Abdulkadir Selvi: Mesajları görünce 'darbe tehlikesi mi var?' diye endişelendim
Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, AK Partili bazı isimlerin Twitter paylaşımlarını gördükten sonra "darbe tehlikesi mi var?" diye kendi kendine sorduğunu söyleyerek, hemen AK Partili Mustafa Şen'i aradığını kaydetti.
AK Parti’nin önde gelen isimlerinden Hamza Dağ, Mahir Ünal, Bülent Turan ve Mustafa Şen’in, "Birlik, beraberlik, ülkem, Türkiyem" gibi sosyal medya paylaşımlarına önce bir anlam veremedim.
Sabah yazarı Hilal Kaplan’ın darbe uyarısı olan yazısını da okuduğum için ne oluyor, bilmediğimiz bir tehdit ya da tehlike mi var diye merak ettim. Hele hele bir darbe tehlikesi mi ima ediliyor diye çalmadık kapı bırakmadım. Ama işin gerçek yüzü farklı çıktı. Biraz rahatladım. Biraz da "Sağduyu zamanı" diye çırpınan biri olarak birlik, beraberlik vurgusundan dolayı memnun oldum.
TASADA VE KIVANÇTA BİRLİK
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen’e, bu mesajlara neden ihtiyaç duyduklarını sordum.
"Bir yanda afetlerle boğuşuyoruz. Ama birileri bizi afetler üzerinden kutuplaştırmaya çalışıyor. Bu çağrılarımız ona karşı bir tepki. Ama aynı zamanda olimpiyatlarda sporcular büyük başarılara imza attılar. Bayrağımızı göndere çektirdiler. Bütün milletin yüzünü güldürdüler. Biz millet olmayı tasada ve kıvançta birlik olarak tanımlıyoruz. Kutuplaşmayı reddediyoruz. Siyaset üstü meselelerde birlik olmak gerektiğini savunuyoruz. Onun için, ‘Varlığımız birliğimiz, birliğimiz dirliğimiz, birliğimiz ve dirliğimiz Türkiyemiz’ diyoruz" dedi.
Birileri için ne felaketlerin insanlarımıza yaşattığı acılar ne de sporcularımızın olimpiyatlarda topladığı madalyalar önemli.
Onlar milletimizin yaşadığı felaketlerden kendilerine saadetler çıkarmanın ve siyasi sonuç almanın peşindeler.
AFETLERLE İLGİLİ YENİ YAPILANMA GELİYOR
Seller, depremler ve nihayet orman yangınları. Afetler her defasında yüreğimizi yakarken... Aynı anda birkaç şeyi birden yönetmeyi zorunlu kılıyor. Henüz depremin enkazı kaldırılmadan yaşadığımız bilgi kirliliği unutulmadı. Benzer bir durum orman yangınları sırasında başımıza gelmedi mi? Hepimizin olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en önemli gündem maddesi de milletimizin yüreğini yakan orman yangınları. Ancak Cumhurbaşkanı’nın aynı zamanda yaşanan sorunlara ilişkin sonuçlar çıkarmak gibi bir görevi de var.
YENİ YAPILANMA GEREKLİ
Pazartesi günü yapılan AK Parti MYK toplantısında orman yangınları masaya yatırılıyor. Kapsamlı değerlendirmeler yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Afetlerle mücadelede yeni bir yapılanmaya gidilecek" diyor. "Para pul hesabı yapmadan vatandaşımıza her şeyi verelim" diye ekliyor.
Marmara depreminde tam anlamıyla devlet enkazın altında kalmıştı. Ankara üç gün sonra depremin büyüklüğünü öğrenebilmişti. Kızılay ise tel tel dökülmüş, vatandaşlarımız kendi çabalarıyla bir şeyler yapmaya çalışmıştı.
