Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Afrika açıklaması: Hedef 75 milyar dolar!
Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İkili ticaretimizi önce 50 milyar dolara ardından da 75 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum" dedi.
Son Dakika: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Afrika Ortaklık Zirvesi'nde açılışında konuştu:
Türkiye, Afrika Kıtası'ndaki özgürlük hareketlerini güçlü bir şekilde desteklemiştir.
Türkiye-Afrika ilişkilerini 16 yıl önce hayal bile edilemeyecek seviyelere getirdik.
Kıta ile 5,4 milyar dolar olan ihracat hacmimiz 23 milyar doları aştı. Bu senenin ilk 11 aydaki ticaretimiz 30 milyar doları yakaladı. Türk firmaları yaklaşık 25 bin Afrikalı kardeşlerimize istihdam sağlıyor. Müteahhitlerimiz 28 milyar dolara varan 1686 projeye imza attı. Afrika kökenli kardeşlerimizin ülkemizdeki yatırımları gittikçe artıyor.
"İKİLİ TİCARETİMİZİ 75 MİLYAR DOLARA TAŞIYACAĞIZ"
Bavul ticareti ve esnaflıkla başlayan girişimlerin bugün istihdam sağlayan ülkenin ihracatına katkıda bulunan firmalara dönüştüğünü belirten Erdoğan, Türkiye'deki Afrika diasporasının bu yatırımlarını desteklediklerini ve teşvik ettiklerini anlattı.
Erdoğan, 1 Ocak 2021'de yürürlüğe giren Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması'nı yakından takip ettiklerini dile getirerek, "İkili ticaretimizi, müşterek çabalarımızla önce 50 milyar dolara, ardından da 75 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum." diye konuştu.
Son 16 yılda katedilen mesafeye bakıldığında Türkiye ile Afrika arasındaki gerçek potansiyelin bu hedeflerin fevkinde olduğunu açıkça ortaya koyduğuna dikkati çeken Erdoğan, ticaret ve yatırımlarla beraber diğer alanlarda da iş birliğinin ilerletildiğini kaydetti.
2005 yılında 12 olan kıtadaki büyükelçilik sayısının 42'ye çıktığını, yine bu yıllarda Ankara'da sadece 10 Afrika ülkesinin büyükelçiliği varken bugün bu sayının da 37'ye yükseldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimizi Somali'de açtık. Uluslararası kamuoyunun milyonlarca insanın dramına gözlerini kapattığı Somali'yi 2011 yılında eşimle beraber ziyaret ettik. Kendi insanımızla birlikte dünya kamuoyunun da dikkatini bu kardeş ülkedeki insani krize çekmeye çalıştık. O ziyaret sadece birileri tarafından 'çökmüş devlet' olarak tarif edilen Somali'nin değil, Doğu Afrika'nın da kaderini değiştirdi. Gereken destek sağlandığında ve samimiyetle emek verildiğinde bir halkın küllerinden yeniden doğabildiğini hep birlikte dünyaya gösterdik."
"15 MİLYON DOZ AŞIYI PAYLAŞACAĞIZ"
Afrika'daki trajedilere yönelik hassas tavrı, Ebola salgını başta olmak üzere kıtayı etkileyen diğer insani krizlerde de sergilediklerini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Diplomatik misyonlarımızın yanı sıra TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Anadolu Ajansı, Türk Hava Yolları, Kızılay gibi kurumlarımızla kıta genelindeki varlığımızı daha da yaygınlaştırdık. Eski kolonyal alışkanlıkların yeni modellerle sürdürülmeye çalışıldığı günümüzde biz birlikte kazanmanın, birlikte kalkınmanın, birlikte gelişmenin, birlikte kol kola geleceğe yürümenin gayretindeyiz. Bu süreçte özellikle kadınlara, gençlere ve çocuklara ulaşmaya özel önem atfediyoruz. Türkiye burslarımızdan yararlanan Afrikalı öğrencilerin sayısı 14 bini aştı. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde zaman zaman Türkiye mezunu bu kardeşlerimizle karşılaşıyor ve onların başarılarından gurur duyuyoruz. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları kıtayı dünyaya bağlayan uluslararası hava yolu şirketlerinden biri haline geldi. Koronavirüs salgınının yol açtığı sıkıntıların da aşılmasıyla birlikte inşallah önümüzdeki dönemde sefer sayısının artacağına inanıyorum.
