Bakan Koca duyurdu: Malpraktis davalarında tazminatı devlet üstlenecek
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kabul edilen yasayla birlikte sağlık çalışanlarına açılan ve yaygın şekilde haksızlıklara neden olan Malpraktis davalarında, tazminatı devletin üstleneceğini duyurdu.
Kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesini de içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik kasten işlenen suçlar katalog suçlara girecek.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kadına ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin kanunun yasalaşmasıyla ilgili, "Sağlıkta şiddet suçu işleyenler, duruşmalarda kendilerine yakışanı giyebilirler. Yeni düzenlemeye göre, 'düzgün' görünüm iyi hal indirimi sayılmayacak. Sağlıkta kasten yaralama suçu işleyenler yargılama sırasında, hiçbir şey olmamış gibi aramızda dolaşamayacak." değerlendirmesini yaptı.
Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama suçlarında tutuklu yargılamayı sağlayan, sağlıkta kamu hizmetini engelleme suçunu ise daha ağır cezaya çarptıran kanun maddesinin Mecliste kabul edilmesi dolayısıyla milletvekillerine teşekkür ederek yasanın hayırlı olmasını diledi.
"Sağlıkta kasten yaralama suçlarında tutuklu yargılamayı sağlayan düzenleme, bunun yanı sıra, failin ceza indirimi amacıyla duruşmada kılık kıyafetine özen göstermesi, takım elbise giymesi, kravat takması gibi şekli tutum ve davranışlarını iyi hal indirimi nedeni saymayacak." ifadesini kullanan Bakan Koca şunları kaydetti:
"Sağlık çalışanlarına açılan ve yaygın şekilde haksızlıklara neden olan malpraktis davalarında, kasıt olmadığı sürece tazminatı devletin üstlenmesini sağlayan kanun maddesi Mecliste kabul edildi. Milletvekillerimize teşekkür ediyoruz. Hayırlı olsun. Sayın Cumhurbaşkanımızın 14 Mart'taki iradeleriyle başlayan, sağlık çalışanlarını şiddetten, malpraktis davalarında yaşanan haksızlıklardan yeni kanuni düzenlemelerle korumayı amaçlayan süreç, Mecliste tecelli eden milli iradede karşılığını bulmuştur."
DEVAM EDEN MALPRAKTİS DAVALARI
Koca, devam eden malpraktis davalarının, yeni kanuni düzenleme kapsamında ele alınacağını ve bu davalarda da sağlık çalışanına ait bir kasıt olmadığı sürece tazminatı devletin üstleneceğini bildirdi.
Bakan Koca şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sağlıkta şiddet suçu işleyenler duruşmalarda kendilerine yakışanı giyebilirler. Yeni düzenlemeye göre, 'düzgün' görünüm iyi hal indirimi sayılmayacak. Sağlıkta kasten yaralama suçu işleyenler yargılama sırasında, hiçbir şey olmamış gibi aramızda dolaşamayacak. Yeni düzenlemeye göre tutuklu yargılanacaklar. Malpraktis davalarına karşı getirilen çözümle sağlık çalışanı, mesleki bilgi ve becerisini, hastasının onayını alarak fakat kendinden daha emin bir şekilde onun hizmetine sunacak. Sonuç, hem hastanın hem hekimin lehine."
MECLİS’TEN GEÇTİ! Sağlık çalışanlarına yönelik kasten yaralama suçlarında TUTUKLU yargılamayı sağlayan, sağlıkta kamu hizmetini engelleme suçunu ise daha ağır cezaya çarptıran kanun maddesi Meclis’te kabul edildi. Milletvekillerimize teşekkür ediyoruz. Hayırlı olsun.
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) May 12, 2022
Sağlıkta kasten yaralama suçlarında tutuklu yargılamayı sağlayan düzenleme, bunun yanı sıra, failin ceza indirimi amacıyla duruşmada kılık kıyafetine özen göstermesi, takım elbise giymesi, kravat takması gibi şekli tutum ve davranışlarını İYİ HAL İNDİRİMİ NEDENİ SAYMAYACAK.
