CHP'den Muharrem İnce'ye hakaret ve tehdit! 'Adaylıktan çekil' dayatmasına tepki yağdı

• Haber7 - ÖZEL

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin oyu tamamlayan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, CHP ve yandaşlarının hedefi oldu. 

ADAY OLMASININ ARDINDAN 'ORGANİZE KÖTÜLÜK'

Cumhurbaşkanı adayı olmasının ardından Fazıl Say, Şahan Gökbakar, Gökhan Özoğuz, Gonca Vuslateri, İsmail Saymaz, Can Ataklı gibi isimlerden tehdit ve hakaret içerikli tepkiler geldi. 

Fazıl Say, "Kore'de 130 bin imzayı bir 'goril' bile topladı" şeklinde ifadeler kullanırken İsmail Saymaz, "Muharrem İnce, sokakta bile yürüyemez" dedi. Can Ataklı, "İhanetin bedelini ağır ödeyecek" derken, Şahan Gökbakar alaycı bir üslupla İnce'nin adaylığı konusunda alaycı bir üslup kullandı. Gökhan Özoğuz ise İnce'yi proje olmakla suçlayarak, "Siz ve geçici partiniz bir projesiniz. Atatürk'ün hiçbir çocuğu size asla oy vermeyecek" diye konuştu.

İNCE'Yİ HEDEF ALANLARA TEPKİ

CHP eski milletvekili Mehmet Sevigen, GENAR Başkanı İhsan Aktaş ve Araştırmacı Yazar Selva Tor Muharrem İnce'nin demokratik bir hakkını kullanmasını hazmedemeyenlerle ilgili Haber7'ye açıklamalarda bulundu.

SEVİGEN: BU MEKTUBUN MUHATABI KILIÇDAROĞLU

CHP eski milletvekili Mehmet Sevigen, CHP'li eski milletvekillerinden bazılarının imza atarak mektup yazıklarını dile getirdi. Sevigen, "İnsanlara muhalefet tanımak gibi bir hoşgörüleri yok yani. İlla dediğim dedik olacak gibi bir düşünce var." dedi.

Çoğunluğun imza vermediğini belirten Sevigen, şunları söyledi:

"Eski milletvekillerinin bir kısmı imza vermiş. Biz çoğunlukta olan milletvekilleri ise Muharrem İnce’ye 'çekil' diye bir imza vermedik.

Kemal Bey ile milletvekilleri kendi arasında toplanmışlar; Atatürk ile kal, laiklikte kal, cumhuriyette kal vesaire diye Muharrem Bey’e mektup yazmışlar. O mektubun muhatabı Kemal bey. 

O sanatçı arkadaşlarımdan da rica ediyorum; bu tweetleri Kemal Bey’e atmaları lazım. Muhatapları Kemal Bey olması lazım.

Muharrem Bey; genç bir adam, laikliğe ve cumhuriyete sahip çıkıyor, Atatürkçü, çağdaş, ulusal birlikten yana.

Bu bakımdan serbest bırakmaları lazım. Herkesin gönlünde bir aslan yatar."

"BU SORULARA CEVAP VERİRLERSE ÜZÜLÜRLER"

100 bin imza toplamanın kolay olmadığını söyleyen Sevigen, Sinan Oğan'a da Muharrem İnce'ye de şans tanınması gerektiğini kaydetti. Muharrem İnce'ye çekilme çağrısı yapan CHP'lilere sorular yönelten Sevigen, şöyle konuştu:

"Ben de onlara şunu sormak istiyorum. Bu arkadaşların hepsini çok severim, beni yanlış anlamasınlar. Ali Bacan mı, Davutoğlu mu, Karamollaoğlu mu, Meral Akşener mi, HDP mi, Muharrem İnce mi? Yani bir de Kemal Bey’in destekçileri var. Kandil’den var, yurtdışından var. Biden dedi ya; 'Muhalefete destek vereceğiz.' Muharrem İnce’yi bir tarafa koysunlar, bunları bir tarafa koysunlar. Bu sorulara cevap verirlerse, zannediyorum ki, yaptıklarından üzüntü duyarlar."

"MUHARREM İNCE, BUNLARI YAPARSA İKİNCİ TURA KALIR"

Muharrem İnce'nin ülkenin bütünlüğünden yana olan Atatürkçüleri milletvekilliği listelerinde gösterebilirse ikinci tura kalacağını öne süren Sevigen, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapamadığını Muharrem İnce yaparsa… Yani demokrat güçler, Türkiye’nin birliğinden bütünlüğünden yana olan Atatürkçü’leri toplayabilirse, bu tür siyasetçileri listelerinde gösterebilirse, Muharrem Bey ile Tayyip Bey ikinci tura kalır diye düşünüyorum." diye konuştu.

İHSAN AKTAŞ: TEK PARTİ CHP'SİNİN GENETİK REFLEKSİ

"CHP’nin tavrı, İnce’ye özgü bir davranış değil." GENAR Başkanı İhsan Aktaş, "Türkiye’de kim CHP’nin çıkarlarına hizmet etmiyorlarsa o hedeftedir." dedi. 

Daha önce birçok kişiye linç uygulandığını belirten Aktaş, şunları söyledi:

"Meral Akşener’e, Nagehan Alçı’ya, Yavuz Ağıralioğlu’na da aynı muameleyi gösterdiler. Kim CHP’nin yanında olursa kutsal adam pozisyonuna geçer. Kim karşıda durursa ötekileştirilir. Bu geleneksel bir tutumdur ve Tek Parti’nin genetik refleksidir. Yani bu yeni bir durum değil.

