Kılıçdaroğlu'nun "akla ziyan" iddialarına yanıt: Belli ki ABD'den bazı kuryeler gelmiş

Haber7 / Abdurrahman Koç

Türkiye iç ve dış politika önemli mesafe kat ederken, ülke sorunlarına karşı hiçbir çözüm önerisi üretmeyen muhalefet, algı operasyonlarına başvuruyor.

Daha önce yaptığı sayısız ithamlar nedeniyle birçok kez tazminat ödemek zorunda kalan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez de vakıflara çamur atmaya çalıştı.

Ensar ve Türgev vakıflarının ABD'deki bir vakfa "para aktardığını" iddia eden Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da "kaçacağını" öne sürdü.

Bakan Kurum'dan Kılıçdaroğlu'na tepki: Kaçmanın kitabını yazdı

Soylu'dan Kılıçdaroğlu'na tek kelimelik yanıt: Yalancı

Cüneyt Özdemir Kılıçdaroğlu'nun iddiaları sonrası çileden çıkltı

Haber7'ye konuşan uzmanlar, Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarını "akla ziyan" olarak değerlendirdi. FETÖ argümanlarını tekrar gündeme getirmeye çalışan Kılıçdaroğlu'nun dikkat çekmeye çalıştığını belirten uzmanlar, "Türkiye, hak ettiği muhalefete sahip olamamasının bedelini ödüyor" değerlendirmesinde bulundu. Uzmanlar, muhalefetin "Türkiye'nin sorunlarına herhangi bir çözüm getirmeden insanların teveccühünü nasıl kazanırım" hesabı yaptığını ifade etti.

NEDİM ŞENER: BELLİ Kİ KILIÇDAROĞLU'NA ABD'DEN BAZI 'KURYELER' GELMİŞ

"Bu açıklamalar 15 Temmuz öncesini hatırlatıyor" diyen Gazeteci Nedim Şener, Kılıçdaroğlu'nun o dönemde FETÖ kanallarına çıkarak yine Erdoğan'ın kaçacağını iddia ettiğini hatırlattı. "Şimdi FETÖ'cüler yok ama ruhu var" diyen Şener, şöyle konuştu:

"Belli ki ABD'den gelen partisine yakın kuryeler, ABD'de kamuya açılan dökümanları eline verip burada bir yolsuzluk olduğunu anlatmaya çalışıyor. Eğer bir yolsuzluk varsa, Amerikan hazinesinin kontrolünde olan vakıflarda aleni bir şekilde yapılmaz. Hele hele Erdoğan'ın siyaseten en çok karşı karşı geldiği ülke hangisi derseniz; ABD. Bir insan para kaçırsa, Amerika'ya mı kaçırır? Bunda bir mantık çelişkisi var"

"BANA 15 TEMMUZ ÖNCESİNİ HATIRLATIYOR"

Algı operasyonuyla kriz tetikçiliği yaparak, toplumu bir yere hazırladıklarını söyleyen Şener, "Silahlı gruplardan bahsediyorlar. 2023'te yapılacak seçimlerle ilgili böyle düşünmeye çalışıyor. Bana her şey 15 Temmuz öncesini hatırlatıyor" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği "gizli" verilerin ABD Hazine Bakanlığı'nın internet sitesinde açık bir şekilde yayınlandığını aktaran Şener, "Bu para transferlerinde, kaynak konusunda usulsüzlük varsa, bunu savcılığa taşıyacaksınız" ifadelerini kullandı.

EKREM KIZILTAŞ: TÜRKİYE, HAKETTİĞİ ŞEKİLDE BİR MUHALEFETE SAHİP OLAMAYIŞININ BEDELİNİ ÖDÜYOR

Takvim yazarı Ekrem Kızıltaş'a göre Kılıçdaroğlu, "ABD'deki yetkililerin kontrolü altında, Türkiye'den giden öğrencilerin barınma sorunlarını halletmek için atılan hayırlı bir adımı kirleterek, o adımı itibarsızlaştırmaya çalışarak, aklı sıra atraksiyon yapmaya" çalışıyor.

