AK Parti Sözcüsü Çelik: Kılıçdaroğlu'nun yaptığı laubalilik!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları:

DEAŞ ile mücadele adı altında hangi petrol şirketlerinin altına yerleşmeye çalıştığını görüyoruz. Kurumlarımız gereken değerlendirmeleri yapıyor. Terörle mücadelenin arkasında çirkin düşmanlığa karşı verdiğimiz mücadele var. Kendisi belli bir etnik gruba yaslansa bile o etnik grupla hiçbir alakaları yoktur. Bölgenin bütün halklarına herkese düşmanlar. Bu etnik gruplardan bir tanesini tutuyormuş gibi tutum içerisine girmesi daha kötü niyettir. Terörle mücadeleyi sürdüren tüm güvenlik güçlerimize teşekkür ediyoruz.

ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME

Bana iletilen bir konu da Ermenistan ile olan normalleşme süreci. Cumhurbaşkanımız burada ortaya koyduğu bazı şartlar vardı. Bunlardan biri bu konuya Azerbaycan'ın sıcak bakması, ikincisi arşivlere bakarak tarihe ışık tutmak. Karşılıklı adımların atılacağı bir protokol imzalanmıştı. Ermenistan Anayasa Mahkemesi bunu da aykırı buldu. 2. Karabağ Savaşı ile işgalin sona ermesi ile bütün Kafkasya'da barışın sağlanması için bir mekanizmanın ortaya çıkmasıdır. Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin bu normalleşmeye olumlu bakmasıdır. Sayın Aliyev buna olumlu bakıyor. Bu normalleşme süreci gerçekleşirse ilk olarak İstanbul-Erivan uçuşlarının başlamasıdır. Bu ilkeler çerçevesinde Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı saldırgan tavrından vazgeçmesi gerekir. Bütün Güney Kafkasya'da barışı sağlayacak olan mekanizma gerçekleşmiş olur. 

AKDENİZ'DE MÜLTECİ KRİZİ

Akdeniz Avrupa demokrasilerinin mağduru olmaya devam ediyor. O büyük lafların küçücük göçmen botlarında Akdeniz sularına gömüldüğünü görüyoruz. Göçmenleri ölümü terk etmeye teşebbüs ediyorlar. Üstelik AB adına orada görev yapan Frontex de bunun parçası oluyor. Yunanistan bazı ülkeler tarafından kullanılıyor. Bu insalıkdışı muameleleri Cumhurbaşkanımız gerekli liderlere iletti. Tabi Yunanistan'ın bu zayıf insanlara karşı tavrı göç rotasını da değiştirdi. İnsanlar daha çok şartlarda kaldı. Bizim ekiplerimiz insanların hayatını kontrol altına almaya çalışıyor. Ülkemizin sahasında geri itme yoktur. Yunanistan'ın sahte belge üretmekten başka işi yok. Bu zalimane davranışı herkes izliyor. 

UKRAYNA-RUSYA GERİLİMİ

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı bir taarruz gerçekleştireceğine dair dünya basınında haberler var. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyu ele aldığı görüşmeleri oldu. Arabuluculuk dahil her türlü yardımın Türkiye tarafından ortaya koyulabileceğini ifade etti. Karadeniz'in barış ve istikrarı hem ülkemiz için hem bölgemiz için önemlidir. 

LİBYA'DA SEÇİMLER

Libya'daki seçimleri yakından takip ediyoruz. 24 Aralık'ta yapılması gereken Başkanlık seçimleri ertelendi. Şimdi Başkanlık seçimleri için 24 Ocak 2022 tarihi öneriliyor. Türkiye burada bağımsız seçimler yapılmasını destekliyor. Kapsayıcı bir yönetimin ortaya çıkmasını istiyor. Libya'nın bu istikrarsızlıktan çıkması temin edilecektir bu şekilde. Seçimlerle ilgili konuların hukuki süreçlerin karara bağlanması önemlidir.

