ABD ve Rusya bu gelişmeden çok rahatsız! Türk tarihinde bir ilk: "Yeni bir çağın kapısındayız"

Türkiye, 19 Kasım-20 Kasım tarihlerinde başlattığı Pençe Kılıç Harekatı'nda SOM füzesini, fırtına obüslerini ve çok namlulu roketatarları kullanarak Suriye ve Irak sınırını geçmeden buradaki 89 terör mevzisini imha etti. Uzmanlar, TÜBİTAK SAGE'nin üretimi olan SOM füzesi ve NEB'in (Nüfuz Edici Bomba) sahadaki dengeleri değiştirdiği kanaatinde. ASAM Uzmanı Emekli Albay Eray Güçlüer ile Emekli İstihbarat Albay ve Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, Haber 7'ye konuyla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. İşte, Güçlüer ve Başbuğ'un açıklamaları:

ABD ve Rusya bu gelişmeden çok rahatsız! Türk tarihinde bir ilk: "Yeni bir çağın kapısındayız"
ABD ve Rusya bu gelişmeden çok rahatsız! Türk tarihinde bir ilk: "Yeni bir çağın kapısındayız"
GİRİŞ 09.01.2023 18:52 GÜNCELLEME 11.01.2023 14:17
Bu Habere 85 Yorum Yapılmış

Türkiye, savunma sanayii alanındaki yatırımlarıyla hem bölgede hem de küresel düzende dengeleri değiştirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine katılan son silahlar, havadan havaya; karadan karaya ve karadan havaya ile havadan karaya hedeflerin imha edilmesinde anahtar rol oynuyor.

TÜBİTAK SAGE'nin üretimi olan SOM füzesi, hareketli hedefleri vurmakta yeni bir çığır açarken, Pençe Kılıç Harekatı kapsamında da kullanıldığı bilgisi kamuoyuna ilk kez yansıdı. F-16 ve F-4 savaş uçaklarına uyarlanabilen füze ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye sınırına girmeden 89 farklı terör hücresini imha ettiği belirlendi.

Erdoğan: Yüzde 80'i milli olan bir savunma sanayiine sahibizErdoğan: Yüzde 80'i milli olan bir savunma sanayiine sahibiz

Edinilen bilgilere göre, 19 Kasım'da başlayan Pençe Kılıç Harekatı'nda Türkiye, farklı bir ülkenin hava sahasına girmeden sınır ötesi hava operasyonu düzenledi. F-16 ve F-4 savaş uçaklarına takılı SOM füzeleri, sınır aşılmaksızın kilometrelerce ötedeki PKK-YPG mevzilerini dağıttı.

Bu muazzam gelişmeyi Haber7'ye değerlendiren uzmanlar Türkiye'nin harekat kabiliyeti noktasında tarihinde bir ilki gerçekleştirdiğini vurguladı. Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ ile ASAM Uzmanı Eray Güçlüer, Türkiye'nin yıllar içerisindeki dönüşümüne vurgu yaparak gelinen noktayı tüm hatlarıyla Haber 7'ye anlattılar.

"YENİ BİR ÇAĞIN EŞİĞİNDEYİZ..."

Türkiye'nin savunma sanayii alanında yaptığı yatırımlara değinen Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, yeni bir çağın eşiğinde olunduğunu şu sözlerle aktardı:

"Savunma sanayiinde çığır açıyoruz. Yeni bir çağın eşiğindeyiz. Çünkü Türkiye dışarıya bağımlılığını sıfıra indirecek şekilde her türlü harekat yapmaya muktedir. Geçmişle kıyaslandığında korkunç bir eşiği döndük. Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa eğer geçmiş dönemdeki bağımlılığımız olsaydı bu harekatların hiçbirini yaptırmazdı. Biz de askeri anlamda kendi topraklarımızda esaret altında yaşayacak pozisyona gelirdik. Şimdi o zincir kırıldı. Artık bağımsız, hür, hiçbir yerden icazet almadan harekat ve operasyon planlayabilecek hale geldik. Bunun en güzel örneğini son yapılan Pençe Kılıç Hava Harekatı’nda aldık."