Türkiye'nin birtakım sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu ve iktidarın elinden geldiğince çalıştığını belirten Kızıltaş, "Türkiye, hak ettiği şekilde bir muhalefete sahip olamayışının bedelini ödüyor. Muhalefetten hiç birinin çözüm önerisi getirmediğini biliyoruz. Bunun yerine yalanları tekrarlayıp durarak acaba insanların teveccühünü kazanabilir miyiz gibi bir durum söz konusu" değerlendirmesinde bulundu.

HİLMİ DAŞDEMİR: ERDOĞAN KAÇACAK OLSAYDI 15 TEMMUZ'DA KAÇARDI

Optimar Araştırma Şirketi Genel Müdürü Hilmi Daşdemir, "FETÖ'nün iddialarını tekrar dillendiriyor" dediği Kılıçdaroğlu için, "Erdoğan kaçacak olsaydı 15 Temmuz'da kaçardı. 17/25'te de FETÖ'cüler böyle iddialar attı ortaya. İncir çekirdeğini doldurmayan meseleler üzerinden Kılıçdaroğlu tekrar gündeme geldi. Bunun kendi siyasetine de bir katkısı olmaz. Çünkü kendi inandırıcılığını zayıflatıyor. Hiç kimse hiçbir şey bilmese Sayın Cumhurbaşkanıyla ilgili "kaçacak" lafını duyduğu anda güler geçer buna. Çünkü 15 Temmuz gibi darbe kalkışması esnasında cesaretle olayın üzerine gitti. Bir kenarda falan da durmadı. Direk Marmaris'ten, İstanbul Havalimanına gitti. En riskli olan havalimanına gitmemeyi de tercih edebilirdi" dedi.

Muhalefetin çözüm odaklı söylem geliştirememesi hakkında değerlendirmelerde bulunan Daşdemir, şunları aktardı:

"Daha inandırıcı söylem geliştirse muhalefet partileri, belki oy oranlarını artırabilirler. Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen AK Parti'nin belli bir o bareminde kalıyor olması, muhalefetin inandırıcılığının olmamasından mütevellit diyebiliriz" 

ENES EMİNOĞLU: AKLA ZİYAN AÇIKLAMALAR

Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan TÜGVA Yönetim Kurulu Başkanı Enes Eminoğlu ise, şunları aktardı:

"Bu açıklamaları akla ziyan olarak değerlendiriyoruz. Daha önce de olduğu gibi, 17/25 kumpasında da Türgev Vakfı'mız hedefteydi. Sürekli bir algı operasyonuyla insanlarımızın gönlündeki vakıf şuurunu yok etmeye çalışıyorlar ama şunu bilmiyorlar, tam tersi bu süreçler üye sayısını daha da artırmaya vesile oluyor" 

ŞENER AĞAÇ, KILIÇDAROĞLU'NUN İDDİALARINA TEK TEK YANIT VERDİ

Ensar Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Şener Ağaç ise, Kılıçdaroğlu'nun iddialarına tek tek böyle yanıt verdi.

Yalan-1: “Amerika’da paravan vakıf kurdular.”

Turken Vakfı, 2014 yılında Amerikan yasalarına ve mevzuatlarına göre kurulmuş bir vakıftır. Bu vakfın kurucu vakıfları Ensar Vakfı ve Türgev’dir. Kurucu vakıfların Türkiye’den olması hem Türk hem Amerika yasalarına göre uygundur. Ortada paravan bir yapı değil, hukuk sistemine tabi, denetime açık ve şeffaf kurumlar vardır. Ayrıca hangi paravan yapı öğrencilere barınma imkânı sunar, öğrencilere seminerler, konferanslar, sosyal etkinlikler düzenler ve türlü zahmetlere katlanır. Turken’in tüm faaliyetleri tüm mecralarda şeffaf bir şekilde paylaşılıyor. 