OMİCRON VAKALARI- TURKOVAC

Ülkemizde de omicron var. Geçen hafta yerli aşımız açıklandı, Turkovac acil kullanım onayı aldı. Şehir hastanelerimizden başlayarak Turkovac aşılamaları başlayacak. Türkiye'nin tam kapasite ile ve dünyadaki negatif örneklerden olumlu yönden ayrışarak bu dönemi yönetebilmesi önemlidir. Sağlık çalışanlarımız büyük bir mücadele ortaya koydular. Vatandaşlarımızın onlardan duyduğu memnuniyet çok üst düzeydedir. 

"CUMHURBAŞKANIMIZIN TÜM BÖLGEYE MESAJIYDI"

Cumhurbaşkanımızın gerçekleştirdiği açılışların Türkiye'nin hedeflerini gerçekleştirmede çok önemli etkisi olacak. Gaziantep'te bir caminin temel atmasını gerçekleştirdi ve bir Cem Evi'nin açılışını gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanımızın devletin başı olarak bunu yapması tüm bölgeye bir mesajdır. Etnik çatışmaların tetiklenmeye çalışması açısından bu mesaj son derece önemlidir. Türkiye'nin içerisinde birlik bütünlüğümüzü çok güçlü bir şekilde koruyoruz. Türkiye'de fay hattı yok, suni sarsıntılar oluşturmaya çalışıyorlar. Toplumsal bağışıklığımızın bu provokasyonlara karşı güçlü olması lazım. Bundan sonrasında da hep birlikte buna karşı olacağız. 

SORULAR

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "Telefonlarımız dinleniyor" iddiası

Sayın Kılıçdaorğlu'nun ilk olarak benim hatırladığım kadarıyla ilk olarak 2018 yılında söyledi. Bu sene de belediye başkanlarının telefonlarının dinlendiğini söylüyor. 3 yıldır ne ortaya bir belge koyuyor nede savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Bir partinin genel başkanının bir sınır içerisinde konuşması lazım. Beni dinliyorlar gibisinden kurumlara doğrudan bir suç atfetmek laubaliliktir. Bu iddialar yarın bir gün şuanda kendi yaptıkları faaliyetler olarak başka bir bağlamda söylenebilir. Böylesine kötü bir kapıyı açabilir. 

HDP'nin ortak aday açıklaması, Meclis'e verdiği soru önergesi

Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. Bu bileşenlerin ne olacağı bizi ilgilendirmiyor. Bir takım gariplikler var, Kılıçdaroğlu 7 madde yayımladı. Bir sonraki Cumhurbaşkanının kendi ittifaklarının olacağını söylüyor ve talimatlar veriyor. Şimdi CHP'nin seçilmiş ve meşru hükümetler üzerinde denetleme iktidarı kurma arzusu vardı. 1960'dan beri Türkiye bundan çok çekmiştir. Kendisi sandıktan çıkamayınca iktidarı denetleme işi bu. Olmayan Cumhurbaşkanına da artık talimat veriyorlar. Kılıçdaroğlu şunu da demiyor "Aday ben olacağım ve şunları şunları yapacağım". 