Toplum bunu bildiği için de CHP’nin oyu yüzde 21-25 arası sosyolojik bir sıkışmışlığa mahkum etmiştir.

Aslında masada birlikte oturanlar da bunun farkında. Ama geçici olarak CHP’nin pozisyonunu görmemeye çalışıyorlar."

MUHARREM İNCE ELDE ETTİĞİ BU POZİYONU KAYBETMEYECEKTİR

Muharrem İnce'nin alacağı tavırla ilgili de yorumda bulunan Aktaş, "CHP’nin bu hizip tartışmaları biraz sağ partilerden farklı olarak derine dayanır. Hem kendisinin hem takımının yaşadığı travmalar, tartışmalar var. Ama Muharrem İnce şu ana kadar elde ettiği pozisyonunu kaybetmeyecektir, bunu sürdürecektir diye düşünüyorum. Ama siyasettir, yarın ne olacağı belli olmaz. Biz yine de her şey netleşene kadar bekleyeceğiz." dedi.

HEDEF ALMAK İÇİN İNCE’YE DEĞİL, 6’LI MUTABAKAT METNİNE BAKILMALI

Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın cumhurbaşkanlığı yarışına dahil olmasının Türk demokrasisinin zaferi olduğunu belirten Araştırmacı Yazar Selva Tor, Türk seçmeninin kendisine dayatılan geleceğe, üçüncü yol arayışı içinde olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Gazeteci Selva Tor, 2023 seçimlerinde feraseti yüksek milletin hem iktidara hem muhalefete gereken cevabı vereceğine inandığını kaydetti.

Memleket Partisi lideri Muharrem İnce’ye yönelik yapılan karalama kampanyalarının antidemokratik olduğunu vurgulayan Selva Tor, “Bu ülkede kimse kimseden ne aday olmak için ne de hangi partiye oy vermek istiyorsa onun için izin alacak değil. Dolayısıyla, eğer demokrasiyi kendi menfaatleri dışında istemeyenler, diğerlerini antidemokratik olmakla suçluyor ama savundukları değerleri kendileri içselleştirememiş demektir. Bu da çok yazık. Muhalefet partileri tarafından yapılıyor olması kabul edilebilir şeyler değil.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de cumhurbaşkanlığının artık icracı bir makam olduğunun altını çizen Tor, parlamentoda çoğunluk sağlayan partilerin değil, sandıkta seçilen cumhurbaşkanının kendisine icracı bir heyet oluşturacağını hatırlattı. Gazeteci Selva Tor, şunları söyledi:

“Ellerindeki 6’lı mutabakat metinlerine baktığınız zaman Türkiye’nin hem üniter hem de ulus devlet yapısına yönelik çok ciddi tehditler barındıran ifadeler görülüyor. Kıymetli sanatçı arkadaşlarımız, Atatürk cumhuriyetine sahip çıkmak istiyorlarsa hedeflerinin Muharrem İnce olmaması gerekir. Hedeflerinin ortak mutabakat metnindeki özerklik dayatması gibi ifadeler olması gerekir. Gerçek Cumhuriyetçiler ve Atatürkçülerin bu konuda kendilerine ses olacak olacak bir platformu bulamadıklarını düşünüyorum.”

İNCE’YE ‘NEDEN ADAY OLDUN’ DEMEK ABES

Vatan millet ekseninde bir araya gelinmesi gerektiğini kaydeden gazeteci Tor, İnce’yi eleştirenlere yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizin yakın dönemde hem ABD hem PKK üzerinden yaşayacağı olası tehditlerin içerideki iç cephenin ne kadar kuvvetli olup olmamasına bağlı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün vatanını milletini seven herkes son derece antidemokratik tepkiler bırakıp vatan-millet ekseninde bir araya gelip birbirlerine şunu sormaları lazım; bunca riskin altında devleti biz nasıl ayakta tutacağız? Enerjinin heba edilmesi gibi bir şey bu.”

İnce'ye yüklenilmesinin abes olduğunu söyleyen Tor, “Muharrem İnce’ye bu şekilde yüklenmeleri çok yanlış. Asıl odakları ulus devlet ve üniter yapı olması gerekir. Öyle olduğu takdirde de hem iktidar hem muhalefet tarafında çok mevzu olduğu için birleşilecek. Bunları bırakıp ‘sen neden aday oldun’ demek kadar abes bir şey olamaz.” diye konuştu.

ÜLKE GÜNDEMİ BU OLMAMALI

Yazar Selva Tor, kritik isimlerin sosyal medya mecralarındaki kitleler üzerindeki statülerinin korunabilmesi için savundukları değerlerle çelişen söylemler ürettiğine vurgu yaptığı konuşmasını şöyle tamamladı:

“Türkiye’de bugün acil konu nedir diye sorsanız iki konu var; birincisi güvenlik, ikincisi iktisat. Bu iki temel konuda sağlıklı tartışma ortamı bulamıyoruz. Herkes birbirinin yankı odalarında birbirlerini amiyane tabirle gazlıyorlar. Sonra bundan heyecanlanıp, sosyal medyada kendi kitlelerindeki statülerini korumak için ipe sapa gelmez, savunduğu değerlerle çelişen ifadeler söyleyen bu kişiliklerin ortaya koyduklarının sanatla alakası yok. Herkes, sanatçı illa her zaman erdemi savunmak zorunda değil. Geçmişte de gördük. Dolayısıyla bunlar gündemi meşgul etmemesi gereken tartışmalardır. Bunlar gündemin kenarında bile yer almaması gerekiyor ama her zaman olduğu gibi kamuoyu ve kamu gündemi sebepsiz bir takım tartışmalar için enerji kaybediyor.”