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) May 12, 2022
MECLİS’TEN GEÇTİ! Sağlık çalışanlarına açılan ve yaygın şekilde haksızlıklara neden olan MALPRAKTİS davalarında, kasıt olmadığı sürece tazminatı devletin üstlenmesini sağlayan kanun maddesi Meclis’te kabul edildi. Milletvekillerimize teşekkür ediyoruz. Hayırlı olsun.
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) May 12, 2022
Sn. Cumhurbaşkanımızın 14 Marttaki iradeleriyle başlayan; sağlık çalışanlarını şiddetten, Malpraktis davalarında yaşanan haksızlıklardan yeni kanuni düzenlemelerle korumayı amaçlayan süreç, Meclis’te tecelli eden Milli İradede karşılığını bulmuştur. Kendilerine teşekkür ediyorum.
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) May 12, 2022
DEVAM EDEN MALPRAKTİS DAVALARI? Devam eden Malpraktis davaları, yeni kanuni düzenleme kapsamında ele alınacak. Bu davalarda da, sağlık çalışanına ait bir kasıt olmadığı sürece tazminatı devlet üstlenecek.
— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) May 12, 2022
Kanuna göre, Türk Ceza Kanunu'ndaki takdiri indirim nedenleri sınırlandırılacak. Failin pişmanlık içermeyen davranışları, takdiri indirim nedeni olarak kabul edilmeyecek.
Failin salt indirim almaya yönelik kılık ve kıyafetine özen göstermesi, takım elbise giymesi, kravat takması gibi duruşmadaki şekli tutum ve davranışları, takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmayacak. Takdiri indirim uygulanması halinde ise gerekçeleri kararda mutlaka gösterilecek.
Kadına karşı şiddetle daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanabilmesi amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama, tehdit, işkence ve eziyet suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezası artırılacak.
Kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi hali bu suçun nitelikli halleri arasına alınacak. Kasten öldürme suçunda ceza müebbet hapis iken bu suçun kadına karşı işlenmesi halinde verilecek ceza ağırlaştırılmış müebbet hapse çıkarılacak.
Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek kasten yaralama suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı 4 aydan 6 ay hapse yükseltilecek.
İşkence suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın 3 yıl olan alt sınırı 5 yıl hapse çıkarılacak.
Eziyet suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın 2 yıl olan alt sınırı 2 yıl 6 ay hapse yükseltilecek.
Hayata, vücut veya cinsel dokunulmazlığa yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle işlenen tehdit suçunun mağdurunun kadın olması halinde cezanın 6 ay olan alt sınırı 9 ay hapse çıkarılacak.
Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunun konusunun sağlık hizmetleri olması durumunda verilecek ceza altıda biri oranına kadar artırılacak.
"ISRARLI TAKİP" SUÇ OLACAK
Israrlı takip olarak nitelendirilen fiiller müstakil bir suç haline getirilecek. Israrlı bir şekilde fiziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Israrlı takip suçunun, çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi; mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması; hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi halinde faile 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilecek. Bu suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olacak.
TUTUKLAMADA KATALOG SUÇ DÜZENLEMESİ
Yasayla kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu ile sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçları tutuklamaya ilişkin katalog suçlar arasına alınacak.
Kasten yaralama suçunun, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenmesi ya da canavarca hisle işlenmesi halleri de katalog suç olacak.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Mağdur ile şikayetçinin hakları" başlıklı maddesinde değişiklik yapılacak. Düzenlemeyle, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan çocukların cinsel istismarı veya ısrarlı takip suçu ile kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence veya eziyet suçları madde kapsamına dahil edilecek. Böylelikle soruşturma ve kovuşturma evrelerinde özellikle şiddet mağduru kadınların, istemleri halinde baro tarafından görevlendirilecek avukatın hukuki yardım ve desteğinden ücretsiz şekilde faydalanmaları sağlanacak ve hak arama yollarını etkin bir şekilde kullanabilmelerine imkan tanınacak.