Afetler karşısındaki kargaşayı gidermek için AFAD kuruldu. Kızılay yeniden yapılandırıldı, Sağlık Bakanlığı’nın UMKE ekibi ortaya çıktı. İtfaiye ekiplerimiz koordinasyon çerçevesinde yararlı hizmetler verdi. Depremin, selin vurduğu yerleşim yerleri TOKİ ile ayağa kaldırıldı.
Ancak her afet yeni dersler içeriyor. Günlerce süren orman yangınları ise şimdiye kadar olmadığı kadar büyük sonuçlar ortaya çıkardı.
AK Parti MYK’da Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni yapılandırılmaya gidileceğini söyleyince, afetlerin tek elden ve tek merkezden yönetimi üzerinde duruluyor.
Evet bir yandan çıkan yangını söndüreceksiniz ama aynı zamanda toplumsal psikolojiyi de yönetmeniz gerekecek. Yani yangında ateş sadece bir yere düşmüyor. Hele sosyal medya çağında aynı zamanda birkaç şeyi birbirine uyum içinde yönetmeniz gerekiyor.
DÖRT UNSUR
Afet yönetimi konusunda 4 başlık üzerinde duruluyor.
1- Afetle mücadele yönetimi
2- İletişimin yönetimi
3- Siyasetin yönetimi
4- Toplumsal psikolojinin yönetimi
Bunun birini ya da birkaçını yapsanız ama örneğin siyaset ya da iletişim boyutunu eksik bıraksanız olmuyor. O nedenle hepsini aynı anda ve aynı merkezden yönetmek gerekiyor.
Anladığım kadarıyla, afetlerle mücadelede yeniden yapılandırmaya gidilirken sil baştan yeni bir yapı ortaya çıkarılmıyor. AFAD’ın merkezde yer aldığı, onun etrafında iletişim, siyaset ve toplumsal psikolojinin de yönetildiği yeni bir yapılanma planlanıyor.
THK’NIN DURUMU
Birinci gün orman yangını başlarsa bilin ki ikinci gün THK uçakları gündeme gelir. Bu kez de öyle oldu. Ama orman yangınlarını bir kenara bırakan Kılıçdaroğlu THK’nın dört uçağının peşine düştü.
THK’yı Atatürk kurdu. Ama Atatürk’ün en önemli eserlerinden biri olan THK’yı Atatürk’ü dilinden düşürmeyenler batırdı.
THK’daki batağa, yolsuzluklara ilk müdahale eden ise Ecevit oldu. Ama bugün de aynı sorun devam ediyor.
THK’nın durumu gündeme gelince Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk Hava Kurumu bir dernektir. Dernek kendi işini yapsın. Türkiye Cumhuriyeti’nin derneği düzeltmek gibi bir işi yok. THK da işini yaparsa, kendini düzeltirse ihalelere girer. Yoksa onun için özel bir uygulama yapılamaz" diyor.
-
vatandaş.. 3 yıl önce Şikayet EtYAKINDA bu işin PİS KOKUSU ÇIKAR!Beğen Toplam 2 beğeni
-
dinibütünoğlu 3 yıl önce Şikayet Etsu uyur dusman uyumazBeğen Toplam 4 beğeni
-
arkadaş 3 yıl önce Şikayet EtTHK, dernek değil devlete bağlı kurum olmalı..çünkü çok önemli havacılık faaliyetleri yapıyor..Beğen Toplam 1 beğeni
-
Vedat 3 yıl önce Şikayet EtNerede yapıyor? AnlatBeğen Toplam 5 beğeni
-
iletişim SIFIR 3 yıl önce Şikayet EtGüya halka birlik mesajı veriyorlar ama uzman gazewteciler bile ne demeye çalıştıklarını anlamıyor. Halkla ilişkiler becerisi en zayıf yönü AK Partinin son yıllarda.Beğen Toplam 5 beğeni
-
ahmet 3 yıl önce Şikayet Etçok biliyorsunuz , buyurun siz yapın.Beğen Toplam 5 beğeni