Mehmet Acet yazdı: Kılıçdaroğlu, Yavaş ya da İmamoğlu seçeneğine dönmek zorunda kalır mı?
Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Yeni Şafak Gazetesi için kaleme aldığı yazıda, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için İmamoğlu ya da Yavaş'ı seçmek zorunda kalabileceğini yazdı.
Kanal7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 Yazarı Mehmet Acet, Yeni Şafak Gazetesi'ndeki bugünkü köşesinde, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş planı hakkında detaylara yer verdi.
Şöyle bir soruyla başlayalım:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2023 seçimlerine dönük olarak bütün hamlelerini, bütün yollar kendi adaylığına çıksın diye mi yapıyor?
Yoksa yaptığı aslında bir ‘süreç yönetiminden’ mi ibaret?
Ben kendisinin şimdiki pozisyonuna bakarak ikinci görüşe daha yakın duruyorum.
Unutmayalım.
Süreç yönetiminin içinde, dikkatleri başka yerlere çekmek, gerçek fikrini saklamak, gerçek adayın hırpalanmaması için şaşırtmaca hareketlerde bulunmak da olabilir.
Kılıçdaroğlu, hafta sonu Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay’a verdiği demeçte, partisinin İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının adaylıklarına karşı olduğunu, açık alanda şimdiye kadar söylediklerinden ‘daha net’ ifadeler kullanarak dile getirdi.
Şöyle dedi:
“Sayın Yavaş ve İmamoğlu’nun ismi öne çıkarılıyor ama İstanbul ve Ankara’nın yönetimini bırakamayız. Seçmenimize anlatamayız.”
Kemal Bey aynı demecinde, bu iki ismin (İmamoğlu ve Yavaş’ın) adaylığıyla ilgili bu ‘karşı çıkış’ ifadelerini kullandıktan sonra, “Cumhurbaşkanı devlet deneyimi olan bir kişi olmalı, kritik bir süreci yönetecek” diye bir ifade kullanınca, “Herhalde yine aklında o var” diye düşünenler, sosyal medyada Abdullah Gül ismini dolaşıma soktu.
Ancak CHP lideri, önceki gün bazı gazetelerin Ankara temsilcileri ile yaptığı toplantıda, yaptığının bir ‘süreç yönetimi’ olduğu intibaını güçlendirecek cümleler sarf etti.
Gazeteciler kendisine, devleti tanıyan isim tanımlaması için Abdullah Gül yorumunun yapıldığını hatırlatınca, “Bunu da sizden duydum. Ne konuştuk, ne de telaffuz ettik. Devletin ne olduğunu bilen bir değil binlerce insan var” dedi.
KILIÇDAROĞLU, İMAMOĞLU VEYA YAVAŞ’IN ADAYLIĞINI ‘SAKLAMAK’ İÇİN BÖYLE DAVRANIYOR OLABİLİR Mİ?
Dün bu yazıya başlamadan önce yakın kurmaylarından birini arayıp, “Sayın Kılıçdaroğlu ne yapmak istiyor, Ekrem İmamoğlu yahut Mansur Yavaş’ın adaylığına gerçekten karşı mı” diye sordum.
Muhatabım, zihinlerde serbest çağrışım halinde dolaşan soruları yine ‘süreç yönetimi’ fikrine yakınlaştıracak şekilde şöyle şeyler söyledi:
-Genel Başkan bir şey söylüyorsa nettir. Ama siyasette ne olacağı belli olmaz. Şu anki yaklaşımı öyle görünüyor. Ama herkesin bir oyun planı vardır.
A planı, B planı, Z’ye kadar gider.
-Satrançta üç sonraki hamleyi hesaplamak diye bir şey vardır. Genel Başkan sabırlıdır. Aday olmak istiyor mudur? Elbette ister. Ama ittifaka rağmen bir şey yapmayız, yapamayız.
-Sürpriz isim arayışında değiliz. Çok uzaklara gitmeye gerek yok.
Şapkadan tavşan çıkmaz, sürpriz olmaz. Meral Hanım’ın ortak aday eğilimi var. Temel Bey de öyle diyor. Bu durumda ortak aday olur diye düşünüyorum.
KILIÇDAROĞLU GÜNÜN SONUNDA İMAMOĞLU YA DA YAVAŞ’I KABUL ETMEK ZORUNDA KALABİLİR
Bu sözlerin ne anlama geldiğini biraz daha daraltarak ifade etmeye kalkarsak, şöyle cümleler kurulabilir:
-Kılıçdaroğlu, diğer ittifak paydaşları istemediği için aday olamaz.
-Kemal Bey, Meral Hanım’ın, Meral Hanım da Kemal Bey’in adaylığına sıcak bakmadığına göre,
-İttifaka rağmen bir aday çıkarılamayacağına göre,
-Çok uzaklara gitmeye gerek olmadığına göre,
-Sürpriz bir isim arayışı da olmadığına göre,
Kılıçdaroğlu’nun A planı değilse bile, B ya da C planının İmamoğlu ya da Yavaş ismine yönelmek olduğu düşünülebilir.
Malum, bu iki isimle ilgili olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener “hayır” demeyeceklerini ancak buna, her iki ismin de “ita amiri” olduğu için Kılıçdaroğlu’nun karar vereceğini açıklamıştı.
Kılıçdaoğlu’nun İmamoğlu ve Yavaş’ı son ana kadar veto etmesi halinde, Meral Hanım’ın yakın kurmaylarından birinin bana dediği gibi Akşener için ‘mecburiyet’ oluşabilir, aday olmayacağım açıklamasından vazgeçebilir ve bu durumda çok adaylı bir sürece girilebilir.
Öyle bir risk ortaya çıktığında ise, CHP Genel Baş kanı için ittifak kararına sadakat gösterme anlamında Ekrem İmamoğlu yahut Mansur Yavaş’ın, ikisinden birinin adaylığını kabul zorunluluğu ortaya çıkabilir.
-
KUZEYDEN GELEN 2 yıl önce Şikayet EtBu yalancı herif tam bir yüzsüz.Davet edilmediği yere zorla girmeye çalışıyor.Sevimsiz.Beğen
-
Hasanbb 2 yıl önce Şikayet EtMansur Yavaş aday olursa kazanır.Kazanır! Eski Ak partililere verilen huzur hakkı ve eyt düzenlemesini getirmemeleri,sosyo ekonomik yaralar ve Ak parti kadrolarının kosor kalması nedeniyle ben bir sonraki seçimde hiç kimseye oy vermeyeceğim.Ama Mansur Yavaş aday olursa başkanlık için onu desteklerim.Beğen
-
Mustuk. 2 yıl önce Şikayet EtBu bay kemal in kendi başına, aklının yetmeyeceği bı karar .bekleyelim bakalım okyanus ötesinden ve tel aviv den gelecek talimatlardan sonra herşey açığa çıkar .Beğen Toplam 5 beğeni
-
serdar ilhan 2 yıl önce Şikayet Etyaptıkları ahlak ve vicdan dışı işlerin hesabı sorulmasın istiyorlar. Köşeye kısılmış kedi misali saldırıyorlar. Meydanı boş bulduklarını düşündüler. Öyle bir zaman olacak ki, öyle bir yerle yeksan olacaklar ki evlerinden dışarı çıkmaya yüzleri kalmayacak.Beğen Toplam 5 beğeni
-
Vatandaş 2 yıl önce Şikayet EtBizim köylü Deli Osman olsun adayınız, belki kazanirsiniz, zavallı muhalefet, insanlıktan da vicdan ve ahlaktan da uzak yakın alakanız yok....Beğen Toplam 7 beğeni