Israrlı takip suçunda uzlaştırma hükümleri uygulanmayacak.
SAĞLIK ÇALIŞANLARIYLA İLGİLİ MESLEKİ SORUMLULUK KURULU OLUŞTURULUYOR
Kanuna göre, kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle yapılan soruşturmalar hakkında Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanacak. Soruşturma izni, Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilecek. Kurul, özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensupları bakımından il sağlık müdürlüklerinde görevli başkan veya yardımcılarını da ön inceleme yapmak üzere görevlendirebilecek.
Kamu kurum ve kuruluşları ve devlet üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan dolayı ilgilisine rücu edilip edilmeyeceğine ve rücu miktarına, ilgilinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanıp kullanmadığı ve kusur durumu gözetilerek Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından 1 yıl içinde karar verilecek.
Yasayla ayrıca Mesleki Sorumluluk Kurulu'nun üyeleri ve karar alma süreçleri de düzenlenecek.
Bu düzenleme, haklarında kesinleşmiş bir soruşturma izni verilenler bakımından uygulanmayacak ve soruşturma veya kovuşturmalara devam edilecek.
Kamu kurum ve kuruluşları ve devlet üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yapmış oldukları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan dolayı açılan rücu davalarından, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yargılaması devam edenler bakımından karar verilmek üzere Mesleki Sorumluluk Kurulu'na başvurması için davacıya iki aylık süre verilecek. Başvuru yapılmaması halinde dava usulden reddedilecek.
GÖRÜŞMELERDEN
Genel Kurulda düzenlemenin görüşmeleri sırasında söz alan milletvekilleri, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkındaki Yargıtay kararını değerlendirdi.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, bu kararın, "yargının siyasallaştığının" açık kanıtı olduğunu savunarak, "Umudumuzu hiçbir zaman yitirmeyelim. Türkiye'ye, önümüzdeki günlerde yargının tarafsız, bağımsız olacağı; kuvvetler ayrılığının var olacağı demokratik hukuk devleti mutlaka gelecektir. Hep birlikte, Millet İttifakı ile birlikte getireceğiz." diye konuştu.
TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ise AK Parti Grubu sıralarına dönerek "Size yenilgiyi tattıran herkesten olduğu gibi Canan Kaftancıoğlu'ndan da intikam almaya çalışıyorsunuz. Ama Canan sizden korkmaz, bilginiz olsun." sözlerini sarf etti.
AK Parti'li milletvekilleri, Şık'a tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, hukuksuzluğun bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kimsenin yanına kar kalmayacağını ifade ederek "Herkes çektirdiği çilenin hesabını elbet bir gün verecektir." dedi.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, iktidarın, kendisine muhalif herkesi yargıyı kullanarak siyaset dışına ittiğini ileri sürdü.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, "dünün mağdurlarının bugünün mağrurları haline gelerek tüm kurumlar üzerinde vesayet oluşturmasının kabul edilemez olduğunu" ifade ederek "Biz, Canan Kaftancıoğlu kararının da bu kadar tartışılıyor olmasını, bu vesayetin bir sonucu olarak görüyoruz. İktidar, tüm vatandaşlarımızın adil yargılanacağı bir ortamı oluşturmak zorundadır." görüşlerini dile getirdi.
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, mahkemelerin belirli usul ve esaslara göre karar verdiğini, bunun dışındaki bütün değerlendirmelerin siyasi olduğunu belirterek "Hukuk mahkemelerinin, ceza mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar siyasi olarak nitelendirilemez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde bu konuda yasama, yürütme ve yargı erklerinin kuvvetler ayrılığı prensibine göre işlediği herkesin malumudur." değerlendirmelerinde bulundu.
Teklifin kabul edilerek yasalaşmasının ardından TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, birleşimi, 17 Mayıs Salı saat 15.00'te toplanmak üzere kapattı.
