Sarıgül: Yangına benzinle gitmeyiz

Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, başka siyasi partiler gibi yangın üzerinden siyaset yapmadıklarını, "Ülke sıkıntıya düşsün de biz oradan üç tane beş tane oy alalım." hesabı yapmadıkları değerlendirmesinde bulundu.

Sarıgül, partisinin Ankara 1. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada, orman yangınları çıktığında bölgeye ulaştığını, orman mühendisleri ve arkadaşlarıyla değerlendirmelerde bulunduklarını belirtti.



SARIGÜL'ÜN AÇIKLAMALARI ŞU ŞEKİLDE;

Şu anda ciğerlerimiz yanıyor. Yangınlar ilk çıktığı sırada Antalya'ya ulaşan bir kardeşinizim. Uzaktan bakmak farklı, oraya gittiğimiz zaman hissetmek  çok farklı. Doğada yaşayan birçok canımızı ne yazık ki kaybettik, ciğerlerimiz parçalanıyor. Bu konuda sorumluluğunun bilinci içerisinde hareket eden tek siyasi partiyiz. Türkiye Değişim Partisi olarak devlet anlayışımızı ortaya koyuyoruz. Yangınlarla ilgili eksikleri sıkıntıları konuşup, sorunları problemleri  aktarma vakti değil.Yaraları sarma zamanı daha sonraki aşamada  bu konuda görüş ve düşüncelerimizi  paylaşmak üzere saklı tutuyoruz.

BİZ TÜRKİYE DEĞİŞİM PARTİSİ OLARAK YANGINA ASLA BENZİNLE GİTMEYİZ

Ülke yansın batsın da, Allah'ım korusun ,biz acele iktidar olalım diyen  bir siyasi parti asla olamayız, sözleriyle konuşmasına devam eden Genel Başkan Mustafa  Sarıgül;’’Biz kötü olaylar çıksında bu olayların üzerinden oy alalım, koltuğun peşinde koşalım diyen bir siyasi parti asla olamayız.

Çünkü ,Türkiye Değişim Partimizin ana görüş ve amacı önce devletimiz güçlü ve mutlu olacak ardından cennet vatanımıza gereken hizmeti yapacak.



Türkiye Değişim Partisi önce bayrağımız toprağımız, sonra o toprağın üstünde atalarımızın dedelerimizin bize bıraktığı, bu güzel coğrafyada  demokrasi ve hoşgörü içerisinde, şefkatli bir anlayışla nasıl hizmet edebiliriz ona bakarız.

 Biz kötülükten üzerinden siyaset yapan bir parti asla ve asla ola olmayız. Vatandaşımızın huzurlu olmasını isteyen bir siyasi partiyiz. Bütün Güvenlik Kuvvetlerimize, Orman Teşkilatı çalışanlarımıza  bütün belediyelere, tüm kamu kuruluşlarına teşekkür ediyorum ‘’ dedi.

Sarıgül sözlerine daha sonra şu şekilde devam etti; 'Yangın üzeri sosyal medya üzerinden siyaset yapmak isteyenlere de teessüflerimi bildiriyorum. Bugün siyaset yapma, kendini gösterme günü değil ,yaraları sarma günüdür. Bir başka konu  da ne yazık ki göç konusu. Afganistan'dan  pek çok insanın Türkiye'ye geldiğini duyuyoruz, görüyoruz Afganistan'dan gelecek mültecilerin mutlaka uluslararası platformda konuşulması, İngiltere Amerika Avrupa İnsan Hakları Birliği diyen, insan hakları ,bireyin özgürlüğü diyen insanlar aç kalmasın diyen, demokrasiden bahseden Avrupa Birliği  ile Uluslararası Hukuk gereği masaya yatırılmalıdır.

Olimpiyatlarda evlatlarımızın başarısı yüzümüzü ağartıyor, kendilerini kutluyoruz. Olimpiyatlarda Ay Yıldızlı Bayrağımızın dalgalanması ,İstiklal Marşı'mızın söylenmesi bizim için büyük bir gurur kaynağıdır. Gençlik ve Spor Bakanlığı'na da bütün sponsor kuruluşlara da canı gönülden teşekkür ediyorum.

BİR DİĞER ÖNEMLİ KONU DA MİLLİ EĞİTİM BAKANIN İSTİFASI

Kendisi göreve geldi.Büyük umutlar beklendi, değerli çalışmalar yaptığı için  kamuoyunda desteğini aldı. Ancak  şu anda okulların açılmasına bir aydan az zaman kala tam pandemi sebebiyle evlatların ihtiyacı olan bir zamanda kamuoyu tarafından sevilen bir insan olmasına rağmen ‘’ istifa ediyorum’’ demesi bizleri üzmüştür.
Önemli olan zorlukların üstesinden gelmektir .

