Oktay: Yedili maşa o sözü ağababalarına verdi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, muhalefetin "Sana söz yine baharlar gelecek" sloganıyla ilgili, "O verdikleri söz milletimize karşı verdikleri söz değil. O söz, yedili maşayı oluşturan o ağababalarına verdikleri söz" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Türkiye'deki tüm sanayileri, toprak zenginliğini, tüm madenleri, tüm şehirleri il, ilçe ve artık köy bazında, bilişim sisteminde görebildiğimiz, yer altı ve yer üstü zenginliklerini yansıtan bir veri tabanımız var. " dedi.
Ankara'dan AK Parti milletvekili adayı gösterilen Oktay, Yakacık Köyler Bölgesi'nde vatandaşlarla bir araya gelmesinin ardından Yenimahalle İller Bankası Sosyal Tesisleri'nde "Gençlik Buluşması Sahur Programı"na katıldı.
Oktay, burada yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın her zaman gençlere kulak verdiğini ve onlardan beslendiğini belirterek, milletvekilliğine aday gösterilen gençlerin, AK Parti'nin gençlere duyduğunu güveni yansıttığını ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye'nin daha istikrarlı hale geldiğini ve krizler karşısında daha hızlı karar verebildiğini dile getiren Oktay, "Seçim bittiği gün Cumhurbaşkanı'nın kim olduğu bellidir. Sonraki 5 yıl sürede hükümet, istikrar vardır. Cumhurbaşkanı ve hükümeti de görevdedir." dedi.
Oktay, altılı masanın vadettiği yönetim anlayışını eleştirerek, "Düşün ki sen uluslararası bir toplantıdasın. Bir devlet başkanıyla Türkiye'nin geleceğiyle ilgili çok kritik bir konuyu görüşüyorsunuz. Sana bir teklif geliyor. Sen diyorsun ki 'Bir saniye şu yediliye bir gidip bir soralım. Onlar hemfikir oluyor mu? Ne yapıyor?' Böyle devlet yönetimi olur mu? Seni ciddiye alırlar mı?" diye konuştu.
Muhalefetin seçim kampanyasında kullandığı "Sana söz yine baharlar gelecek" ifadesine değinen Oktay, "O verdikleri söz size karşı verdikleri söz değil. Milletimize karşı verdikleri söz değil. O söz, yedili maşayı oluşturan o ağababalarına verdikleri söz." dedi.
Oktay, e-devlete ilişkin bir soru üzerine de şunları kaydetti:
"e-devlet aslında devletteki hantallığı kaldırdı ama bir adım daha gitmemize ihtiyaç var. O da şu; bu e-devleti de kullanan kamu çalışanlarıyla alakalı da bir zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var. Yani bizim kaldırdığımız belgeleri, sadece kendisi istediği ve kendisi takdir etmek için veya garantiye almak için herhangi bir yerde çalışan birisinin o belgeyi istemesiyle alakalı. Geliyor çünkü bu bilgiler bize. Halbuki biz onları çoktan kaldırdık. Yok böyle bir şey. Sizin de devletin kapısına gitmenize gerek yok. Yani bulunduğunuz yerde okulunuzda, iş yerinizde, evinizde çayınızı, çorbanızı içerken devletle olan işinizi halledebilirsiniz. Askerliğe kadar artık getiriyoruz olayı. Birçok şeyi artık evinizde halledin istiyoruz. Bir buna ihtiyacımız var. İkincisi, bir aşamada daha ileri götürmemiz lazım. O da gene tüm işlemleri sanal ortama aldık. Veri tabanını tekleştirdik. Dolayısıyla tüm kamu kurumları birbiriyle konuşabilir halde şu anda veri tabanında. Ama orada insan unsurunun gerekmediği yerlerden insan unsurunu çıkarmamız lazım. Yani yapay zekadan bahsediyorum. Yapay zekayı kullanarak birçok şeyi tamamen otonom hale getirecek süreçlerdeyiz. Şimdi burada yine sizlere iş düşüyor ama bu çalışmalar da zaten başladı. Dijital Dönüşüm Ofisimiz koordinasyonunda ve tüm kurumlarımız nezdinde. Bir de bizim bir kurulumuz var. Benim başkanlık ettiğim bir kurul. Çok uzun zamandan beri çalışıyoruz buna. e-Devletle ilgili bir kurulumuz var. Bir de Coğrafi Bilgi Sistemleri ile ilgili bir kurulumuz var. Türkiye'deki tüm sanayileri, toprak zenginliğini, tüm madenleri, tüm şehirleri il, ilçe ve artık köy bazında, bilişim sisteminde görebildiğimiz, yer altı ve yer üstü zenginliklerini yansıtan bir veri tabanımız var. Şimdi onların tamamını entegre etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla büyük veriyi elde ediyoruz."
Oktay, daha sonra gençlerle sahur yaptı ve talepte bulunan iki gence Togg'a birlikte binme sözü verdi.