Fuat Oktay'dan Zafer Partisi ile CHP'nin protokolüne tepki
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Zafer Partisi'nin Kılıçdaroğlu ile protokol imzalamasıyla ilgili, "Protokol gibi şeylere biz onlar gibi imza atmayız. Ülkenin milli üniter yapısının korunacağına dair imza atılıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Habertürk yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Oktay'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Milletvekilli mazbatamı alma fırsatım henüz olmadı. Seçim çalışmalarımız sürüyor. Mazbatayı almak aklımıza gelmedi desek daha doğru olur. 28 Mayıs'tan sonra mazbatamızı alırız. Önceki yıllarda bürokrasi tarafımız olabilir ama son 5 yıldır siyasetin içerisindeyiz. Ben şahsen her yılın 2 - 2 buçuk ayını Meclis'te geçiren biriydim. Dolayısıyla bize yabancı olan bir şey değil. Meclis'ten geçen kanunlarla alakalı mevzuat çalışmalarını bizler takip ediyorduk.
Yabancı olduğumuz bir alan zaten değildi, şimdi fiilen içerisine girdik. Meclis'teki Fuat Oktay da aynı Fuat Olacak. Bizim gecemiz gündüzümüz yok. Sayın Cumhurbaşkanımız yılların siyasetçisi ve bir devlet adamı. Cumhurbaşkanımız dönüp de şöyle olun böyle olun demez. En net mesajı milletiyle kurduğu gönül bağıdır. O gönül bağı çok güçlü.
Baktığımızda büyükşehirden alınamayan hizmetlerle ilgili çok yoğun talepler oldu. Büyükşehirden bir beklentinin kalmadığı ve hükümet olarak bunu sizin üstlenmenizi istiyoruz yönünde talepler oldu. Bunlar su talebinden metro talebine kadar konularla ilgili. İstihdam konusuna gelince de ilk olarak olayın özel sektör boyutu var bir de kamu boyutu var. Özel sektör konusunda işverenlerle bir araya geldik. Türkiye'nin geleceğe dönük yüzü olan sektörler var Ankara'da.
Sahadaki çalışmalarımızda istihdam boyutunda özel sektörde personel bulamama sorunları gündeme geldi. Bir yanda da kamuya olan talepler var. Bizim bu ikisi arasındaki açığı kapatmamız gerekiyor. Böyle bir açığın olduğunu gördük. Bununla ilgili de ben fazla gayret etmeyi arzu ediyorum.
Ankara'nın tercihini Cumhurbaşkanımızdan yana kullanacağı yönünde elimize güçlü veriler var. Biz her bir seçmenimizi sandığa götürmek ve ilave seçmenimizi sandığa götürmeyi istiyoruz. Açıklanan anketlerle ilgili de teşkilatlarımıza bu tür anketleri unutun diyoruz. Sahada ise çok yüksek bir motivasyon var.
Yurt dışındaki vatandaşlarımız üzerine düşeni yaptı. 14 Mayıs'taki seçimlerde sandığa gitme oranındaki bu artış nedeniyle de mutluyuz. Seçmenimiz yurt dışına tersinden manşet attırdı. Beklentimiz bu seçimi almak, bu da sandığa gitmekle mümkündür.
Sinan Oğan'ın kendi açıklamaları var. Bir pazarlık hiçbir zaman olmadı. İlkeler bazında bir birliktelik sağlandı. Bunun sanıklara yansıyacağını da düşünüyoruz. Kendileri başka tür bir şey bilmedikleri için aynaya bakarak konuşuyorlar. Protokol gibi şeylere biz onlar gibi imza atmayız. Ülkenin milli üniter yapısının korunacağına dair imza atılıyor. Sözünüze inanmıyorum şunu buraya yazalım diyor.
Özdağ ile yapılan görüşmede biz ilkeler bazında yürüdük. Onun ötesinde demek ki talepleri oldu kendisinin. Pazarlık ise hesap uzmanı olan Kılıçdaroğlu'nun işidir. HDP ile kapalı kapılar ardında neyin pazarlığını yaptınız da bugün bize açıklayamıyorsunuz? Böyle bir anlaşma yapılmışsa birine yalan söyleniyor. Biz marjinalleşen bir CHP ve Millet İttifakı görüyoruz."