Türkiye Yüzyılı kuşatacak!
- GİRİŞ29.10.2022 09:44
- GÜNCELLEME31.10.2022 09:24
Türkiye Yüzyılı tanıtım toplantısı beklentiler doğrultusunda büyük ses getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizin ikinci yüzyılına dair yeni program ve hedefleri kamuoyuna duyurdu.
Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümünün gururunu yaşarken geleceğin Türkiyesi’nin heyecanına ortak olmamak olmazdı. Bu duygu ve düşüncelerle Ankara Arena’da yerimizi aldık. Salonda gerçekten müthiş bir ambiyans vardı. Toplantının başından itibaren salon coşku doluydu. Görsel şölenler büyüleyiciydi.
MHP lideri Devlet Bahçeli de BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de tarihi coşkuya eşlik etti. Muhalefet kanadından bazı isimler de katılımcılar arasındaydı. Diğer programların aksine protokol uygulaması olmadı. Bakanlar, milletvekilleri ve partinin ileri gelenleri tribünlerde vatandaşların arasına oturdular. Salonun en ön tarafındaki alan, sivil toplumdan isimlere, iş adamlarına, partili olmayan misafirlere, basın mensuplarına ve gazilere ayrılmıştı.
Cumhurbaşkanı salona giriş yaptığı anda coşku zirve yaptı. Ağırlıklı olarak gençlerin, hanımların ve kendini genç hissedenlerin doldurduğu tribünler programın başından sonuna kadar hiç susmadı. Cumhurbaşkanı’nı da besleyen bu coşku olacak ki hiç müdahale etmedi.
Konuşma metninin tamamı 50 sayfaya yakın bir kitapçık haline getirilmişti. Konuşma süresi bir buçuk saati aştı. Heyecanı hissedebilmeniz için aktarayım. Erdoğan sahneden inerken bile salondaki heyecanın tonunda hiçbir eksilme yoktu.
Ak Partililerin en büyük motivasyonu tartışmasız Erdoğan… Gençlerin ve teşkilatın coşku ve heyecanının da Erdoğan’a çok iyi geldiğini söylemek lazım.
Son dönemde anket sonuçlarına da yansıyan iyimser hava Ak Parti partilileri de parti teşkilatını da ateşlemiş. Program öncesi muhalif kesimlerden isimlere de davet gönderilmişti. Bulunduğumuz alanda muhalif medyadan isimler de vardı. Ruşen Çakır, Şaban Sevinç, Fatih Portakal, Çağlar Cilara’yı gördüm. Burun kıvırır paylaşımlarına hiç bakmayın. Gıptayla izlediklerini defalarca yakaladım. Sohbet ettiklerimizden kendi mahallelerinden yedikleri linçten yakınanlar oldu. “Fazla abartıldı, biz zaten bu davetlere katılıyoruz” dediler.
KUŞATICI, KUCAKLAYICI MESAJLAR
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen’ın “Ak Parti’nin 20 yılı Türkiye Yüzyılı’nı hazırlamakla geçti” ifadesi boşa değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasına 20 yılık hazırlık döneminin kısa özetini yaparak başladı. Kuşatıcı, kucaklayıcı mesajları öne çıktı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve milli mücadelenin kahramanlarını selamladı.
Menderes’i “Şehit Başbakan” diyerek söz etti. Özal’ı, Demirel’i, Ecevit’i, Erbakan’ı ve Türkeş’in mücadelelerini hayırla yad etti. “İnancından, dilinden, meşrebinden dolayı kim gadre uğramışsa yanında olduk” dedi.
AYASOFYA MEYDAN OKUMAYDI
Ayasofya-i Kebir Camii’nin aslına döndürülmesini küresel vesayete karşı büyük bir meydan okuma olduğu tespitini yaptı.
Anadolu insanının geçmişte nasıl hor hakir görüldüğünü hatırlattı. Vesayetçilerin milleti küçümsediği günlere göndermeleri oldu.
“Dış politikamıza şahsiyet kazandırdık. Devletimizin gücünü, bayrağımızın şanını, milletin itibarını yükselttik” ifadeleri salonda büyük alkış aldı. 15 Temmuz şehidimiz Ömer Halisdemir’in adı okunduğunda da alkışın tonu fark edilecek derecede yükseldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu vizyonu ortaya koymanın karşılığıyla ilgili tek arzusunun şöyle kalpten kopup gelen “Allah razı olsun” duasını duymak olduğunu dile getirdi.
İLK YAPILACAKLAR LİSTESİ
Erdoğan, muhaliflerine bile, “Adam ne dediyse yaptı” dedirtecek kadar mücadeleci ve sonuç almayı seven bir siyasetçi… İlk yapılacaklar listesini oluşturmuş çoktan;
12 Eylül Anayasası’nın raf ömrünün dolduğunu yineledi. Özgürlükçü bir anayasa sözü verdi. “Hala değiştirilmemesi konusunda eksikliği görüyoruz, hayıflanıyoruz.” İtirafında bulundu.
Başı açık, başı örtülü hanımların eğitim ve çalışma hakları anayasal güvence altına alınacak bir çalışmanın ilk işaretini verdi. Teklifin önümüzdeki hafta Meclis'e sunulacağını açıkladı. Tartışmanın fitilini ateşleyen Kemal Kılıçdaroğlu’na ince göndermeler yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yaptığı eserlerin kurdele ve makaslarını ilk günden beri sakladığını biliyorduk. Biriktirdikleri 1200 makası bulan bir koleksiyon olmuş… Daha doğrusu “dünyanın en büyük makas koleksiyonu” haline gelmiş. Tanıtım filminde ‘Çok makas eskittik’ ifadeleriyle hoş bir anlatım olmuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizin 20 yıllık değişimi ve yapılan hizmetlerle ilgili uzunca bir listeyi özet geçti. Enerjide çok yakında yeni bir müjde vereceğinin sinyalini verdi.