CHP İLE HDP'NİN GÖRÜŞMESİ VE MİTHAT SANCAR'IN AÇIKLAMALARI

Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. Bu bileşenlerin ne olacağı, adaylarının kim olacağı bizi ilgilendirmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu geçenlerde 7 madde yayınladı. Bir sonraki cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından olacağını söylüyor ve talimatlar veriyor. CHP'nin seçilmiş hükümetler üzerinde denetleme iktidarı arzusu her zaman vardır. Hayali cumhurbaşkanına talimat vermeye dönüştürdüler. Bu Türkiye'deki vesayet tarihi açısından yeni bir aşamaya tekabül ediyor. Kılıçdaroğlu, 'Bir sonraki aday ben olacağım, seçilirsem şunları yapacağım' da demiyor. CHP-HDP ikilisi açısından baktığımızda şöyle bir tablo var. Bir konuda anlaşıyorlar. Tezkereye karşı çıkıyorlar. Hem CHP hem de HDP karşı çıktı. Burada zeminleri olduğu görülüyor. Sonra Kılıçdaroğlu çıktı 'Kandil'i yıkacağız' dedi. Biz de dedik ki hem tezkereye karşı çıkacaksın hem de Kandil'i yıkacağım diyeceksin. Bu iki yapı nasıl ittifak kuracak. Biri Kandil'i yıkmaktan bahsederken diğeri de Kandil'in meşrulaştırılmasına gayret ediyor. Biz de bu şapkadan nasıl bir cin çıkacak diye bakıyoruz. Bu şapkadan cin çıkmaz, sadece cin çarpması çıkar.

MİT bakın kamuoyu çok bilmiyor bunlar. Bu teşkilatın kendi çalışma kuralları var. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için operasyonlar gerçekleştiriyor. Bu teşkilat dünyanın sayılı teşkilatları arasına girdi. Türkiye için mücadele ederken şehit verdiğinde şehitlerini bile gizlice defnediyorlar. MİT'in Türkiye'nin demokrasisine göz dikenlere karşı aynı silahlı kuvvetler gibi nasıl operasyonlar yaptığını biliyoruz. Birisi MİT'e bu faaliyetleri yapamaz diye soruşturma açılmasını istiyorsa terör örgütüne destek vermek gibi bir anlayıştan geldiğini görüyoruz. Yüce Meclis'in vekilleri MİT'in faaliyetlerini tartışabilirler. Bu meşru bir alandır. MİT de demokratik denetimden kaçan bir teşkilat değil.

CUMHURBAŞKANI'NIN BELEDİYE BAŞKANLARINA BARINAK ÇAĞRISI

Sayın Cumhurbaşkanımız, Asiye kızımızın durumunu yakından takip ediyor. MKYK toplantısından önce son görüntülerini gördüğünü, hocalarla konuştuğunu, görüntüleri gördüğünde üzüldüğünü söyledi. 2002'teki seçimlere giderken o zaman Adana'da hayvansever dostlarımız gelmişlerdi, şu şu düzenlemeleri yaparsanız devrim olur demişlerdi. 2004'ten beri bunları yaptık, devrim niteliğinde çalışmalar yaptık. Her cana hürmet etmek lazım. O canların sağlığının korunmasını hassasiyetle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da sayın hanımefendi de birer hayvansever. Hayvan besliyorlar. Bir durum var, Asiye kızımızın başına gelenlere kadar, buraya emin olun şikayet yağıyor. Bu bir alan. Bunun düzenlenmesi lazım. İnsanlar tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Çocukların ve yaşlıların zarar görmemesini temin etmeye çalışmak ve sokaktaki bu hayvanları sahipsiz bırakmamaya çalışmak. Bu olay bu şekilde devam ederse insanlarımızın canını koruma konusunda zaafa düşeceğiz. Birileri bu talimatları yerine getirirken hayvanlara dönük zalimane bir yaklaşım içine giriyorsa o da suçtur, gereğini yapıyoruz. Bazı çok kötü barınak türü düzenlemeler var. Burada hayvanların yaşaması mümkün değil. Barınak derken onları kastetmiyoruz. Sokak hayvanları sahipsiz değildir. Tamam işte sahipsiz değil. Yarın bir gün hedef olacaklar. Bu konuyu bir bilek güreşi konusu olmaktan çıkarmak lazım. Her türlü görüşe açığız biz. Cumhurbaşkanı bunu söyledikten sonra zalimane görüntüler ortaya çıktı diye yaklaşım doğru değil. Kastedilen şey gerçekten kaliteli, sağlık hizmetlerinin verilebildiği...