Yeniden Refah Partisi: Kerkük ve Musul'un Türkiye'ye iade edilmesi gerekir
Yeniden Refah Genel Başkan Yardımcısı Bekin, Irak'ta yaşanan son gelişmelerle ilgili dikkati çeken açıklamalar yaptı.
Yeniden Refah Genel Başkan Yardımcısı Bekin, “Misak-ı Milli'nin içinde yer alan Kerkük'ün statüsü, Lozan'ın 16. maddesinin son paragrafı ve Türkiye, İngiltere ve Irak arasında imzalanan Ankara Anlaşması göz ardı edilerek tek taraflı oldu bitti kararlarla değiştirilemez.” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, yaptığı yazılı açıklamada, Kerkük’ün 25 Kasım’da tek taraflı olarak Peşmerge’ye bırakılacak olmasına karşı, Türkiye’nin Lozan Anlaşmasının 16. Maddesinin son paragrafı ve Ankara Anlaşması’ndan doğan hak ve menfaatlerini korumak ve Kerkük’teki mevcut demografik yapının korunması adına bir an önce harekete geçme çağrısında bulundu.
Ayrıca Bekin, Ankara ve Lozan Anlaşmalarına göre Irak sınırları içerisinde başka bir devletin kurulması durumunda Kerkük ve Musul’un Türkiye’ye iadesinin söz konusu olacağını da hatırlattı.
TÜRKİYE VE İRAN, BARZANİ'NİN KERKÜK OYUNUNU BOZMUŞTU
Türkmen kenti Kerkük için geç kalınmaması gerektiğini vurgulayan Bekin, şunları söyledi:
“Bilindiği üzere Kuzey Irak’ta, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) öncülüğünde ve Amerika’nın dolaylı, İsrail’in ise direk dahliyle gerçekleştirilen gayrı meşru referandum sonrasında, özellikle Kerkük’teki çok katmanlı sosyo-politik kaygılar mevcudiyetinde merkezi hükümetin hâkimiyetinde başlatılan askeri operasyon ile ortaya çıkan yeni gelişmeler, sorunlar yumağı içerisindeki bölgenin yeni perspektifli hamlelerle nasıl çözülebileceği konusu ön plana çıkarmıştı. O dönemde Mesut Barzani; Türkiye, İran ve Irak hükümetlerinin yaklaşımlarını hesaba katarak Kerkük’ü referanduma dâhil etmemeyi yeğlemişti. Daha sonra, Süleymaniye’deki olası gelişmelerin önünü alabilmek ve referandum sonrası karşısındaki güç bloğunu akamete uğratabilmek amacıyla Kerkük’ü de referanduma dâhil etmesi bir bakıma bağımsızlık yolundaki tüm hesaplarını altüst etti.”
"KERKÜK VE MUSUL'UN TÜRKİYE'YE İADE EDİLMESİ GEREKİR"
Türkiye’yi yakından ilgilendiren son derece hassas bir durum oluşturan Kerkük sorununun gerçek anlamda çözülüp çözülmeyeceğinin takipçisi olacaklarını belirten Bekin şu ifadeleri kullandı:
“Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından yapılan bağımsızlık referandumu sırasında, 1926 Ankara Anlaşması ve Lozan Anlaşması'nın gündeme gelmesi üzerine, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan; Mustafa Kemal'in ifadesiyle ‘Misak-ı Milli'yi bir tarafa atabilir miyiz?’ şeklinde bir yaklaşım ortaya koymuştu. Bu cümleden olarak, Türkiye, Irak ve İngiltere arasında akdedilen, Türkiye ile Irak arasındaki sınırı belirleyen ve komşuluk ilişkilerini düzenleyen 05 Haziran 1926 tarihli Ankara Antlaşması gayet sarih hükümleri ihtiva etmekte olup, IBKY’nin Kerkük ve Musul’a dahli durumunda Ankara Anlaşması ile ortaya konulan durum fiilen ortadan kalkacağından Milletler Cemiyeti’nin 29 Ekim 1924 tarihli kararı ve Türkiye, Irak ve İngiltere arasında akdedilen Ankara Anlaşması da yürürlükten kalkmış olacaktır. Böylece ‘Status quo ante bellum’ gereği Kerkük ve Musul’un yeniden Türkiye’ye iadesi söz konusu olur.”
-
Misak-ı Milli 3 yıl önce Şikayet EtDolar yükseldikçe Kavala gibi kriptolar ve efendileri küstahlaşıyor, doları gerçekçi olarak kısa vadede düşürmenin tek yolu Suriye'deki hakkımız olan enerji bölgelerini ilhak etmektir, her sene 50 milyar dolar paramız sadece enerji için yurt dışına çıkıyor. Eşkıya teröristler yanı başımızdaki haklarımızı gasp edip Türk halkına zulüm ediyor. 40 yıldır bize terör ve savaş yoluyla verdikleri zarara karşılık hakkımızı tazminat olarak almalıyız. Aksi taktirde "10 Aralık Hareketi" denen kaos ittifakı 2023 seçimlerini kazanacak ve 20 senede ki tüm kazanımlarımız yok edilecek. Yerli silahları ve projeleri rafa kaldıracaklar, bölünme anayasasını AB-D emriyle kabul edecekler..Beğen Toplam 4 beğeni
-
İbrahim 3 yıl önce Şikayet Etakıl var mantık var abd ingiltere israil böyle birşeye izin verirmiBeğen Toplam 3 beğeni
-
ÇOK BİLEN ADAM.. 3 yıl önce Şikayet EtÖyle bir alacağız ki...ne izninden bahsediyorsun..1991 deki BM kararıyla orası zaten bizim görünüyor..O, zamanlar gücümüz yetmedi giremedik..ASLINDA GİRİLEBİLİRDİ..RAHMETLİ ÖZAL girelim dedi..O, dönemin korkak GEN. KUR.. başkanı İSTİFA ETTİ..Beğen
-
mlx 44 3 yıl önce Şikayet Etkatılıyorum acil bir çözüm bulmamız lazım masada kozumuz yüksek ama sahada etkili olmasi için iyi bir calisma yapmamiz lazimBeğen Toplam 6 beğeni
-
Misafir 3 yıl önce Şikayet EtŞimdi ortaya şu sonuç çıkıyor: Bu ülkede bu dediklerinize en yakın olan ittifak hangi ittifaktır? Herhalde Iraktan da çıkalım Suriyeden de çıkalım, Akdenizden de çekilelim, Libyada zaten ne işimiz var diyen Meral Apla ve şürekası değil (KKyı saymıyorum, çünkü o ittifakta asıl İP Amerikanın gözbebeği olan) O zaman Fatih Erbakan hala konuşuruz, bakarız hangi ittifak olacağına karar veririz, tarafsısız ya da tek başımıza seçime gireriz gibi abuklamalar yapmamalı. Bu sözler aksiyonlarla da desteklenmeli. Lafın kısası YRP Cumhur İttifakında yer almalıdır ki burada söylediklerinde samimi oldukları anlaşılsın.Beğen Toplam 8 beğeni
-
Abdullah b. 3 yıl önce Şikayet Etaynen katiliyorumBeğen Toplam 7 beğeni