Tarih kolay işten çıkanları yazmaz, zor işten çıkan kahramanları yazar! O  sebepten Sayın Bakanın neden istifa ettiğini açıklaması gerekmektedir.

Öğretmen Mustafa Sarıgül olarak Sayın Bakanımız ‘dan bunun nedenini öğrenmek istiyorum. Bakanlığı döneminde görev verilmeyen öğretmenlerle ilgili neler yapmıştır ? ‘’atanamayan öğretmenler ‘’demiyorum .’’Atanamayanlar’’ dediğimiz zaman sanki bir problem vardı da  atanmıyor gibi algılanıyor. benim meslektaşlarım, o yüzden kendilerine 'atanamayan' denmesini doğru bulmuyorum. Görev verilmeyen öğretmen arkadaşlarımız  bakanımıza soruyorum.

3 yıllık görev aldınız süre içerisinde kaç öğretmen arkadaşımıza görev verdiniz ?Böylesine nazik bir ortamda, pandeminin olduğu bir ortamda ,yangınların olduğu bir ortamda sizden tam toplumun destek beklediği bir zamanda  neden istifa ettiniz?
Türkiye Değişim Partisi olarak kurultaya girme yetkisini inşallah önümüzdeki ay alıyoruz. Ve bugün il kongrelerimizi ,nişanımızı yapıyoruz. Büyük kurultayda düğünümüzü yapacağız. İktidarda da inşallah bayramımızı  kutlayacağız.

SİYASETİN DİLİ VE YAPILIŞ ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ

Hiçbir kimseye ve partiye karşı sinkaflı bir konuşma yapmayacağız.Saygı ile sevgi ile eleştirilerimizi aktaracağız. Ben sadece ve sadece bana ulaşanların başkanı olmayacağım. Tüm  vatandaşlarımın hakkını ve hukukunu koruyacağım. Ben inançlı bir ailenin çocuğuyum. Allah'ım beni inançlarımdan geri bırakmasın ,kimsenin hakkını yedirtmesin.

Kurultaydan sonra dinamik bir parti geliyor enerjik parti geliyor. Basiretli bir parti geliyor.Merhametli bir parti geliyor. Hele hele kurultayda açıklayacağım projelerle bütün siyasi partileri vatandaş diyecek ki; bunu bugüne kadar siz niye yapmadınız? O da niye yapmadı biliyor musunuz? Sıfırdan gelen başkan sayısı çok az. Ben sıfırdan geliyorum! şoför Hakkı Babanın oğluyum.

BİZ ANKARA'YA GÜNÜMÜZÜ GÜN ETMEYE, HAVA ATMAYA, CAKA SATMAYA GELMEDİK.

Biz Ankara'ya AK Parti'den iktidarın mühürünü almaya geldik! Biz inançlı bir partiyiz, yürekli partiyiz. Ama inançlarımız  Allah'a ulaşma yolumuzdur. İktidara ulaşma yolu olarak asla istifa etmeyiz. Biz Atatürk milliyetçisi olan bir partiyiz ama Atatürk'ümüz milletimizinAatatürk’üdür.Atatürk'ü siyaset malzemesi yapmayacağız.Ama başkaları gibi’’ ben Atatürk'ün yoldaşıyım!  deme nezaketsizliği  göstermeyeceğiz, Atatürk'ün askeri olmaktan da gurur duyacağız!

Türkiye Değişim Partisi, ülkemizde  istikrarın en büyük göstergesi olacak. Hedeflerimiz var.Bu hedeflere varmak için bugün Ankara'dan büyük bir zafer yolculuğuna çıkıyoruz.

VATANDAŞ HERKESİ KUCAKLAYACAK BİR İKTİDAR ARIYOR

Çünkü iktidar diyor ki Nasıl olsa yüzde 50'si benim. Öbürleri ne bakıyorsun parlamentoda çıkıyorlar, birbirlerinin aleyhine sinkaflı laf kalmıyor. Buradan da şöyle bir geriye bakıyorum, rahmetli Ecevit'e rahmetli Türkeş'e, rahmetli Erbakan'a. rahmetli Özal'a Demirel'e  kendi aralarında büyük rakiptiler. Ama asla sinkaflı konuşmaları yoktu. Yeni bir siyasetle, yeni bir anlayışla Türkiye'yi yönetmeye hazır tek parti; Türkiye Değişim Partisidir.!