Yalan-2: “Turken Vakfı’nın Başkanı Amerikan vatandaşı” ve “Amerikan vatandaşına para gönderiyorlar.”

Turken Vakfı’nın başkanı Behram Turan’dır. Behram Bey yaklaşık 30 yıldır Amerika’da yaşayan bir Türk müteşebbistir. Hem Türk vatandaşı hem de Amerikan vatandaşıdır. Ayrıca Amerika’daki bir vakfın, başkanının Amerikan vatandaşı olması kadar doğal bir durum yoktur. Şahsa veya Turken başkanına gönderilen bir para yoktur. Her hesap uzmanı bilir ki kurumsal ödemeler kurumların hesabına yapılır. Gönderdiğimiz tüm paralar Turken’in Amerika’daki resmi hesabına gönderilmiştir. 

Yalan-3: “Öğrenciler için kurulmuş süsü verilmiş paravan yapılar” 

Ensar Vakfı 1979 yılında kurulmuş bir vakıftır. Öğrencilere kurulduğu günden beri burs veren, yurt ve yemek hizmeti sunan, kültürel ve dini yayınlar yapan bir vakıftır. Öğrencilere hizmet bizim aslî faaliyet alanımızdır. Bu hizmetlerimizden yararlanan her öğrenci bunu apaçık bilir.  Bazı marjinal yapılar kendi ideolojik saplantılarıyla 43 yıllık köklü bir vakfı tartışmalarına alet etmeye çalışıyorlar. 43 yıldır yaptığımız hiçbir faaliyeti gizlemedik, hiçbir zaman gizli ajanda tutmadık, kuruluş amaçlarımızda ne yazıyorsa açık ve şeffaf bir şekilde faaliyetlerimize devam ettik. Bundan sonra da böyle davranmaya devam edeceğiz. 

Yalan-4: “Gönderilen paraların tamamının dökümleri elimizde”

Bu belgeler isteyen herkesin Amerika Adalet Bakanlığı’nın Fara kayıtlarında “Turken” diye arama yaptığında ulaşabileceği belgelerdir. İnternet ortamında paylaşılan belgeler için “ele geçirilmiş” “gizli bir kayıt varmış gibi davranmak” en hafif tabirle insanların aklıyla alay etmektir. Sanki gizli saklı belgelere ulaşmış gibi pazarlama yapmak beyhude bir çabadır.

Yalan-5: “Paralel hayatlar kurma görevini size kim verdi?”

Bizim Turken Vakfı’nı kurarken tek amacımız özellikle Amerika’ya gidecek öğrencilere uygun koşullarda barınma ve sosyalleşme imkânı sunmaktır. Bunun için de orada yurt ve kültür merkezi yapıyoruz. 

Yalan-6: “Paravan derneklerden kurtulmak isteyen evlatlar.”

Ensar Vakfı’nın yurtlarında kalan, burslarından yararlanan binlerce öğrenci vardır. Bu öğrenciler bu vatanın evlatlarıdır. Hiçbir öğrencimizin bizden kurtulmak gibi bir derdi yoktur. Bu öğrenciler reşittir ve hür irade sahibidir. Hür iradeleriyle yurtlarımızda kalmakta ve burslarımızı da almaktadırlar. Çünkü biz Türkiye Cumhuriyeti kanunları çerçevesinde kurulmuş kamu yararına haiz bir vakıfız. 

Yalan-7: “Yoksulluğun sebebi Turken’e gönderilen paralar.” 

Turken’in yurt inşaat projesi için bağışçılarımız bağış yaptılar. Bağışçılar sivil vatandaşlardır. Kendi helal kazançlarından vakfımıza bağış yapıyorlar. Devletin vergisi, milletin parası gibi bir şey asla söz konusu değildir. Yoksulluğun sebebi olsa olsa Türkiye’de her dönemde fitne çıkarmak isteyen, yatırımcıları tehdit ederek ülkenin kalkınmasına engel olan siyasi odaklardır.