-
hilal71 2 yıl önce Şikayet Etbu olumsuz yorumları yazarken sağlıktaki olumsuzlukların çoğunluğunu hekimlere yüklemek mantık dışı. biraz da bizi dinleseniz. çalıştığım hastanede mevcut hükumetimizi en çok savunanlardan birisi olduğum halde benim de şikayetçi olduğum çok sıkıntılarımız var. maddi sıkıntılar bu sıralamada en sonda. mesela "malpraktis nedir bilmiyorum" diye başladığın yorumda maşaallah döktürüyorsun. yapma bunu. bilmediğin bir konuda bu kadar laf söylenmezBeğen Toplam 2 beğeni
-
Mete 2 yıl önce Şikayet EtSen calisansin ve ben ise 2 kucuk cocuk babasi... Döktürüyor muyum maşAllah sayenizde. Sıkıntılar devlet hastaneleri ile sabit. Devletime ve saglik sistemimize inancım ve guvencim tamken 2 ileri bir geri. Size gore hic bi si sizden kaynaklanmiyor ama etkisi caresizligi vebali ana babayı vuruyor. Hasta haklari ne iş yapar hastanenin en ucrasinda ve kapilari devamli kapali. Cocugum hasta randevu bulamazsin bulsan bile gidinceye kadar cocuklar iyilesiyo. Sen islak bezle cocugunun atesi düscek mi cikcak mi geceni günduzune kat. Eminim size de olmustur kariyer ötesinde Allah annelik nasip ettiyse size de.Beğen
-
kani 2 yıl önce Şikayet EtSayın Bakanım bu yasadan sonra hastanelerden bolca hasta dovulme kovulma hakaret etme haberlerı duyarsınız saglıkcıları fedaı durumuna soktunuz daha gırıste bagırmaya baslıyorlar panoda ısmı yazıyo gırınce hasta var kormusun dıyecek kadar asagılandılar Allah sonumuzu hayreylesın SIFIR TOLERANS DIYEMIYORSUNUZ Yoksa dr lar ozele gıderBeğen Toplam 2 beğeni
-
hilal71 2 yıl önce Şikayet Ethalen daha çok aktif bir şekilde ameliyat yapıyorum. tüm doktorların grev yaptığı günlerde greve katılmayan 3-4 doktordan biriydim. haber7'yi yakından takip ederim. sağlıkla ilgili çıkan her haberin altında yüzlerce olumsuz yorumun olması, klavye başında bu kadar kin ve nefretin varlığı benim gerçek hayatta gördüğüm hasta ve hastakınlarına karşı düşüncelerimi olumsuz etkilemeye başladı. mesleğimin en olgun dönemlerini yaşarken, devletime ve milletime daha çok hizmet etmeyi planlarken emekli olup bir kenarda oturmayı düşünür hale geldim.Beğen Toplam 3 beğeni
-
Olmamış 2 yıl önce Şikayet EtZaten malum iki terör örgütünü destekleyen yüzlerce hekim, belki cerrah varken, TTB başkanının, Canan'in ne olduğu belliyken, terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan onlarca doktor varken bu uygulama olmuş mu?! Sanki ABD'de yaşıyoruz da doktorlar bu konuda en ufak sebepten tazminat ödüyorlar!!! Bu kadarını kabul edemiyorum.Beğen Toplam 2 beğeni
-
hilal71 2 yıl önce Şikayet Et30 yıllık cerrahi bir branşta hekimim. yıllık izin kullanmam. 30 yılda kullandığım izin toplamda 60 günü bulmaz. hiç rapor almadım. hergün sabah 08:00 civarı hastaneye gelirim.servis hastalarımın visitini yaparım. ameliyat günümse daha erken hastaneye gelirim. değilse servis işlerim biter bitmez polikliniğe geçerim. bakanlığımızın insiyatifindeki süre ve sayıdaki randevulu ve kapasitem kadar da randevusuz hastalara bakarım. poliklinik bitiminde tekrar servisteki hastalarıma bakarım.saat 17:00'den önce hastaneden çıktığımda çok nadirdir.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Ahmet 2 yıl önce Şikayet EtSenden de senin gibi çalışanlardan Allah razı olsunBeğen Toplam 2 beğeni