Emekli İstihbarat Albay ve Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ

60-65 KİLOMETREDE HAKİMİYET

Bugün Sakarya'da Türk Silahlı Kuvvetleri'ne devir teslim töreni gerçekleştirilen yeni nesil fırtına obüsleri sayesinde Türkiye'nin sınır ötesindeki 60-65 kilometrelik alanda üstünlük kurabileceğini belirten Başbuğ, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu zamana kadar bize yöneltilen itham hava sahasının kullandırılmaması, farklı ülkenin sınırına girilip girilmediğiydi... Bunu aşmanın yolu, geliştirilmiş olduğunuz silah, teçhizat, mühimmattır. SOM’lar 250 kilometre, ÇNRA’lar 60 kilometre, obüsler 40 kilometreydi. Biz daha çok obüslerle bu işi idare ettik. Çünkü 40 kilometrelik güvenli koridor oluşturacaktık. Sınırlarımıza atılan katyuşa füzeler de 40 kilometre menzilliydi. Bunu da obüslerin menziliyle örtüştürdük. Yeni nesil obüsler de geliyor. Bunun menzili 60 kilometreye kadar çıkacak. Bu, terör örgütü için 25 kilometre daha güvenliksiz bölge demektir. Biz bundan böyle topçu birliklerimizle hava harekatına gerek kalmadan 60-65 kilometrelik bölgeyi ateş altına alacak kabiliyete ulaştık."

ÇNRA

UZUN MENZİLİ ETKİ SAHAMIZA ALDIK

Savunma sanayiindeki atılımlardan ötürü düşmanlara gözdağı verildiğini belirten Coşkun Başbuğ, Türkiye'nin uzun menzilli bir alanda etki oluşturabileceğini aktardı:

"Envantere giren 6 fırtına obüsü ile ’60 kilometre artık benim vurabileceğim alan içindedir’ diyebilirsin. Kimse de size ‘hava sahamızı ihlal ettin, toprağımıza bastın’ diyemez. Son olarak Yunanistan’ı paniğe sevk eden Tayfun füze denemesi ile birlikte artık uzun menzilli bir alanı etkisi oluşturacak bir ülke haline dönüştük. Bu hamleler insanımıza güven, karşımızdakilere gözdağı veriyor."

TARİHİMİZDE BİR İLKİ BAŞARDIK

Türkiye'nin SOM füzesiyle 250 kilometrelik bir alanda harekat icra edebileceğini belirten Başbuğ, Cumhuriyet tarihinde bir ilkin gerçekleştirildiğini açıkladı:

"Türkiye’nin bu hamleleri, ABD ve Rusya’yı kontrollü hesap yapmaya yöneltiyor. Çünkü Türkiye artık sahanın en güçlü ülkesi. Suriye hava sahasını artık Türkiye’ye açmasalar da Türkiye 250 kilometreye kadar derinliğe inip harekat icra edebiliyor. Son olarak yapılan Pençe Kılıç Harekatı da bunu gösterdi. 90 hedef dakikalar içerisinde yerle bir edildi. Türkiye’nin üstün teknolojisi Pençe Kılıç’ta kullanıldı. Hem derinlik, hem uygulama tekniği, hem de teröre verilen darbe açısından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu operasyon bir ilk olmuştur."

TEKNOLOJİ VE AKIL ÜSTÜNLÜĞÜ TSK’DA

Türkiye'de eldeki teknolojiyi kullanabilecek donanımda uzmanların olduğunu söyleyen Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ, ABD ile Türkiye kıyaslamasını şu sözlerle yaptı:

"İstiklal Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekatı da dahil biz dışarıya bağımlı ve sınırlı ölçüde imkan kabiliyeti olan bir ülke ve orduyduk. İlk defa kendi topraklarından ötede, çok daha derinlerde dakikalar içerisinde netice alacak bir harekat gerçekleştirdik. Üstelik bu harekat, müşterek harekata dönüşerek kara ve havadan nokta atışlarla desteklendi. Havadan ikinci atışa gerek kalmadan tek atışla hedeflerin etkisiz hale getirilmesi de çok anlamlı. Burada sadece imkan kabiliyetine sahip olmanız yetmiyor. Bunu kullanacak yetenek, akıl, irade ve yetenekte askerleriniz de olması lazım. Bu açıdan Türkiye eline su dökülemeyecek tek ülke. ABD teknoloji harikası olarak görünür ama girdiği her yerde batağa saplanmıştır. Neden? Çünkü teknolojiyi kullanacak bilgi, beceri, cesaret ve akıl lazım. Oysa onların askeri kadrosunda bunlar kısıtlı. Bizim Silahlı Kuvvetlerimiz öyle değil. Hava, Kara, Deniz; girdiği her işin altından başarıyla ve dakikalar içerisinde çıkan askerlerimiz var. Pençe Kılıç Harekatı’nda da böyle oldu."

