Liderlerin güçlü görünme formülü
Modacı Versace’nin “Kravatın sonu geliyor” öngörüsü gerçek olur mu bilinmez ama kravat duyguları ve karakteri yansıtan önemli bir aksesuar olma özelliğini koruyor.
TUĞRUL TUNALIGİL'in haberi
Cesaret ve gözüpekliliğin simgesi kırmızı kravatlar ise özellikle savaş çanlarının çaldığı anlarda liderlerin giysilerini tamamlayan en önemli aksesuar oluyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’da önemli açıklamalardan önce kırmızı kravatı tercih eden liderlerden...
Vücut dili gibi giysilerin, renklerin de bir dili var. Dünyada yüzyıllardan beri erkek giysilerinin tamamlayacısı olan kravatlar da aslında birçok şeyi anlatıyor. Hatta kravat için “Duyguları ve karakteri yansıtan önemli bir aksesuar” tanımı yapılıyor. Kravatlar renkleriyle de birçok mesaj taşıyor. Seçilen renkler, ruh halini, bulunulan durumun önemi, öfkeyi, gücü ve cesareti simgeliyor.
Tabii ki en iddialı renk ise kırmızı.... Dünyadaki pek çok lider gibi Türkiye’de de liderler kravatlarıyla mesaj veriyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın da kullandıkları kravatlar siyasi gündeme göre renk değiştiriyor.
Ortam sakinken mavi tonlu kravatlar takan Başbakan Erdoğan, siyasi gerilimin yükseldiği, halka hitap edeceği ve önemli kararları açıklayacağı günlerde kırmızı kravatı tercih ediyor. Deniz Baykal’ın iktidara karşı en sert çıkışları yaptığı günlerde taktığı kravatın rengi de kırmızı... Peki bu kadar önemli mesajlar veren ve dünyada milyonlarca erkeğin her sabah taktığı kravat nasıl ortaya çıktı. İşte hikayesi...
Kravatın doğuşu
1635’de, 30 Yıl Savaşları sürerken Fransız Kralı XIII. Louis için savaşan yaklaşık 160 bin lejyoner ve şövalye arasında bir grup asker vardı ki kıyafetlerindeki bir ayrıntı nedeniyle diğer askerlerden rahatlıkla ayrılabiliyordu. Hırvat askerleri farklı kılan, boyunlarına bağladıkları atkılardı.
Savaşa giden Hırvat askerlerini uğurlayan eşleri, sevgilileri, anneleri başlarından çıkarttıkları atkıları, sevdikleri adamların boyunlarına bağlamış ve birer düğüm atmışlardı. Bir yandan evlerinden uzakta oldukları sürece bu atkıları her gördüklerinde kendilerini ve evlerini anımsamalarını istiyor bir yandan da attıkları özel düğümlerin erkeklerini kötülüklerden koruyacağına inanıyorlardı.
Savaş sürerken, Hırvat askerlerin boyunlarındaki bağlar dikkatlerden kaçmadı. Kadınlardan yadigar bu uğurlar, Fransız modacıların elinde önemli bir aksesuara dönüşürken tabii ki süreç içinde büyük değişikliklere uğradı.
Tarih yeniden yazılıyor
1974 yılında, MÖ 3. yüzyılda yaşamış olan Çin İmparatoru Ch’in Shih Huang-ti’nin mezarı açıldığında moda tarihini de gözden geçirme gereği doğdu.
Huang-ti’nin mezarı çevresinde 7 bin 500 asker heykeli figürü bulunuyordu. İmparator dahil, her askerin taşıdığı bu aksesuar, akla sorular getirdi. Aynı dönemde Romalılar’ında özellikle soğuk mevsimlerde sefere çıktıkları zaman benzer bir yolla boyunlarını kapattıkları bilgisi de eklenince boyun bağının tarihçesi de sarsıldı.