KANAL İSTANBUL’A ÖZEL PARANTEZ
“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun ruhunu, felsefesini, özünü anlatmak istiyorum.” diyen Erdoğan, özel proje olarak sadece Kanal İstanbul’a özel parantez açtı;
“Kanal İstanbul projesini yapacağız. Türkiye Yüzyılı'mızdaki sözlerimizden biri olarak hedeflerimiz arasındaki yerini korumaktadır. Bu muhalefetin kafası basmaz. Anlamaz bunlar anlamaz.” sözleri konuşma boyunca muhalefete bu tonda çıkıştığı tek konuydu.
Erdoğan, “Türkiye Yüzyılını, ülkemizi siyasi, ekonomik, teknolojik, askeri, diplomatik her alanda dünyanın en büyük 10 devleti arasına çıkartarak yükselteceğiz.” yeni hedefler de koydu.
“Türkiye Yüzyılının, ülkemizle birlikte bölgemizden başlayarak dünyanın her yerine demokrasi, kalkınma, barış, refah götürecek bir devrimin de adı olduğunun muştusunu tüm insanlıkla paylaşıyoruz.” sözleriyle vizyon belgesini sadece Türkiye’yle sınırlamayacaklarını ifade etti.
Milli teknoloji hamlesi ve teknolojideki ilerleme konuşmasının pek çok yerinde vardı. Geleceği inşa etme çağrısını birkaç yerde yaptı.
ÖNEMLİ KRİTİK EŞİK VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasındaki altını çizdiği bir diğer tespiti de “Öyle kritik bir eşikteyiz ki, bundan sonra atacağımız adımlarla, ya bu ligin ön sıralarındaki yerimizi alacağız, ya da tekrar geriye düşme riskiyle karşı karşıya kalacağız.” cümlesiydi.
“İşiten kulaklara, gören gözlere, hakkı konuşan dillere, kapısı açık kalplere” seslendi. Tek arzusunun, hakkaniyet sahiplerinin, bugüne kadar yapmış oldukları hizmetlerle ilgili haklarının teslim etmesi olduğunu dile getirdi.
ERDOĞAN’IN HAYALİ
Aklının ermeye başladığı ilk günden beri kurduğu hayali Türkiye Yüzyılı olarak tanımladı.
“Türkiye Yüzyılı;
Kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini…
Kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini…
İnkâr siyaseti yerine kucaklama siyasetini…
Tahakküm siyaseti yerine özgürlük siyasetini…
Nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır.” Sözleri tüm sunumun özeti gibiydi.
MUHALEFETE KARŞI HAMLE ÜSTÜNLÜĞÜ
Anketlere de yansıdığı şekilde son üç ayda rüzgârın yönü tamamen Cumhur İttifakı lehine dönmüştü. İktidar tarafı heyecanları tazelerken adeta gövde gösterisi yaptı. Meydan okudu, elini güçlendirdi. Psikolojik üstünlüğü perçinledi. Bana göre programın en önemli kısmı buydu. Hamle üstünlüğü iyice iktidar tarafına geçti. 6’lı masa için toplumun cevap aradığı büyük soruları var; Bir araya gelebilecek mi? Ortak aday çıkarabilecekler mi? Birlikte hareket edebilecekler mi? Ortaya somut bir program, yol haritası koyabilecekler mi? Hangi hamleyi yapacaklar?
Bu gövde gösterisinden sonra daha da geriye düştüler. Basın üzerinden birbirlerine laf sokmanın ötesine gidemezlerse işleri daha da zorlaşacak.
AK PARTİ’NİN ŞARKILARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan salona girerken coşkuyu tavan yaptıran şarkının sözleri dilimize takıldı;
“Doğ, doğ ey güneş,
Üstümüze dök ışıklarını,
Dağılsın bulutlar,
Mazlumlar söylesin şarkılarını,
Başlasın Türkiye Yüzyılı,
Yarın değil hemen şimdi.”
Şarkının sözlerini önümüzdeki günlerde daha çok duyacağız gibi... “Yarın değil hemen şimdi” seçim sloganı da olabilir… Ama tek eser bu olmayacak.
AK PARTİ’NİN OZANINA YENİ ŞARKI SİPARİŞİ
Türkiye Yüzyılı Programı yolunda Cuma namazı için durduğumuz camide Ak Parti’nin Ozanı Uğur Işılak’la da tevafuk ettik.
Bir süre sohbet etme imkânı buldum. Henüz kimsede olmayan kulis bilgileri aktarayım;
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni şarkıların siparişini çoktan vermiş.
Işılak çalışmalara koyulalı epey zaman olmuş. 4-5 şarkı üzerinde yoğunlaşmış.
“Yeni Dombra gelir mi” diye takıldım.
İhtiyatlı konuşmayı tercih etti; “Dombra’nın bir tık altı diyelim” dedi.
Dombra zirve olunca temkinli olması normal. Dombra’dan iyisi çıkar mı?
Neden olmasın.
TOGG’LA ÇİFTE BAYRAM
Cumhuriyetimizin 99. Yılında heyecanımız dorukta!
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz. TOGG'un fabrika açılışıyla çifte bayram yapıyoruz. Tarihe tanıklık etmek için bugün Gemlik'teyiz.
Dönüşte fırsat bulabilirsem Türkiye’nin ilk otomobili TOGG'u da yazacağım.
Osman Ateşli- Haber7
Twitter:@oatesli
Yorumlar7