KUSURSUZ KOORDİNASYON

Coşkun Başbuğ, Türk ordusunun eline su dökülemeyeceğini belirterek açıklamalarını şu ifadelerle noktaladı:

"Pençe Kılıç’taki kusursuz koordinasyondan daha fazla bahsedilmesi gerekiyordu. İkaz uçakları, ikmal uçağı, ATAK helikopterleri, SİHA’larımız bir orkestra gibi birbirinden bağımsız bütün hava araç gereçleri bağımlı yapı gibi hareket ettiler. Hiçbir kaza, hasar, hedef dışında yanlış bir manevra yapmadan döndüler. Bunlar tarihte çok az rastlanılan işlerdir. Tarihimiz başarı doludur ancak bu derece kapsamlı seviyede ilki başardık. Şu an ordumuz Kara, Hava ve Deniz unsurlarıyla eline kimsenin su dökemeyeceği bir yapıya dönüşmüş durumdadır."

TÜRKİYE'NİN İLK SEYİR FÜZESİ

Pençe Kılıç Harekatı kapsamında kullanılan SOM füzesinin Türkiye için bir ilk olduğunu belirten Emekli Albay Eray Güçlüer, açıklamalarına şu sözlerle başladı:

"SOM füzesi ne füzesi biliyor musunuz? Seyir füzesi… Türkiye’nin elinde daha önce seyir füzesi yoktu. Çok namlulu roketatar vardı, topçu da vardı ama seyir füzemiz yoktu. TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirildi ve bu anlamda Türkiye ilk defa seyir füzesi üretmiş oldu. 250 kilometrelik bir menzili var ama önemli olan menzil değil. Bunun diğer özellikleri önemli. Çünkü motor gücünü ve yakıt gücünü artırarak menzilini daha da yükseltebilirsiniz."

Eray Güçlüer

"DÜNYADA ÇOK AZ ÜLKEDE BU TEKNOLOJİ VAR"

Dünya üzerindeki çok az ülkenin NEB ve SOM teknolojisine sahip olduğunu vurgulayan Eray Güçlüer, Türkiye'yi daha iyi bir geleceğin beklediğini işaret etti:

"Biz 19 Kasım’daki hava harekâtında SOM füzesini kullandık. Hava kuvvetleri NEB denen Nüfuz Edici Bomba’yı da kullanıldı. Terör örgütlerinin ve arkasındaki güçlerin hesaplayamadığı iki tane konu var, biri SOM füzesi diğeri NEB. SOM füzesini atıyorsunuz, arazinin şekline göre iz sürüyor, hedef vurulduktan sonra adamların haberi oluyor. Bu teknolojiyi 250 kilometrede ortaya koyabilmek Türkiye için inanılmaz bir başarıdır. Dünyada çok az ülkede bu teknoloji var. Ülkemizin önünde çok güzel ufuklar olduğunun habercisidir bu gelişme."

Nüfuz Edici Bomba (NEB)

"ARALARINDA ÇAĞ FARKI VAR"

ASAM Uzmanı Eray Güçlüer, SOM ve NEB'in sahadaki dengeleri değiştirdiğini belirterek, ABD ve Rusya'nın her iki teknolojiden ötürü rahatsızlık duyduğunu aktardı:

"SOM ve NEB tüm dengeleri değiştirdi. Bu ikisi yüzünden ABD ve Rusya rahatsız oldu. Çünkü bu iki silahla her yeri vurabilirsiniz. Ve önleyebilme şansları yok. İnanılmaz bir teknoloji, inanılmaz bir güç… Bütünsel olarak baktığımızda Türkiye, teknoloji ve uzmanlıkta birkaç seviye üste çıktığı için artık yaptığımız her şey çok kıymetli. Çünkü Türkiye klasik bir şey üretmiyor, artık her yaptığı çok önemli. Bugün SOM ve NEB’in eline kimse su dökemez çünkü aralarında çağ farkı var."