Somali'deki Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sudan'daki Türkiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nijer'deki Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesi Afrikalı kardeşlerimize şifa kapısı olmayı sürdürüyor. Şimdiye kadar dünya genelinde 5,5 milyona yakın insanın hayatına mal olan koronavirüs salgını döneminde de Afrikalı dostlarımızı yalnız bırakmadık. Gelişmiş ülkelerin tamamen içlerine kapandığı bu zor günlerde biz tıbbi yardımlarda dünyada ikinci sıraya yerleştik. Aralarında 44 Afrika ülkesinin de yer aldığı toplam 160 devlet ve 12 uluslararası kuruluşa katkıda bulunduk. Kovid-19 aşısına erişimde yaşanan küresel adaletsizliğin ve Afrika'nın mağduriyetinin farkındayız. Afrika nüfusunun yalnızca yüzde 6'sına Kovid-19 aşısı tatbik edilebilmesi insanlık adına yüz kızartıcıdır. Bu sorunun çözümüne katkı sağlamak amacıyla imkanlarımız nispetindeki önümüzde dönemde 15 milyon doz aşıyı paylaşmayı planlıyoruz. Yerli ve milli aşımız TURKOVAC için acil kullanım onayına kısa bir süre önce başvurduk. Süreç tamamlanınca aşımızı milletimiz ve Afrikalı kardeşlerimizle beraber tüm insanlığın hizmetine sunacağız."
"O ZİYARET AFRİKA'NIN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrika kıtasına ilk ziyaretini Başbakanlık görevini üstlendikten yaklaşık bir yıl sonra, 2004 senesinde yaptığını hatırlatarak, şunları aktardı:
"Başbakan ve Cumhurbaşkanı sıfatıyla şimdiye kadar toplam 30 Afrika ülkesine 50 ziyaret gerçekleştirdim. Bunların kahir ekseriyeti ülkemizin bu düzeyde yapılan ilk ziyaretlerdi. Aynı şekilde kıtanın dört bir yanından dost devlet ve hükümet başkanlarını ülkemizde ağırlamanın sevincini yaşadık. Hemen her sene yurt dışı ziyaret programıma birkaç ülkeyi kapsayan bir Afrika seyahati eklemeye bilhassa özen gösteriyorum. Afrika kıtasına her gidişimde, 2004 yılında yaptığım ziyaret kadar heyecan duyuyor, mutlu oluyorum. Çünkü bu ziyaretlerde her türlü zorluğa rağmen yılmadan çalışan, ter döken, hayata umutla sarılan mütevekkil insanlar gördüm. Başının üstünde adeta tüm dünyanın ağırlığını taşıyan vefakar, emekçi kadınlar gördüm. Şafağın ışıklarıyla beraber çıplak ayaklarıyla yollara koyulan, gözleri pırıl pırıl Afrikalı çocuklar gördüm. Ak düşmüş saçlarında yıllarca, binlerce yıllık Afrika bilgeliğini temsil eden yaşlılar, piri faniler gördüm. Gece gündüz demeden ülkesi ve milletinin refahı için gayret gösteren siyasetçiler, basiretli devlet adamları gördüm. Yarınların bugünden çok daha iyi olacağı inancıyla mücadele eden, ülkeleri için hayal kuran gençler gördüm. Mama Afrika'nın kadim birikimini, kültürünü, zenginliğini eserleriyle tüm dünyaya aktaran sanatçılar, yazarlar, şairler gördüm. Kendi ihtiyaç duysa bile ekmeğini komşusuyla paylaşmaktan çekinmeyen müşfik kalpler gördüm. Yoksulluğu, kıtlığı, yıkımı, gözyaşını, acıyı gördüğüm gibi umudu, asaleti, cesareti, merhameti, kardeşliği, yardımlaşmayı, paylaşmayı da gördüm. Afrikalı kardeşlerimizin gayreti, mücadelesi ve azmi karşısında daima büyük bir saygı gördüm."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi Açılış Oturumu'nda yaptığı konuşmada, "Afrika'nın Madibası" olarak adlandırılan Nelson Mandela'nın "Büyük bir tepeyi aştığında insanın bulacağı şey, daha aşılacak çok tepelerin olduğudur." sözünü anımsattı.