İlk bakışta görünen, boyunlara takılan atkıların soğuğa karşı alınmış bir önlem olduğu idi; ancak Çin Kültürü’ndeki bir inanış, bu basit açıklamayı da havada bırakmış oldu. Çin kültüründe ademcik kemiği bedenin önemli merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor ve yaşam enerjisinin çıkış noktası olarak görülüyordu.
Fransız subaylar çok beğendi
Değişik bilgiler olmakla birlikte boyun bağlarının 30 Yıl Savaşları’nda popüler olduğu kabul ediliyor. O güne kadar ’ruff’denilen bir tür yaka kullanan Fransızlar, Hırvatlar’ın kullandığı, ütüleme, kolalama gibi sorunları olmayan yeni boyun bağlarını kabullenmekte hiç mi hiç zorlanmadılar. Savaş sonrasında evlerine dönen Fransız subaylar, yeni tanıştıkları bu kıyafeti günlük yaşamlarında kullanmaya devam ettiler. Kravat, Fransız aristokrasisi arasında 1650’lerde moda şeklinde yayıldı.
Kravatın renkleri, kullanılan desenler, bağlama şekilleri sosyal sınıflar arasındaki farklılıkları, politik görüşleri yansıtan semboller oldu; modacılar tasarımlarını renklendirmek için kullanırken, ressamlar onlardan hiç de geride kalmayıp tasarımlarını resimlerinde sergilediler gizliden gizliye...
Uzun ve tartışmalı bir tarihe sahip olan kravat, bugün dünyada yaklaşık 650 milyon kişi tarafından kullanılıyor ve yılda satılan kravat sayısı ise 800 milyonu buluyor. 1960’ların sonu, 1970’lerin başında çiçek çocuklar ve özgürlük şarkılarıyla birlikte, otoriteyi, düzeni temsil ettiği gerekçesiyle ciddi bir darbe yiyen kravat kullanımı, 1980’lerin ‘yuppi’leriyle birlikte yeniden gündeme oturmayı başardı.
1990’lar ise kravat için zorlu geçeceğe benziyordu. İtalyan ayakkabı devi Suparga’nın başkanı Franco Bossisia açıkça kravata karşı savaş açarak şu demeci verdi: “Kravat hiçbir işe yaramaz, erkeklerin çoğu ilginç bir kravat seçeyim derken rezil oluyor. Üstelik çok sıkıcı ve sıcak tutuyor.” Bossia’nın bir de iddiası vardı: “Beş yıl sonra, iş dünyası dahil hiç kimse kravat takmayacak.” Kravat karşıtı lobi ne derse ve ne kadar güçlenirse güçlensin, ciddiyetin ve statünün sembolü gibi görünen kravatın tahtını sarsmak hiç de kolay görünmüyor.
İlk kez Sultan Abdülmecid taktı
Osmanlı İmparatorluğu içinde kravat takan ilk padişah Sultan Abdülmecid olarak biliniyor. Batılılaşma hareketleri etkisinde öncelikle aydınlar arasında kendine yer bulan kravat, padişahın da tercihi doğrultusunda devlet dairelerine girmiş oldu. Cumhuriyetin ilanı ve kılık kıyafet devriminin etkisiyle önce kentlerde ardından kasabalarda yaygınlaşan kravat kullanımı, bir süre sonra halk arasında popülaritesini yitirde ve ‘özel günlerin sembolü’ olarak gardıroplara kaldırıldı. Sanayileşme ve kentleşmeyle birlikte gardroplardan çıkartılan kravatlar iş yaşamının kıyafet unsurlarından biri olarak günlük hayatımıza girerken, devlet geleneğinde etkisini hep sürdürdü.