"BUNLAR HER ÜLKENİN ELİNDE OLAN İMKANLAR DEĞİL"

Açıklamasının devamında SOM füzesine değinen Eray Güçlüer, F-16 ve F-4'teki yazılımın SOM'a uyumlu hale getirildiğini şu sözlerle anlattı:

"Devasa bir başarı… Çünkü SOM füzelerinin içinde bilgisayar olduğunu biliyoruz. Bir bilgisayar yönetiyor füzeyi… Şimdi bu füzeyi uçaklardan atabilmek için F-16 ve F-4’le uyumlu olması lazım. Tamam da biz bunları Amerika’dan almadık mı? Peki neticede ne olmuş? Bizimkiler F-16 ve F-4’lerin bilgisayarlarını sökmüşler, açmışlar… Yazılımlarını bizim SOM füzelerinin yazılımlarıyla ortak yapmışlar… SOM füzesinin F-16’dan atılabilmesi için uyum sağlamışlar. Bunlar her ülkenin elinde olan imkânlar değil yani… Türkiye bu noktada eli öpülesi bir ülkedir."

"MENZİLİ 1000 KİLOMETRE OLABİLİR"

Güçlüer, SOM füzesinin menzilinden ziyade kullanılan yapay zekaya önem verilmesine dikkat çekerek, 250 kilometrelik mevcut menzilin 1000 kilometreye yükseltilebileceğini söyleyip açıklamalarını şöyle noktaladı:

"Sadece şunu unutmamak lazım, menzil artık önemli değil… Menzili motorun yakıtını ve gücünü artırarak yükseltebilirsiniz. Önemli olan yapay zekayla hedefe yönelebilmesi, araziyi ve hedefi tanıyabilmesi ve doğru zamanda vurabilmesidir. SOM’un menzili önümüzdeki sene 1000 kilometre de olabilir. Muhtemelen önümüzdeki yıl bu füze 1000 kilometreye çıkar."

KAYNAK: HABER7
Ramazan Dengiz Haber7.com - Editör
Haber 7 - Ramazan Dengiz
YORUMLAR 85
  • YUSUF YILDIZ 1 yıl önce Şikayet Et
    Güzel ülkemizi, vatansever milletimizi, inançlı mühendislerimiz ve onlara hedef gösteren Reis' imizi çok seviyoruz. Allah hepsinden razı olsun.
    Cevapla
  • esas 1 yıl önce Şikayet Et
    Tek sıkıntı temizlikten geri kalmış fetö cü hainler ve batı mandasındaki muhalefet
    Cevapla
  • uğur 1 yıl önce Şikayet Et
    istihbarat, diğer ülkelerin attıkları tüm füze ve silah sistemlerini de her zaman takip edip inceleme altına alması lazım. Hatta bir yolunu bulup fiziki olarak inceleyerek gerekli yerlere bilgiler verilip yeni taktiklerle geliştirilmelidir. her zaman bir adım önde olmak için bu devamlı yapılmalıdır.
    Cevapla
  • Vahap 1 yıl önce Şikayet Et
    Yön ve hedef bulurken hangi gps verilerinden yararlanıyor? var mı uzayda füzemize yön veren bir uydu amerikanın uydusuna bağımlı değil misin?
    Cevapla
  • Vahap 1 yıl önce Şikayet Et
    Yapay zeka anlık verileri nereden alıyor peki adamın dibi
    Cevapla
  • Adamın biri 1 yıl önce Şikayet Et
    GPS değil YAPAY ZEKA. Zeka sadece füzeye değil ülkemizin geldiği noktayı küçümseyen senin gibilere de şart...
    Cevapla
  • Misafir 1 yıl önce Şikayet Et
    Bunlar uçan heykeller.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
SSK'lı, Bağkur ve Memur emeklisi... 2025'te ne kadar maaş alacaklar?
Aile hekimlerinde yeni dönem: Tetkik isteyebilecekler!