci Hafter saldırılarına devam etti. Bundan sonraki süreçte Türkiye nasıl adım atacak?"
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Gerek Berlin süreci gerekse Moskova her ikisinde de bildiğiniz gibi Hafter varılan veya hazırlanan metne imza atmamıştır. Sarrac imzasını atmıştır ama Hafter atmamıştır. Uluslararası toplantılarda eğer taraflar bu tür metinlere imza koymuyorlarsa burada bir mutabakat sağlanmıştır denilemez. Berlin süreci geniş katılımlı bir süreç olmasına rağmen aslında Hafter oteldeki odasından burayı takip etmiştir. Tabii bu 55 maddelik metin BM Güvenlik Konseyi'ne de gidecek. Ancak burada bir nokta çok önemli. O da şu, Hafter bütün bu süreçte sürekli kaçmıştır ve en son bu süreçten sonra da şimdi kendi sözcüsünün şu açıklaması çok manidardır. Libya'daki süreç namlunun ucundadır. Bu şunu gösteriyor, yani Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok, barış diye bir derdi yok. Temenni ederiz ki Berlin'e gelenler de bu ifadeleri duymuştur ve buna göre de tavırlarını belirlerler.
SORU: Tarihsel bir ziyarete hepimiz tanıklık ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nden cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk ziyaret bu. Türkiye ile Gambiya arasındaki ilişkiler nasıl daha derinleşir ve kuvvetlenebilir. Ekonominin güçlendirilmesi noktasında Türkiye'nin nasıl faydası olabilir.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bugün sayın başkanla konuları etraflıca ele aldık. Askeri, ticari, turizm, enerji, savunma sanayi alanlarında işbirliği yapmak mümkün. Bu sürecin içerisinde bakanlarımızın birbirleriyle irtibatları çok büyük önem arz ediyor. Gerek altyapı, gerek üstyapı bütün bu konularda biz her türlü işbirliğine varız. Eğitim, öğretim konularında aynı şekilde her türlü işbirliğine varız. Bunu sayın başkanla etraflıca konuştuk, daha sonra da heyetler arası toplantıda bunları değerlendirdik.
"HAFTER DE DAHİL YANINDAKİLER LEJYONERDİR"
SORU: Türkiye Cumhuriyeti'nin Libya'ya asker gönderdiğinizi biliyoruz. Orada Türkiye'nin atacağı adımlar nelerdir? Ne gibi tedbirler alındı?
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bir kere şunu birbirinden ayırt edelim. Sarrac BM Güvenlik Konseyi'nin tanıdığı bir liderdir. Hafter ise darbecidir. Türkiye olarak bizim TBMM kararıyla oraya eğitici olarak gönderdiğimiz askerlerimiz vardır. Hafter de dahil yanındakiler de lejyonerdir, Abu Dabi tarafından desteklenmektedir. Para oradan verilmektedir. Şu anda tabii Hafter lejyonerleri ile beraber Sudan'dan da 5 bini aşkın asker karacı olarak buraya gelmiştir. Böyle bir tablo ne yazık ki Libya'da yaşanmaktadır. Temennimiz odur ki, bir an önce Libya barışa kavuşur.
-
Vahit 4 yıl önce Şikayet EtSabrına hayranım ben yakar yıkardım ortalığı önce içerde sonra dışarda it köpeğe sabırn çokBeğen
-
isbay 4 yıl önce Şikayet Etbae nin ve diğerlerinin patronu abd dir.. ayakta durabilmek için petrolün yarısını abd ve ingiltereye veriyorlar.. münafık herifler...Beğen Toplam 2 beğeni
-
Lacivert 4 yıl önce Şikayet EtHafter ,"Libya’da silah dışında çözüm olmadığını belirtiyor, " Söyleyecek lafı olmayan Caniler, Cahiller, Kuklalar , Silah zoru ile yönetimi ele geçirmeye çalışıyor. Tam faşist kafası . bunlar laftan anlamaz ,Beğen Toplam 2 beğeni
-
1071 4 yıl önce Şikayet EtBae sözüm ona devletçiği bize oyun kuruyor tezgah kuruyor ya bu kanıma dokunuyorBeğen Toplam 2 beğeni
-
keleş 34 4 yıl önce Şikayet Etvur emrini ver sayin cumhur başkanım artık bu hafter dennen adam bu dilden anlar pyd ypg ve pkk nın akibieti gibi olmalı bu nunda sonuBeğen Toplam 10 beğeni
-
bil 4 yıl önce Şikayet Etne içtin sen diyorlar ya... ne demek o...Beğen Toplam 1 beğeni