85 değişik bağlama tekniği var
Gazetelerde yer alan bir habere göre İngiltere’nin ünlü Cambridge Üniversitesi’nden fizik doktoru Thomas Fink ve Yong Mao, kravat üzerine yaptıkları ciddi ve uzun süreli bir çalışmanın sonucunda kravat bağlamanın teorisini geliştirdiler. Bilim adamlarının çalışmasının temelinde kravatın ’bir geometri objesi’ olarak değerlendirmeleri yatıyordu. Biri yavaş hareketlerle kravatını bağlarken, diğeri elinde kamerayla bağlama hareketlerini kaydeden bilim adamları, bu görüntüleri defalarca izledikten sonra bir sonuca ulaştılar. Matematikçiler arasında ’random walk’ olarak bilinen, kravat bağlarken yapılan hareketleri birbirine bağlayan bir haritaya ulaşmışlardı. Bu harita, yaygın olarak bilinen birkaç stilin çok ötesinde tam 85 olası kravat bağlama tekniği olduğunu ortaya koyuyordu... Günümüz erkeklerinin kullandığı kravat bağlama yöntemi ise 19. Yüzyıl Londrası’nda otobüs şoförlerinden yadigar kaldı...
Gömlekle tezat oluşturmalı
* Kravat ucu, pantolon kemerinin alt hizasına gelecek şekilde bağlanmalı.
* Kalite bir kravat 8.5 -10 cm. eninde, 140 cm. boyunda olmalı.
* Çıkarması kolay olmalı.
* Rutubetli yerlerde bırakılmamalı.
* Kesinlikle ütülenmemeli (Kuru temizleme esnasında preslenmemeli)
* Geceleri kesinlikle bağlı bırakılmamalı.
* Örgü kravatlar, uzamasını engellemek için yuvarlak şekilde muhafaza edilmeli.
* Kot pantolonla birlikte, bez kumaştan yapılmış sportif bir model tercih edilmeli.
* Kravat düğümü çekiştirilerek açılmamalı.
* Asla astarı görünmemeli.
* Ceketin sol cebine konan süs mendiliyle uyumlu OLMAMALI.
* Her zaman gömlekle tezat oluşturmalı ancak tam aksi bir seçim de yapılmamalı.
* Diyagonal dokuma kravatlar takım elbiselerle kullanılmamalı. (Takım elbiselerle, mikro desenli dokuma kravatlar tercih edilmeli.)
* Yün ve kaşmir kravatlar soğuk günlerde, ağır kumaşlarla kullanılmalı.
* Keten ve keten karışımlı kravatlar ise sadece yaz mevsiminde ve pamuklu, keten kıyafetlerle tercih edilmeli.
Hangi renk ne anlama geliyor?
Mavi: Sakinleştirici, dürüstlük ve huzur simgesi.
Kırmızı: Hiddet, cesaret, gözüpeklik.
Turuncu: Budizmin evrensel rengi. Ama Batı için popüler değil.
Siyah: Batılı ülkelerde çok yaygın olan cenaze levazımatçısı, matem, aşırı ciddiyet rengi.
Gri: Belirsizlik, kararsızlık rengi. Ancak ciddiyet de ifade eder.
Sarı: Neşe, umut, gençlik ve reklam simgesi.
Yeşil: Ceket ve gömlek rengiyle uyum sağlarsa ’çevreci “ bir anlama gelebilir.
Çizgili kravat: Düzen ve tutuculuk. İngiliz ve Amerikalı orta üst sınıfda, çizginin yönleri mesaj vermek için kullanılır.
Kareli kravat: Masa örtüsü benzeri karelerden uzak durmak gerek. İskoç (Tartan) desenli diyagonal kareli kravatları ise İskoç milliyetçileri, geleneksel kitleriyle kullandıklarında daha anlamlı olur. Kareli yünlü kravatlar ise bohem, sıradışı, ” masa başı bağımlısı olmayan “ serbest bir düzen insanını düşündürür.
Noktalı kravat: Küçük noktalı veya minik daireli kravatlar Batı’ya vodvil sanatçılarının bir armağanı.
Çiçek desenli kravat: Sanayı Devrimi’nin tekstilde sağladığı teknik kolaylık ve çeşitliliğin tarihi ürünü.
Vatan-Bizim Kahve