Afrika ile ilişkileri geliştirme yolculuğunda ekonomiden ticarete, sağlıktan yatırımlara kadar birçok zorluğun üstesinden geldiklerini belirten Erdoğan, tarihin en büyük başarılarını elde etmelerine rağmen bulundukları konumla asla yetinmediklerinin altını çizdi.
Ortak tarihlerinden ve aralarındaki sağlam dostluklardan güç alarak hep daha iyiye, daha güzele, daha yükseğe ulaşmanın mücadelesini verdiklerini vurgulayan Erdoğan, "Elbette 16 yıl öncesine göre gerek Afrika Birliği gerekse kıta ülkeleriyle ilişkilerimizin geldiği seviyeyi önemsiyoruz. Sadece 2005 senesiyle bugünkü rakamları karşılaştırmak bile 16 yıl gibi kısa sürede ne kadar büyük başarılara imza attığımızın delilidir. Ancak biz çok daha büyük hedeflerin, daha ulvi gayelerin peşindeyiz. Biz artık tepeleri değil Kilimanjaro gibi dağları aşmayı istiyoruz." diye konuştu.
AFRİKA KITASININ GÜVENLİK KONSEYİ'NDE TEMSİLİ İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünya 5'ten büyüktür bayrağı altına yürüttüğümüz mücadeleyi sadece kendimiz için değil Afrikalı kardeşlerimizin için de veriyoruz. Son birkaç yılda yaşadıklarımız tüm insanlığın kaderini, Güvenlik Konseyi üyesi 5 ülkenin insafına bırakmanın yanlışlığını göstermiştir. 1,3 milyar insanın yaşadığı Afrika kıtasının Güvenlik Konseyi'nde söz ve karar hakkının olmaması çok büyük bir adaletsizliktir. Afrika'nın Güvenlik Konseyi'nde hak ettiği şekilde temsil edilebilmesi için güç birliği yapmamız gerektiğine inanıyorum. Mevcut statükodan nemalananlar bizim çabalarımızdan rahatsız olsa da evlatlarımızın geleceği için biz bu mücadeleyi vermekte kararlıyız."
Bugün üçüncüsünü gerçekleştirdikleri zirvenin, Türkiye'nin Afrika kıtasına ve kıtanın meselesine yönelik ilgisinin geçici olmadığını ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, bu zirvelerle Afrikalıların de Türkiye'yle iş birliğine verdikleri önemi müşahede etme imkanı bulduklarını söyledi.
Erdoğan, artık birbirlerini daha yakından tanıdıklarını, samimiyetlerini bildiklerini, ülkeleri arasında çok ciddi bir iş birliği potansiyelinin var olduğunu gördüklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bundan sonra öncelikle hedefimiz ilişkilerimizin kurumsallaştırılması, derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi olmalıdır. Türkiye olarak bu kapsamda, bölgesel örgütlerle iş birliğimizi güçlendirmeyi arzu ediyoruz. Ülkemizin kıta genelindeki diplomatik misyon ve temsilcilik sayısının artması için çalışmalarımızı hızlandıracağız. Afrika ülkelerinin, ülkemizdeki temsilcilik sayılarının da yükselmesi için teşviklerimizi devam ettireceğiz. Afrika tarihinin, kültürünün, edebiyatının, siyasetinin, ekonomisinin ülkemizde daha iyi anlaşılması için farklı projeleri devreye alacağız. Sağlıktan savunmaya, enerjiden tarım ve teknolojiye uzanan geniş bir yelpazede iş birliğimizin kökleşmesi için gayret göstereceğiz."
"ALACAĞIMIZ KARARLARLA TÜRKİYE-AFRİKA İLİŞKİLERİNİN GELECEĞİNE DAMGA VURACAĞIZ"
Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden bir ülke olarak Afrikalıların karşılaştığı güvenlik sınamalarını gayet iyi bildiklerini belirten Erdoğan, Boko Haram, Eş-Şebab, DEAŞ gibi örgütlerin sadece birkaç ülkenin sorunu olmadığına, herkesin ortak düşmanı olduğuna dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ve PKK ile masum Afrikalıların canına kasteden bu terör örgütleri arasında hiçbir ayrım olmadığını vurgulayarak, "Türkiye'nin ileri teknolojiye sahip savunma sanayi ürünlerini ve terörle mücadelede edindiği tecrübeleri Afrikalı dostlarımızın istifadelerine sunmaya hazırız. Bu vesileyle FETÖ'yle mücadelemize destek veren, bu teröristlerin faaliyetlerini yasaklayan, örgütle iltisaklı sözde eğitim kurumlarını Maarif Vakfı'mıza devreden veya kapatan tüm dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Afrika atasözü olan "Bugün yaptığımız her şey tarihe kazınır." ifadelerini aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"İnşallah biz de bugün yapacağımız işler ve alacağımız kararlarla Türkiye-Afrika ilişkilerinin geleceğine damga vuracağız. Nitekim bu doğrultuda zirve öncesinde yoğun bir çalışma yapıldı. Üst düzeyli memurlarımız bugün onayımıza sunulan belgeleri müzakere etti. Dışişleri Bakanlarımız da metinlere son şeklini dün verdi. Kendilerine mesailerinden ve emeklerinden ötürü teşekkür ediyorum. Bizlere de bildiri, eylem planı ve ortak uygulama raporu belgelerini onaylayıp, ilişkilerimizde yeni bir merhaleye kapı açmak düşüyor. Bu kapıyı da açarak aydınlık bir geleceğe adım atacağımıza inanıyorum. Rabb'im yar ve yardımcımız olsun diyorum. 11-13 Mart 2022 tarihlerinde yapılacak 2. Antalya Diplomasi Forumu'nda sizlerle yeniden bir araya gelmeyi ümit ediyorum. Zirvemizin başarıyla sonuçlanacağı inancıyla Türkiye-Afrika ortaklığının geleceği için en iyi dilek ve temennilerimi sunuyorum. Zirvenin düzenlenmesinde emeği geçen ve zirvemize katılan herkese teşekkür ediyorum."
Oturuma, Afrika ülkeleri liderlerinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal da katıldı.
Zirvenin açılış oturumunun ardından kapalı oturuma geçildi.
-
Pürkusur 2 yıl önce Şikayet EtEvvela bilinmeli ki; KÜFÜR TEK MİLLETTİR. Meselenin özü, İman ve Küfür; Hak ve Batıl mücadelesidir. Zındıka komiteleri ve içerideki maşalarının esas gayeleri İslama, Kurana ve Müslümanlara darbe vurmaktır. Zahirî Erdoğan düşmanlığı perdesinin arkasında, asıl düşmanlıkları ise onun müslüman-muhafazakar-dindar kimliğinedir. Dolayısıyla burdaki savaş İslama, İmana ve Kurana karşı açılmış bir savaştır. Bugün karşılaşılan ekonomik zorluklar, enflasyon, pahalılık vs. gibi maddi sıkıntılar elbette bir gün aşılır ve kayıplar da telafi edilir, biiznillah.Beğen Toplam 4 beğeni
-
Ankaralı 2 yıl önce Şikayet Et75 milyar dolar yetmez, en kısa sürede AFRİKA kıtasındaki ülkeler ile ikili anlaşmalar ile en az 100 milyar dolar sonraki yıllarda 150-200-250 milyar dolar ihracat ve ticaret yıllarını yakalamalıyız,...Beğen Toplam 3 beğeni
-
izmir-doğru söyler 2 yıl önce Şikayet Etafrika-bae-katar-ortaasya bağlantıları yapıldı.ihracatta 5 kat artırdık.savunma sanayi ve siha sattık dolar 5 tl ye düşmesi gerekirken bu denli coşması hayra alamet değilBeğen Toplam 2 beğeni
-
Evet 2 yıl önce Şikayet EtMazlumların mağdurların umudu TürkiyemBeğen Toplam 2 beğeni
-
Gonyalı asil 2 yıl önce Şikayet EtDünya beşten büyüktür. O kadarBeğen Toplam 4 beğeni